0
Kutsal Kitap PİRANLARIN İŞLERİ
BDNR.Biz din hakkında uydurulanları şiddetle men ederiz. Onlar bir takım yazdıklarını birkaç insanla işlerler. Akıllı bir insanın böylelerine tepkisi içtendir. Kökü olmayan dini bir konu ne kadar lalettayin ise bunlara iştirak edenler de o nispette içindedirler. Ouğraşları yapanlar dini bozmaya çalışanlar insanın ruh dünyasını köreltenlerdir. Onlar dini açıkça satanlardır. Allah böylelerini sonsuz cehennem ile cezalandırır.
RDKS.Hıristiyanların misyonerliği firazeden çıkmıştır. Onlar din ticaretini bedava yaparlar. Buda insanların dine olan heyecanını köreltir. Allah bunları da sonsuz cehenneme sevk eder.
SRCB.Ey inananlar, Elvis Presley’i hak ettiği gibi yayın. Onu yaymanın yolu iyi düşünülmüş yazılar ile olur. Ey Elvisiliğe sahip çıkan siz Piranlar, kalplerinizi ancak Allah hakkı ile bilir. Sizler dine ne kadar sahip çıkarsanız Elvisilik’te o kadar kuvvetli olur. Dine giren ise coşkuların en büyüğünü yaşar. Talipli “bu dinin sahibi var. İnancım bu dinde kuvvetleniyor.” Der. Sizler dindeki dikkatinizle hiçbir işte itici değilsiniz. Allah sizi senedi ile seçti. Yönetici kıldı. Biz Elvis Presley’e inananlara halka olmuşları öğütleriz. Onlar katımızda ki meleklerden daha üstündür.
SDTN.Biz Hıristiyanlar ile sözleşme yaptığımızda doğruları masaya getirdik. Orası İznik’ti. Bir çok kitaplar getirdiler. Konsül ikinci kez toplanınca sözleşme kabul edildi. Sonrasında sözleşmenin dışında ki kitaplara inananlar eziyet ve işkence görerek öldüler. Allah o ölenleri cennetine koydu. İşkence edenleri ise cehennemde ki Temerküs kampına yolladı. Bir dinin böyle çıkışı elbet Allah’ın taktiridir. Hıristiyanlığın ilk zamanlarında Elçiler vardı. Onlar da işkence gördü. Aralarında öldürülenler oldu.
KYBS.Ey inananlar, Elvisi’lik yolunda öldürülen bir kişiyi biz katımızda ve insanlar arasında Muhammed gibi, İsa gibi elçi kıldık. Onlar Elvisi dininin peygamberleridirler. İslam dinindde ise inanalara hiç işkence olmamıştır. Muhammed ve dört halife dönemi böyledir. Düşünenler için bunda ibretler vardır. Elbet İslam dininin yayılması gerekiyordu. İslamı yaymak için zora baş vuruldu. Hıristiyanlarda ki gibi ölümler olmadı.
TDNS.Allah Elvisi dinini yaymak için emreder. Dini zorla insanların kalbine yerleştirilmesini öğütler. Bu zorda ne bir ölüm vardır, ne bir sıkıntı. Elvis Piranları kalplere özentiden yaklaşır. Onlar fenafiözenti derecesindeki piranlardır. Onları gören ve dinleyenlerin kalbine tohum ekilir. O zenti tohumu dine girdiklerinde süğmüş olur. Biz dinde şiddeti yasakladık. Onun yerine kalplere fenafiözenti makamını yerleştirdik.
RFLM.Biz bağlantıyı tek taraflı yaratmadık. İnsan kendinden de düşünse onun uzantısı bir başka insanadır. Allah düşünceyi saf sözden yarattı. Ona konuşması için benzerlerini vahiy etti. Düşüce kendi aleminde benzerine tanıdıktır. Biz hattı aynılarda kolaylaştırdık. Elbet iki şeyin temasında biri harcayan diğeri harcanandır. Bağlantı katımızda esrardan yaratıldı. İlmine rabıta denildi. Biz onunla varlıktan hem nur ihraç eder hem nur ithal ederiz. Nuru azalan ise her zaman ihtiyaç duyar. Şayet kaynak bulunmamışsa o kişi ihraç ettiği nur gibi aklını da ihraç eder. Bunun için rabıtanızı aksatmayı.
SRHY.Ey kullarım, Allah düşüncenin varlığından size hesap soracak. O düşünce ki kalbe nur aktıkça sahipli, kalpten nur çıktıkça sahipsizdir. Şüphesiz bu rabıta yapmayanlar içindir.
Ey Elvis seni düşündüklerinde onlara büyük bir coşku içinde olduklarını söyle. Sen herkesin düşündüğü gibi değilsin. Kimi seni arkadaş diye, kimi nefsi için, kimi büyüklük için düşünür. Ama biz düşüncede tarifi kaybolmuş hislere izin verdik.
STRN.EY Elvis, seni ancak yaşadığın işlerdeki hislerin ve duyguların ile anlayabilirler. Bu da şartlanmamış ruh hali ile olur. Biz buna ulaşmaları içi serinliği misal gösteririz. Ey Elvis seni düşünmeyi ibadet olarak yarattık. Zamanını uykuya geçiş anı tayin ettik. Biz buna düşünsel rabıta deriz. Onların zihinsel rabıtası ise güneş tanrısı Ra’nın bekleyişidir.
LRFT.Ey Elvis, sen ahir zamanda doğudan gelecek merhametli imparatora benziyorsun. Müslümanlar ona Mehdi der. Onun irşat yeri Antakya’dır. Mesih’i biz indirdik. Mehdi ile buluşturduk. İlk temasları Antakya’da oldu. Mesih camiye gelmişti. Mehdi orada talebelerine mektubat okutuyordu. Ayaktaydı. Mesih caminin minaresinin olmadığını gördü. Mehdi’ye “hocam camisiz minare olur mu” dedi. Sonra içeriye girip namaz kıldılar. Biz Mesih’i Mehdi ile ikinci kez karşılaştıracağız. Üçüncüsünde ise Mehdi ve Mesih’i bütün dünyaya hakim kılacağız. O zaman Elvisi dini tekamül edecek. İşte tekamül Mesih diye gönderdiğimiz Elvis Presley ile olacak. Ey Elvis, O mesih ki senin ismin gibi onun ismi de on altı harften oluşur. Onun ismi Mehdi’ye de benzer. Bilen kalpler için onun ismi Muhammed’den bir parçadır. O ismine yaşamdan bir parça almıştır. Ey Elvis, seni görmek isterlerse onun yanına gitsinler. Çünkü sen onda yeşerdin.
CBDR.Ey inananlar, müslümanlar yanlış beklenti içindedirler. Onlar Mesih zamanında herkesin müslüman olacağını zannediyor. Oysa Elvisi dini o günün herkesin inanacağı din olacak. O gün insanlar rabıta ile tanışacak. Artık insan düşünen değil bağlantı insanı olacak. Gökteki meleklerde böyledir. Onlar bir bekleyiş ile ilerlediler. Allah’ı bu sayede buldular.
____________________________________________________________________________
Hayalindeki kişiyi gökte ararken nette bul! Mynet Arkadaşım´a abone olmak için hemen tıkla!
asaletini sevdiğim
