sayıp sövmek gidenin arkasından insana hoş gelen..her gidenin ardından,göz kapaklarına buyruk gönderip,uyuma emrini vermek,sigarayla ahbab olmak... yada tam tersi senelerce uyumaya gıpta etmek..sabahlara kırmızı kadehle merhabaları sunmak..ve bı sure sonra bi çok seyın sacma salak oldugunun farkına varıp, ıcınızdekı ızlerden tiksinmek...ruhunuzdan kısa ve komık enstantaneler işte...
içimdeki kırıkları sırf sogusun die asma köpruden sallandırıp sallandırıp yine vazgecemıyorum...
bugun bu şehre yeniden asık oldum....silik gözlerle atıldıgım bi sokagın kucagında, topac cevirdim,hakıkatı söledım içimde ki kalabalıga...yine de yuh be...!!
iki yakamı ıkı yakası gibi bi araya getırmedi...ooff dedirtti.. öff dedirtti...ah dedirttii...uzaklarıma mana yükleyip,nefret ettirdi bir de...
giden gittii kalanlara selamet dedirtti...begenıoruz tabı kendisinii...yedi tepeli, kayboluşun şehri ne de olsa..
neyse efenim,şimdilerde bi kac ahmak serzenişim düşüor yerleree...bugun ki havaya ınat bu saganak...fazla gelıormuşum,ciseltilere.. tepe taklak olan bişi var şimdi..
ne ola ki?
ben yaralarımın kabugunu şehrimle yoluodum ama...bilirim sonuc önemli... ya boşluk? yahut hiçlik..?
ne şekil ölmeyip, ömur boyu sürüneceğimii,ne şekil kayıp ılanlarımı bulup olur olmaz duvarlara asacagımı,feriştahı gelse , boşbogazlarından kestıremez...ne vakit yamalı göğsümden, yamyamlara dagıtırsam masumıyetımı,kaınata armaganım olsun kahkahalarım..vesonra bi bakayım hiçliğim ılım ılım nüfus etsin, gerimdekilere....
anası kılıklı istanbul'da, bu kacıncı gafım kimbilir...
şimdilerde bi mendile bi ömür sıgdırmayı düşlüyorum..
sanırım sıgaramdan sebeb, susup, uzun uzun,kişiliğime kazınan bu agrıya bi türkü tutturmalıyım...
sıkı sıkııı...
hey ki hey...
(HeRa)
ece nolur bişi deme
paylaşmazsam ölürdüm ben