İçerik değiştir



- - - - -

Ben Deliyim!


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 1 yanıt verildi

#1 IssIz

IssIz

    Dağ Dikeni

  • Üyeler
  • 11.239 Mesaj
  • Konum:araf..
  • İlgi Alanları:ohoo bi sürü..kitap şeetmek,gesmek,uçmak, uçarken atlamak...bi de musiki dinlemek...

Gönderim zamanı 26.03.2008 - 00:58


(ç)alıntıdır...ama biz buna kibarca ödünç alma da diyebiliriz... *zong







Bir Delinin Word Belgesi...

Benim tek amacım senin kafana bir şeyler sokmak değil. Kimileri için çok tehlikeli ,
kimileri içinde tapılası bir kahraman gibiyim. Yani: Kimilerine korkulu düşler, bir diğer
kimilerine ise tatlı düşler gördürebilme şansına sahibim. Çünkü deliyim! ! !

Bazen hicivli bir göz süzmesi bazen de takdire şayan bir 3. parmak işaretiyim.
Sizlere reddedilişlerinizin , ihanetlerinizin aşırı derecede izolasyonun ifade edileceği
yada Aldous Huxley , Samule Beckett’ın bireyin umutsuzluğunu hatta öksüzlüğünü bile anlatan
cümlelerle beyninizden yükselen erotizmi çöp bidonlarında yaşayan ümit özürlü insanların ki
ile karşılaştırdığınızda hangisi SİZ oluyorsunuz?

Kemirgenliğinizin ahlak dışı oyunları içerisinde tatminsiz, kaybetmiş hatta hiç sahip
olamamış gibisiniz. Hatta bir dostuma göre; replikleriniz biraz Bukowski’den ve çok bohem
bir duruşunuz var.

Bu dünyaya burada geldim, başka bir gezegende değil. İzahatta bulunayım: çevreniz size
yabancılaştığında , odun sobasına dokunan ve eli yanan bir çocuk gibi bağırırlar.

Bireyin yada toplumun kendini günahlarından arındırmasına etken olan her şey umurumuz da
olmadı ama şunu iyi bilin; “Bize bin bir tehdit sunan yasaklar, töreler, ahlak kuralları ve
eğitim sisteminin unuttuğu bir şey vardı: Birileri birilerini gözetleyip, halkının
nacizane beğenilerini ve ilgi alanlarını yönlendirirken başka birileri değil, içimizden
birileri de bize kafamıza takabileceğimiz şeyleri anlatıyordu.”

Laçka yarışma programlarında;

-ayyy çok heyecanlıyım Züner bey , ne diyeceğimi bilemiyorum! demekten daha öteye
gidemeyen bu toplumun insanları çok para kazandıklarını sanırken aslında paranın onları
kazandığını anlamayacak kadar akıllı amaa işlerine gelmiyor.

Tuhaf değil mi?

Evet çok tuhaf, çünkü düzülen yaşam düzenlemelerini yıkan tek şey insan odaklı dünya
görüşleri. Açıklık, açık sözlü olmak ise şu an yürürlükte olan hayatlarımızda niye
konuşmalarımızı şifreliyoruz?
Komik değil bakmayın öyle.

Deliler her zaman saldırgandır bunu inkar edemem ama sonuna kadar yalnız olduklarını onlar
da bilirler. Anadolu Uygarlıkları'ndan, Ortaçağ İspanyası'ndan, Rönesans'ın Hümanizması'ndan
, Savaş Ayın film denemelerinde bile etkilenmediniz aslında delilerden etkilendiğiniz
kadar. Sizin öneminiz hep gelenek sorunlarından geçti.

Şimdi bağırsam deli dersiniz oysa şu anda aslında bağırdığımı özümseyecek kadar akıllı
bile değilsiniz. Ama sanırım Balzac romanlarının o ihtiraslı, o veremli aşıkları kadar
romantik te değilsiniz ama kültürsüzlüğün öğütücü maganda dişleri arasında olduğunuza
eminim.

Ne o ağır mı geldi?

Bakın iyi dinleyin; "Kardelen" diye bir çiçek varmış. Kışın onca karın altından kafasını
çıkartırmış dünyaya. İsmi de bu sebepten dolayı Kardelenmiş. Ama kardelenin yaptığın
başkaldırının hem de tabiat anaya karşı yaptığı bu başkaldırının ne kadar farkında olduğunu
bilemiyoruz. Ama iş deliliğe gelince çılgınlar gibi seviniriz , kendimiz akıllıyız yaa...

Nuh’un Ankara makarnası ile Nuh’un gemisi arasındaki farkı kafamıza
Taktığımız da kendi varoluşumuzu kanıtlama sürecini geçmiştik aslında.


Toplum içinde yaşamlarını sessizce sürdüren ve her bir karakterin şüpheli zevklere
fırlatılan inlemelerini anlamak içten değilse şu anda ne düşündüğünü ben bilebiliyorsam,
sen benim deliliğimi tescil ediyorsun sanırsın. Ama sen en kadar deli yada ne kadar us
düşkünüsün ki, tescil edip onaylamak sana kalmış?

Cevabın: İnsanım , yaşıyorum olacak.

Biiippp!!!!

Yanlış cevap çünkü;

Yaşarsın sorun değil ağzından salyalar , tükürükler savurarak yaşarsın ama şu anda senin
sonu belli hayatının kayıpları sadece benim
mürekkebim(!?!)

Kimim ben?

Bela mı yoksa o şeker pembesi düşlerinin başrol oyuncusu mu?
Hiç simsiyah düşlerinin şeker pembesi hazzın da başrol oyuncusu olabileceğimi düşündün mü?

Kimim ben?

Deli diyeceksin.
Karşı apartmandaki dairede bağıran çalar saati kendi penceresinden teflon tava atarak
susturan, başka vücutların terindeki tuz oranını
düşünen, sen sessizce sahilden geçerken yüreğinden kalkan gemi değilim ama;

Suratına gelen tükürüğün YENİÇERİSİ yada YIKIM İŞTAHIN 'ım ben senin.

Kulaklarının arkasında ki ıslaklık benim ve sen benim dünyamdaki rolünün farkında olsan
bile inan ki kişisel bir durum yok ortada.

Toplumu rahatsız eden sen değilsin toplum içinde birey olan sensin.

İnsanoğlunun rahat olduğu dönemlerde yaşanılan hayatlar yalan bir zafer sarhoşluğu içinde
birileri her nasıl oluyorsa sizin beyninizde kargacık burgacık oluşan benliğin ortadan
kalması gerektiğini
düşünüyor.


Direkt değil dolaylı yoldan yıkan bu toplum ama ben direk olarak
yıkıyorum. Çünkü ben ne istiyorsam, ne yaşamak istiyorsam, tavayı nasıl atmak istiyorsam
yada kalemi dilime değdirerek yazmak istiyorsam bunu empoze edebilirim.

İnanmıyorsan aynaya bak.

Bir dostum zamanın birinde şunu demişti:
"Ne olursa olsun, ne yaşarsan yaşa ama ne olur sakın delirme!"
Evet bu kadar açık işte.









Alıp başını gitmek istersin.

Bilmediğin, bilinmediğin,

Çözmediğin, çözülmediğin bir denkleme...

Biraz ürkek düşünürsün...

Biraz kekeme....



'Üstüme gelme hayat!

Bundan sana ne...? ! '



Kekemeliğin korkularındandır...

Giderken bile; gidene değil de

Geride kalana aklın takılır...

Bir yanına yatarsın ' git.. ' der

bir yanın ' kalmalısın... '

Geceleri hep uykusuz kalırsın...

Ayağına pranga olur tüm düşündüklerin...

Gitmeden daha

Sen; gider gider gelirsin...



' Üstüme gelme hayat....

beni bilirsin....'



Kaldığın bu yerde

Harcadığın yılların gelir aklına...

Bir bir sayarsın...

Toplarsın, çarparsın,

Böler, çıkarırsın...

Bakkal defteri kadar kalın...

Bakkal defteri kadar karmaşa...

İçinden bin bir küfür

' Sümme haşa...! Sümme haşa...! '

Farkedersin ki hayatı

Arka sokaklarda dolanarak yaşarsın...

Kabarmış hesabından kaçarsın...



' Üstüme gelme hayat...!

Daha neyi alacaksın..? ! '



Hep sevmişsindir aslında...

Hep ama hep sevmişsindir...

Birini sevmişsindir sonra...

Sonra birini daha...

Birini daha...

Daha....! ?

Her gelip geçen gemiye aşık olmuşsundur..

Gemiler gitmiş

Sen yorulmuşsundur...



' Üstüme gelme hayat....!

Gemi olmuş musundur..? '



Kocaman bir mahalleden

Daracık bir sokağa.

Sokaktan ufacık bir eve

Evden odaya....

Yağlarından tiksinir gibi

Kurtulmak ister gibi

Kapatmışsındır kalabalıklara kendini...

Gitgide yanlız kalmışsındır...

Yalın yaşanan gecelerde

Gitmekle kalmak arasında dolanırken...

Beynine bir silah gibi dayamışsındır korkularını...

Yalnız...Korkak...Kekeme....




' Üstüme gelme hayat...!

Kıyarım kendime....!
'




#2 Hammurabi

Hammurabi

    Onun için takıntı haline geldik

  • Üyeler
  • 1.804 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Di li Geçmiş zaman. hani şu uğruna cihan değen var ya...
  • İlgi Alanları:İlgilenmeye değecek HERŞEY.

Gönderim zamanı 26.03.2008 - 01:40

hiç bir deli kendine deli demez
anca imitasyon deliler kendini deli sanırlar
:)
Beni övücü sözleri bırakınız geleceğe dair planları konuşalım.
(Mustafa Kemal ATATÜRK)





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

0 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli