bu konuya 13 yanıt verildi

[YALINKILIÇ]

UZAYDA HAYAT VAR
SIÐINIYORUM ALLÂH’A TAŞLANMIŞ ŞEYTANDAN
ADIYLA ALLÂH’IN, MERHAMETİYLE KUŞATANIN, GEREÐİNCE MERHAMET EDENİN



Uzayda hayat varmı sorusunun en güvenilir cevâbı , hiç şüphesiz,
Mûcize olduğu kanıtlanmış olan, kendisinden başka tanrı olmayan allâh’ın kitabı kur’ân’dadır .

iki âyette açıkça bildirilmiştir, uzayda hayat vardır .
1- Kur’ân’ın 16’ncı sûresi olan nahl sûresinin 49’uncu âyeti :
“ve allâh’a secde eder ne (var) göklerde ve ne (var) yer(yüzün)de dâbbeden (kımıldayandan, canlıdan) ve melekler ve onlar büyüklenmezler .”
2- Kur’ân’ın 42’nci sûresi olan şûrâ sûresinin 29’uncu âyeti
“ve o’nun (allâh’ın) âyetlerinden (belirtilerinden) , yaratılış
(tarz)ı gökler ve yer(yüzünü)n ve ne yaydı o ikisinde dâbbeden (kımıldayandan, canlıdan) ve o (onların) toplanmalarına dilediğinde kadîr (çok iyi ölçüler koyan) .”

Bu iki âyette bahsedilen gökler, uzaydır . Gökler kelimesi her ikisinde de çoğuldur, bu da bildiğimiz evrende her yerde hayat olduğuna delildir . İkinci âyetteki yaydı kelimesi tozun yayılmasını ifâde eden “besse” fiilidir . Bu fiil ile ifâde edilen yayılma, tozun yayılması gibi, üste, alta, öne, arkaya, sağa, sola, her yöne yayılmayı anlatır . Öyleyse âyette bu fiille anlatılan , göklerde, uzayda yayılmadan anlaşılan, evrenin her bölümünde hayatın varlığıdır .
24’üncü sûre olan nûr sûresinin 45’inci âyetinde, bu iki âyette
Bahsi geçen “dâbbe” kelimesi tarif edilmiştir. Bu âyette anlatılan dâbbe târifi .
1- Her dâbbe (kımıldayan, canlı) su’dan yaratıldı .
(öyleyse uzayda her yerde su var)
2- Dâbbenin (kımıldayanın, canlının) bir kısmı karnı üzerinde gider, yâni sürüngendir .
3- Dâbbenin (kımıldayanın, canlının) bir kısmı iki ayağı üzerinde gider .
4- Dâbbenin (kımıldayanın, canlının) bir kısmı dört üzerinde gider . (dört ayaklılar ve iki ayak, iki kol üzerinde giden maymun türleri gibileri)
Kur’ân’da târif edilen dâbbe (kımıldayan, canlı) târifi budur. Göklerde, uzayda var olan hayat budur. Yâni dünyâdaki hayat gibidir uzaydaki hayat.
Bâzı âlimlerin, tefsircilerin dâbbe ,meleklerdir demeleri, büyük bir hatâ, bu kur’ân âyetlerini inkardır . 16’ncı sûre olan nahl sûresinin 49’uncu âyetinde “ne (var) yer(yüzün)de dâbbeden ve melekler” sözünde “dâbbe” ve “melekler”in ayrı ayrı anılması da “dâbbe” ve “melekler”in farklı varlıklar olduğu anlaşılıyor . Ayrıca meleklerin su’dan yaratılmadığı ışıktan yaratıldığı hakkında hadis vardır .

Böylece hiç şüphesiz anlaşılıyor ki kur’ân, göklerde, yâni uzayda hayatın varlığını bildiriyor .


Ayrıca göklerde, uzayda hayatın varlığına dâir hadisler var. Bu da ayrı bir delil olarak kur’ân’la uyumludur. Böylece bu konudaki hadislerin kur’ân’a uygun olduğu kesinleşir . Örnek bir hadis :
“bilim süreyyâ’da (ülker takım yıldızları’nda) olsa, onunla birbirine kavuşur fars oğullarından (îranlılardan) adamlar”


(hadîsin kaynağı: (1)ahmed bin hanbelin müsnedi, (2 (297-420-422-469))
( hadisdeki “bilim” kelimesi yerine “îmân” kelimesi kullanılan aynı hadîs’in diğer bir naklinin kaynağı :tirmizî , tefsîr bölümünde 47 (3), 62 (1), menkıbeler 70 )
(hadisdeki “birbirine kavuşur” kelimesi yerine “elbet ona kavuşur” kelimesi kullanılan diğer bir naklinin kaynağı : buhârî, tefsîr bölümü 62 (1) . Müslim , sahâbenin fazîletleri bölümü 231. Tirmizî, tefsîr bölümü 47 (3), 62 (1), menkıbeler 70 .ahmed bin hanbel 2 (417) )

Hadisteki “süreyyâ” (türkçede, “ülker”, “yedi kız kardeş” adları ile bilinir . Ayrıca farsça “peren”, “pervin”. Yunanca “pleiades”. Japonca “subaru”.) Adları ile bilinir. Uluslar arası gök bilim adlandırmasında “m 45” olarak bilinir.

boğa burcundadır , dünyâdan uzaklığı 440 ışık yılı (135 parsek). Âletsiz bakıldığında yedi yıldızı görünür .

Yüce allâh’a ve (salat ve selam ona) yüce allâh’ın elçisi muhammede inanan, güvenen her müslümana gereken buna inanmak, güvenmektir . Kur’ân ve kur’ân’a uygun güvenilir hadislere rağmen, başkasına inanan, güvenenler bu bilgiden sonra tevbe etmeliler . Tevbe etmeyenlerin durumu 9’uncu sûre olan tevbe sûresinin, 31’inci âyetinde ve tefsîrinde bildirildiği gibidir . İlgilenenler bu âyeti tefsîr eden (salat ve selam ona) yüce allâh’ın elçisi muhammed’in sözü bulunan tefsîri (seyyid kutub’un fî zılâlil kur’ân ve elmalılı hamdi yazırın hak dîni kur’ân dili adlı tefsirlerinden) okuyabilirler .

Sonuç, kur’ân uzayda hayat var diyor. “ve sağolsun kim uydu (gerçeğe) iletene.”( kur’ân, sûre 20, âyet 47)
“övgü allâh’a düzenleyeni evrenlerin.” (kur’ân, sûre 1,âyet 1)

Yazının telif hakkı yazar adı ve web sayfasının yayınlanmasından ibarettir.
alıntı : yazar, ali kenan aydın
sayfa, www.enbuyuk1.tr.gg ve www.enbuyukbir.com

[nil_law]

tarık ve rahman sureleri de bu sonucu destekler bkz.

[YALINKILIÇ]

Pek çok ayette uzayda hayat olduğunu düşündüren belirtiler var.Ancak bu belirtiler başka türlü yorumlanmaya müsait, bilebildiğimiz kadarıyla. Örneği de belirttiğin gibi 55 inci sure olan Rahman suresinin 29 numaralı ayetidir.AYET: "ONDAN (ALLAHDAN) İSTER KİM (VAR) GÖKLER VE YERYÜZÜNDE ..." Gökler ve yeryüzünde olan bu kimselerin kimlikleri açık değil.Meleklerden bahsedilmediğinden emin olmak için delile ihtiyaç var.Ancak önceki ve sonraki ayetlerde ve surede sürekli tekrarlanan (31 TEKRAR) bir ayet insan ve cinlere hitab ettiği için kuvvetle muhtemeldirki burada gökler ve yeryüzünde olduğu bahsedilen kimseler insanlar ve cinlerdir. Allah en iyi bilendir.
Rahman suresinin diğer bir özelliği ise 33 numaralı ayette gökler ve yeryüzünün damlalıklarından (saçaklarından, kenarlarından, sınırlarından) aşılıp geçilebileceği fakat egemen etkin büyük bir güç (sultan) ile olabileceğinden bahsedilmesidir. İNSAN OÐLU UZAYA GİTMEYİ YENİ BAŞARDI, ESKİDEN BÖYLE BİR ŞEYİ DÜŞÜNMEK ÇILGINLIK OLARAK GÖRÜLÜRDÜ.ŞİMDİDE YILDIZLARA ULAŞMAK FİKRİ ÇILGINLIK OLARAK GÖRÜLÜYOR, BU GÜNÜN FİZİK BİLGİSİ İLE BU İMKANSIZI İSTEMEK, ÇILGINLIK. FAKAT KURAN GALAKSİLERİ VE YILDIZLARIN BULUNDUÐU BİLİNDİÐİ KADARIYLA 30 MİLYAR IŞIK YILI GENİŞLİÐİNDEKİ EVRENİN SINIRLARINDAN AŞIP GEÇMEKTEN BAHSEDİYOR OLABİLİR BU AYETTE. ALLAH EN İYİ BİLENDİR.

[kılıç]

Orada biri var mı?


İlahiyatçı profesörün 'uzayda başka canlılar var' tezi karşısında Diyanet net tavır almaktan kaçınıp, 'Bu tartışmaya açık bir konudur' yorumu getirdi

Ali OKTAY / İstanbul

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Yeniçeri'nin, 'uzayda hayat ve başka canlılar olduğu' tezini işlediği kitap, İslam dünyasında tartışma yarattı. Diyanet İşleri Başkanlığı, bu tez karşısında, 'Tartışmaya açık bir konudur' yorumunda bulundu. Bazı İslami çevreler ise 'gökyüzündeki canlılardan kasdın, melekler ve cinler' olabileceği görüşünü savundu.

Prof. Dr. Celal Yeniçeri, 'Kur'an-ı Kerim'deki bazı ayetlerde, dünyadan başka gezegenlerde hayat olduğu ifade ediliyor' görüşünü, 'Uzay Ayetleri Tefsiri' adlı kitabında açıkladı. Yeniçeri, kitabında Şura Süresi'nin, 'Gökleri, yeryüzünü ve bunlar içinde üretip yaydığı canlıları yaratması da O'nun (varlığının ve yüceliğinin) delillerindendir. O, dilediği zaman bunların hepsini bir araya toplamaya da güç yetirir' ayetine dikkati çekti. Bu ayetteki 'dabbe' (hareket eden canlı) kelimesinden yola çıkarak, dünyadan başka alemlerde de canlılar olabileceğini öne süren Prof. Dr. Yeniçeri, İslam bilginlerinden Zemahşeri, Raz”, Neysabur” ve hatta Ebu's-Suud Efendi'nin de, 'göklerde insan ve hayvanlar gibi yürüyüp gezen canlıların var olabileceği' yönündeki ifadelerini, tezine dayanak gösterdi.

Diyanet temkinli

Kitabında, 'Önemli olan dünyadaki insanların başka dünyaların insanlarıyla buluşmalarıdır', 'Kainatta dünyamızdan ayrı dünyaların olma ihtimali daima vardır' açıklamalarında bulunan Prof. Dr. Yeniçeri'ye, Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan temkinli bir yanıt geldi. Prof. Dr. Yeniçeri'nin görüşlerinin 'tartışma konusu' olduğunu bildiren Diyanet yetkilileri, Kur'an-ı Kerim'de dünya dışında başka gezegenlerde insana benzer canlı varlıkların bulunduğunu belirten açık ve net ifadelerin olmadığını vurguladı. Yetkililer, Kur'an'da tek bir gökten bahsedilmediğini ve göklere canlı varlıkların serpiştirildiği yönündeki ayetleri hatırlatarak, Müslümanlar'ın görünmez alemlere inanması gerektiğini belirttiler. Diyanet İşleri yetkilileri, 'Kur'an'ın birçok ayetinde bizim bilemediğimiz başka varlıkların bulunduğuna işaret edilmektedir. Yerde ve göklerde varlıklar olduğuna inanan bir Müslüman, yapılan ilmi çalışmalara açık ve bilim adamları tarafından ispatı yapılan varlıkları kabul etmeye de hazırdır' yorumunu yaptı. Yetkililer, diğer gezegenlerde başka canlılar olduğu iddiaları hakkında, 'Söylenenler, kişisel yorumlar olup her zaman için doğruluğu tartışma konusudur' şeklinde görüş bildirdi.

Melekler ve cinler var

Prof. Dr. Yeniçeri'nin aynı fakültedeki meslekdaşı Prof. Dr. Hayrettin Karaman ise bilimsel açıdan uzayda canlıların yaşadığına dair bir bulgunun mevcut olmadığını söyledi. Karaman, 'Allah; yerde ve gökte hareket eden varlıklar olduğunu ifade ediyor. Bunun mutlaka insan ya da bizim bildiğimiz cinsten canlı olması gerekmiyor. Buradan maksat, melekler, cinler de olabilir. Bahsedilen ayet, gökyüzünde insan veya başka bir canlı olduğunu göstermiyor. Ama uzayda cinler vardır derseniz buna bir itirazımız yok' diye konuştu.

[YALINKILIÇ]

Diyanet her zamanki gibi , yetkili , Allah yada Peygamber edasıyla , delilsiz , sözünde hikmet olan, tartışılmaz, sözü dinin belirleyicisi gibi söz söyleyerek Tanrılık iddia etmeye devam ediyor.
DELİL SUNMADIKLARI MÜDDETÇE SÖZLERİ ALLAH VE ELÇİSİNİ İNKARDAN BAŞKA BİR ANLAM TAŞIMAZ. Filan alim yada falan alim şöyle dedi demek delil değildir.böylelerinin cevabını Yüce Allah Kuranda tarif ediyor.

"örneği (onların) ki yüklenici edildiler tevratı sonra yüklenmediler onu, örneği gibi eşeğin yüklenir kalın kitaplar ne kötü örneği (bu) toplumun (onlar) ki yalanladılar belirtilerini (ayetlerini) Allahın ve Allah (gerçeğe) iletmez Toplumun Zalim olanlarını" (62 cuma 5)

ALAHIN DİNİ HAKKINDA BİLE BİLE DELİLSİZ SÖZ SÖYLEDİKLERİ MÜDDETÇE BU SÖZ ONLARA LAYIK OLMAKTA DEVAM EDECEK.

YÜCE ALLAH DOÐRU DEDİ. DİYANET YALANLADI.

[kılıç]

Bu konuda yetkilimisiniz?Alim görüşlerini hiçe saymak da neyin nesi;Yoksa Kuran Ayetlerinden ve Allah Resulünün hadislerinden hüküm çıkarmayı alimlere layık görmemenize rağmen bu işin ehli olarak kendinizimi görüyorsunuz...

[YALINKILIÇ]

HÜKÜM ÇIKARMAK GAYRETİNDE OLMAK AÇIK OLMAYAN KONULAR HAKKINDADIR. Alim olmak adı alim olmakla değildir. O alim saydıklarına meydan okuyorum.Eğer alimliği bırak müslümansalar Allahın ayetlerini inkar etmez kabul ederler. Gelsinler delillerini getirsinler iddialarını isbat etsinler.Serseri ile alim arasındaki fark hemen anlaşılır. SERSERİMİDİRLER ALİMMİDİRLER HEP BERABER BİLELİM.
Ap açık ayetleri inkar edip küfürleri ile alimlik taslıyan bu şeytanlara açıkça meydan okuyorum. Meydan burası isbatlarını, delillerini beklerim.

"örneği (onların) ki yüklenici edildiler tevratı sonra yüklenmediler onu, örneği gibi eşeğin yüklenir kalın kitaplar ne kötü örneği (bu) toplumun (onlar) ki yalanladılar belirtilerini (ayetlerini) Allahın ve Allah (gerçeğe) iletmez Toplumun Zalim olanlarını" (62 cuma 5)

Bu mesaj YALINKILIÇ tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 19.07.2008 - 00:14

[kılıç]

Büyük puntalar kullanarak fikrinizin daha iyimi anlaşıldığını sanıyorsunuz?...Ortalık birbirine meydan okuyan kafası bişeye takılmış ordan kurtulamayan insanlarla dolu.Yani bu ne ilk ne son...
Diyelim ki uzayda hayat var.Ne olacak?Uzayda hayat olmasının bizim için önemi nedir?Nereye varmak istiyorsunuz?Bunları yazında bilelim...

[YALINKILIÇ]

Uzayda hayat varmı yokmu konusu insanların çoğunun ilgisini çeken, bilerek bilmeyerek çok konuştukları bir konu. Bilgi bilgisizliğin karanlığında yol bulamayanlar için ışıktır.Bunun konuşulması bile gerekmeyecek kadar bilinen bir şey olması gerekir.
Ayrıca bilim araştırmaları kanıtlarla gelişir, yönlenir. Kanıtsız konularda da varsayım üreterek ne şekilde araştırma yapılması gerektiğine dair, bilgi edinir bilginler. Doğru güvenilir bilgi ise çok değerli.
HEM MERAKLILARIN MERAKINI TATMİN EDİCİ, HEM YAPILMASI MUHTEMEL ARAŞTIRMALARI TEŞVİK EDİCİ BİR FAYDASI OLUR HER GÜVENİLİR BİLGİNİN, ÖZELLİKLE KURAN BİLGİSİ BU KONUDA EN DEÐERLİ OLAN BİLGİLERDİR. Belirsizlik , tereddüt içinde olan pekçok kişi bu yazıyı okuyup tereddütten kurtulmuştur.Bu dahi yeterli bir faydadır. Bir gün uzayda hayatın varlığı inkar edilemez kanıtlarla kanıtlandığında, bu yazı hatırlanıp islamın bunu bildirdiği bilgisiyle insanlardan pek çoğu müslüman olarak ebedi bir kurtuluşu kazanabilir.(başkalarına göre eğer varsa) ebedi bir kurtuluş bir tek kişi için bile olsa büyük bir kazanç olarak yeterli , dünya ve içindekilerden değerelidir.

[kılıç]

Birde tam aksini düşünelim ya olmadığı kanıtlanırsa?O zaman kaç kişinin hidayetine mani olunur...Kaldıki sizin savunduğunuz şeyin tam aksini söyleyen bir çok din adamı var.Bu tip konularda ,doğrusunu Allah bilir demek daha uygundur...Ama siz başka forumlarda sizin yazdığınızı tahmin ettiğim yazılarınızda bizlerinde uzayın içinde bulunduğumuzu ve bu bağlamda uzaylı olacağımızı yazmışsınız;Bilmem yanılıyormuyum?Sizce Ademle, Hava uzaydanmı geldi?Sizce Cennet uzaydamı?

Bunları sadece fikriyatınızın daha açıkça ortaya çıkması için soruyorum....

Bu mesaj kılıç tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 24.07.2008 - 19:22

[YALINKILIÇ]

1- Aksi kanıtlanamaz , çünkü kuran bildirdiğine göre gerçektir.

2- Savunduğumu söylediğin şey bir savunma değil şüphesiz bilgidir. Ayetler ve hadisler bu delil olarak şüphesiz netlikte.

3- Aksini savunan din adamlarına gelince islamda din adamı sınıfı yoktur , kendini din adamı, dinde yetkili olarak tanıtanlar hatalıdırlar bu tarzlarıyla.

4- Aksini savunanların varlığı bir değer taşımaz, kuran ve hadislerle delillendirilmiş bir konuda, onlar bile bile inkar eden kafirler veya bilgisizce konuşan cahillerdir.

5- Doğrusunu Allah bilir demek doğrudur sözün doğru olsa da biz bilemeyiz anlamını ima ediyorsan bu yanlıştır. Bu konudaki Ayet ve Hadisler zaten Yüce Allahın bildirdiği Allahın bilip kullarına bildirdiği bilgilerdir.Öyleyse doğrusunu Allah bilir ve bildirdi diyor bu yazı zaten.

6- Benim fikriyatımın ne olduğunu kuran ve hadisi delil ederek yazmandan anlamış olmanı beklerdim. Ben kuran ve sünnete inanan uyan biri yani müslümanım.

7- Bizimde uzayda olduğumuz şüphesiz, muhtemelen o bahsettiğin yazı benim yazım.

8- selam onlara Adem ve havvanın cennetten dünyaya indirildiği hakkında ayet var. Öyleyse elbette uzaydan geldiler.

9- Ayrıca cennetin gökte olduğundan bahseden ayet de var. AYET : "VE GÖKTE , RIZKINIZ VE NE (Kİ) VADEDİLİYORSUNUZ". (51 ZARİYAT 22) (VADEDİLDİKLERİMİZ CENNET VE CEHENNEMDİR, ÖYLEYSE CENNET VE CEHENNEM GÖKTEDİRLER).



ÂYET : “VE ARDINA TAKILMA NEYİN (Kİ) (VAR) DEÐİL SENİN İÇİN ONUNLA (İLGİLİ) BİLGİ, ELBETTE İŞİTME VE GÖRME VE GÖNÜL, HEPSİ İŞTE (ONLAR)IN OLDU ONDAN MES’ÛL” (17 İSRÂ 36)
ÂYET : “…VE (HATÂDAN) DÖNÜN ALLÂH’A TOPTAN EY GÜVENENLER (ÎMÂN EDENLER) OLURKİ SİZ KURTULURSUNUZ” (24 NÛR 31)
ÂYET : “…VE SAÐ OLSUN KİM UYDU (GERÇEÐE) İLETENE” (20 TÂHÂ 47) ÂYET :“ÖVGÜ ALLÂH’A DÜZENLEYENİ EVRENLERİN” (1FATİHA 1)

[kılıç]

Dünya dışındada başka varlıklar vardır. Ancak o varlıklar nurani varlıklardır. Şeriatın lisanında onlara Melaike ve Ruhaniyat denilir.

Kurân da dünya ve yeryüzü ard olarak geçer, başta Âdem Aleyhisselam olmak üzere bütün peygamberlerin yeryüzüne, dünyaya gönderildiği bildirilir. Bu arada bazı sema katlarında İbrahim, İdris ve İsa Aleyhimüsselâm gibi peygamberlerin makamının bulunduğu da mi?rac hadisinde ifade edilir. Yine İsra 44, Talak 12 âyetlerinde yeryüzünün gökyüzü gibi yedi tabaka olduğundan bahsedilir. Ama bu yeryüzü tabakalarının nelerden ibaret olduğu, yeryüzü katmanları mı, yedi kıta mı, yedi iklim mi, neler olduğu kesin olarak belirtilmemiştir.

Ancak bu yaşadığımız dünyadan başka yaşama uygun farklı gezegenler olsa bile orada insan gibi mükellef ve sorumlu varlıkların yaşadığı konusunda bir ayet veya hadis yoktur.


Dünyadan başka sekiz ve son verilere göre on bir gezegenin daha olduğu varittir, ama oralarda böyle bir varlık türünün yaşadığı hususunda ne dini, ne de bilimsel bir doküman söz konusu değildir...

Bu arada şu gerçeği de gözden ırak tutmamak gerekir. Bu eski gezegen olan dünyamızda bu kadar canlı, ruh sahibi, akıl ve şuur sahibi varlıklar olduğu gibi diğer gezegen ve yıldızlarda, gök cisimlerinde oraların hayat şartlarına göre, oranın yapısına ve konumuna göre "ruhani" varlıklar vardır.

Ben, cinleri ve insanları yalnızca Bana ibadet etsinler diye yarattım. (zariyat 56) Dikkatinizi çekerim sadece insanlar ve cinler bunlar mükellef varlıklar.Sadece bunlar...

Bu arada Cennet ve Cehennemin uzayda olduğunu nerden çıkarıyarsunuz.Bizim bulunduğumuz boyutta olmak zorundalar mı?Neyin nerde olduğunu Yüce Allah bilir.

Zariyat Suresi 22 yi örnek göstermişsiniz,İşte tefsiri;22- Semada da rızkınız, yağmur sıcaklık vesaire gibi rızık sebepleri ve size vaad edilen şeyler var yahut mukadder. Bunun zahiri yukarıki gibi vaad ve tehdidi içine alır. Fakat çoğunlukla sevap ile tefsir etmişler ve cennetin yedinci semanın üstünde, Arş'ın altında olduğunu nakletmişlerdir.(E. HAMDİ)

Arş ve semaya Uzaydır deyip işin içinden sıyrılmak pek doğru olmaya bilir.Bu iş Allah ı bir mekana sığdırmaya kadar uzayabilir.Kişiyi ne duruma düşüreceği de sizce malum olsa gerek.


Bu lafım meclisden dışarı ama,Kuran ve Hadisleri en habis düşüncelerini topluma enpoze etmek için kullananların varlığını sizinde biliyor olmanız lazım....İslamda din adamı sınıfına gelince böyle bir sınıfın olmaması her önüne gelenin Ayet Ve Hadislerle ahkam kesmesine izin verileceği anlamına da gelmez...

Bu mesaj kılıç tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 26.07.2008 - 04:34

[kinglionturkey]

bilmillehirrahmenirrahim selam kardeşlerim allah'u taala bizleri yarattı ahirette bizi yarattığı zaman bize dünya hayatında ne yaşayacaksak tek tek bildirdi ve biz dünyaya geldiğimizde ilk gözümüzü açtığımızda anne ve babamızı çevremizdeki insanları ve nurdan yaratılan melaikeleri görüyoruz buna kanıt yeni doğan bir insan (bebek) aranızda fark eden var ise bilir bebekler genellikle gözü kapalıyken bir anda gülümserler işte o on melaike görür melaikenin o nurunu görür ve gülümser ve hayatı yaşayacaklarımızı bilmeden sil baştan hayata başlarız kimimiz imanımızı yitiririz kimimiz iman içinde yaşarız imanı olmayanın veya zayıf olanın gönül yani (kalp gözü) kapanır ve insan oğlu melaikeleri yani tüm ruhaniyeti göremez imanlı olanlarda tam tersi olur şimdi asıl konuya geleceğim aranızda hala bazı şeyleri hissetmeyen görmeyenler var bunuda ap açık konuyu açan arkadaşa sataşan arkadaşlar görüyorum allah bir diyen ilmin hakikatine sataşmasın sözlü saldırı hakaret etmesin muhakkakki islamın esasında kimse kimsenin ilmine imanına karışamaz sadece yanlış bilene döğruyu bildirir yanlış yaşayana yapana yanlışını doğrultup doğru yola iletir size ap açık 4 söz
1- para ile imanın kimde olduğu bilinmez eski bir ata sözü
2- bişri hafi hazretleri diğer adıyla yayan ayaklı bişr bir toplulukta söyle buyurur : kim kimin duasıyla kurtulacağı (cennete gireceği ) bilinmez
3- alimin ilmine sırrına erilmez
4-ilim kendini bilmek yani bulmaktır hakikattir
alimin hakikatlisi ilminin zekatını verendir yani ilmini yaşayan yaşatan ve öğretendir zeketın ne olduğunu hepiniz biliyorsunuz malın 40 da birini vermektir siz müslüman kardeşsiniz bir birinizin hatasını arayacağınıza amerika dünyaya hakim olmaya islamı yok etmeye çalışıyor dünyada en fazla üzerinde oyun oynadığı ülke türkiyedir ama ssiz hala bir birinizde hata kusur arıyorsunuz
efendiler efendisi 18 bin alemin sultanı hazreti muhammed nustafa rasulullah s.a. allah bizlere önder olsun diye göndermiştir kuranı kerim bize işik resulullah efendimiz kuranı kerimi bize öğretmek ve ışığımızın sönmemesi için göndermiştir siz kardeşsiniz kardeş kalın her şeyin en hakikatlisi yaradan rabbimiz allahtır ona ulaşmak için iki esas ile birlikte bir bütün olmaktır o iki esas islamın 5 şartı ve imanın beş şartı dır bunlara hakikatiyle tüm gönlünüzle bağlanıp sizi bütün yapan imana ulaşmanızdır sizde iman olursa sırtımız yere gelmez çünkü yaradan rabbimiz bizi korur kollar ve yıkılmayız biraz önce 18 bin alem demiştim işte islam alimlerinden rivayetle 18 bin alem den biri bizler insan oğlullarıyız uzay da ruhaniyet gezegenlerde ise canlı varlıklar vardır allah'u ta-ala kuranı kerimde efendimiz hz. muhammed s.a şöyle buyurur ben seni alemlere rahmet olarak gönderdim diye buyuruyor bu güne kadar insanlar elemi hayvanlar alemi cinler alemi şeytanlar alemi dünya alemi diye çok insandan duydum herşeyin hakikatini allah'u taala hakkıyla biliyor

islamiyet hakkında ilim ve bilgi edinmek için *** adresinden yararlanabilirsiniz

[kılıç]

Konuyu açan arkadaş, fikrini beğenmediği makamlara istediği ğibi saldıracak ama onun fikrine katılmayanlar yazdığı zaman bunun adı sataşma olacak?İlginç?...Arkadaşınız ne konu açtıysa onunla ilgili yazdık, yoksa abd nin dünya hakimiyeti konusunda konu açsaydı onla ilgili yazardık...Baştaraftaki Besmele eğer kasıtlı olarak o şekilde yazılmadıysa düzenleyin lütfen....