Uzun yıllar önce Memlekette gezinti yapıp, yabani meyve toplayıp, eğlenceli bir vakit geçirmek için köyümüzün birkaç kilometre ötesinde Ağbaba isimli dağa çıkmıştım.
Sıcak havada uzunca yokuş yukarı yol tırmanmak beni oldukça yormuş ve susuz bırakmıştı.
Bu dağda bir kayanın altında buz gibi soğuk su kaynağı vardı. Ağbaba dağını avucumun içi gibi bildiğimden suyu çabucak buldum,
kana kana içmeye başladım.
Tam rahatlamıştım ki bir anda,
su birikintisinde aniden bir resim belirdi, korkudan kafamı kaldırıp yukarıya bakamıyordum, son bir cesaretle kayanın üzerinde duran şeye baktım.
Aman Allahım o da ne ! Kahverengi tüylü, iri pençeli, dev görünüşlü bir ayı...
Neredeyse korkudan içtiğim suların tamamı transit çıkıp gidecekti.
Dizlerimin bağı çözülmüştü biran için ne yapacağıma karar veremedim, hemen kendimi toparlayıp kaçmam gerektiğini düşündüm kaçmaya karar verdim ve tüm cesaretimle hafif doğrularak sırtımı dönüp olanca kuvvet ve hızımla aşağıya doğru koşmaya başladım.
O kadar hızlıydım ki koşmak değil,
sanki uçuyormuşum gibi geliyordu bana.
Arkama baktığımda ayı aynı hızla üzerime doğru hırıltılar bırakıp salyalar akıtarak hızla geliyordu.
Birden hızımı kesmek zorunda kaldım, önümde 75 veya 100 metrelik bir uçurum belirdi tamamen kayalıklarla kaplıydı geriye döndüğümde ayı gelmiş korkunç görüntüsüyle karşımda dikilivermişti,
Çok kısa bir süre göz göze geldik,
aynı tempoda nefes alıp veriyorduk,
çaresizdim,
sesim kesilmiş,
takatim kalmamıştı,
bağırmak istesmde artık bağıramıyordum,
güçsüz ve dermansizdim,
bir anda aklıma rahmetli babamın bana öğrettiği duaları okumak geldi,
duaları okumaya başladım,
duaların peşine sureler okuyordum,
her duadan sonra sanki güç kazanıyordum,
dualar okudukça cesaretleniyordum,
her duadan sonra sanki irileşiyordum,
bildiğim bütün duaları sıralıyordum,
artık kendimi bir herkül gibi hissediyordum,
sonra..
ne oldu arkadaşlar biliyormusunuz ?
ne olabilirdi ki,
beklenen
oldu
ve
Ayı beni yediiiiiiiiiiiiii