İçerik değiştir



- - - - -

Özal Suikasti


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 3 yanıt verildi

#1 Canan

Canan

    diyalog değil,monolog..

  • Üyeler
  • 5.591 Mesaj
  • Konum:Dünya
  • İlgi Alanları:...

Gönderim zamanı 01.09.2007 - 13:28





13 yıl önce 18 Haziran 1988 günü Ankara'da Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda yapılan ANAP kongresinde Kartal Demirağ saat 12.30 civarında kürsüde konuşan Başbakan Turgut Özal'a iki el ateş etti. Demirağ birinci kurşunda Özal'ın göğüs bölgesini, ikinci kurşunda ise karın bölgesi olmak üzere öldürücü noktaları hedef aldı. Ancak birinci kurşun Özal'ın sağ eline, ikinci kurşun mikrofon borusuna isabet etti.

Demirağ'ın kullandığı İngiliz yapımı tabancada beş kurşun vardı, tabanca ikinci kurşundan sonra tutukluk yaptı. Bu sırada Maliye Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin'in koruma polisi Ziya Ayaz, Demirağ'ı sağ kolundan vurdu. Demirağ yerde yuvarlanarak kaçmaya çalışırken, diğer koruma polislerinin ateşiyle sağ koluna iki kurşun daha isabet etti ve yakalandı.

Her şey 18 saniyede olup bitti

O günden bu yana, Kartal Demirağ'ın spor kıyafetli ve silahlı olarak nasıl kongre salonuna girebildiği, salonda yalnız olup olmadığı, kimler adına hareket ettiği soruları hep soruldu. Sağlığında, kameraların salonda çektiği görüntüleri defalarca uzmanlarla birlikte izleyen Özal, Kartal Demirağ'ın içeride yalnız olmadığı inancındaydı. Kartal Demirağ'ın silahından çıkan kurşun seslerinden hemen sonra ikinci bir silahtan çıktığı sanılan başka bir sesin de kameralara yansımış olması, Özal'ın bu inancını kuvvetlendirmişti.

Kartal Demirağ'ın Özal'a ilk kurşunu sıkmasından, polislerin açtığı karşı ateşle yaralanıp yakalanmasına kadar 18 saniye geçmişti. İşte bu 18 saniyelik zaman diliminde tam olarak ne olup bittiği, yıllar sonra Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi savcılarının yaptığı soruşturma tutanaklarıyla biraz daha netleşti.

Turgut Özal suikastı soruşturmasını dönemin Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet savcıları Nusret Demiral, Tevfik Hancılar ve Ülkü Coşkun yaptı. 12 gün boyunca tedavi edilen Kartal Demirağ, 16 gün boyunca sorgulandı. Savcılar olay günü salonda olan kişiler başta olmak üzere pek çok kişinin ifadesini aldılar. İkisi gazeteci olmak üzere üç kişi, suikast anı ve öncesini savcılara anlatırken, Kartal Demirağ'ın yanında ikinci bir kişi daha bulunduğunu belirtiyorlar.

Üç tanık ikinci suikastçıyı gördü

O gün salonda olan Mamak Ortaköy Muhtarı Ali Ünal, ifadesinde şunları söyledi:

"Birkaç kişiyi iterek öne geçmek isteyen bir kişinin tabancasını çekip öndeki kişinin omuzuna koymak suretiyle Sayın Turgut Özal'a ateş ettiğini gördüm. Bu kişiye müdahale edip önlemek istedim. Ancak tabanca kabzasıyla yüzüme vurdu, beraber yere düştük. Sonradan bu kişi bağırarak geriye doğru kaçmaya çalıştı. Ancak boğuşma sırasında yine tanımadığım ve göremediğim bir kişi arkadan bana vurdu."

Gazeteciler Nevzat Turgay Esmer ve Bülent Hamdi Eşkinat, kongreyi izlemek üzere Atatürk Spor Salonu'na geldiklerinde bahçede Kartal Demirağ'ı nasıl gördüklerini şöyle anlatıyorlar:

Turgay Esmer: "İki kişinin, kongre salonuna girilmeyecek bir tarzda spor giyinerek geldiklerini ve bahçede durduklarını fark ettim. Bu kişilerden bir tanesi Sayın Turgut Özal'a ateş eden kişiydi."

Hamdi Eşkinat: "Bahçede, kongreye girmeyi bekleyen ve üzerlerinde kongreye gelinecek kıyafet olmayan iki kişiyi fark ettim. Bunlardan uzun boylusu, sonradan olay mahallinde olayı yapan kişiydi."

Demirağ'ı sağ kolundan vuran polis

Maliye Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin'in koruma polisi Ziya Ayaz ise, Kartal Demirağ'ı sağ kolundan nasıl vurduğunu savcılara şöyle anlattı:

"Bir kişi konuşmakta olan Sayın Turgut Özal'a tabancasını çekerek ateş etmeye başladığı an onu durdurmak için o tarafa birkaç el ateş ettim. Benim bu müdahalemle sanık, tabancayı tuttuğu sağ kolundan yaralanarak yere düştü ve yuvarlanarak kaçmaya yeltendi. Sanık iki el ateş edip üçüncü defa ateş etmek üzereyken, tabancamı çekerek ateş ettim."

Diğer tanıkların anlatımına göre ise, Kartal Demirağ, Özal'a iki el ateş ettikten sonra nara atar gibi bağırdı. Sonra, tabancalı sağ eli havada olmak üzere geriye doğru yarım daire çizdi ve bağırmasına devam etti. Silah sesleri çoğalınca bu kez silahını atıp yerde yuvarlanarak çıkış istikametine doğru uzaklaşmaya çalıştı. Tutanaklara göre, Kartal Demirağ yaralı olarak yakalanıp hastaneye götürülürken, Turgut Özal'ın durumunu merak ediyordu. Polislere, "Başbakan'a bir şey oldu mu?" sorusunu yöneltti.

Suikastın hedefi, Özal'ın hangi özelliğiydi?

Nusret Demiral, Tevfik Hancılar ve Ülkü Coşkun'dan oluşan Ankara DGM'nin 3 savcısı, 3,5 ay süren soruşturmaları sonucunda hazırladıkları 30 Eylül 1988 tarihli 44 sayfalık Turgut Özal suikastı iddianamesinde, suikastın amacını şöyle anlattılar:

"1983 yılı içinde çıkarılan Siyasi Partiler Kanunu içinde yeni düşüncelere yer vermek ve devleti bundan sonra 12 Eylül 1980 öncesine sürükleyebilecek düşünceleri silmek veya bir tarafa bırakmak kayıt ve şartıyla yeni partiler kurulmuştur. Bu partiler içinde Anavatan Partisi seçmenlerin çoğunluk oyuyla iktidara gelmiş, seçimden itibaren Sayın Turgut Özal, Anavatan Partisi genel başkanı olarak Anayasa ve yasalar çerçevesi içinde başbakanlık görevini üstlenmiştir.

Anavatan Partisi ve diğer partilerin siyasi düşüncelerinin hangi çerçeve içinde olduğunu, iktidar partisi olarak Anavatan Partisi'nin 1983 yılından bu yana icraatının ne olduğunu, demokratik düzen içinde her aklı selim sahibi vatandaş bilmektedir.

Anavatan Partisi'nin bu iktidarı sırasında görülebilen önemli faaliyetlerden bir tanesi 12 Eylül 1980 tarihinden önce sıkıntısı duyulan bazı tüketim mallarındaki ferahlama ortamıdır.

Bugün için denilebilir ki, gayrimeşru ve yasadışı ortam içinde piyasada karaborsa olarak tanımlanan ortam mümkün olduğunca kaldırılmıştır. Bu yönüyle, bazı çıkar sahiplerinin iktidarda bulunan partinin genel başkanına elbette ki, sempati duymayacakları ve çok kısa zaman içinde her ne şekil ve şartta olursa olsun iktidardan uzaklaştırılması için faaliyete geçecekleri açıktır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde başbakanlık görevini üstlenmiş bulunan Sayın İnönü'ye yapılan saldırı ile yine eski başbakanlardan Sayın Demirel'e yapılan tecavüz olayı, içeriği itibariyle politik bir amaca dayalıdır.

İşte sonuç itibariyle devlet büyüklerine yapılan saldırılardaki, diğer bir deyimle suikast girişimlerindeki kişi ve kişilerin amacı,

1. Demokratik düzen içinde seçim yoluyla elde edemeyecekleri politik çıkarlarını,

2. Ekonomik düzen içinde meşru yollar dışında elde etmeye çalıştıkları menfaatlerini sağlamaktır.

Bu bakımdan Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Turgut Özal'a silahlı saldırıda bulunma olayı da, esas maksatların bu iki çerçeve içinde incelenmesi ve soruşturmanın o yönde geliştirilmesi düşünülerek her yönüyle araştırmaya tevessül edilmiş ve bu soruşturmada elde edilen bulgular da nazara alınarak 18 Haziran 1988 günü Ankara Kapalı Spor Salonu'nda meydana gelen olayda, yakalanan asli fail Kartal Demirağ hakkındaki soruşturmada, yukarıdaki iki tür amaç ele alınarak sürdürüldüğü ve soruşturmada öncelikle olayın cereyan tarzı ve genel açıklaması ile olay failinin özgeçmişi ve olaydaki hareketinin anlatımına yer verilmesi düşünülmüştür..." (Özal suikastı iddianamesi, sayfa 6—7).
2 metre bez
2 kürek kum
var mı ötesi?

#2 Canan

Canan

    diyalog değil,monolog..

  • Üyeler
  • 5.591 Mesaj
  • Konum:Dünya
  • İlgi Alanları:...

Gönderim zamanı 01.09.2007 - 13:36

Burda bir dipnot verelim.

Özal Cumhurbaşkanı olduktan sonra Suikastçi Kartal Demirağ'ı affetmiştir.Demirağ'ın arkasında hangi iç veya dış gücün olduğu bugün halâ bilinmemektedir.

Bu mesaj Canan tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 01.09.2007 - 13:37

2 metre bez
2 kürek kum
var mı ötesi?

#3 herodotos

herodotos

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 7 Mesaj
  • İlgi Alanları:Tarih, sosyoloji, arkeoloji, edebiyat, arşiv inceleme, abartmemek şartı ile muhabbet...

Gönderim zamanı 05.04.2008 - 01:39

O güçlerin amacı Özal'ı öldürmek değildi, ülke için çalışan değerli şahsiyetlere bir gözdağı vermekti..

Ama o güçler şunu asla UNUTAMADILAR;

"TÜRKSÜN, ÖYLE BİR ÇALIŞ Kİ ALEM ÜRKSÜN!.. *uhuhu "

#4 _KajmeraN_

_KajmeraN_

    ...::: UFAKLIK :::...

  • Üyeler
  • 5.365 Mesaj
  • Konum:Atatürk'ün İzinde
  • İlgi Alanları:Şiir, edebiyat, müzik(rap),bilgisayar (yazılım, donanım)

Gönderim zamanı 05.04.2008 - 11:53

Özal Türkiye için mi çalışıyordu *höö

Tamam inandım; susuyorum... Bakın küçük ABD olduk ne güzel...

neyse O'da Allah'ın rahmetinden payına düşeni alsın...

*uhuhu


...:::--------------------------------------------------------:::...
BİTTİ!

CAN_i
...:::--------------------------------------------------------:::...






Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

2 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 2 ziyaretçi, 0 gizli