bu konuya 25 yanıt verildi

[Bulutsuzluk]

VENÜS

Buğular ardında yıkanan ak sabah.
Çevirince gözlerini güneşten taraf.
En hırçın zamanında yelkovan.
Gizemi kalıtsal.. Özlemi sonsuz..
Zamana inat bir çocuk doğar bu şehirde..

Yer yer sağanak yağışlı gözlerinde umut
Bin kere vurulmuş ama canlı.
Ölüme inat bir çocuk büyür bu şehirde..

Sessiz ama derinden..
Aklı karışık.. Şiiri yarım..
Konuşulmamış sözlere inat bir çocuk yaşar bu şiirde..

Sevdiği meçhul.. Sevgisi sonsuz..
Gülmeye dost,aglamaya düşman
Sarışın gündüzlerin esmer oğlu
Susmaya inat bir çocuk konuşur bu şehirde..

Son sigarada son duman..
İlkbahar da son yağmur
Yüreği ağır.. Düşleri yaman..
Karanlığın katili bir ışık
Gözlere günaydın bir çocuk geziyor venüs'te.

Yıkılırken duvarları yarına özlemin
Ve biterken hasreti karanlığın,
Masmavi ikindinin kızıl çığlığı..
Dün'e inat.. Bir... Ben.. YAŞAR


Sene bir bilmem kaçıncı yaştaydım. Kimbilir. Aşıktım ölesiye.Dağa,taşa.. Şimdi kelimelerin ağır geldiği zamanda bu nostaljiyle yaşıyorum..Çogu insan gibi birikimlerim var elbet. Ve benden sonra bir sırdaşımın bu birikimleri insanlara sunması umuduyla sadece beyinde değil sözde de olması amacıyla yazılan,laf olsunlu dizelerin getirisi işte..

Saygılar özümüzdeki yabancılara..

[rengim]

Ne güzel şey şiir yazabilmek...

[Bulutsuzluk]

En güzelidir yokluk.
Lakin o da bende yok..

[Bulutsuzluk]

TESELLİ

Üzülme be!.. Oğlum.
Zenginlik senin yüreğinde,asaletinde.
Küsmek yok öyle..
Duyuyormusun o yanık melodiyi.
Hadi öp elini de.barışalım hayatla.
Bak abinde devlet oldu.
Sen hep hırsız kalacak değilsin ya!..


Olric sana söyleyeceğim her güzel sözün altına imzamı atacağım. Yarın bir başka dünyalı sana bu sözleri söylediğinde aklına ben geleyim diye..

[Bulutsuzluk]

SABAH ESİNTİSİ

Ne iyi mektepli olabildim.
Ne de adam gibi bir dünyalı.

Sadece sevmeyi bildim.
Param da yoktu Ha!..
Kendim vardım.
Bir de aklıma gelmeyen kelimelerim.

Sevilmeyi hiç düşünmedim.
Öyle kaygılı endişem olmadı.
Çünkü böyle daha mutluyum.
Okuyorum,yazıyorum..
Laf olsun diye farklı yaşıyorum.

Ve herşey değişiyor zaman içinde.
Bir sen.. Bir de göz yaşım kalıyor geriye,
Bir de sabahın köründe..
Beni izlemekten bıkmayan namazkar hacı dayım..



Çekil önümden seni yaşayacağım olric!..

[Bulutsuzluk]

Anlatmak ne mümkün çaresizliği.
Görmenin yanında aciz kalıyorsa dizelerim..
Bir yumruk gibi başlayamıyorsam hayata.
Bir ah diyeti uygulamanın zamanı gelmiştir artık.
Ve zulmedene isyan bayrağı açmak...

Oysa içimden geldiği gibi yaşamak,
Özgürlüğün tarifsizliğinde kaybolmak istiyorum.
Deliler gibi ıslanmak,
Sevgilinin gözlerinde kaybolmak...

Yanan sigaranın zifirini seyretmenin keyfi
alaca maviye eşşe.
Gecenin karanlığında prangaya vurulmuşsa hislerimiz,
Birden silinip giderse sevgilinin yüzü anılarımdan,
Yalvarmak çare değildir geleceğe...

Çünkü sen yoksundur içimde.
İçi boş ben olarak gezinip,
Sallanıp dururum,güzelim yakamozlar içinde.



İlk hatıramdı. Belki de son bekleyiş. Günlerden cumaydı.

[gonz]

valla yine yapmışın yapacağını süper şiirler işime yarayanlar olacak

[Bulutsuzluk]

Tak,tak,tak...
O da ne?
Sürpriz üstüne sürpriz.

Ah be şükran.
Hani hemşireydin beyaz önlüğünle.
Ne zaman rengi değişti de zamanın, doktor oldun.
Seni Allah'ın kavriyle isteyecektik oysa.

O da ne?
Resimde ki adam da kim?

Nişanlımısın?
Yarın değil...
Yarından sonrası düünün mü var
Şimdi utandım umutlarımdan.
Geleceğim karanlık artık.

Ah be!. Nereye saklayayim kendimi,
Nasıl anlatabilirim ona.
Yani Zeynel'e.
Oysa nasıl sevmişti seni.
Nasıl umutlanmıştı.
Beklentilerini hep senin üstüne kurmuştu.

Bak yine yanık sazın melodisi,
kulağımda çınlamaya başladı.
Ve melodinin herhangi bir bölümünde
Beyite nazire yaparcasına
Kahbe felek,yine yaptın yapacağını diyor.
Günübirlik isyan belirtisiyle...

Derken Zeynel gelir,
Yönetmende abartmış şair dilinde hani!.
Ben herhangi bir yerden rastgele geçerken düşünceli
Gözüm denize takılmışta,
Zeynel'de çıka gelmiş...

Yok Zeynel'im yok.
Asıl gerçek şu ki,
Gelebilecek haber sonrasında
Seninle burada buluşacaktık.
Ne çabuk unuttun sende.

Gel bakalım şöyle...
Gel Zeynel'im yanıma.
Seni gececi gözüyle görmek zor.
Yamacımda sabahım ol.

Yak bir sigara
Çekelim dumanı içimize
Hep havayı çekecek değiliz ya!.

Bilirim içmezsin.
Bir kez olsun iç.
Şimdi gerekli sana,
Hani atarsın ya,kederi içinden,
Onun gibi rezil birşey...

Hani bilirsin.
Anlatamazsın o içindeki duyguyu
Öyle birşey be bekçi Zeynel'im.

Tamam susuyorum.
Lakin çek bir fırt!.
İçindeki yanmamış ateşi
Dumanla körüklemelisin.

Şimdi sana gelelim bekçi Zeynel'im
Duydum ki sınavı kazanmış,
Özlediğin trafik polisi olmuşsun.

Heyt be!.
Ne de yakıştı,beyaz eldiven sana.
Düdüğün de aynı senin gibi...
Keskin ve derin.

Hop dur.
Sen geç.
Tamam yeşil ışık yandı.
Neyse film bitti galiba. (diyesim geldi nostaljik Metin AKPINAR - Zeki ALASYA filminde zeki bekçidir. ve film süresinde iki hedefi vardır zekinin ki ulaşılması güç gibi de durmuyordu hani. Ancak türk filmlerindeki göstere göstere yapılan bu acitasyon, bizden başkasına yakışmaz gibi bende bu film'e içerledim. Zeki,trafik polisi olur,olmasına da. Her sabah fırından aldıkları taze pohoçaları yaz-kış amors vurulan bekaret ile yinelemeleri sonrası sevdiğinin sandığı gibi hemşire olmadığı,açık beyaz gömleğiyle bir kademe daha yüksekte olmasının sonucu ve üsttüne sevgilinden habersiz yediği o pohoçaların,zekiye umut verdiğini bilmeden ( ki ben bilerek yaptığı kanısındayım 15. kez seyrettim çünkü ) kapısının çalınması sonrası,ben nişanlıyım demesiydi filmin anektodu ve Metin AKPINAR'ın pasifliği ile de bir ilk de ortaya çıkmıştır. Neticeden sonu da çıkarmak mümkündür.
Yine de aşk kazandı. İnatla.

Düzeltme ihtiyacı duymamam,birşey beklemediğimden değil.Bir şeyin üzerine konuştuğum gibidir edebim.

[Bulutsuzluk]

Hiçbir şey adına kaybedilmiş her şey.
Yazık,atılacak aşk mevzusunda bir şey.
Ne yazıktır ki bir şeyin içinde sen yoksun.
İşte bu yüzden yokluğunla başlıyor her şey.

İlginç olan bir şeyin hatırı mı?
Yoksa fiyakalı bir aldanış mı?
İlk bakışta ters-düz olmuş aşklar.
İşte bu yüzden yokluğunla başlıyor herşey.

Kesemde biriktirdiğim gözyaşı,
Kahrolası bir sevda....
Aşk yok aslında,geriye bize düşen acı.
İşte bu yüzden yokluğunda yineleniyor her şey.

Şiir değil bu,alt alta yazılmış bir hüzün.
Hüznün dışında gelişen bir hazan.
Hazan dediysek,laf olsun diye yazdı(m)k
İşte bu yüzden rezil bir şiirdesin her şey.

[Bulutsuzluk]

Her insanın bir dönüşü olur yaşamında,belki bir şiir,belki düz bir yazı. Ruhunun derinliklerine kadar iner ve kepçe ile karıştırıp,kendi içindeki zamansızlığa geri döner,tekrar dönmek için. Böyle bir zamana tesadüf eden bir şiir buldum. Fi tarihinde ajandama not bıraktığım bu şiiri paylaşmak istedim. Şairini halen merak ederim.

Bir solcu
bir solcunun
yalnızca
solcu olduğundan dolayı
bir sağcıdan
daha iyi olduğunu
düşünürse
sağcı olacak kadar
kendini beğenmiş olur.

Bir sağcı
bir sağcının
yalnızca sağcı olduğu için
bir solcudan daha iyi olduğunu düşünürse
aşırı sağcı olacak kadar
beğenmiş olur kendini

Ve ben
sağcılara
ve aşırı sağcılara karşı olduğumdan dolayı
sağcılardan
daha iyi olduklarını
düşünen
solculara karşıyım.

Ve onlara karşı olduğum için
bazen
onlardan daha iyi olduğumu düşünme
hakkım olduğumu düşünüyorum.


Ajandama şöyle bir not tutmuşum. " Aynı soydan geldikleri halde neden köpekler kurtlardan nefret eder bilirmisin?. Çünkü onlar özgürlüklerini ölüme değişmezler aç kaldıklarında... Ve evcilleşmez,kuyruk sallamazlar insanoğluna. Tam tersini yaparlar. Bu yüzden sevmez onları kimse."

Bazen düşüncelerimin yaşlandığını ve geçerliliğini yitirdiğine şaşıyorum.

[Edys]

güzeldi beğendim bulutum..

[Bulutsuzluk]

En güzelidir yokluk.
Lakin o da bende yok..

Geri dönüş halindeki sabrın, açmazı.

Uzak olduğunu bildiğin kadar ah'lara verebilsem kendimi. İçinden hiçlik çıkacağını bilmek işin doğrusunda olsa, şu konuşulduğu gibi yazılanlara inat bir türkçeyle bildiklerimi unutsam. Ne kadar tüketilsekde biryerlerde mutlaka gölgemiz kalır zihinlerde.

Not: Alıntının izahıdır.

[NatuS]

bulutsuzluk kadar olamam ama yazdım işte



birgün bana döneceksin
tüm özgüler içinde saçların kırlaşmış
ellerin ceplerinde
dudaklarında anlamsız bir ıslık
ıssız rıhtımlarda beni arayacaksın
eski hayal alemine dalacaksın,ağlayacaksın
dalgaların hıçkırıkları uyandıracak seni
bu boş hayallerden
için pişmanlık duygusuyla dolacak
acıyla kanayacak kalbin
terketmesydim diyeceksin kendi kendine
mutsuz dolaşacaksın sokaklarda
bir kış arayacaksın derdini anlatacak
bir evren arayacaksın sessizce ağlayacak
ıssız rıhtımlarda parçalanacak arzun
gülümseyecek bir ara
hayalin gözlerin yanacak
kahrolacaksın
bir gün bana döneceksin
tüm özgüler içinde saçların kırlaşmış
ellerin ceplerinde
dudaklarında bizim şarkımız
fakat herşey için geç kalınmış olacak

--------

Senden saklamıyorum ağladığımı.
Ama gözlermdeki yaşları görmemlisin..
Gırtlağıma düğümlemeye çalıştığım
Dilimin ucuna dek adımlayıp gelen
Sözlerimi duymanı istemiyorum
Bakış değil..!
İki kara çadır kurulmuş gözlerimin altına,
Kocaman yorgun gövdesiyle sevdam;
Yatalak bir hasata yüreğimin en ortaca yerinde.
Seni unutmak istediğim,göz açmaya başladığımda
Kara bulutlardan kara yağmurlar boşalıyor..
Akşamcılığıda denedim..Gündüzcülüğüde.
Hep aynı.. sen ..sensiz yine!

Sensizim ama aşkınla her adım attığım yer
Bir başka zindan oluyor bana..
Yinede,sensizlik seni haykırıyor gecelerime..
Gözlerim aşkının umut fidanlarına su doğuruyor..
Ak alnımı kirli bir yastıkda, yokluğunla kucaklaşıp,
Yüzümde kadersiz bir sewdanın ayak izleriyle öldüğümü
Bilmeni istemiyorum...

--------


Karanlık bir gecenin tam ortasında da olsa,
Biliyorum sewgilim bir gün geleceksin.
Rüzgarı uğurlayan bir kış bahçesinde de olsa,
Eski günleri hatırlayıp bir gün geleceksin.

Seni sewdiğimi bildiğin için,
Karanlıkla içinde ben kana kana ağlarken,
Yüzüne siyah bir peçe örtüp,
Belkide beni teselliye geleceksin.

Ben bu dünyanın izdıraplı insanı
Siyah bir günün kervanını ağır ağır çekerken,
Kimbilir belkide hasta yatağımda
Dudağımda senin ismin hecelenirken geleceksin.

Biliyorum sewgilim muhakkak geleceksin
Kimbilir belkide beni sewen dostlarımın arkasında
Gözünde bir kaç damla yaş
içinde af dilemek hewesiyle
üstüme bir avuç toprak atmak için geleceksin..

Hiç olmazsa bir gün muhakak sewdiğim.
Sende arkanda gözü yaşlı insanlar bırakarak
Kısa bir saltanatla eller üstünde
O kara toprakda yine yanıma geleceksin....

--------

Bir şey var aramızda
Senin bakışından belli
Benim yanan yüzümden
Dalıveriyoruz arada bir
İkimizde aynı şeyi düşünüyoruz belki
Gülüşerek başlıyoruz söze
Bir şey var aramızda
Onu buldukca kaybediyoruz isteyerek
Fakat ne kadar saklasak nafile
Bir şey var aramızda
senin gözlerin işıldıyor
benim dilimin ucunda...


umarım okumaya değecek kadar yazabiliyorumdur...

[Bulutsuzluk]

bulutsuzluk kadar olamam ama yazdım işte

İki kara çadır kurulmuş gözlerimin altına,
Kocaman yorgun gövdesiyle sevdam;
Yatalak bir hasata yüreğimin en ortaca yerinde.

umarım okumaya değecek kadar yazabiliyorumdur...

Olmak mı? 28 yıllık ömrümde böyle kelimeler peşinde koşan biri olarak seni kıskandım natus.

Tüm samimiyetimle,her dizede gözlerimin önünde resim çizdin. Özellikle alıntıdaki kelimelere hayran kaldım.

Yüreğine sağlık paşam.

[NatuS]

bunları gerçekten diyosan çok sağolasın..
senin gibi birinden övgü aldıysam şu an benden mutlusu yok...emin ol çok sağol

[NatuS]

abicim ben bunları yazabiliyorum ama..inan senin gibi bu işşi sevenlerden öğrencek çok şey var..umarım bende senin gibi yıllarımı bu işe adayıp okunurluk sayımı arttırırım..bana sorarsan asıl senin ağzına ve yüreğine sağlık..üstadım:)

[Bulutsuzluk]

Hangisi gerçek.
Hangisi bayat.
Aşk'a acıkmışsın,
yürek kokun çekilir gibi değil.
Halen inat edersin kendinle.
Yorulan bir tek sen değilsin.

[dokuzharf]

Söz çıktı bir kere ağızdan..

En mesajlara yakıştığını düşündüğüm halde görünmeyen Olric ( özlenilen )

[Bulutsuzluk]

Ey baldırı çıplak güneş
Yakacağını bile bile
Yine senin peşindeyim.

Olasılık,üstelik olmaya yakın bir inkarın son demi.
Üşümekle alakalı değil yalnızlığım
Yine senin peşindeyim.

Yerle bir olsam da,
Her günüm seninle gına getirse.
Yine senin peşindeyim.

Gün içinde bir telaş.
Tanıdık bir yüz,soguk bir gülümseme
Yine senin peşindeyim.

Sana doğru atılan bir adım.
Telafisi olmayan pişmanlığımla
Yine senin peşindeyim.

Biliyorum bir yanımda korku,
Anlamsız bir telaş,sonrası bir acı.
Yine senin peşindeyim.

Yine senin peşindeyim sevgili.
Ardımda yanık bir melodi ve sabahın esintisiyle.
Senden ayrı bir yerdeyim.



Laf olsun'un tescillenmiş hali bu olric...

[Bulutsuzluk]

Gün batıyor gibi hissetmek kendini saklı denizde,
Saklı denizde kendini gün batıyor gibi hissetmek
Ne kadar acayipse,birbirlerine benzemeyecek kadar serseri!

Okuduklarımdan bir şey anlamıyorsam eğer
Akıl küpü olmuşum meğer.
Sizin söylediklerinizde yok bir şahıs
Anlatılanlar yalanmış!

Cinnet geçirmeye mehilli düşünceler
Ha bir eksik ha bir fazla hepsi zikredilmiş
Yok illa ben anlamak istemicem dersen
Altı çizili yanlış kelimeler

Her acı farklı diye bitirdik kitabı
Yaşadıkça ah demediğimiz söz kalmadı
Anasını sattıkça sattık hayatın
Anlamak için geriye sadece ağzımız kaldı.

Misalden anlaşıldığı gibi
Beynimiz yeni müşterisini beklemekte
İçeriden bir ses donacaksın
Sanane kimseden sancısı çekmekte.