İçerik değiştir



- - - - -

Mutluluk...


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 6 yanıt verildi

#1 DKNH

DKNH

    εїз Black Mamba 24 km/h hız yapar..

  • Muhabirler
  • 9.404 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:Yok ki benim bir yedeğim

Gönderim zamanı 16.10.2007 - 16:42



MUTLULUK
Bir imparator sabah gezintisi sirasinda bir dilenciye rastlar. "Dile benden ne dilersen" der.
Dilenci güler ve :
"Sanki dilegimi gerçeklestirebilecek mis gibi soruyorsunuz. " Diye
yanitlar.Kral alinir ve söylesi koyulasir.
-Pek tabii her dedigini yerine getirebilirim. Sen söyle hele;ne
istiyorsun?
-Söz vermeden önce iki kez düsünün kralim.
Dilenci siradan bir dilenci degildir. Imparatorun ilk yasantisinda
ögretmeni olmustur. Ve ona su sözü vermistir. "Bundan sonraki
yasantinda tekrar karsina çikip seni uyaracagim." Imparator olayi
unutmustur. Zaten geçmisi hangimiz noktasina virgülüne kadar
animsayabiliriz ki?
Birlikte yaslanan kisilerin bile anilari farklidir. Bu nedenle
imparator bastirir.
-Ne istersen verebilirim. Ben güçlü bir imparatorum. Yerine
getiremeyecegim hiçbir dilegin olamaz. Bunun üzerine dilenci, çanagini
uzatip, "su çanagi herhangi bir seyle doldurabilir misiniz?" diye
sorar. Imparator kahkaha atar ve vezirine çanagi altinla doldurmasini
emreder.
çanak dolup tasmakta ve aninda bosalmaktadir. Paralar buhar olup
uçmaktadir sanki. Imparatorun onuru kirilir. Bir dilenci çanagini
dolduramadigi kulaktan kulaga yayilir.
Giderek pirlantalar, elmaslar,yakutlar akitilir çanaga. Ne var ki
çanagin dibi yoktur sanki. Yer yutar ama bos kalir. Imparator yenik
düsmüstür. Dilenciye yakarir:
"Tamam, sen kazandin. Dilegini yerine getiremedim ama ne olur bana
çana?in
neden yapilmis oldugunu itiraf et."
-çok basit, diye yanitlar dilenci. Insan dimagindan yapilmistir. Yani
insanin arzu ve isteklerinden. Doymak bilmez olusu bundandir. Bu
gerçegi bir kez kavrarsan yasantin degisir. Istek nedir ki! Istek
ulasilana kadar, belli bir süre heyecen veren bir duygudur.
örnegin; bir araba istersin...bir yat...bir ev...bir kadin... Yada
kadinsan erkek!
Tek tek her birini elde ettiginde, tümü anlamini yitirir. Neden?
çünkü beynin, aklin onlari dislar. Araba garajdadir ve artik istek
uyandirmamaktadir. Heyecen, onu elde ettiginde sönüp gitmistir.
Kadin yataginda, para cebindeyse, onlara erismek için katlandigin
yogun istek yok oluverir. Gene bosluga düser, yeni bir istek yaratmak
zorunda kalirsin.
Istek doyumsuzluk uyandirir ve giderek dilenci olursun. Bir istekten
bir digerine çirpinip durursun. Amacina ulasir ulasmaz bir yenisini
yaratirsin. Istegin bu yönünü kavradiginda hayatinin dönüm
noktasindasin demektir. Sürekli yolculuk hali iyi sonuç vermez. Geri
dön...Evine dön... Seni mutlu edecek ögeleri disinda degil, kendi
içinde ara!

Gönderilen Resim
Yoktun ve Tanrı bu ihtimalden hiç bahsetmemişti....

#2 orumcekadam2

orumcekadam2

    Buranın müptelasıdır

  • Üyeler
  • 4.836 Mesaj

Gönderim zamanı 17.10.2007 - 17:09

teşekkürler alinda kardeş çok güzel bir hikaye ve çok güzle bir ders vermekte sana teşekkür ederim sen bir meleksin alinda eline emeğine sağlık
Surda bir gedik açtık; mukaddesmi mukaddes!
Ey kahbe rüzgar,artık ne yönden esersen es!...

Üstad Necip Fazıl Kısakürek
orumcekadam2

#3 DKNH

DKNH

    εїз Black Mamba 24 km/h hız yapar..

  • Muhabirler
  • 9.404 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:Yok ki benim bir yedeğim

Gönderim zamanı 10.11.2007 - 00:10

mutlulugun zamanı
Evlendikten sonra, veya bir bebegimiz olduktan sonra, hayatimizin daha iyi olacagi gibi bir inancimiz vardir.Sonra bakariz ki cocuklarimiz daha kucuk. Biraz daha buyumelerini bekleriz. Sonra bir bakmisiz, ergenlik caginda cocuklarimizla ugrasiyoruz. Bu cagi gectiklerinde kesin mutlu olmaya baslayacagimizi dusunuruz. Iyi bir tatil, veya iyi bir araba aldiktan sonra veya emekli olunca mutlulugumuzun tamam olacagini dusunuruz.

Aslinda gercek su ki, su andakinden daha mutlu olacagimiz bir zaman yok! Su anda olmayacaksa, ne zaman olacak? Hayatta her zaman ulasilacak ve gerceklesince daha mutlu olacagimiz yeni hedefler olacak. Bunu kabul edip, simdiden mutlu olmamak neden?

Alfred D Souza soyle demis :"Uzun bir sure guzel hayat baslamak uzere diye dusundum.Gercek guzel hayat! Ama hep bir engel daha vardi onde.Oncelikle yapilmasi gereken birsey, bitmemis bir is, tamamlanmasi gereken bir hizmet, odenecek bir borc...Hemen sonra guzel hayat baslayacak. Sonunda uyandim ki, hayat zaten Bu engeller."Bu perspektif mutluluk icin bir yol olmadigini, bilakis mutlulugun kendisinin asil yol oldugunu gormeme yardimci oldu. Oyleyse yasanan her anin keyfini cikarmali, ve bu anlar,paylasilacak ozel biri ile gecirildiginde daha da cok keyfi hissedilmeli.

Zamanin kimseyi beklemedigini unutmamak lazim.Oyleyse, okulun bitmesini, okula gitmeyi, on kilo vermeyi, 6 kilo almayi cocuk sahibi olmayi, cocuklarin buyuyup evden ayrilmalarini, ise baslamayi, emekli olmayi, evlenmeyi, bosanmayi, Cuma aksamini, Cumartesi sabahini, yeni araba-ev almayi, yeni araba-evin borcunun bitmesini, bahari, yazi, sonbahari, kisi, ayin birini, onbesini, sarkinizin radyoda cikmasini, olmeyi, yeniden dogmayi beklemeyin daha fazla mutlu olmak icin. Mutluluk bir hedef degil yoldur. Gunun sözü: Paraya ihtiyaciniz yokmus gibi calisin, Hic incitilmemis gibi sevin, Kimse seyretmiyormus gibi dansedin...

Gönderilen Resim
Yoktun ve Tanrı bu ihtimalden hiç bahsetmemişti....

#4 DKNH

DKNH

    εїз Black Mamba 24 km/h hız yapar..

  • Muhabirler
  • 9.404 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:Yok ki benim bir yedeğim

Gönderim zamanı 10.11.2007 - 00:13

mutlulugun tanımı

Büyük bir kedi, kuyruğuyla oynayan küçük bir kediye sormus:
"Neden kuyruğunu kovalıyorsun?"

Yavru kedi yanıt vermiş:
"Bir kedi için en güzel şeyin mutluluk, mutluluğun da kuyruğum olduğunu öğrendim. Bu nedenle onu kovalıyorum, yakaladıgımda mutluluğa kavuşacagım."

Bunun üzerine yaşlı kedi şöyle demiş:
"Gençken ben de mutluluğun kuyruğum olduğuna karar vermiştim. Ama şunu farkettim; ne zaman onu kovalasam benden uzaklaşıyor, ne zaman kendi yoluma gitsem hep peşimden geliyor."



Gönderilen Resim
Yoktun ve Tanrı bu ihtimalden hiç bahsetmemişti....

#5 Canan

Canan

    diyalog değil,monolog..

  • Üyeler
  • 5.591 Mesaj
  • Konum:Dünya
  • İlgi Alanları:...

Gönderim zamanı 10.11.2007 - 13:18

*lol
2 metre bez
2 kürek kum
var mı ötesi?

#6 orumcekadam2

orumcekadam2

    Buranın müptelasıdır

  • Üyeler
  • 4.836 Mesaj

Gönderim zamanı 10.11.2007 - 16:01

teşekkürler alinda kardeş güzel yazıların için.. gerçekten mutluluk her yerde ama mutluluğun kaynağı sevgi dir.. sevmek her şeye sevgi ile bakabilmek hayvana,insana,doğaya sevgiyle bakabilmek sevmek..aslında insanın yüreğinde sevgi oldumu o insan muludur.hayatın tozlu yollarında ne kadar tozlanırsa tozlansın üstünden o tozları sevgi sayesinde atıp silkinip tekrar yola devam eder ve mutlu olur..gerçektende haklısın alinda insan önüne hedef koyduğunda o hedefler gerçekleşince o an için mutu oluyor ama sonra düşündğünde hedefine ulaşınca başka ulaşacak bir hedef bulamayınca hayat ona sıkıcı geliyor..ama sevemesini bilen her zaman mutlu olur herşeye sevgi ile bakabilen..çünkü bahçesine çiçek eker örneğin o çiçeğini sevgiyle sular yaşlandığında onunla konuşur onu sever okşar sonrada onu seyre dalıp mutlu olur işte mutluluğun kaynağı sevgi....ve sevmek her şeye sevgi ile bakabilmek sevgiyle kalın kardeşlerim....*pirt

Bu mesaj orumcekadam2 tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 10.11.2007 - 16:03

Surda bir gedik açtık; mukaddesmi mukaddes!
Ey kahbe rüzgar,artık ne yönden esersen es!...

Üstad Necip Fazıl Kısakürek
orumcekadam2

#7 shy

shy

    xrÜt / kudI

  • Kurucular
  • 16.791 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 07.02.2010 - 22:11

Mutlu insanlara uzaktan baktığımızda her şeyin yolunda gittiğini hiçbir sıkıntıları olmadığını sanırız. Oysaki durum hiç de öyle değildir. Mutluluk doğuştan insanlara verilen bir şans değildir. İnsan, mutluluğu içinde yaratırsa mutlu olabilir. İşte bu da bizim elimizde. Hayatın dört dörtlük gitmediği zamanlarda bile mutlu olabiliriz. Bakın aşağıdaki hikayedeki gibi;

Bir hükümdar amansız bir hastalığa yakalanmıştı.Ülkenin bütün hekimleri saraya geldi, komşu ülkelerin hekimleri de çağırıldı. Ama hastalığa hiçbir çare bulunamadı.
Hükümdar, herkesin gözü önünde her gün biraz daha erimeye devam ediyordu.
Umutsuzluk içinde çırpınırken son çare olarak bütün falcıların, büyücülerin
bulunup saraya getirilmesini istedi.

Adamları koşuşturdu. Ülkede ne kadar adı falcıya büyücüye çıkmış insan varsa toplayıp
getirdiler.

Falcılar, büyücüler hükümdara tek tek baktılar, bildikleri bütün numaraları yaptılar, ama hiçbiri herhangi bir iyileşme sağlayamadı.

Hükümdar artık iyiden iyiye umutsuzluğa düşmüşken günün birinde sarayının kapısına bir yaşlı kadın geldi. Bu kadın hükümdarın derdini nasıl çözeceğini bildiğini söylüyordu!

Yaşlı kadını hükümdarın yanına götürdüler.

Hükümdar yatağında doğrulamadan, "Söyle kadın" diye güç bela konuştu: "Neymiş senin çaren!"

Kadın bildiği çareyi anlattı: "Adamlarınız ülkeyi dolaşacak, ülkenin en mutlu adamını bulacak, onun gömleğini alacak ve size getirecek. Siz de bu gömleği giyince iyileşeceksiniz..."

Hükümdar emir verdi, adamları hemen ülkeye dağıldı. Önce en zenginlerin kapısını çalmaya
başladılar. Ama hangi zenginle gidip konuştularsa onun hiç de tahmin ettikleri gibi mutlu olmadığını gördüler. Aralarından bir iki kişi, en değerli gömleklerini verdi. Hükümdar gömlekleri giydi fakat bunların da herhangi bir faydası olmadı. Böylece o gömleklerin sahiplerinin söyledikleri gibi mutlu olmadıkları ortaya çıktı.

Hükümdar köpürüyor, adamları bütün ülkeyi adım adım dolaşıyor, artık zengin fakir
dinlemeden mutlu insan arıyor ama bir kişi bile bulamıyorlardı.

Durmaksızın dolaşırken susuz kalan hükümdarın adamlarından birkaçı dökülen bir kulübenin
yanından geçmekteydi. Su istemek için yaklaştıklarında içeriden gelen sesi duydular.

Bir adam kendi kendine konuşuyordu:

"Ne kadar mutluyum, benden iyisi yok, karnımı doyurdum, yarın çalışabilecek gücüm de
var... Benden iyisi yok..."

Hükümdarın adamları suyu falan unutup hemen içeri daldılar. Bu son derece yoksul kulübede
bir adam yere oturmuş, kağıt üzerine serdiği peynir ekmeğin son kırıntılarını ağzına atarken bir yandan da türkü söylüyordu.

Hükümdarın adamları "Nihayet bulduk" diye adama doğru hamle ettiler ve yanan tek bir mumun zayıf ışığında adamın gömleğinin olmadığını gördüler.
DOÐRUNUN SÖYLENMESİNDEN ÇOK, KİM TARAFINDAN, NEREDE VE NE ZAMAN SÖYLENDİÐİ ÖNEMLİDİR.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Gönderilen Resim





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

0 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli