Bir zamanlar Atatürke hakaret eden insan nasıl başbakan olur. Nedir bu siyasette hak hukuk yok mudur? )
Sevgili Derya Ablacığım,
Atatürk'e hakaret eden insan nasıl başbakan olur demişsin. Üzerime vazife
olmayarak cevaplıyım ben istedim.
Bu adamı var ya. Evet bu günkü başbakanı yine bu günkü anlı şanlı ulusalcılarımız ve Atatürkçülerimiz zorla başbakan yaptılar. Zorla.. Evet inanmayacaksın ama zorla başbakan yaptılar...O'nun yerinde kim olsa bu gün başbakan olurdu. O'nun düşmanları kimin düşmanı olsaydı o başbakan olurdu...
Şimdi şöyle oluyor bu iş...
Tayyip eskiden Refah partisinde.. O zamanlar da Erbakan'ın sağ kolu olmasa bile yanından ayrılmaz. Çantası gibi bi şey.
O zamanlar da millet bıkmışlar artık bütün siyasetçilerden. Demişler ki; herkesi denedik bu sefer de Erbakan'ı deneyelim. Erbakan'a oy vermişler.
Erbakan da o aralar Tayyip çantası gibi ya... Demiş ki Tayyip olum sen akıllı adamsın. Gel seni İstanbul'a belediye başkanı adayı yapalım. Tayyip de zeki tabi kabul edivermiş.
O zamanlar herkes bir de bunları deneyelim diye bunlara oy vermişler ya bundan Tayyip de nasibini almış ve İstanbul'a belediye başkanı oluvermiş.
Bu Tayyip efendi gerçekten de Erbakan'ın öngürdüğü gibi zeki adammış. İstanbul Belediye başkanı olunca çalışmış baya.
Tayyip İstanbul belediye başkanı olunca İstanbula kavşaklar yapmış, çöpleri toplatmış, suları akıtmış İstanbul'a daha baya işler yapmış. Kendi cebini de düzeltmiş bu arada.
Tayyip'in farkı şu olmuş. Tayyip kendi cebini de düzeltmiş ama aynı zamanda da halka da bir şeyler yapmış. Halkın sorunlarıyla da ilgilenmiş. Yani daha kısası Tayyip'den öncekiler sadece kendi cebine indirip halka hiç bir şey vermemişler Tayyip halka da bir şeyler vermiş. Kendi cebine indireceklerinden kısmış yani anlıyacağın...Halktan kısmamış..
Tabi bu anlı şanlı ulusalcılarımız şaşırmış. Napıyo bu ya demişler...Halka hizmet de ediyor. Böylesini ilk defa görüyoruz. Biz sadece kendi cebimize aktarıyorduk ama bu değişik. Bu halka bir şeyler de veriyor. Olmaz böyle indirelim aşağı demişler.
Bu düşmanları onu seçimle filan düşüremeyeceklerini anladıkalrı içindir ki ayak oyunalrıyla düşürelim demişler...
Tam da bu sıralarda Tayyip gitmiş Siirt'te bir şiir okumuş.
Bunlar da aha demişler şimdi Tayyip bitti..(!!)
Tayyip'i atmışlar içeri...Veee Tayyip bitti...Evet Tayyip bitti...Muhtar bile olamıyor artık. Gerçekten bitti...Adamlar daha da üzerlerine gitmese harbi harbi bitti...
Neyse bu arada Başbakan Erbakan, Mücahit Erbakan sloganları tutmuş ve Erbakan da başbakan olmuş. Hani halk bunları deneyecek ya bu sefer. Denemişler ve Erbakan Başbakan oluvermiş.
Erbakan Başbakan olunca da gitmiş ABD'nin çıkarlarına ters işler yapmış. Olacak iş mi değil mi? Sen git ABD'ye posta koy...Terbiyesizlği görüyormusun?...
Tabi sadece bu kdarla kalsa iyi..Sen git Türkiye Cumhuriyet'inin başbakanlığına tarikat şeyhlerini getir yemek yedir. Yanlışlar yapmış tabi...
Bu arada bu Aydın Doğan filan onların da baya bir kuyruğuna basmış bu Erbakan ve ABD'nin de desteği ile düğmeye basılmış...
Demişler indirelim şu Erbakan'ı...
28 Şubatta Erbakan'a çok acayip kararlar imzalatmışlar. Erbakan fena halde terlemiş ama imzalamış. Her ne kadar imzalamadım diyorsa da imzalamış işte kabak gibi...
Bu arada da milletin paralarıyla alınmış olan tanklar da nerden icap ettiyse sadece ve sadece bakım amacıyla Sincan'da yola çıkmış...Bakım için(!!!)
Vee 28 şubat postmodern darbesi olmuş...(Bunların Tayyip'le alakası yok ama Tayyip'e doğru geliyor her şey)
Bu arada bu 28 şubat öyle böyle bir darbe olmadı…Özellikle kuyruğuna basılmış Aydın Doğan’ın gazeteleri vasıtasıyla fena halde ateşlendi. İnsanlar fişlendi…Fabrikalara filan el kondu. İşadamları yurtdışında yatrım yapmak zorunda kaldı…28 Şubat’ın Türkiye’ye zararı da tam 200 milyar dolar oldu…
Bu süreçten sonra birileri düğmeye basmış ve Refah partisini kapatalım demişler...
Bu arada da Tayyip Efendi hala Erbakan'ın sadık bir elemanı...Öl dese ölür.
Neyse Refah Partisi kapanmış ve Erbakan'ı da siyaset sahnesinden silmişler....Muhtar bile olamıyor…
Erbakan’ın sadık adamları da gidip Fazilet partisini kurmuşlar ve TAyyip tabi ki Fazilet Partisinde hala…(ama siyaset yasaktı dimiya)
Bu arada da başımızda da DSP MHP ANAP hükümeti varmış. Bu adamlar da memleketi batırma yolunda büyük adımlar atmışlar. Türkiye Cumhuriyet’inin 19 tane bankasından 50 milyar dolar hortumlanmış. Devalüasyonlar filan. Türk Lirası maytap geçilecek hale gelmiş.
Ekonomi batmış. Memleket küçülmüş ve Amerika’dan bakan ithal ederek kurtulmaya çalışmışlar. Amerika’ya sözler vermişler falan filan…
Ayrıca bu hükümet ekonomik alanda memleketi batırırken başka alanlarda çok başarılılarmış. Mesela Kur’an kurslarına 12 yaşından küçük çocukların gitmemesi için yasa çıkarmışlar. İmam hatip ve ilahiyat öğrencilerinin de başlarını açmasına dair yasak bu dönemde olmuş…
Yani irtica ile tam gaz mücadele edilerek memleketin içine de edilmiş.
Neyse Fazilet vardı ya o da seçimi de kazanamamış…Yüzde 12 falan oy almış. Yani Tayyip düşmanları emellerine burada ulaşmışlardı. Partinin oy kaybetmesi de sağlanmıştı…(bu arada partide de çatlak sesler çıkmaya başlamış)
Ama bunlar çok çok çok akıllılar ya. Demişler ki ne olur ne olmaz…Biz Fazilet’i de kapatalım…Fazilet de kapanmış…
Bu esnada da Tayyip de propaganda yapıyor. Bu şarkı burada bitmez. Beraber yürüdük biz bu yollarda….filan falan…
Siyaset yapsa yıpranır belki ama siyaset de yasaklı ya..Halk da onu sevdi tabi…
Özellikle İstanbul!a yaptığı hizmetleri de bilenler…
O da baktı halk onu seviyor gittiği heryerde saygı görüyor; Abdullah Gül kardeşi ile bir olarak parti kurmuşlar. Amblemi de Ampuldenmiş.
Neyse bu acayip hükümet en sonunda beceriksizliğini anlamış memleketi öylece bırakıp seçime gitmiş.
Ampullü Tayyip’in partisi de seçime girecekmiş lakin Tayyip siyasi yasaklı. Abdullah Gül’ü sokmuş seçime…
Ve Tayyip düşmanlarının beklemediği son…..
Adamlar Tayyip’i bitirmek için elinden geleni yapıyorlardı birden Tayyip bunlara 100 de 35 le nanik yaptı.
(Pardon o yapmadı Abdullah Gül yaptı ona daha gelcez.)
Anlı şanlı Cumhuriyet Halk Partisi lideri Deniz Baykal demiş ki; bu Tayyip beceremez bis siyasi yasağını kaldıralım başbakan olsun…İki ay sonra beceremez gider.. (Demedim diyor.. demiş ama bütün olaylar dediğini gösteriyor)
Veeee Tayyip Efendi’nin siyasi yasağı kalkmış ve Tayyip Baykal’a bu sefer nanik yapmış..
Başbakan olarak…
Neyse Tayyip başbakan olunca baya bir düşürmeye çalışmışlar ama bir türlü olmamış..Kriz çıksın demişler çıkmamış… Bir şekilde 4,5 yıl devam etmiş…
Bu arada anketler Tayyip’in partisinin oylarında fazla bir artış olmadığını söylüyor. 100 de 30 filan alır diyor…Düşüş varmış hatta..
Tam bu sırada da cumhurbaşkanlığı seçimleri zamanı gelmiş…
Sonra birden nerden çıktıysa şapkadan 367 çıkmış…
Abdullah Gül kardeşi cumhurbaşkanı seçtirtmemiş bu düşmanlar….
Akşam da bir muhtıra…Ertesi günde seçim kararı ve Tayyip’in oyu 100 de 47 Abdullah Gül Cumhurbaşkanı TAyyip başbakan…
Nanik nanik..
Yani bu adamlar siyaset yapmayı bırakıp da kriz çıkarmaya çalışınca böyle olmuş..
İftira atmışlar, yalanlar söylemişler, mitingler düzenlemişler tutmamış, propagandalar filan hakgetire, 367 sökmüyor bu adamlara, darbe istiyorlar o da olmuyor...Yani ne yapsalar olmuyor şimdi…Neden? Çünkü adam hepsinden akıllı...
Şimdi de sınır ötesi operasyon diyorlar…Vuralım kıralım dökelim diyorlar..
Buradan da çok pis bir siyaset peşine düştürler.
Ama adam bunu da yutmadı...
Yani adam herkesten akıllı olmakla birlikte iki gün sonra ne olur diye düşünmeyen düşmanları olduğu için heralde bir dahaki seçimde de 100 de 70 filan oyla başa gelir diye düşünüyorum…
Tayyip'in düşmanları gibi düşmanlarım olsun (aslında rakip kelimesini kullanmam lazım ama bunlar rakip değil düşmanlık yapıyorlar rakiplik yapsalar zaten Tayyip bu kadar oyla gelemezdi)
Yani işin aslı budur benim kanımca..
Tayyip'i Tayyip düşmanları zorla başımıza getirdiler vesselam.
(Amma uzun olmuş bee ben bu kadar yazı yazabiliyomuydum yaw)
Bu mesaj karanlıksokak tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 10.11.2007 - 22:06