İçerik değiştir



- - - - -

Yapilan iyilik Konusulmamalidir


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 4 yanıt verildi

#1 orumcekadam2

orumcekadam2

    Buranın müptelasıdır

  • Üyeler
  • 4.836 Mesaj

Gönderim zamanı 08.10.2007 - 09:33


Arkadaşlar merhaba lütfen sonuna kadar hikayeyi okuyun daha önce okuyanlar varsa sonuna bir kaç ben bir şeyler yazdım lütfen okuyunuz inanın pişman olmayacaksınız. sürçü lisan ettiysek affola...okuduğunuz için teşekkürler.... <_< *agla :( :: ::



Yapilan iyilik Konusulmamalidir

Vaktiyle bulunduğu küçük yerde geçim sıkıntısı çeken dürüst ve temiz yaratılışlı genç bir adam, bir gün memleketine çok uzakta bulunan bir şehir merkezine giderek is bulup çalışmaya, kendine yeni bir hayat düzeni kurmaya karar verdi. Bu niyetle vakit kaybetmeden hazırlanıp yola koyuldu. Genç adam bu yolculuğu sırasında yorum ve açıklaması kendisi için imkânsız olan bir takım olaylarla karşılaştı.

Bunlardan biri şuydu: Bazı kimseler bir tarlaya buğday ekiyorlar, ekilen buğdaylar hemen yetişip olgunlaşıyor, onlar da hiç vakit kaybetmeden hasat ediyorlar, sonra bunları ateşe verip yakıyorlardı.

İkinci olarak şuna şahit olmuştu: Bir adam büyük bir taşı kaldırmaya çalışıyor, kaldıramıyor; ama bu taşa bir tane daha ekleyince kaldırabiliyor, bir üçüncüyü ekleyince daha da rahat kaldırabiliyordu.

Şahit olduğu bir başka olay da şu idi: Bir adam bir koyuna binmiş, onun üzerine birkaç kişi daha binmiş koşturuyorlar, arkalarından birileri de onlara yetişmek için çabalıyor ama yetişemiyorlardı.

Adam bunlarla kafası Karışmış bir halde uzun yolculuğun nasıl geçtiğini anlamadan şehrin kapısına geldi. Burada nurani bir ihtiyar kendisini durdurup nereden geldiğini, niçin geldiğini yolculuğun nasıl geçtiğini sordu. Adam her şeyi anlattı ve yolda karşılaştığı alışılmamış hadiseleri de serüvenine eklemeyi unutmadı. Bunun üzerine ihtiyar bu genç adama rastladığı olayları bir bir açıkladı:

"Senin yolda ilk rastladığın buğday ekip hemen hasat eden ve sonra ateşe verip yakan insanlar, iyilik edip de onu sağda solda konuşarak değerini sıfıra indiren insanları simgeler.

Taş kaldırmaya çalışan kimse de şunu anlatır: İnsana ilk işlediği günah ağır gelir, onun altında ezilir. Ama ona tövbe etmeden başka günahlar işlemeye devam ederse artik o günahlar ona hafif gelmeye başlar.

Koyun ve ona binenlere gelince, koyun cennet hayvanıdır. Sırtındakileri cennete taşımaktadır. Koyuna ilk defa binenler alimlerdir. Ondan sonra binenler her sınıftan müminlerdir. Bunlara yetişmek için koşanlar ise inançsızlardır.


Evet kardeşlerim bu güzel kıssadan hisse hikayemizde anlatılmak istenen konu çok güzel bir şekilde özetlenmiştir. Bakınız hikayedeki adamın karşılaştığı ilk olay günlük hayatta bir çok defa karşılaşırız. Gerçekten bazı insanlara vardır yaptığı iyiliği defalarca anlatır ve herkesin kendisine gıpta ile bakıp “bakın bu adam ne kadar iyilik yapan, hayır sever bir adamdır denilmesinden hoşlanır ve yaptığını defalarca anlatır. Ama bu şekil yapmak hoş değildir. Ayrıca dinimizde de bir hayır bir yardım dahi yapılsa veren eli alan el görmemeli şeklinde ifadeler vardır. Ayrıca kardeşlerim bırakın insanlar sizin hakkınızda ne derlerse desinler önemli olan yüce yaratıcımızın Allah’ın bizim hakkımızda düşündüğü değilmidir. Sen iyilik yap kimse bilmesin ama bir tek şeyi asla unutma her yaptığın gizli ve saklı hayır, hasenat, kötülük veya iyilik hepsini Allah görmüyor mu? Ve bu yaptıklarımızın mükafatını verecek olanda Allah değilmidir. Onun için inşallah hepimiz bende dahil olmak üzere bu hikayedeki ilk anlatılan olaydaki insanlardan olmayız.
Hikayemizdeki ikinci olaya gelince gerçekten doğru bir olaydır. Kendimden bahsedeceğim ve sizinde düşünmenizi istiyorum. Kardeşlerim ben bunu daha önce çok yaşadım bir günah işlediğimizde hemen tövbe etmeliyiz. Etmedik mi ikinci günahı hemen düşünmeden işleyiveriyoruz. Aynı hikayemizdeki taş kaldıran ikinci olaydaki adam gibi. Ve şunu da unutmayalım kardeşlerim biliyosunuz bizim sağımız ve solumuzda kiramen katibin melekleri var kıyamete kadar bizimle beraberler görevleride sağdaki melek iyiliklerimizi, sevaplarımızı, iyi işlerimizi sevaplandırıp yazarken, soldaki melekse günahlarımızı, kötü işlerimizi yazarlar. Sağdaki melek soldaki melekten üstünmüş yani sağdaki melek komutanmış soldakinden rütbesi üstünmüş ve eğer bir kul, bir insan günah işlediğinde sabah olsun, öğle, ya da günün herhangibi bir vaktinde işlenen günahı soldaki melek hemen yazmazmış ve sağdakine sorarmış yazayım mı diye sağdaki bekle bakalım öğle namazında tövbe eder dermiş. Fakat insan öğle tövbe etmezse soldaki gene sorarmış sağdaki meleğe bu günahı yazayım mı diye sağdaki hayır dermiş ikindiyi bekleyelim belki o zaman tövbe eder. Fakat insan ikindide tövbe etmeyince melekler yatsı namazına kadar bekler eğer insan yatsı namazından sonrada tövbe etmezse sağdaki melek bu sefer yaz dermiş ve insanın o günahı amel defterine yazılırmış. Ama bir insan iyilik, hayırlı bir iş yaptığında ise hemen amel defterine sevap olarak yazılırmış ve melekler o zaman beklemezlermiş. Bakın kardeşlerim dikkat ediniz lütfen bir günah işlediğinizde hemen tövbeye koşunuz tövbe ediniz eğer edemediyseniz lütfen dikkat ediniz yatsı namazına kadar tövbenizi ediniz ki amel defterinize o kötülük ya da o günah yazılmasın. Yoksa hikayemizdeki adam gibi diğer işlediğimiz günahlar bize hafif gelir ve daha çok günah işleriz. Rabbim bizi günah işlediğimizde hemen tövbeye koşan kullarından eylesin.
Hikayemizdeki üçüncü ve son olaysa çok güzel bir olaydır. Rabbim inşallah bizi koyunun peşinden koşanlardan değilde koyunun üstüne binenlerden eylesin. Kardeşlerim hakkınızı helal ediniz zamanınızı aldıysam özür dilerim. Eğer sürçü lisan ettiysek de affola inşallah rabbim bizleri yolundan ayırmasın her daim bizi korusun ve kötü yola düşmekten korusun. Bizleri dostluğuna kabul eylesin her daim yar ve yardımcımız olsun. Burada sözlerime son verirken günlerinizin mutlu, yarınlarınızın umutlu, günlerinizin sevgi ile dolmasını rabbimden niyaz eder dilerim. Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun….

Bu mesaj orumcekadam2 tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 08.10.2007 - 09:41

Surda bir gedik açtık; mukaddesmi mukaddes!
Ey kahbe rüzgar,artık ne yönden esersen es!...

Üstad Necip Fazıl Kısakürek
orumcekadam2

#2 Eylül

Eylül

    Harabenin Meleği

  • Dokunulmazlar
  • 10.820 Mesaj

Gönderim zamanı 08.10.2007 - 09:50

Çok güzel bir paylaşım burdan kendimize hisse çıkarmamız lazım insan alabildiği kadarını alır. Allah tövbelerimizi ve dualarımızı kabul etsin.

Ellerine sağlık örümcekadam2 kardeş
EÐER ÇEKMEZSEN GÜLÜN NAZINI NE DİKENE DOKUN NE GÜLÜ İNCİT

#3 kılıç

kılıç

    Sadece KILIÇ...

  • Üyeler
  • 11.484 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:BAŞIMIZ DİK

Gönderim zamanı 08.10.2007 - 15:49

Kısadan hisse güzel ama,lütfen okuyunuz bölümü ve yazının içinde sık sık kardeşlerim ifadeinin geçmesi şık durmamış bence yinede sen bilirsin...Ellerine sağlık...
Bir gün daha geçti ve biz biraz daha yaklaştık;Bizden hiç uzak olmayan ölüme...

#4 hicran

hicran

    Zaman buldukça takılır

  • Üyeler
  • 141 Mesaj

Gönderim zamanı 09.10.2007 - 15:50

Çok anlamlı ve ders alınması gereken bi kıssa...
Yaptığınız açıklamalara katılıyorum can-ı gönülden...
İnşaallah kıssada verilenlerdeki gibi girilmesi muhtemel hatalara düşmeyiz.
Ne diyelim doğrusu neyse onu yaşayabilmek ümidiyle!
Ellerinize sağlık orumcekadam2...


#5 orumcekadam2

orumcekadam2

    Buranın müptelasıdır

  • Üyeler
  • 4.836 Mesaj

Gönderim zamanı 11.10.2007 - 09:22

teşekkürler arkadaşlar

Bu mesaj orumcekadam2 tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 11.10.2007 - 09:22

Surda bir gedik açtık; mukaddesmi mukaddes!
Ey kahbe rüzgar,artık ne yönden esersen es!...

Üstad Necip Fazıl Kısakürek
orumcekadam2





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

0 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli