İçerik değiştir



- - - - -

Milano Gencer'e veda etti


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 10 yanıt verildi

#1 DKNH

DKNH

    εїз Black Mamba 24 km/h hız yapar..

  • Muhabirler
  • 9.404 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:Yok ki benim bir yedeğim

Gönderim zamanı 13.05.2008 - 10:56


Gönderilen Resim
Sanat hayatı boyunca tüm opera sahnelerinde ''La Diva Turca'' olarak alkışlanan ünlü soprano Leyla Gencer, Milano'da görkemli bir cenaze töreniyle ebediyete uğurlandı. Sanatçı için San Babila Kilisesi'ne gelen çok sayıdaki çelenk arasında, ünlü yazar Yaşar Kemal tarafından gönderilen çiçek de dikkati çekti.

La Scala Operası yakınlarındaki San Babila Kilisesi'nde Gencer için düzenlenen cenaze ayini, Gencer'in yakınları, dostları, sevenleri ve öğrencilerinin akınına uğradı.
Külleri Boğaz sularına...

Gencer'in vasiyeti üzerine Milano Lambrate Mezarlığı'ndaki krematoryuma götürülen naaşın yakılma işlemi çarşamba günü yapılacak.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) Genel Müdürü Görgün Taner tarafından teslim alınacak küller, sanatçının vasiyeti doğrultusunda İstanbul'a getirilerek cuma günü tören eşliğinde Ortaköy'den boğaz sularına bırakılacak.

Gencer'in yeğeni İbrahim Çeyrek'in de eşi Neslihan Çeyrek ve annesi Aynur Çeyrek ile birlikte hazır bulunduğu cenaze ayininde San Babila Kilisesi, İtalya'dan ve Türkiye'den gelen tanınmış simalarla doldu.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) Genel Müdürü Görgün Taner ve Genel Müdür Yardımcısı Ömür Bozkurt, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen, İstanbul Devlet Opera ve Balesi Müdürü Suat Arıkan ve Borusan Kültür Sanat Genel Müdürü Ahmet Erenli'nin yanı sıra Türkiye'nin Milano Konsolosu Nihal Çevik de Gencer'i uğurlamak için ayine katılanlar arasında yer aldı.

Ayine, Gencer'i 1957'de verdiği ilk konserden sonra bağrına basan ünlü La Scala Operası yetkilileri, La Scala Akademisi çalışanları ve sanatçının öğrencileri de katıldı.

İtalya'da siyasi yolsuzluklara karşı yürütülen "Temiz Eller" soruşturmasının baş isimlerinden biri olan eski savcı Francesco Saverio Borrelli, Gencer'in yakın dostlarından Kontes Mocenigo, sanatçının biyografisini de kaleme alan Franca Cella ve gazeteci-yazar Zeynep Oral'ın de katıldıkları cenaze ayini sırasında, katılımcıların çoğu gözyaşlarını tutamadı.

Kendi sesiyle uğurlandı

Gönderilen Resim

Ayin bitiminde Gencer'in naaşının yerleştirildiği güllerle bezenmiş tabut, sanatçının 1957'de seslendirdiği bir arya kaydının dinletilmesi eşliğinde alkışlarla uğurlandı.

Verdi'nin "La Forza del Destino" operasından "La Vergine degli Angeli" aryası Gencer'in 1957'deki yorumuyla yeniden dinlendiği an, törende duygu yoğunluğunun zirveye ulaştığı an oldu.

Yaşar Kemal'den çelenk
Sanatçı için San Babila Kilisesi'ne başta La Scala Operası ve Türkiye'nin Milano Başkonsolosluğu'ndan olmak üzere gelen çok sayıdaki çelenk arasında, ünlü yazar Yaşar Kemal tarafından gönderilen çiçek de dikkati çekti.
İki dinin dualarıyla uğurlandı

Milano'daki resmi törene San Babila Kilisesi'nde Katoliklik inancı doğrultusunda düzenlenen ayin damgasını vururken, sanatçının aile bireylerinin İslam inancı doğrultusunda dua merasimi düzenlemeleri de dikkati çekti.
Leyla Gencer'in Milano'da Majno Caddesi'ndeki evinde, tabutun kiliseye taşınmasından önce bir imam tarafından aile bireylerinin katılımıyla dua merasimi yapıldı.

Sanatçının naaşı, San Babila Kilisesi'nden Lambrate Mezarlığı'ndaki krematoryuma teslim edilmeden önce, İslami usullere göre cenaze namazı da kılındı.
Gencer'in cenaze namazı, cenaze arabasının mezarlık girişi önünde mola verdiği sırada, sanatçının akrabalarının da katılımıyla Milano'da görev yapan Kemal Gül adlı bir Türk imam tarafından kıldırıldı.

Gencer için İstanbul'da İKSV ve de İstanbul Devlet Opera ve Balesi öncülüğünde düzenlenecek uğurlama töreninde, Rengim Gökmen yönetiminde Ahmet Adnan Saygun'un Yunus Emre Oratoryosu'ndan ilahi bölümlerinin de seslendirileceği öğrenildi.
Ankara:

Leyla Gencer, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü'nde düzenlenen törenle de anıldı.
Milano'daki La Scala Operası'nda yapılan törenle eşzamanlı başlayan törende konuşan Devlet Opera ve Balesi Genel Müdür Yardımcısı Şenol Tiryaki, Gencer'in 80 yıllık ömrünü onuru ve yaratıcılığıyla sürdürdüğünü söyledi.
Eski Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Remzi Buharalı da, "Güzel yıldız aramızdan kaydı. Gündüz gökyüzünde yıldızlar görünmez ama o gündüz vakti bile yansıyacak bir sanatçı olarak akıllarda kalacak" dedi.

Gencer'in çok mütevazı bir sanatçı olduğunu belirten Opera Solistleri Derneği Başkanı Tuncer Tercan da, Gencer'in Türkiye'nin adını dünyada en iyi düzeyde temsil ettiğini söyledi.

Tercan, "Türkiye Cumhuriyeti, Leyla Gencer'le ne kadar övünse azdır" diye konuştu.

Konuşmaların ardından Gencer'le ilgili sinevizyon gösterisi sunuldu. Ardından, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü binası önündeki Leyla Gencer heykeline çelenk bırakılarak, saygı duruşunda bulunuldu.
Ayrıca, Opera Sahnesi'nde bugün saat 20.00'da sahnelenecek "Cosi Fan Tutte" operası öncesinde Leyla Gencer ile ilgili sinevizyon gösterisi sunulacak.

Gencer kimdir?
Uluslararası ün yapmış bir sanatçı olan Leyla Gencer, 20'nci yüzyılın en büyük divalarından biri olarak değerlendiriliyor.

1928'de İstanbul'da doğan Leyla Gencer, şan eğitimine İstanbul Belediye Konservatuarı'nda başladı.
Gencer, sahneye 22 yaşında Ankara Devlet Operası'nda adım attı, 1957'de - 29 yaşındayken - Milano'da dünyanın en ünlü operası La Scala'da sahne aldı.

1980 yılında sahneyi bırakan Gencer'in repertuarında 34 besteciden 70 opera eseri bulunuyordu.
Gencer'e, sanat yaşamı boyunca çok sayıda ödül ve 1988'de "devlet sanatçısı" unvanı verilmişti.

20'inci yüzyılın en büyük divalarından Leyla Gencer (80), 10 Mayıs'ta Milano'daki evinde solunum ve kalp yetmezliğinden vefat etmişti.

Gönderilen Resim
Yoktun ve Tanrı bu ihtimalden hiç bahsetmemişti....

#2 L1Square

L1Square

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Dokunulmazlar
  • 11.433 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 13.05.2008 - 11:18

ALLAH rahmet etsin de niye ayin yapmışlar.. Hrıstiyan mı olmuş ki sonradan acaba ?
Bir kadını ağlatırken,çok dikkat edin çünkü ALLAH,gözyaşlarını sayar..!!

Kadın,erkeğin kaburgasından yaratıldı,ayaklarından değil...
Öyle olmuş olsaydı,ezilirdi..
Erkeğin başından da yaratılmadı,üstün olmasın diye..

Ama göğsünden yaratıldı,eşit olsun diye;
....kolun biraz altından,korunsun diye...
Kalp hizasından yaratıldı SEVİLSİN diye..

* * *

Kimlik gizli, hayaller gizli ve ben de gizli...
Susuyorum..
Ve seni sevdiğimi kimselere söylemiyorum..


:) (Böyle kalsın. Kimin değiştirdiğini anlarsın senn)

#3 Rabbit

Rabbit

    bir ilgi delisi

  • Yöneticiler
  • 11.851 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:qop

Gönderim zamanı 13.05.2008 - 12:40

yakılarak küllerinin denize bırakılacagına göre *böö
ama yinede Allah rahmet eylesin topragı bol olsun
"seni o kadar yakından görünce,
keşke yalnız bunun için sevseydim seni"

#4 Denio

Denio

    Kamış Kotak

  • Dokunulmazlar
  • 7.870 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:alayına konum

Gönderim zamanı 14.05.2008 - 02:05

boşverin inancını...değer gidince daha bi değer oluyor ya o dandik bir şey...düne kadar adını anmayıp,ölünce gitti demek de biraz karaktersizlik lan sanki...opera dinlemeyiz belki ama ne bilem başkaları sahiplenip gerektiği değeri gösterince hiç alınmıyoruz da üstümüze...gitti gider selametle
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.

Charles Bukowski


Piizan

#5 quStah

quStah

    Camel Soft

  • Yöneticiler
  • 5.617 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Kadıköy
  • İlgi Alanları:kandırmak..

Gönderim zamanı 14.05.2008 - 02:56

Hanginiz dinlediniz?

Erkekçe söyleyeyim: Ben ki opera hastasıyım, bir kere bile dinleyemedim!
Leyla Gencer'den sözediyorum tabii. La Diva...
Ya da, "Cenker". .. Gencer derseniz kimse tanımaz, İtalyanca okunduğu gibi söyleyeceksiniz. Genco'yu da "Cenko" okurlar ya...
Soruyorum: Atıp tutanlar, ahkâm kesenler, hanginiz bir tek arya dinlediniz merhumeden? (Evin ve Zeynep hanımlar hariç tabii.)
Parlak devri ellili yıllardı, hayatta mıydınız o dönemde, yoksa operadan anlayacak yaşta mı?
Yirmi sekiz senedir sahneye çıkmıyordu, yoksa yirmi dokuz sene evveline kadar La Scala'ya mı takılıyordunuz gidip gidip?
Ya plakları, diyeceksiniz... Uzun süre plak yapmadı ki rahmetli!
Hani şu Jean-Jacques Beineix'in "Diva" filminde koca popolu Wilhelmina Fernandez'in oynadığı soprano gibi... ("La Wally" söylüyordu, o da ne muhteşem bir aryadır ha!)
Korsan kayıtları vardı... Varmış... Yıllarca plak yapmamakta direndi... Sonra pek pek bir Monteverdi (L'Incoronazione di Poppea), bir de Tosca... Ha, birkaç da Paris resitali...
Dinlediniz mi de konuşuyorsunuz? Ben dinlemedim, çünkü bulamadım, bulunamıyor, yok, yok, yok! Leyla Gencer'den hiçbir şey yok!
Eski taş plaklarda Verdi kayıtları da olduğu söyleniyor, Bellini kayıtları da... Ara ki bulasın, bulsan da hangi iğneyle hangi "turntable" da çalasın!
Şimdi şimdi çıkıyor o eski kayıtlar CD şeklinde, onlar da yalnızca Amerika'da...
Türkiye'yi unutun, Leyla Gencer'in ülkesinde Leyla Gencer'den üç dakikalık "single" bile bulamazsınız.
Ama sallamaya gelince iş kolaydır: "Maria Callas'ın en büyük rakibesiymiş" ...
Hayır, o Renata Tebaldi'ydi. Leyla Hanım'ın asıl iyi bir "Donizetti yorumcusu" olduğu söylenir, işe bakın, benim de en sevmediğim operacıdır Donizetti.
"Donizetti rönesansı" dedikleri de, adamın en hurda, en kıyıda köşede kalmış, en kötü operalarına çok az kişi tarafından "entellik ayağından" ilgi gösterilmesinden ibarettir. (Hiç duydunuz mu, Poliuto, Caterina Cornaro, Belisario diye birtakım eserler? Onları bırakın, bir Lucia di Lammermoor'u bile sıkılmadan sonuna kadar kaç kişi dinleyebilir? Ha, Aşk İksiri'nden "Una Furtiva Lagrima" aryası... Onu babam da dinler!)
Fazıl Say gibi ağlayıp zırlayacağına "vakitlice" Türkiye'yi terk etmiş, bununla da akıllılık etmişti. Çünkü buraya sekiz numara büyük gelecekti.
Polonezköylü olduğunu, Minakowski ailesinden geldiğini de biliyor muydunuz? Burada kalıp ne yapacaktı? Üçüncü derecenin ikinci kademesinden emekli olmak için mi kalacaktı burada?
"Anadolu'daki köklerini unutmamış" ... Yok yahu, hangi kökü vardı Anadolu'da? Yoksa "armonize edilmiş" türkü mü söylüyordu Milano'da?
Şimdi getirteceğim tabii. Çünkü bu yazı yanlış anlaşılacak, adım gibi biliyorum. Belki de okyanus ötesine uzanıp onu dinlemek için ölümüyle bize kendini hatırlatması gerekiyormuş...
Ama, bir Norma'yı Maria Callas'tan daha iyi söylesin... Pek sanmıyorum.
Bakacağız, dinleyeceğiz, gerekirse özür dileyeceğiz.
Ama bunun mala da, davara da, emekçi halkıma da bir faydası olmayacak. Yazının başından beri "ne anlatıyor bu herif be" demediniz mi?


demiş Engin emminiz. Haket ne anlatıyor.. <_<

#6 L1Square

L1Square

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Dokunulmazlar
  • 11.433 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 14.05.2008 - 08:39

Türkiye'yi unutun, Leyla Gencer'in ülkesinde Leyla Gencer'den üç dakikalık "single" bile bulamazsınız.


Rahmetli ''kendi ülkesinde'' yaşamışmı ki single ını burda bulacaksın.. <_<
Bir kadını ağlatırken,çok dikkat edin çünkü ALLAH,gözyaşlarını sayar..!!

Kadın,erkeğin kaburgasından yaratıldı,ayaklarından değil...
Öyle olmuş olsaydı,ezilirdi..
Erkeğin başından da yaratılmadı,üstün olmasın diye..

Ama göğsünden yaratıldı,eşit olsun diye;
....kolun biraz altından,korunsun diye...
Kalp hizasından yaratıldı SEVİLSİN diye..

* * *

Kimlik gizli, hayaller gizli ve ben de gizli...
Susuyorum..
Ve seni sevdiğimi kimselere söylemiyorum..


:) (Böyle kalsın. Kimin değiştirdiğini anlarsın senn)

#7 quStah

quStah

    Camel Soft

  • Yöneticiler
  • 5.617 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Kadıköy
  • İlgi Alanları:kandırmak..

Gönderim zamanı 14.05.2008 - 09:19

Burada yaşasaydı "single" blile çıkaramaz, olsa olsa beyaz şova çıkardı. Sonrada karı-koca kavgası proğramlarına..
Yuuvtub açıldığı vakit alttaki videosunu da dinleriz hep beraber. Öldüğüne göre artık dinleyebiliriz. Zira düne kadar böyle bi kadının varlığından dahi haberim yoktu..


#8 L1Square

L1Square

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Dokunulmazlar
  • 11.433 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 14.05.2008 - 10:14

Yok bence öyle değil.. Her sanatçının Beyaz showa kara showa çıkma gibi bi zorunluluğu yokki.. Kendini bilipte reklama ihtiyacı olmadığını düşünenler zaten çıkmıyorlar o tarz programlara.. Mesela Alpay.. Hangi programda gördünüz şimdiye kadar.. Belki de smini bile bilmiyosunuz..Ama çok büyük bi hayran kitlesi var.. Belki Alpay'ı tanımayanlar olur diye daha basit bi örnek vereyim.. Sezen Aksu mesela.. Beyaz'a yalvara yakara çıkartmışlardı.. Ya da İhan İrem..
Uzar gider bu..

Kendi ülkesinde yaşasaymış daha iyi olurmuş..Belirli bi yere geldikten sonra en azından vatanına dönseymiş.. Bi sanatçı yabancı bi ülkede yaşıyor diye daha büyük sanatçı olmuyor benim gözümde..
Bir kadını ağlatırken,çok dikkat edin çünkü ALLAH,gözyaşlarını sayar..!!

Kadın,erkeğin kaburgasından yaratıldı,ayaklarından değil...
Öyle olmuş olsaydı,ezilirdi..
Erkeğin başından da yaratılmadı,üstün olmasın diye..

Ama göğsünden yaratıldı,eşit olsun diye;
....kolun biraz altından,korunsun diye...
Kalp hizasından yaratıldı SEVİLSİN diye..

* * *

Kimlik gizli, hayaller gizli ve ben de gizli...
Susuyorum..
Ve seni sevdiğimi kimselere söylemiyorum..


:) (Böyle kalsın. Kimin değiştirdiğini anlarsın senn)

#9 quStah

quStah

    Camel Soft

  • Yöneticiler
  • 5.617 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Kadıköy
  • İlgi Alanları:kandırmak..

Gönderim zamanı 14.05.2008 - 10:55

Evet haklısın galiba. Mesela Alpay "Le Quatro Stagioni deü`Anno`dm" dedikleri ve anca "dört mevsim" diye çevrilince anlayabildiğim türküyü söylemiş! Vivaldi alnından öpmüş hatta.
Demek ki teyzem buraya gelmemekle hata etmiş, neyse canı sağolsun :icecream:

#10 L1Square

L1Square

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Dokunulmazlar
  • 11.433 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 14.05.2008 - 11:27

Söylediği yabancı dildeki şarkıyla ne alakası var ki <_<
Bir kadını ağlatırken,çok dikkat edin çünkü ALLAH,gözyaşlarını sayar..!!

Kadın,erkeğin kaburgasından yaratıldı,ayaklarından değil...
Öyle olmuş olsaydı,ezilirdi..
Erkeğin başından da yaratılmadı,üstün olmasın diye..

Ama göğsünden yaratıldı,eşit olsun diye;
....kolun biraz altından,korunsun diye...
Kalp hizasından yaratıldı SEVİLSİN diye..

* * *

Kimlik gizli, hayaller gizli ve ben de gizli...
Susuyorum..
Ve seni sevdiğimi kimselere söylemiyorum..


:) (Böyle kalsın. Kimin değiştirdiğini anlarsın senn)

#11 antiqa

antiqa

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 7.424 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 03.06.2008 - 13:51

Gül, Gencer, Kül

Türklerde gelenektir ölünce kıymete binmek.

Üstüne bir de herkesin muhteşem anıları çıkar ortaya, düne kadar hatırlamadıkları, gördüklerinde selam vermedikleri bu “kıymetli kişilere” ilişkin.

Büyük soprano, opera sanatçısı, aslında Türktü, bütün dünya hayrandı başlıklarıyla “öldükten sonra kıymete binen” Leyla Gencer de tam da böylesi sanatçılarımızdan.

Fortune’un editör yazısında Murat Sabuncu, Gencer’le ilgili hiç gündeme gelmeyen, Gencer’i yakından tanıyan bir arkadaşıyla buluşmasındaki konuşmayı aktarıyor:

“Leyla Gencer’i kaybettik diye üzülenler onun özellikle İtalya’daki son yıllarda yaşadığı maddi güçlüklerden habersizdi. Daha doğrusu ilgisizlerdi. Çok zor günler geçirdi. Ve o günlerde ona hiç ummadığımız bir yardım eli uzandı. O zaman dışişleri bakanı olan Abdullah Gül, Leyla hanımın hem sağlık problemlerinin tedavisi için hem de ona bir bakıcı tutulup bakımının sağlanması için maddi destekte bulundu.”

Sabuncu konuşmayı aktarırken “Bir anda gözümün önünden Gencer ile adını yan yana koyan isimler, şirketler, cenazesine katılanlar geçti; sonra Abdullah Gül…” diyor.

Abdullah Gül, Gencer’e yardımlarından dolayı bravo, yaşa, demek istemiyorum. Zira o olması gerekeni, doğru olanı yapmıştır.

Yoksa Nuh Gönültaş’ın (kendisine hiç yakıştıramadığım şekilde) “Külleri denizimizi kirletiyor” demesi oldukça abestir.

Geriye kalan ikiyüzlülerin sahiplenmesi değil, Abdullah Gül’ün “denize attığı” iyilik olacaktır.

Yoksa iyilikler de mi denizi kirletir Sayın Gönültaş…

Elif Çakır-Taraf

Vay be Gencer'i de bir Abdullah Gül tanıyomuş *drunk





Benzer Konular Daralt

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli