İçerik değiştir



- - - - -

deneme


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 1 yanıt verildi

#1 Roland

Roland

    I Love My Frog :)

  • Üyeler
  • 4.729 Mesaj
  • Konum:pelin

Gönderim zamanı 13.07.2005 - 19:39


Giriş







Uzun yaşamım boyunca çok farklı şeyler yaptım, pek çok yeni yer gördüm ama yeni bir maceraya atılmanın verdiği o heyecanı hiçbir şeyde bulamadım. Özgür olmanın ve kalbinin sesini dinlemenin bundan daha güzel bir yolu varm ıdır? Kuzey buzullarına gelmemin tek sebebi önyargılardan ve aşağılanmalardan kurtulmaktı ama bunun için kaybettiğim şey özgürlüğüm oldu. Kuzey barbarları ogreleri ve canavarları öldürmem için yardım talep ettiler, kabul ettim. koruyucu kolcu olmak, evet aklımdan geçen buydu; fakat kolcu köle olmak fikrini kabul ettiğim aklıma hiç gelmemişti.



Önyargılardan ve aşağılanmalardan kurtulmak için köle olmaya değer mi?



Hayır ne önyargılar ne de bir ejderhanın yıllarca biriktirdiği hazinesi beni özgürlüğümden edebilir...



Ne ironiktir ki buraya ilk geldiğimde aşağılanmamak için herşeyimi vermeye hazırdım, özgürlüğümün değerinin farkında değildim... Hiçbir varlık elinden alınmadıkça sahip olduğu güzel şeylerin farkında değildir, hepimiz öyle değilmiyiz? Özgürlüğümüz elimizden alınınca kıymetli olur fakat özgürken onun kıymetini bilmez gereksiz sorunlarla kendi özgürlüğümüzü kısıtlarız.



Gildarel Snowstorm
Kandırdım, kandırdıım, gemi memi yoktu

#2 Roland

Roland

    I Love My Frog :)

  • Üyeler
  • 4.729 Mesaj
  • Konum:pelin

Gönderim zamanı 20.07.2005 - 00:01

Zthak-Loril





Yaslandığı ağaca o kadar iyi uyum sağlamıştı ki, beş metre ötesinde durup ağaca bakan biri onu sadece ağacın garip bir çıkıntısı zanneder ve geçip giderdi. Gizlenen adam biliyordu beş metre yeterli değildi, barbarlar onu bulursa ne kadar güzel kamufle olduğuna bakmadan onu öldürürlerdi... Barbarları düşünmesi Gildarel’i yeniden dehşete düşürdü, yıllardır onlara hizmet ediyordu, bir anlamda onların kölesiydi ama şaman sayesinde Gildarel artık özgürdü ve Gildarel’e kaçış yolunu göstermeden önce büyülü bir kolye hediye etmiş bu da deneyimli kolcunun, şamana olan güvenini arttırmıştı... Evet şamanın dediğine göre O artık özgürdü ve barbarlar lanetli çöle giremezlerdi fakat niye giremedikleri konusunda ikisinin de hiçbir fikri yoktu, şaman Barbarların liderine çölden dolaşmayı önerdiğinde Hogteh kesinlikle reddetmiş ne pahasına olursa olsun çöle girmeyeceklerini belirtmişti, şaman ve kolcu bu sözlere güvenerek hareket ediyorlardı. İlerisinde uzanan lanetli çölde koca bir barbar ordusunu bile dehşete düşürecek kadar güçte canavarlar olduğunu ikisi de bilimiyordu.

Gildarel Snowstorm, bir zamanlar krallık hayalleri kuran ünlü kolcu, çöle sızmayı başarmıştı. Dikkatle, yavaş yavaş, sürünerek barbarların görüş alanından çıkana kadar ilerledi. Barbarların onu göremeyeceği kadar uzakta olan bir kum tepesinden bu garip çölü incelemeye başladı. Çölün sol tarafı buz dağları tarafından kesiliyordu, sağ tarafında ise Gildarel’in öğrendiği üzere troll ormanları vardı, bu iki taraftan kolcuya kaçış yoktu ve kolcunun elf gözleri bile önünde uzanan kum dünyasının ötesini görememekteydi. Sonsuza kadar giden bir cehennem, kolcu çölün bitişini bulana kadar suyunun bitmemesini umdu. Açlığa dayanabilirdi ama susuzluğa kesinlikle dayanamazdı. Tepeden aşağıya inmeden önce zırhını ve gömleğini çıkardı, ucu bucağı görünmeyen bu koca çölde kendisini tehdit edebilecek teş şey aşırı sıcaktı. Güneş yaydığı ısıyı yavaş yavaş azaltmaya başlıyordu. Kolcu, gölgesi kendi boyunun iki katı olana kadar hiç durmadan yürümeye devam etti.Yorulmuştu.. Arkadan kendisine doğru yaklaşan ayak sesleriyle irkildi.Kumların çıkardığı hışırtıların azlığına bakılırsa pek ağırca değildi,ork olamazdı, bir goblin olabilir miydi? Bu yorgun ve susamış haliyle çöle sürülmüş aç bir goblin çetesi ile dövüşmek tam da şanssız Snowstorm'a göreydi. Kolcunun büyük bir hızla elinde kılıcı ve hançeri beliriverdi,kendisini korumaya hazırdı.

- Hey heyecanlanıp da aptalca birşey yapma sana saldırmayacağım

Adamın sesi inceydi sanki burnundan konuşuyormuş gibiydi sesinin tınısı Gildarel’e saatlerce kulağının dibinde vızıldayan ve her seferinde de kaçmayı başaran o sivrisinekleri hatırlattı bunun dışında sesindeki alaycı ton da çok rahatsız ediciydi.
Kandırdım, kandırdıım, gemi memi yoktu





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli