İçerik değiştir



- - - - -

Bir İlk!!! Flaş!! Bir Türkün Düşünen Bilgisayarı


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 3 yanıt verildi

#1 herdemraf

herdemraf

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Yeni Üyeler
  • 1 Mesaj

Gönderim zamanı 16.07.2005 - 23:57


Ali Murat Erkorkmaz adı çoğumuza yabancı. Ama dünyada bilgisayar animasyon alanında çok ünlü bir isim. Gençler için yeni fırsatlar yaratmak üzere artık ülkesinde çalışmaya karar verip, tası tarağı toplayıp Türkiye'ye dönmüş. Üstelik de konuşan ve düşünen bilgisayar Compishco'yu geliştirmiş.
Uzun yıllar ABD'de yaşayan, yazılım ve eğlence dünyasında çizgi film diziler, animasyonlar, üç boyutlu filmler, reklam filmleri, efektler ve video klipler çeken Ali Murat Erkorkmaz, artık Türkiye'de yaşıyor. İşlerini de buradan yönetiyor. ABD'de iki şirketi bulunmasına rağmen, kendi ülkesinde yaşamak, yazılım sektöründe bir altyapı sağlamak ve gençleri bu alana yönlendirmek istiyor. Aslında bir mimar. Pek çok başarıya imza atmış. NASA için yerleşim birimleriyle roketler arasındaki koordinatları tasarlamış. NASA'nın dergisine kapak olmuş. Astronotların giydiği ayakkabılar da onun tasarımı. Ruslar ve ABD'lilerle birlikte, proje başkanı olarak bir gezegen simülasyon projesi gerçekleştirmiş. Ama konuşan bilgisayar yapmak, 30 yıllık hayali... Daha doğrusu "bilgi işler". Ona göre bilgisayar çok yanlış bir kelime. Doğrusu bilgi işler olmalı. Erkorkmaz, yılların birikimiyle, yaklaşık iki ay önce Compishco'yu geliştirmiş. Yani insan gibi düşünen ilk yazılım. Klavye ve mouse yerine konuşarak anlaşabiliyor. Merak etme, araştırma, öğrenme, unutma ve tanıma altyapısına sahip. Resim ve müzik de yapabiliyor. Erkorkmaz'la röportaj yaparken şahit olduğumuz gibi selam veriyor, iki kişi kendi aralarında konuşmaya dalınca sıkılıyor ve "eyvallah" deyip gidiyor. İşte Compishco-Sayısal İnsan'ın da katıldığı röportajımız başlıyor...




Vs.: Compishco nedir, nasıl geliştirdiniz? Bize biraz anlatır mısınız?
Bilgi işlerle oynamaya başladığımdan beri hayalim, insanı bilgi işlerde simüle etmek. Compishco, insan gibi anlayan, düşünen bir bilgi işler. Sorularınıza çok çabuk cevap veriyor çünkü interneti hafızası olarak kabul ediyor. 1 saniye içinde binlerce siteyi dolaşıp gereken yanıtları bulabiliyor. Yazılımın içinde 13 tane motor çalışıyor. Anlama motoru, konu motoru, merak motoru vs. Kullanıcının sesini tanıyor. Sadece aç, kapat gibi emir cümleleri beklemiyor. Akıcı bir günlük konuşma dilini de anlayabiliyor. Bu yazılımın dünya için çok önemli olduğuna inanıyorum. Örneğin, denize girerken, kayak yaparken cep telefonundan Compishco'yu arayıp ona "Şu adrese şu maili yolla, akşam bana sinemadan iki bilet al" diyebilirim. Normalde bilgi işleri masanızda oturduğunuz sürece kullanabilirsiniz. Compishco'yu ise her zaman. Bir başka önemli yanı da şu; dünya nüfusunun yüzde 11'i engelli. Bu insanlar artık bilgi işler kullanır hale gelecek, hayatlarında yeni bir kapı açılacak. Yazalı yaklaşık 2 ay oldu. Dünyanın her tarafından duyuldu bu program, bir tek Türkiye'de duyulmadı. İki hafta önce Silikon Vadisi'ndeydik. Oradaki tüm devlerle masaya oturduk.

Vs.: Kimlerden teklif aldınız?
Silikon Vadisi'ni Silikon Vadisi yapan bir avukatlık şirketi olan Morgan Louis çağırdı bizi. Diğer büyük gruplar da toplantıya katıldı. Örneğin, 91 bin çalışanı, 15 milyon doların üzerinde cirosu olan CSC ile görüştük. Çok büyük bir grup. NASA'nın ilk yazılımlarını da onlar yapmış. Önümüzdeki hafta görüşmeler için İngiltere'ye gideceğiz. Siemens ve Philips de ilgileniyor. Ama ben bu yazılımı yabancı bir şirkete satmak istemiyorum. Bu programı örneğin ABD'li bir şirkete satarsam, onlar yarın öbür gün bize gelip Türkçe'sini satarlar. Türkiye'den çıksın ve bütün dünyaya yayılsın istiyorum. Ama bunun için de maddi destek, kurumsallaşma, eğitim vs. gerekli. Şu anda yaptığım görüşmeleri sadece belli ülkelerdeki kullanım haklarını geçici sürelerle vermek için yapıyorum.


Vs.: Türkiye'de Compishco'yu tanıtmak için bir çabanız oldu mu? Ne tür girişimlerde bulundunuz?
İlgi göstereceğini düşündüğüm için Başbakan'a ulaşmaya çalıştım, olmadı. Bir ay boyunca Ankara'da, Meclis'te uğraştık, anlatmaya çalıştık. Bu yazılım sayesinde bilgi işlerlerin kullanımının yeniden düzenleneceğini söyledik. Ama bir sonuç alamadık. Bu yazılımın sadece benim şirketime ait bir şey olarak kalmasını istemiyorum. Türkiye'den bütün dünyaya yayılmalı, programın Almanca'sı, Çince'si, Fransızca'sı yapılmalı. Ben bunu kendi imkanlarımla bir yere kadar yaptım. Devlet destek olmalı ve bundan ciddi bir katma değer sağlamalı. En çok üzüldüğüm şey de şu oldu: Microsoft'un Başkanı Bill Gates Ankara'ya geldi ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a konuşan bilgisayar hediye etti. Keşke ben kendisine daha önce bunu anlatabilseydim, o da Bill Gates'e "Bizde bırakın konuşanı, düşünen, sohbet edeni var" diyebilseydi. Biz kendi değerlerimizi bilmiyoruz ve bunları yurtdışına kaçırıyoruz. Bu yazılım Türkiye'ye ekonomik olarak milyarlarca dolar kazandırabilir. Ayrıca prestij olarak çok önemli bir yere getirir.




Vs.: Diğer çalışmalarınıza gelirsek; eğlence sektörü için de yazılım üretiyorsunuz. ABD'de şirketleriniz var, hangi konularda faaliyet gösteriyorsunuz?
İki ayrı dalda çalışıyorum; çizgi filmler ve yazılımlar. ABD'ye gidip geliyorum ama artık her şeyi burada yapıyorum. ABD'de dağıtıcılarımız var. Onlar bütün dünyaya servis ediyorlar. Aslında geçmişime baktığınız zaman birçok dalda çalıştığımı görürsünüz. Mimarım, müzik çalışmalarım var, piyano çalıyorum, kitap yazıyorum, bir dönem çocuklar için günlük gazete bile çıkardım. İki yıl tıp eğitimi aldım. Ünlü kalp cerrahı Dr. Christian Bernard ile Bahçeköy Kalp Hastanesi'nin proje çalışmalarını yürüttüm. Bugüne kadar 4 bin 300'den fazla kısa metrajlı film yaptım. Dünyanın yer yerinde reklam filmleri, çizgi diziler hazırladım. Volvo, BMW, Nikon gibi birçok uluslararası şirkete reklam filmi yaptım. Televizyon dizileri de yapıyordum ama Türkiye'de kimse ilgilenmiyordu. Bundan sekiz yıl önce yalnızca yurtdışına işler yapmaya karar verdim. Tombik ve B.B diye bir dizi yaptım. O diziyle birçok ödül aldım, İtalya'da yılın en iyi dizisi seçildi. Bugün 3 yeni dizi daha hazırlıyoruz. Şu anda 61 ülkede, 11 dizimiz yayınlanıyor. Bütün gelirini yazılım geliştirmeye kullanıyorum. Yaptığımız en önemli dizi, dünyadaki ilk yapay zeka film uyarlaması Robolab oldu. Üç boyutlu animasyonlar vardı, karakterler kendi davranışlarını belirliyordu ve senaryodan filme 5 saniyede geçilebiliyordu. Show TV'de 51 bölüm oynadı. Şu anda 104 bölüm olarak yurtdışında yayınlanmak için hazırlanıyor. Aynı teknikle Pico'nun Adası isimli üç boyutlu bir film daha yapıyoruz. Dağıtımcılarımız Cannes'dan birçok ülkeye dağıtacaklar. Bugün Cine-5 kanalında birçok dizimiz yayınlanıyor.

Vs.: Türkiye'de çizgi film yapmak zor ve pahalı bir iş değil mi?
Aslında bir dizi yapmak için 3-4 bin kişinin en az 3-4 yıl çalışması gerekir. Büyük paralar harcanır. Örneğin Walt Disney'in dizilerinin maliyeti 100 milyonlarca dolardan başlar. Bizim tabii ki böyle bütçelerimiz yok. Bunun için önce işin yazılım tarafını ürettik. İnsan yerine makinelere yaptırır hale geldik. Böylece piyasaya seri olarak dizi üretmeye başladık. 2000 yılında Londra'da çizgi film zirvesi yapıldı. Zirveyi ABD'li şirketler düzenlemişti. Orada Matrix'in yapımcısı Matt Ferro ile tanıştım. Los Angeles'ta ortak firma kurmaya karar verdik. Çocuk zekasının gelişimi üzerine filmler yapıp, yazılımlar üretmeye başladık. Ama sonra ortaklığımızı askıya aldık çünkü ben ABD'de yaşamak istemiyordum. Ferro da Yüzüklerin Efendisi filmi için çalışmaya gitti.

Vs.: Neden ABD'de kalmak istemediniz, herkes ABD'ye gitmek istiyor...
Benim amacım bu film endüstrisini Türkiye'de kurmak. Burada gençlere bir altyapı kurabilir miyiz, bir katma değer yaratabilir miyiz diye uğraşıyorum. Türkiye çok güzel bir ülke. ABD'de iki tane şirketim var, hiçbir sıkıntım yok ama burada yaşamak istiyorum, çünkü burada bir hayat var.




Vs.: Film endüstrisinde yazılım anlamında büyük değişiklikler yaşanıyor. Bunun bir adım sonrası ne olacak?
Bu gelişmeler bizim bir adım sonra yapacaklarımızın önünü açıyor; kişisel televizyonlar. Bir CD'yi bilgisayara taktığınızı düşünün. Yalnızca o bağlantıdan, tek CD'den yayın yapabilmenin altyapısını kurduk. Aynı CD'den bir yıl boyunca film oynatabiliyorsunuz, bunun çalışmaları bitti. Bu projeyi ticari bir hale getirmeye çalışıyoruz. PAT isimli bir format çıkardık, patentlerini aldık. PAT yazılımı için kısaca ekranda film oynatma yöntemi diyebiliriz. Şu anda sadece çizgi filmler için kullanılıyor. İnternetten 1 saatte indireceğiniz bir diziyi PAT ile 15 saniyede indirebiliyorsunuz. Büyük bir data, küçük bir alana sığdırılabiliyor.


Vs.: Teknolojiyle eğlencenin buluşması bizi nereye götürecek?
Teknoloji şu anki konumunu yitirecek, ortadan kalkacak. Önümüzde klavyeler, monitörler olmayacak. En önemlisi kişisel eğlence başlıyor, eğitim dahil hayatın her yeri eğlence haline geliyor. Fiziğin bilmediğimiz kuralları devreye giriyor, 15-20 yıl içerisinde bambaşka bir dünyada yaşayacağız.

Vs.: Felsefi olarak, teknolojinin bu kadar gelişmesi tek düze, aynı tip insanların ortaya çıkmasına neden olabilir mi?
Tam tersi, makinelerin yönlendirdiği tek düzelik yerine çok düzelik devreye girecek. İnsanların belirleyebileceği çokluk devreye girecek. Kişisel eğlencenin devreye girdiğini düşünün, hayal ettiğiniz şeyi göreceksiniz. Düşünmeniz sizin o filmi yaratmanız için yeterli neden olacak.




Vs.: Türkiye'de ABD'de olduğu gibi bir film endüstrisi yok. Olayın ekonomik boyutuna bakarsak nasıl bir tablo çıkıyor ortaya?
Oyun endüstrisi neredeyse sinema endüstrisini geçmiş durumda. Bir film yapılırken aynı zamanda oyunu da hazırlanıyor. Film 50 milyon dolara mal oluyor, 10-15 milyon dolar da oyununa harcanıyor. Yakında bu süreç tersine dönecek. Oyun önce çıkarılacak, film onun bir alt ürünü olarak piyasaya verilecek. Sinemaya gitmek de ortadan kalkıyor. Evinizde film seyrederken, filmin kahramanını, konusunu, kastını da değiştirebileceksiniz. Eskiden film çekmek çok masraflıydı. Şimdi küçücük bir kamerayla film çekilebiliyor. Video kameralarla herkes film üretiyor, her ev yani her bilgi işler, bir film üretim stüdyosu haline geliyor. Bu konuda Türkiye'de çok az firma var. Örneğin Vestel teknolojiyi yakından takip ediyor. Araştırması güçlü, teknolojik araştırmalar yapıyor. Arçelik, Vestel gibi büyük şirketler bir şeyleri başlatıyor. Ama şunu anlamaları gerekiyor ki internete dayalı sistemleri geliştirmeleri şart. İnternet doğru kullanıldığı zaman bütün dünyaya açılabilirler.

Ali Murat Erkorkmaz kimdir?
1948 yılında İstanbul'da doğdu. Moda İlkokulu ve Kadıköy Maarif Koleji'nde okudu. İTÜ Mimarlık Fakültesi'nden mezun oldu. Yurtiçi ve yurtdışında konut, hastane, otel ve fabrika binaları yaptı. Hürriyet ve Dünya gazetelerine kitap ve dergiler hazırladı. İki romanı yayınlandı. Mazhar Fuat Özkan'ın Vak The Rock klibi başta olmak üzere yüzlerce video klip, binlerce reklam filmi çekti. Mimarlık, tekstil, halı ve gerçek zamanlı canlandırma konularında 2 binin üzerinde yazılım çalışması gerçekleştirdi. Şiddet ve ırkçılıktan arındırılmış çizgi diziler yaptı. Barcelona Film Festivali'nde canlandırma sanatçısı olarak onur konuğu seçildi. 20. yüzyılın en iyi 10 animatöründen biri olarak gösterildi. 2001 yılında film efekti zirvesinde, kendini üreten filmle, gelecek sinemasına bakışta dünya birinciliğini aldı.


http://www.vsdergi.c...00502/06/03.asp

#2 quStah

quStah

    Camel Soft

  • Yöneticiler
  • 5.617 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Kadıköy
  • İlgi Alanları:kandırmak..

Gönderim zamanı 17.07.2005 - 00:12

Şaka gibi... Helal olsun

#3 gel_pc_pc^^

gel_pc_pc^^

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 82 Mesaj

Gönderim zamanı 17.07.2005 - 21:56

böle adamlar bu ülkede bitirirler ben bunu biliom.. herkes bakıcak dümenine yani.. helal olsun ama adama..

#4 Elric

Elric

    Mel G.'nin Vârisi :)

  • Üyeler
  • 6.432 Mesaj
  • Konum:Mélnibone

Gönderim zamanı 18.07.2005 - 14:19

bi aralar tv8'e çıkmıştı bu eleman ve bilgisayar.. bilgisayara sesinizi tanıtmak için yaklaşık 20 dakikalık bir konuşma yapmanız gerekiyo ilk olarak.. ama ciddi ciddi konuşuyodu bilgisayar.. eleman 'shut up!' demişti compischo'ya, küsmüştü compishco.. ondan sonra aletin gönlünü almak için özür dilerim, bi daha olmaz gibi şeyler söylemişti bu aleti yapan insan vs vs..
Gönderilen Resim





Benzer Konular Daralt

0 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli