Eskişehir’de olasım gelir
sanki memleketimden ayrı düştüm
her vakit gözlerim adını arar
yüreğimde ince sızılar
aklımda adım adım sokaklar
düşündükçe Eskişehir’i
derinden bir ah çekesim gelir
alıp başımı,
gidesim gelir
uzayıp giden yollarda
hasretini çekesim gelir
ağır ağır yol alan trenden fırlayıp
kuş olup, uçasım gelir,
göz açıp kapanmadan
Eskişehir’e varasım gelir
Yeditepeli kenti
gönlümden silesim gelir,
her gece düşlerimde,
her gün hülyamda,
her an gönlümde,
Eskişehir’i göresim gelir.
Doktorlar caddesine varasım gelir
bir iki volta atıp,
bir kaç güzeli görüp,
bir dosta merhaba deyip,
bir ESES bayrağına selam durup,
tramvaya binip,
Yenibağlar’a gidesim gelir.
Köprübaşı’nda durup,
dostu bekleyesim gelir,
Hamamyolu’na gidip,
ağır ağır gezesim gelir,
karnım acıkınca,
bir buçuk çiğbörek yiyesim gelir,
boğazım kurusa, yutkunsam kuru kuru
bir yudum kalabak suyu içesim gelir,
oturup bir kaldırıma
duman duman Eskişehirimi içime çekesim gelir.
bir sabah uyanınca
iki poğaça alıp haşhaşlısından
Hacıbaba’ya yürüyesim gelir,
iki lokma haşhaşlının ardından,
yudum yudum çayımı,
içesim gelir,
hasret yüklü trenin,
sevinç çığlıklarını duyasım gelir,
her sabah uyandığımda ben,
Eskişehir’de olasım gelir.
bir akşam üstü,
bir kaç dost ile,
Adalar’a gidesim gelir,
oturup, Porsuk’a bakan bir meyhaneye
salkım söğüdün altında
dostun muhabbetini,
yudum yudum rakıma meze edesim gelir
bir hoş, belki de sarhoş olasım gelir,
Eskişehir’e sevgimi naralarla haykırasım gelir,
sallana sallana yürüyüp caddelerinde
bir sevgiliye haykırır gibi
seni seviyorum Eskişehirim diyesim gelir...
gecenin ayazında,
hasretimin son yazında,
Şahin Tepesi’ne çıkasım gelir,
bir uçtan bir uca,
gönlümün sultanını göresim gelir,
kanatlanıp uçasım gelir,
gecenin karanlığına aldırmadan
Eskişehirimin üzerinde süzülesim gelir,
bir bir konasım gelir dost pencerelerine
bir bir selam veresim,
bir bir merhaba diyesim,
bir bir göresim gelir
Eskişehirli can dostlarımı...
Kızılcıklı’ya varasım gelir,
yüreğime sokulan hançeri,
aldırmadan acısına çekip alasım gelir,
Kızılcıklı’da durup ağlayasım gelir,
Kızılcıklı’da uslanmaz bir yiğit olasım gelir,
Kızılcıklı’da bomba olup patlayasım gelir
Kızılcıklı’da benim ölesim gelir,
ESES’imin mabedine gidesim gelir,
Amigo Orhan’ın korosunun
muhteşem nağmelerini duyasım gelir,
coşasım gelir,
kükreyesim gelir,
yağmur olup yağasım,
şimşek olup çakasım gelir,
yeniden kupalara bakasım gelir,
yeniden deplasmanlara gidesim,
yeniden İnönüa Stadı’nda
ESES çekesim gelir,
bu kutlu mabette,
bir ot olup kalasım gelir...
Seni düşündükçe Eskişehirim
bir an önce ölesim gelir,
ölüp,
yeniden doğasım gelir,
senin topraklarında Eskişehirim
yeniden doğup,
ESKİŞEHİRLİ olasım gelir...
Selahattin ERDOÐAN
İstanbul/23.05.2005
Saat: 01:30