“Ben önyargılı mıyım?”
Yukarıdaki soruyu kendimize soruyor 'olabilmemiz ne kadar cesaret gerektiriyorsa '-çünkü önyargılı olmak, olduğumuzu farketmek veya olmakla itham edilmek pek hoşumuza gitmez- önyargıyı ve önyargılı olmayı çözmek de bir o kadar düşünmeyi gerektiriyor. Peki problem nerede? Önyargılı olmak, bunu kanlı-canlı bir sıfatımız hâline getirmek kötü bir şey mi? Kötü ise neden? Acaba, önyargılı olmak, adına önyargı denilen bir zihnî fonksiyondan dolayı mı kötü? "Önyar”nın kendisi kötü olabilir mi? O hâlde "önyargı nedir?".
Bu sorular bizim için önemliyse eğer, önyargıyı düşünme tarzımız (daha da geniş tutacak olursak hayata bakışımız) içinde nereye yerleştirebileceğimiz, onun zamanla kesinleşen yargılarımız içindeki yerinin ne olması gerektiği gibi önemli soruları da cevaplandırma yolunu bulabiliriz.
Aslında önyargı insana özgü tabiî bir zihin faaliyeti olduğundan bizatihi zararlı olduğu söylenemez, hatta faydalı da olabilir; ancak bir şartla: ön olarak kaldığı müddetçe. İlk gözlemde, ilk tecrübede oluşan bir ilk intiba olarak önyargı, insanın savunma mekanizmasının en dış zarfını oluşturan kendiliğinden bir tepki olarak ortaya çıkar. İzleyen zamanlarda yeni gözlem ve tecrübelerle test edilip sağlıklı bir şekilde değerlendirildiği takdirde, yerini gerçeğe yakın ve daha sıhhatli (hata ihtimali daha az olan) hükümlere bırakır. Yani önyargı daima yeni tecrübeleri gerektirir. Burada mekanizmanın sıhhati açısından önemli bir husus, hakkında belli bir önyargıya vardığımız kişi veya olguyu bizzat görmek ve birebir temas etmek suretiyle bu önyargıyı test etmemiz gerektiğidir. O zamana kadar da, önyargı konusunda çok dikkatli ve titiz olmalıyız (çünkü önyargı su-i zanna dönüşme riski taşır her zaman). Yeni tecrübelerle karşılaşma ihtimali yoksa, bu yargı iç veya dış sebeplerle ya uykuya (veya tamamen bilinç altına) yatırılır, ya korunur ya da iyice kemiklesin Bu yüzden, bir daha uzun süre test etme imkânı bulamayacaksak, olumlu veya olumsuz (özellikle de olumsuz) önyargılarda bulunmak doğru olmayabilir..
Önyargı insan tabiatının bir parçası ise; hoşlanmadığımız, kızıp köpürdüğümüz önyargı da neyin nesi? Önyargı zihnimizin tabiî bir davranışı olarak belli bir dereceye kadar faydalı bir fonksiyon görebiliyorsa, daha sonra ne oluyor da, zarar verme ihtimaline yüksek, tehlikeli, yanıltıcı bir düşünce, dolayısıyla önyargılı olmak da kötü bir sıfat oluyor? Bir başka deyişle, "önyargı nereye kadar olmalı?".