İçerik değiştir



- - - - -

Yedi Kurşunla İstiklal Marşı


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 4 yanıt verildi

#1 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 02.10.2007 - 00:14


Güneydoğu' nun küçük bir ilçesinde görev yapan hakim, ilçe dışındaki lojmanından görünen karakolun bir gecesini söyle anlatır:

'Lojmanımızın balkonundan o karakol görünürdü. Yaklaşık bir aydır her istihbarat kaynağından karakolun basılacağı haberi geliyordu. Üstelik baskının şimdiye kadar yapılanlardan çok daha büyük olacağı söyleniyordu. Yakın birliklerden timler getirildi, karakolun etrafına mayınlar döşendi, ağır silahlarla takviyeler yapıldı ve baskın beklenmeye başlandı. 'En son gelen istihbaratta baskının saati ve baskına katılacak terörist sayısı bile veriliyordu. 22:10, 500 terörist. Karakol o gün
basılmadı. 'Bir gün sonra, bildirilen saatte cehennem başladı. Balkonumuzdan izlediğim dehşet dolu manzarada, daire haline gelmiş teröristlerin, dairenin ortasına, gecenin karanlığında ateşleri parıldayan silahları ateşlediklerini görüyordum.
Karakolun, havan ve roket mermilerinin patladığı yerde olduğunu biliyorduk. Tam anlamıyla çember içine almışlardı. Lojmandan ayrılıp doğruca jandarmanın binasına gittik. Karakolun merkezi, telsizle, sürekli timlerden durumlarını bildirmelerini istiyor; dış emniyette bulunan timler de bu çağrılara cevap veriyor, havan ve uçaksavar ateşi istedikleri yerleri de tarif ediyorlardı. 'Bir süre sonra telsiz konuşmaları, timlerden birinin üzerine yoğunlaştı. Timden bir türlü cevap alınamıyordu. Üst üste, defalarca çağrı yapılıyor ancak bir türlü timle irtibata geçilemiyordu. Konuşmaları takip eden askerler timden ümitlerini kesmişlerdi. Ama bir yandan da çağrılar devam ediyordu. Bir saat kadar sonra, telsizden bitkin bir ses duyuldu: 'Yaralılarım var, yaralılarımı alın.' Tüylerimiz diken diken olmuştu. Hemen cevap verildi. 'Tamam
Suat 3, sakin olun, az sonra birlik çıkacak. 'İlk yaralı haberi, bu saatlerdir aranan timden gelmişti. Tim komutanı konuşurken arkadan silah sesleri duyuluyordu. Herkes bu sözler üzerine yorum yapıyordu. Telsizin başındaki tim komutanlarından biri, bu timde şehit olduğundan emindi. Merkezden tekrar çağrı yapıldı. 'Suat 3, irtibatı kesme. Sakin olun! '

Cevapta bir değişiklik olmadı:

'Yaralılarım var. Kan kaybediyorlar. Yaralılarımı alın! ' 'Ve tam bir buçuk saat, beşer dakika arayla Suat 3 kodlu timle muhabere aynen bu sözlerle sürdü: 'Yaralılarımı alın', 'Sakin olun, geliyoruz. 'Hepimiz o time kimsenin yardıma gidemeyeceğini çok iyi biliyorduk. Karakola düşen mermi sayısında azalma olmuyor, aksine, takviye alan teröristler baskının şiddetini gittikçe arttırıyorlardı. Kimsenin, değil karakolun dışına çıkmak, mevzi değiştirebilecek fırsatı
dahi olmadığı apaçıktı. 'Bir süre sonra, Suat 3'ün telsizinden hırs dolu kelimelerini işittik:

'Hemen gelip yaralılarımı almazsanız, karakola dönüp bölüğü tarayacağım.

Hepimiz sok olmuştuk. Hemen tabur komutanı devreye girdi. Hemen hemen ayni sözcüklerle tim komutanına sakin olma çağrısı yaptı. Ama işe yaramıyordu. Tim komutanı 'Yaralılarımı alın! ' dışında başka bir şey demiyordu. Tabur komutanının da telsizi bırakmasıyla, bir saat kadar daha tim komutanından ses çıkmadı. Birer dakika arayla yapılan yoğun çağrılara cevap vermedi. Hepimiz tim komutanının da şehit olduğunu düşünüyorduk. İçim burkuluyor, başım dönüyor, tanık olduğum bu anlardan nefret ediyordum. Telsizin başına tim komutanının okuldan devre arkadaşı geldi. Son bir ümitle eline mikrofonu alıp, cevap beklemeden, telsizin kodlarını da kullanmadan, konuşmaya başladı:

'Devrem ben Hüseyin. Geçmiş olsun devrem. Biraz daha dayan olur mu? Bak destek timleri yola çıktı. Sana doğru geliyorlar. Devrem aman pes etme olur mu? '

'Telsizin mandalını bırakıp beklemeye başladı. Hepimiz Motorola marka,duvara monteli telsiz cihazının hoparlör kısmına
gözlerimizi dikmiş bekliyorduk. Ve konuştu:

'Devrem, bölük komutanı nerde? '

Hepimiz derin bir 'Oh! ' çektik. Telsizden, 'İzinde devrem' yanıtı verildi. Suat 3, artık tükenen bir sesle konuşmayı sürdürdü:

'Ne olur yaralılarımı alin. Bende yaralıyım. 'O ana kadar kendisinin de yaralı olduğunu söylememişti. Hepimiz donup kalmıştık. Telsizin başındaki devre arkadaşı da bu sözü üzerine mikrofonu fırlattı ve odadan çıktı. Ben kapının hemen
eşiğinde ayakta duruyor,duyduklarım ve gördüklerimle bir tarihe tanıklık ettiğimi düşünüyordum. 'Ben de yaralıyım' dan sonra yine ses kesildi.

Sabaha kadar hiç konuşmadı Yüzlerce kez yapılan çağrılara cevap vermedi.


Artık onun şehit olduğuna ben de inanmıştım. 'Gün ağarırken hepimiz yorgun düşmüş, telsizden yapılan 'Suat 3, Konuşan Suat, Cevap ver! ' çağrısından bıkmış halde bir köşede yığılmışken, birden telsizin mandalına basıldığını fark ettik. Telsizden silah sesleri geliyordu. Ve on on beş saniye sonra hayatım boyunca unutamayacağım bir İstiklal Marşı dinlemeye başladım. Mandala sürekli basıldığı için bütün telsizlerin konuşma imkanı durmuştu. 'Çatışmanın altında yaralı bir tim komutanının, makamıyla söylediği İstiklal Marşı'nı dinliyordum. Gözlerim dolmuştu. O ana kadar duyduğum en güzel İstiklal Marşı'ydı. Birinci dörtlüğü bitirdi. İkinci dörtlükte sesi çatallaştı. Kelimeler uzadı. Ama marşı söylemeyi bırakmadı. Bozuk bir ses tonuyla, kendini zorlayarak okumaya devam etti. Marşı bitirdiğinde, ben de bitmiştim. Hemen orayı terk ettim.'

Bir daha onun sesini hiç duymadım. Toplam 22 şehidin verildiği o baskın gecesinde, vücuduna saplanmış 7 merminin acısıyla söylediği İstiklal Marşı'nı ruhuma isleten tim komutanının ölmediğine ise hala inanamıyorum.'Hakimin anıları burada sona eriyor. İşte benim Türk subayından anladığım budur. Vücudunda yedi mermi olduğu halde makamı ile İstiklal Marşı söyleyen adamdır.

Okuyun arkadaşlar ve bu VATAN için kanlarını akıtan kahramanlarımızla övünün, gururlanın...


Hakan Evrensel - Güneydoğu Öyküleri


#2 Arjantin Cad.-ANKARA

Arjantin Cad.-ANKARA

    Sırdan öte ne var ki

  • Üyeler
  • 18.713 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi
  • Konum:Edebi metin

Gönderim zamanı 02.10.2007 - 00:15

teşekkürler ben daha önce okumuştum.

Her yanda güz sancısı öpüşmeler var ama nedense hepsi yarım...


#3 kılıç

kılıç

    Sadece KILIÇ...

  • Üyeler
  • 11.484 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:BAŞIMIZ DİK

Gönderim zamanı 02.10.2007 - 12:57

Rahmet le anıyoruz....
Bir gün daha geçti ve biz biraz daha yaklaştık;Bizden hiç uzak olmayan ölüme...

#4 orumcekadam2

orumcekadam2

    Buranın müptelasıdır

  • Üyeler
  • 4.836 Mesaj

Gönderim zamanı 02.10.2007 - 16:12

teşekkürler kardeşim güzel bir hikaye eline sağlık paylaşımın için teşekkürler kardeşim..benim anlamadığım bu olay gerçekse bu istihbarat günler öncesinden alındıysa neden takviyeler yapılıp farklı gizli biryerde bekletilip karakol basıldığında o birliklerde helikopter uçak neyse teröristleri çevirip yada teröristleri iki ateş altına almadılar ....ama şehitlerimizi rahmetle bir kere daha anarken...şunuda unutmayalım diyorum istiklal marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy onu da rahmetle anıyorum bu üstad şair bu milletin şiiridir deyip konulan ödülü dahi kabul etmeyen yüce insanıda burada anmak istiyorum şehitlerimizin ve mehmet akif ersoyun ruhları şad olsun rabbim mekanlarını cennet eylesin....
Surda bir gedik açtık; mukaddesmi mukaddes!
Ey kahbe rüzgar,artık ne yönden esersen es!...

Üstad Necip Fazıl Kısakürek
orumcekadam2

#5 ecehan

ecehan

    çok da fifi *böö

  • Dokunulmazlar
  • 13.431 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:gündüz Paris, gece Londra falan

Gönderim zamanı 03.10.2007 - 07:51

:buttrock:
Gönderilen Resim asaletini sevdiğim





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

0 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli