Okyanusun dibinde yatan bir istiridye, su uzerinden akip gecsin diye, kabugunu acmis. Su icinden gecerken, solungaclari yiyecek toplayip midesine gonderiyormus. Aniden, yakinindaki bir balik, bir kuyruk darbesiyle kum ve camur firtinasi yaratmis
Istiridye de kumdan nefret edermis; zira kum oylesine puruzluymus ki kabugunun icine kacarsa son derece rahatsiz olurmus. Istiridye derhal kabugunu kapamis ama cok gec kalmis;
Sert ve puruzlu bir kum tanecigi iceri girip, ic derisi ile kabugun arasina yerlesmis.
Kum tanesi istiridyeyi ne cok rahatsiz ediyormus. Ama kabugunun icini kaplamasi icin kendine verilmis olan salgi hucresini hemen calistirarak, minik kum tanesinin ustunu kaplamaya baslamis; ta ki, nefis, parlak ve duzgun bir ortu olusana kadar...
Istiridye, yillar yili, minik kum taneciginin ustune katlar eklemeye devam etmis ve sonunda muthis guzel, parlak ve son derece degerli bir inci olusmus.