Jump to content



- - - - -

Sınıf geçmek daha da kolaylaşıyor


  • Please log in to reply
10 replies to this topic

#1 _RomantizmA_

_RomantizmA_

    Pembeler içinde uçuk MAVİ

  • Üyeler
  • 3,232 posts
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:VatanToprağı
  • İlgi Alanları:sonsuzluk; ölüm...

Posted 05.05.2008 - 17:57


Milli Eğitim Bakanlığı'nın gelecek eğitim öğretim yılında sınıf geçme yönetmeliğinde yapacağı değişiklik ile sınıf geçmeyi kolaylaştıracağı belirtildi

Milli Eğitim Bakanlığı sınıf geçme yönetmeliğinde yapacağı değişiklik ile sınıf geçmeyi kolaylaştıracak. En fazla iki dersten zayıfı olan öğrenciler bir üst sınıfa sorumlu olarak geçebilirken, yapılacak değişiklik ile bu sayı 6 olacak. Ayrıca üç dersten başarısız olan öğrencilerin girebildiği ortalama yükseltme sınavına yeni düzenlemeyle sınırsız giriş hakkı tanınacak.

Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğü, Ortaöğretim Sınıf Geçme Yönetmeliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik taslağını Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı'nın onayına sundu. Talim Terbiye Kurulu taslakla ilgili görüşmeyi pazartesi günü yapacak. Talim Terbiye Kurulu'na onay için gönderilen taslakta, ortaöğretim kurumlarında öğrencilerin sınıfta kalmasını zorlaştıracak önlemler aldı.

Değişiklik ile sorumlu olarak sınıf geçmek de kolaylaştırılacak. Mevcut durumda sorumlu geçmek için olması gereken zayıf ders barajı sayısı 2'den 6'ya çıkarılıyor. Ayrıca üç dersten başarısız öğrencilerin girdiği ortalama yükseltme sınavında da yapılacak değişiklik ile ortalama yükseltme sınavına sınırsız giriş hakkı tanınacak. Buna göre öğrenciler zayıf dersi olmayan öğrencinin yanı sıra, kaç dersten başarısız olurlarsa olsun öğrencileri, sınıf geçmek için ortalama yükseltme sınavına girebilecekler. Ortalama yükseltme sınavları yılsonundan bir hafta sonra başlayacak. Böylece sınavlar haziran ve temmuz ayları içinde gerçekleştirilecek.

ALAN DEÐİŞTİRME KOLAYLAŞTIRILACAK

Düzenlemede, alan değiştirmek isteyen öğrencilerin girmesi gereken sınavlarda da bazı kolaylaştırmalar yapılıyor. Lise son sınıf öğrenicilerine sadece Ağustos ayından fark derslerini verme şansı veren Milli Eğitim Bakanlığı, öğrencilere Şubat ayında fark derslerini vermeleri için ek sınav şansı tanıyacak.

Son düzeltmeleri yapılan yönetmeliğin pazartesi günü Talim Terbiye Kurulu'nda görüşülmesinin planlanırken, 2008-2009 eğitim öğretim döneminden itibaren uygulamaya konulması bekleniyor.

(ANKA)



-------------------------------------------
ohhh ne ala memleket.... Yaw anlamıyorum, ben nasıl öğrenciyle uğraşacam. Öğrenci yarın sen istediğini de nede olsa geçiyorum diyecek.. S.ktmin sistemi hangi amaca hizmet ediyor anlamıyorum ki...

Bakan olmayı yanlış algıladı bizim Çelik, sadece boş bakıp boş görüyor...

İçini boşaltıyor sistemin. Vasıfsız, bir boka yaramayan öğrenciler yetiştirmeyi amaçlıyor. Devam et... *böö




[Bebeğim Öldü]

Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin soundtrack’ındayım
Bir yazar mıyım yoksa tek şiirlik şair mi?
Notumu verdi hocalarım nasihati koydum cebime
Ve zorda kalana dek çıkarmadım..
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yaramı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım
Canımı yolda buldum canıma teslim ettim; canına okudum
Canıma kastım…



#2 antiqa

antiqa

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 7,424 posts
  • Cinsiyet:Bay

Posted 05.05.2008 - 19:51

Artık öğrenciler kopya hazırlamaya bile tenezzül etmez iyice tembelleşirler bu ne be.

#3 quStah

quStah

    Camel Soft

  • Yöneticiler
  • 5,617 posts
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Kadıköy
  • İlgi Alanları:kandırmak..

Posted 05.05.2008 - 20:31

Test yapmaya da devam etsinler. ilkokuldan itibaren hemde. Hatta örnek ilkokul 1 sorusu vereyim, bunları sorarak öğretsinler okuma yazmayı dahi..

Aşağıdakilerden hangisinde "baba" yazmaktadır?
a ) anne
b ) hala
c ) bana
d ) ona
e ) hepsi

Cevap: Soru yanlış olduğundan tüm cevaplar doğru kabul edilecektir.

#4 kılıç

kılıç

    Sadece KILIÇ...

  • Üyeler
  • 11,484 posts
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:BAŞIMIZ DİK

Posted 05.05.2008 - 21:50

Ya bu nasıl bir iş.Yani okumakta gözü olmayan diğer arkadaşlarınında okumasına ve ya öğrenmesine engel olan birileri eskiden sınıfta kalır ve sınıf biraz rahatlardı, şimdi ne olacak nasıl olsa bırakamazlarda karıştırmaya düzen bozmaya devam...Hayırlıysa, hayırlı olsun...
Bir gün daha geçti ve biz biraz daha yaklaştık;Bizden hiç uzak olmayan ölüme...

#5 Hyaman

Hyaman

    Triple Nickel-1

  • Dokunulmazlar
  • 4,490 posts
  • Konum:somewhere in the blue planet "EARTH"

Posted 05.05.2008 - 22:23

" Şu mektepler olmasaydı maarifi ne güzel idare ederdik "

Hasan Ali Yücel

Edited by Hyaman, 05.05.2008 - 22:24.

I find your lack of faith disturbing!

#6 AtamÇepni

AtamÇepni

    Türkiye Sevdalısı

  • Üyeler
  • 5,693 posts
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Atatürk'ün Ülkesi

Posted 07.05.2008 - 12:05

Sağlık,eğitim,askeri,spor,sanat,basın,siyaset v.b. içine edilmedik bir yer kaldımı ki !!

Aferim : " Şu mektepler olmasaydı maarifi ne güzel idare ederdik "

Hasan Ali Yücel

Şu günlerde ilkokullarda öğrencilerden ne isteniyor biliyormusunuz ? Okulların kapanmasına 2 aydan az bir süre kala , yaptıktan sonra düşünenler önlükleri kaldırıp beyaz lakos tişört ve gri kumaş pantolon almalarını zorunlu kılmış. Ya bu kadar geri zekalıca bir uygulama olur mu? Yapacaksın birşey bunu okul açılmadan yaparsın; öğretmenlerle, velilerle hatta öğrencilerle konuşursun. Ben yaptım oldu diyen bunlardan ne köy olur ne kasaba.

Birde dün eski üniversite hocalarından bir dost ziyarete geldi. Eskişehir çapında onlarca okula kendi çabaları ve halkın desteği ile kütüphaneler kurmakta. Yine Tokinin yeni açtığı okullardan birine bi kütüphane açmak için kolları sıvamış. Sağolsun okul müdür elinden gelen, zorluğu çıkartmış. Sonunda Milli eğitim Müdür yardımcısının bir telefonu ile sayın müdürümüz de kütüphane için kolları sıvamış.
Yani anlayacağınız halkımız yetişmesin, birşey öğrenmesin zihniyetiyle bu ülke ileriye ite kaka ancak gider.

Edited by Mollaömeroğlu, 07.05.2008 - 12:06.


AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...

#7 Denio

Denio

    Kamış Kotak

  • Dokunulmazlar
  • 7,870 posts
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:alayına konum

Posted 07.05.2008 - 13:41

peki şimdiye kadar sınıfta kalıp,eğitim hayatını noktalamak zorunda bırakılanlar ne olacak...bir bardak su mu?
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.

Charles Bukowski


Piizan

#8 greenyblue

greenyblue

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 200 posts

Posted 07.05.2008 - 18:39

Hüseyin ÇELİK bir okula gidip ders anlatmayı denesin. Bakalım 2. saate dayanabilir mi? Bu değişiklik sayesinde öğrenciler öğretmeni artık hiç saymaz. Not korkusuyla başedilebilen öğrenci de mazi olacak yani....
Οζδε

#9 kılıç

kılıç

    Sadece KILIÇ...

  • Üyeler
  • 11,484 posts
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:BAŞIMIZ DİK

Posted 07.05.2008 - 20:03

Yaptıklarının izahını bilen varmı?
Bir gün daha geçti ve biz biraz daha yaklaştık;Bizden hiç uzak olmayan ölüme...

#10 _RomantizmA_

_RomantizmA_

    Pembeler içinde uçuk MAVİ

  • Üyeler
  • 3,232 posts
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:VatanToprağı
  • İlgi Alanları:sonsuzluk; ölüm...

Posted 07.05.2008 - 20:48

Kılıç abim, zaten topal-aksak ilerlemeye çalışan sistemi işlemez hale getirmek... Bir ülke geri gitsin istiyorsak önce eğitim sistemine saldırmalısınız. Düşünmeyen, nemelazımcı gençlik yetiştirirseniz çok değil 20-30 yıl sonra peşinize takıp, oyuncağınız yapacağınız bir sürü "ogün samastınız", polat alemdarınız olur...

Bu arada yazıyı bir daha okuyunca öğretmene bakıcı rolü verildiğini hissettim...

Ha bu arada gündemde önemli bişey yok sanırım, zira halen rejim fırtınalarıda, baş örtü çığlıklarıda atılmadı... Yoksam ben mi kaçırdım.

YaRab Ülkem üzerinde kötü planları olanların Planlarını boşa çıkart!
(Amin)




[Bebeğim Öldü]

Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin soundtrack’ındayım
Bir yazar mıyım yoksa tek şiirlik şair mi?
Notumu verdi hocalarım nasihati koydum cebime
Ve zorda kalana dek çıkarmadım..
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yaramı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım
Canımı yolda buldum canıma teslim ettim; canına okudum
Canıma kastım…



#11 _RomantizmA_

_RomantizmA_

    Pembeler içinde uçuk MAVİ

  • Üyeler
  • 3,232 posts
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:VatanToprağı
  • İlgi Alanları:sonsuzluk; ölüm...

Posted 18.05.2008 - 23:29

Zayıfla sınıf geçmek, "aldatmaca" mı?

Talim Terbiye Kurulu eski Başkanı Prof. İrfan Erdoğan, yeni sınıf geçme yönetmeliği için “tarihî tehlike” uyarısı yaptı; “Bu model asla hayata geçmemeli. Hiçbir gerekçe, bu modelin yaratacağı tahribatı mazur gösteremez” diyor.
YÖK'ün üniversiteye girişi kolaylaştıran çalışması tartışma yaratırken, Milli Eğitim Bakanlığı da lisede 6 zayıfla bile sınıf geçmeyi sağlayacak değişiklik planlıyor. Ortaöğretim Sınıf Geçme Yönetmeliği'nde planlanan değişikliği “tehlike” olarak niteleyen Talim Terbiye Kurulu eski Başkanı Prof. İrfan Erdoğan soruları yanıtladı.
Ortaöğretimde mevcut uygulamaya göre (Türkçe hariç) iki dersi zayıf olan öğrenci, not ortalaması “geçer” ise, bir üst sınıfına geçiyor. Planlanan yeni düzenleme ise, 6 derse kadar zayıfı olan öğrenciyi bir üst sınıfa geçirmeyi, böylece sınıfta kalacak öğrencinin devlete olan mali külfetini ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Prof. İrfan Erdoğan'a göre bu sistem, problem, kaos ve çelişki yaratacak, ortaöğretimi çökertecek. Erdoğan, şimdiden yüzbinlerce öğrencinin “6 zayıf da olsa sınıfı geçerim” düşüncesiyle dersleri bıraktığını, bunun yaratacağı birikim ve stresin maliyetinin çok daha ağır olacağını söylüyor. Erdoğan'ın NTVMSNBC'ye yaptığı değerlendirme şöyle:

ÖÐRENCİLER REHAVETE KAPILIP, DERSLERİ BIRAKACAK

Eğer bu sene uygulanacaksa, apayrı bir problem. Ama uygulanmayacaksa, bunu şu anda ilan etmenin hiçbir anlamı yok. Sene sonu gelirdi, öğretim yılı bittiğinde açıklanırdı ve öğrencilerin de rehavete kapılmasına yol açılmazdı. Bir tahribat olurdu ama tahribatın yaratacağı etki az olurdu. Bu sene uygulanacaksa olacakları tahayyül edemiyorum. Bu haftadan başlamak üzere milyonlarca öğrenci “dört zayıfım da olsa geçebilirim” rehavetine kapıldı. Zaten onbinlerce, yüzbinlerce öğrenciniz iki zayıfa rağmen ortalama ile geçiyordu diyelim, yüzbinlerce öğrenciniz de sınırdaydı. Üç zayıfı olan, biraz daha derslere asılıp, daha rahat tatil yapayım, düşüncesiyle iki zayıfla durumu kurtarabilecekti. Ama bu açıklamadan sonra onbinlerce, yüzbinlerce öğrenci “Üç zayıf da olsa problem değilmiş” düşüncesine kapılıp, şimdiden önem vermesi gereken derslere önem vermemeye başladı. Bu, durup dururken yüzbinlerce öğrencinin iki zayıf alacakken, üç-dört zayıf almasına yol açmak demektir. Üç zayıfın, dört zayıfın önümüzdeki yıllarda, hem okul, hem öğretmen, hem de öğrenci üzerinde yaratacağı birikim ve stresin de bir maliyeti var.

EÐİTİMİ OTOMOBİL FABRİKASI GİBİ ELE ALAMAYIZ
Karşımıza çıkan bu tasarı, not ortalamasına bakılmaksızın, 5 veya 6 dersten kalan öğrencinin, otomatik olarak, herhangi başka bir performansı gözönünde bulundurulmaksızın, bir üst sınıfa geçişini sağlıyor. Bunu açıklarken de Milli Eğitim Bakanlığı'nın kamuoyuna sunduğu gerekçe şu: “Çok sayıda -onbinlerce- öğrencinin belirli derslerden kaldığı halde sınıf tekrarı yapması, büyük bir mali külfet ortaya çıkartıyor. Ayrıca bir üst sınıfa geçebilecekken, sınıfta kalmanın öğrenci üzerinde yarattığı baskı, bazı disiplin problemlerine yol açıyor.”
Problem, kaos yaratacak bir tasarı. Abartılı söylemiyorum; eğitimi, özellikle de ortaöğretimi bitirecek bir sonuca getirebilecek bizi. Bu, yetkililerin dikkatinden kaçan bir durum. Bunu açık bir şekilde ifade etmek istiyorum: Eğitimle ilgili konuları ele alırken basit maliyet hesapları yapılamaz. Eğitim gerekirse masraflı olabilir. Eğitim için gerekirse bir ülkenin enflasyonu birkaç puan yukarı da çıkabilir, gerekirse kalkınmadan belli ölçülerde taviz verilebilir. Eğitimi otomobil fabrikasındaki işleyiş gibi ele alamayız. Dünyada serbest pazar ekonomisine bir gidiş var ve bu gidişin mantıklı temelleri de sözkonusu. Ancak eğitimin her zaman bir kamusal niteliği var. Eğitimi tamamen piyasaya bırakamayız. Eğitimi piyasanın paradigmaları çerçevesinde ele alırsak, işte bu tür modeller ortaya çıkar ve bu modeller de eğitimi bitirir. Bu model hayata geçerse yaratacağı sonuçlar “problem, kaos ve çelişki” olacaktır.

FEN BİLİMLERİNDE TAM BİR FACİA OLACAK
Kaldı ki daha fahiş bir problem var. Ortaöğretimde “derslerin ardaşıklığı” diye bir şey sözkonusu. Özellikle de fen derslerinde, kimya, biyoloji ve matematik gibi dersler ardışık bir şekilde programda yer alır. 9. sınıfta alınan matematik dersinin üzerine 10. sınıf matematik dersi alınır. 10. sınıfın üstüne 11 ve 12. sınıf gelir. Aynı şey fizikte, kimyada, biyolojide de sözkonusudur. Hatta bu ardışıklık çapraz bir şekilde de kendini gösterir. Matematiği eksikse öğrencinin 11. sınıftaki fiziği verimli bir şekilde alması problem olabilir. Türkiye'de özellikle son yıllarda fen bilimleri alanındaki durumumuz da malum. Bütün uluslararası araştırmalar Türkiye'nin fen alanında parlak bir tabloya sahip olmadığını ortaya koyuyor. Şimdi bu düzenleme hayata geçerse, her bir sınıfta, o sınıftaki dersi almaya yeterli olanlar ve olmayan öğrenci grubuyla karşılaşacağız. Öyle ki, fiziği eksik olan, matematiği eksik olan veya kimyası yerinde olan veya fazla olan gibi çok değişik kombinasyonlardan oluşan bir sınıfla karşılaşacağız. Sosyal bilimler derslerinde, ardışıklık daha az olduğu için çok problem olmayabilir ama fen bilimlerinde kelimenin tam anlamıyla tam bir faciayla karşılaşabiliriz. Hiçbir neden bu düzenlemeyi haklı gösteremez.

ORTAÖÐRETİM KAN KAYBEDECEK
Ortaöğretim sistemi son 10 yıl içindeki yanlış uygulamalardan dolayı gerçekten büyük problemler yaşamaya başlamıştı. Okul odak olmaktan çıkmaya başlamıştı. Oysa ortaöğretim çok önemlidir; telafisi olmayan bir kademedir. İlköğretimde çocuğa annesi-babası yardım edebilir. Yükseköğretimde belirli bir bilişsel seviyeye sahip olduğu için kendi çabasıyla takviye edebilir. Ama ortaöğretim öyle bir kademedir ki, bu dönemde problem yaşanırsa sistemin belkemiği kırılır. Ortaöğretim sistemin belkemiğidir. Bu düzenleme hayata geçirilirse ortaöğretim kan kaybedecek.

SINIFIN HER TARAFINDAN PROBLEM FIŞKIRACAK
Disiplin problemleri bu düzenlemeyle fazlasıyla karşımıza çıkabilir. Aynı sınıfta çok farklı alt yapıya, farklı birikime sahip öğrencilerin birarada olduğunu düşünün. Sınıfın öğretmen tarafından yönetilmesi zor olur. Başarılı öğrenciler problem yaşar, başarısı düşük olan gençler de problem yaşar. Her anlamda sınıfın her tarafından problem fışkıracak bir durum yaratmış oluruz. Ayrıca temel altyapının kazandırıldığı ilk ve ortaöğretim çağında eksiği ile öğrenci bir üst sınıfa geçmez genelde. Dünyada da bu böyledir. Eksiğiyle veya tercihiyle bir üst kademeye geçmek, üniversiteye mahsus bir şeydir. Fakat burada görebildiğimiz kadarıyla hiçbir sınır, temel ilkeler bütünü sözkonusu değil. Bu model asla hayata geçmemeli. Hiçbir neden bu modelin hayata geçmesi için mazur görülmemeli.

TAHRİBATI AZALTACAK ÖNERİLER
Buna rağmen modelin hayata geçmesi konusunda ısrar olursa bizim sadece eğitim adına yaşayabileceğimiz zararı ve tahribatı azaltmak için birkaç önerimiz var. Öğrencilerin almış olduğu dersi tekrar almasının mantıksız olduğu ileri sürülüyor. Bunun için şöyle bir çözüm üretilebilir: Öğrenci gerçekten çok sayıda dersten kaldıysa ve sınıfta kalınca başarılı olduğu dersleri de alması mantıksız bulunuyorsa, başarılı olduğu dersleri almaması sağlanabilir. 10. sınıftaki öğrenci 5 dersten kalmış, 5 dersten geçmişse; sınıf tekrarında geçtiği değil, kaldığı derslerden sorumlu olabilir. Bu durumda öğrenci için daha rahat, zenginleştirilmiş, sosyal aktivitelerle geliştirilebilecek çok güzel programlar yaratılabilir. Gereksiz ders tekrarı problemi ileri sürülüyor ya; bunu önleyebilmek için bu yöntem izlenebilir.

ZAYIF DERSLER İÇİN MERKEZİ SINAV YAPILSIN
Geri adım atılmazsa, burada da şunu kesinlikle çok önemseyerek öneriyoruz. Öğrenciler, bir alt sınıftaki dersin sınavını, kendi okulunda değil de, daha nesnel çerçevede hazırlanan, merkezi bir anlayışla sunulmuş olan açık lise veya açık öğretim gibi programlarda versin. Bu olmazsa öğretmen ve okul üzerinde müthiş bir baskı olur. Biriken derslerin veli-öğrenci kanalıyla öğretmene yansıyan, okula yansıyan korkunç baskısı ortaya çıkacaktır. Bu baskı altında eğitim-öğretim zedelenecektir. Layıkıyla yerine getirilemeyecektir. Sürekli tolere edilen, eksiğiyle bir yukarıya gönderilen öğrenciler problemiyle karşı karşıya kalacağız.
------------------------------------------------------------------------



Bakan umarım duyuyordur *böö

ha unuttum zaten amaç ağır-aksak ilerleyen sistemi dahada boka sarmaktı değil mi??? Yani tüm bunları bilerek yapmıştır...

Allah'ım bu ülke üzerinde kötü planı olanların planlarını boşa çıkar! şüphesiz Sen herşeye gücü yetensin...
(amin)




[Bebeğim Öldü]

Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin soundtrack’ındayım
Bir yazar mıyım yoksa tek şiirlik şair mi?
Notumu verdi hocalarım nasihati koydum cebime
Ve zorda kalana dek çıkarmadım..
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yaramı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım
Canımı yolda buldum canıma teslim ettim; canına okudum
Canıma kastım…







Similar Topics Collapse

1 user(s) are reading this topic

0 members, 1 guests, 0 anonymous users