soğuk mu burası?
benzememiş yatagımıza...
kurudum..
olmalı da sarmalı bedeni şimdi
ten...
her dokunus da farklı...
her dokunus da ayrı bı renk...
baska bi nota...
bak akasyalar dökmuş yapraklarını yine sokaklara....
yüzünde kırışıklık?
ılık bı nefes sereyım yüzüne?
unutalım gıtsın akasyaları...
ama yıne de cok soguk burası...
benzememiş hiç yatagımıza...
köhne..
küf kokuyor ustelık..
cürümüş gibi...
sıkıcı bu kalışlar hem,
bak incir agacı yıne kasvetli sokaklarda...
düşünme rigayik şeyleri
şeffaf örtümü sereyim yüzüne..
unutalım gitsin incir agacını....
lüzümlu lüzumsuz kuşanalım..
incitelim ihaneti...
hüküm gıyelım...
sonra saklayalım cebımıze geçmişi...
loş tüneller de
leş kokan asklara damlayalım..
bak yıne dönuyor basım..
dönerken basım...
dogrulabildi mi ölum...
sus biraz...
sanılan uzaklıgım
sen değilsin benim..!
törensel acı o...
unutalım gitsin törenleri...
al bak,
hersey ıhanet kokusunda...
ustelık cok da soguk...
yatagımıza hiç benzememiş..
sorgu yok sımdı!
ahenkli gösteri bu benden kalan..
titriyorum gibi...
revanlarım
tutkularım
renklerim..
notalarım..
içtigim karsuyu titriyor...
bugun burası cok soguk
yatagımıza hiç benzememiş..
erişmeli,
degdir dudaklarını
kacamak armaganım olsun....
agustos böceklerinin sarkıları altında...
karsuyunda...
üzerime yürü..
öyle harlı..
birik mum ısıgından misal...
ince ipekler dök geceme
bak gece dökülüyor yine sokaklara...
kalma solgun..
korku olayım da sıgınagına serileyim..
unutalım gitsin geceyi...
selsebil bakalım...
yitiş bu, anlamsız şey
bürün bana..
catlak cizgilerimle
harda karsuyu gibi isyan edeyim...
ve
kalk yeter...!
en efsun anım bu..
kaybettim ölümü..
bitti...
soluklanabilirsin...
epru'
Bu mesaj epru' tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 04.06.2008 - 00:44