İçerik değiştir



Sayı 70: Safra Kesesi Taşları


  • Yanıtlamak için giriş yapın
Bu konuya yanıt verilmedi

#1 DKNH

DKNH

    εїз Black Mamba 24 km/h hız yapar..

  • Muhabirler
  • 9.404 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:Yok ki benim bir yedeğim

Gönderim zamanı 30.06.2008 - 19:28


Safra kesesindeki taş oluşumu, safranın mideye iletilememesine neden olduğundan sindirimi olumsuz etkiler. Mide bulantısı, karın ağrısı, midede şişlik hissi safra problemlerinde yaşanan sorunların ilk belirtileridir.

Genellikle 40 yaş üzeri, kadın ve açık tenlilerde görülen safra kesesi taşlarının ameliyattan başka bir tedavisi olmadığı, başka rahatsızlıklara neden olmadan bir an önce alınması en uygun yoldur.
Safra kesesi armut şeklinde küçük bir organımızdır. Uzunluğu 10 cm, genişliği 3 cm dir. Karaciğerimize yapışık olarak bulunur. Karaciğere yakın bulunmasının bir diğer nedeni de karaciğerle ortak çalışmasıdır. Karaciğerden salgılanan sıvılar safra kesesinde birikir ve burada yoğunlaşarak bekler. Safra sıvısı sarı-yeşil bir renkte ve koyu kıvamlıdır. Yemek yediğimiz anda safra kesemizde mide kasılmalarına benzer hareketler başlar ve safra içeriği mideye akar. Safra içerisinde bekleyen bu yoğun sıvı sindirimin tamamlanması için gerekli bir sıvıdır.
Safra kesesi problemleri sindirimi olumsuz yönde etkiler. Safra kesesi taşlar nedeniyle safra zamanında mideye salgısını veremez ise sindirim şikayetleri görülmeye başlar.

KOLESTEROL TAŞLARI VE PİGMENT TAŞLARI
Safra kesesinde oluşan taşları kolesterol taşları ve pigment taşları olarak ikiye ayırmak mümkündür. Kolesterol taşları daha açık renkli olurken, pigment taşları daha koyu renklidir. Bu taşlar oluşmaya başladıktan sonra safra kesesinde sorunlara neden olurlar. Safra kesesi taşlarının ameliyattan başka bir tedavisi olmadığı için hekimler tarafından genellikle herhangi bir ikincil sorun gerçekleşmeden safra kesesinin alınmasını desteklerler.

4F KURALI
Safra taşları genellikle 4F kuralına uyan kişilerde görülür. Fatty, Fourty, Female, Fair. Türkçe anlamlarıyla kilolu, 40 yaş üzeri, kadın ve açık tenliler olarak açıklanabilir. Kadınlarda erkeklere oranla yaklaşık 4 kat daha fazla görülür. Ameliyatları oldukça kolay olan safra taşları ikincil sorunlara neden olabilir. Bu ikincil problemler hayati tehlike yaratabilir.

BELİRTİLER
Mide bulantısı, karın ağrısı, midede şişlik hissi safra problemlerinde yaşanan sorunların bazılarıdır. Bazı safra taşları belirtiler ile kendini hissettirirken, sessiz sedasız oluşan taşlarda vardır. Eğer safra taşları kese dışına çıkıp safra yoluna düşmüşse ateş, sarılık, titreme görülebilir.

DELEBİLİR
Safra taşları bazı durumlarda oldukça tehlikeli olabilmektedir. Safra kesesinin delinmesi en kötü safra kesesi komplikasyonudur. Safra kesesinin delinerek içeriğinin karın boşluğuna akması karın iltihaplarına neden olabilir. Bu iltihap hastanın ölümüne bile yol açabilir.

CERRAHİ SARILIK
Diğer safra komplikasyonu ise cerrahi sarılıktır. Safra taşlarının safra kanalına kaçarak bu kanalı tıkaması sonucu oluşan sarılık Cerrahi Sarılık-Tıkanma Sarılığı olarak adlandırılır. Safra taşları pankreas bezine ait kanalı da tıkayabilir. Bu da pankreas iltihabına neden olur. Tüm bu olumsuzluklar ölümle sonuçlannabilecek ciddi sağlık problemleridir.

TEŞHİS
Safra kesesi hastaları mide bulantısı, karın ağrısı, hazımsızlık gibi genel şikayetelere sahip olması nedeniyle hastalık kesin teşhis edilemeyebilir. Ancak aç karnına yapılan ultrasonografi ile hastalık kolaylıkla teşhis edilir.

AMELİYAT İKİ YOLLA YAPILIR
Günümüzde Safra taşı ameliyatları açık ve kapalı olmak üzere iki yolla yapılmaktadır. Ancak Laparoskopik Cerrahi’nin gelişmiş olması nedeniyle son günlerde taş ameliyatlarında laparoskopik cerrahi yöntemi daha sık tercih edilir. Laparoskopik yöntemde karında 4-5 adet delik açılır ve bu deliklerden içeri girilerek minik bir kamera aracılığı ile monitöre yansıyan görüntü yardımıyla safra ameliyatı yapılır. Laparoskopik ameliyatın çok tercih edilme nedenlerinden biri de hastanın eski hayatına kolaylıkla dönebilmesidir.
Ameliyat sonrası hasta sık sık ve azar azar beslenmelidir. Artık safra kesesi olmayan hastanın sindirim enzimi karaciğerden direkt bağırsağa akar. Bu nedenle ameliyat sonrası bir süre küçük porsiyonlarla beslenmek hastanın durumu tolere etmesi için önemlidir. Bir süre sonra vücut safra kesesi olmadan sindirmeye alışacak bu nedenle hasta daha az beslenme sorunu yaşayacaktır.

HASTANEYE YAPILAN BAŞVURULAR
30 yaşından sonra ortaya çıkan safra kesesi taşı nedeniyle hastaneye başvuruların beşte birini kanal tıkanmasına bağlı iltihaplar oluşturuyor.safra taşları kanser yapmasa da, safra kesesi kanseri nedeniyle ameliyat olanların yüzde 70’inde taşa rastlanır ve “Porselen ya da kalsifiye taş oluşan safra keselerinde yüzde 20-60 kanser olasılığı vardır, bu hastalarda şikayet olmasa bile ameliyat önerilir”

Safra taşları safra içindeki katıların çökelmesi ile oluşur. Taşların büyük kısmı kolesterol içeriklidir. Safra kesesinde tek taş olabileceği gibi sayının binlere ulaştığı durumlar da vardır. Sarışın bayanlarda, şişmanlarda, çok hızlı kilo verenlerde, uzun süre damar yolundan beslenenlerde, midesinin bir kısmı ameliyatla çıkarılmış olanlarda safra taşı sık görülür. Hastalığın kalıtsal yanı olduğunu gösteren deliller vardır. Kafeinli içeceklerin ve alkolün safra taşlarını azalttığına dair yayınlar mevcuttur. Safra taşları kesenin kanalını tıkayarak içeriğinin boşalamamasına, böylece kolesistit adını verdiğimiz iltihaplanmaya yol açabilir. Taşlar ana safra kanalını tıkayarak safranın kana karışması yani sarılığa, pankreas kanalını tıkayarak pankreas bezi iltihabına (pankareatite) neden olabilir. Safra taşı olan hastaları yüzde 60’ında herhangi bir şikayet yoktur. Safra kesesi rahatsızlığına bağlı hastane başvurularının yüzde 20’si, ani gelişen taşın kanalı tıkaması sonucu oluşan kese iltihabı yani ‘akut kolesistit’tir. Bu hastaların yüzde 10’unda sarılık, kolanjit (dış safra yolları iltihabı), pankreatit gibi ağır komplikasyonlar görülür.

SAFRA KESESİ HASTALIÐININ TANISI VE TEDAVİSİ
Günümüzde safra kesesi hastalığı tanısı konulmasında en yaygın kullanılan yöntem ultrasonografi. Sık yapılmasının hastaya hiçbir zararı yok. Nadir olarak safra kesesinin fonksiyonunu değerlendirmek için ilaçlı filmler çekilebildiğini safra kesesi taşlarının tedavisiyle ilgili olarak ağızdan ursodeoxycolic asit ve benzerlerinin verilmesi bazı safra taşlarının tedavisinde olumlu sonuçlar veriyor. Ancak bunun başarı oranı çok düşük kalıyor ve hastaların yarısında ilk 4 yıl içinde taşlar tekrar oluşuyor. Günümüzde safra kesesi taşına bağlı şikayeti olan hastalarda altın standart laparoskopik kolesistektomidir. Bu yöntemle gerçekleştirilen operasyon az ağrılı olur ve hasta 2-3 gün içinde işinin başına dönebilir. Safra kesesinin tümü alınarak, hastalık nüksü, yeniden taş oluşumu, kanser ve komplikasyon gelişimi olasılığı ortadan kaldırılmış olur. Safra kesesinin olmaması insanlarda ciddi hiçbir soruna yol açmaz.

Gönderilen Resim
Yoktun ve Tanrı bu ihtimalden hiç bahsetmemişti....





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

0 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli