A.Necdet Sezer - A.Gül
#21
Gönderim zamanı 29.08.2007 - 13:49
Manası: Allahın kulu anlamına gelir.
İsim içerisinden bazı harfleri büyüterek hakaretleri çeşitlendirme yöntemine gitmek kimseye birşey kazandırmaz.
Aynı şeyi birisi size yapmaya kalkışırsa bunu hoş karşılarmısınız ?
Mesela birisi sizin isminizi şöyle yazsa
nAZlıcAN
Bence hiç hoş bir durum değil...
#22
Gönderim zamanı 29.08.2007 - 14:11
ben sorumu biraz daha geliştirip tekrar sorayım.T.C Devleti bir hukuk devletidir. Anayasanın temel niteliklerinde hukuk devleti olduğu çok açık ve net bir şekilde belirtilmiştir o kısmı anlamak için hukukçu olmaya gerek yok bunu biliyoruz hepimiz. Şimdi hukuk devletinde olmazsa olmazların en başında gelen insan hak ve hürriyetlerinin hukuk normlarıyla korunmasıdır. Hukuken korunan en büyük insan hak ve hürriyeti ise isnat ve iftiralara karşı korunması gerekliliğidir. Bunu hukuk nasıl korumuştur. Aynen şöyle eski sistemde de yeni sistemde de, hatta hukukun olduğu her ülkede, suç kanıtlanana kadar kişi masumdur. Şimdi gelelim asıl meseleye sayın GÜL hakkında hukuken ispatlanmış herhangi bir suç sözkonusu değildir. Eğer Türk yargısı tarafından sayın GÜL hakkında kesinleşen hırsızlık çalma çırpma gibi ağır bir suç söz konusu olursa sizden daha şiddetli eleştirir ve verdiğim oyumun hakkını kendisinden söke söke alırım.
Peki eğer ki duydum diyiyorsunuz yani sadece duyumlarınız isnat ve iftiraysa sayın GÜL masum birisi ise onun hakkını siz nasıl ödeyeceksiniz. Çünkü bu tür iftiralar çok şiddetli bir kul hakkı meselesidir. Yani akılcı bir yaklaşımla hadiseye bakacak olursak ben her halukarda kazançlıyım sizin ise kaybetme riskiniz oldukça fazla.
Bakınız dürüst olduğuna nasıl kanaat getirdim birde kısaca bunu belirteyim benim bu konuda belli kriterlerim vardır sadece bir tanesini yazayım benim inancıma göre mütedeyyin ve inançlı insanlar tarafından bir kişi seviliyorsa mutlaka onu Allah'ta sevmiştir. Allah hırsız bir insanıda asla sevmez.
Son paragraf tamamen şahsıma ait bir değerlendirme yöntemidir. Katılmayanlara saygı duyarım.
1 - KAYIP TRİLYON DAVASI NETİCESİNDE, SANIKLARDAN NECMETTİN ERBAKAN VE ABDULLAH GÜLÜN ORTADAN KAYBOLAN BU MEBLAÐ İLE İLGİLİ KESİNLEŞMİŞ HAPİS CEZASI MEVCUT. ERBAKAN BU CEZASINI MEİLLETVEKİLİ OLAMADIÐI İÇİN ÇEKMEKTEDİR. KENDİSİNE EV HAPSİ VERİLMİŞTİR.
2 - T.KALKINMA BANKASI NDAN SORUMLU OLDUGU DÖNEMDE BANKANIN ÖZKAYNAKLARINI KENDİ ÇIKARLARI DOÐRULTUSUNDA KULLANMAK SUÇUYLA YARGILANDIÐI DAVADA KESİNLEŞMİŞ CEZASI MEVCUT.
3 - 1991, 1995, 1999 YILLARINDA; MİLLETVEKİLİ YEMİN TÖRENİNDE "... DEMOKRATİK LAİK CUMURİYETE BAÐLI KALACAÐIMA AND İÇERİM" CÜMLESİNİ SÖYLEMENİN SAÇMA OLDUÐUNU, ATATÜRK İLKE VE İNKİLAPLARINA BAÐLI KALMAYACAÐINI REJİMİN DEÐİŞMESİ GEREKTİÐİNİ TBMM DE KÜRSÜDE SÖYLEMİŞTİ. KONUYLA İLGİLİ AİHM VE ANAYASA MAHKEMESİNİN YEMİN ETMESİ YÖNÜNDEKİ KARARINI HİÇE SAYDI. BU KONUYLA İLGİLİDE DAVASI HALEN DAHA DOKNUNLMAZLIK ZIRHI İLE BEKLEMEDEDİR.
4 - BERGAMADAKİ NEWMONT, BURSADA CARGİLL GİBİ ULUSLARARASI ŞİRKETLERİN ABD ÜZERİNDEN YAPTIÐI SAVUNMAYA DESTEK OLDUÐU İÇİN YARGILANDIÐI DAVADA BEKLEMEDE ......
5 - REFAHYOL HÜKÜMETİNDE Kİ BAKANLIÐI DÖNEMİNDE 2B ARAZİLERİNİN AÇ MÜTAHİTLERE PEŞKEŞ ÇEKİLMESİ İLE İLGİLİ DAVA BEKLEMEDE ( ACARKENT )
şimdi bu aydınlatıcı bilgilerden sonra, TC-ETVELİ arkadaşımıza tekrar soruyorum. cumhurbaşkanı olan bu kişiyi içine sindirebiliyormusun?
#23
Gönderim zamanı 29.08.2007 - 14:38
Şimdi şu kayıp trilyon davasını sayın GÜL'ün ağzından dinleyerek konuya iyice hakim olalım.
Fikret Bila'nın yazısı
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün, 28 Ağustos'ta yapılacak üçüncü tur oylama sonucunda cumhurbaşkanı seçilmesine kesin gözüyle bakılıyor.
Gül, Çankaya'ya dokunulmazlık zırhıyla mı çıkacak? AKP'nin hazırladığı yeni anayasa taslağı yasalaşırsa, Gül, iddia edildiği gibi kamuoyunda, "Kayıp Trilyon" davası olarak bilinen davadan yargılanmaktan kurtulacak mı? (Gördüğünüz gibi henüz yargılanmamış bile, ne kadarda bilgi eksiğiniz var iyice görün)
'Hâkim karşısına çıkarım'
Bu soruyu dün Abdullah Gül'e yönelttim. Gül, çok net bir yanıt verdi:
"Önce şunu söylemek isterim, benim zırha ve dokunulmazlığa ihtiyacım yok. Eğer cumhurbaşkanı seçilirsem, hiçbir zırh ve dokunulmazlık hakkı da arzu etmem. İhtiyacım yok. Böyle bir koruma istemem."
Gül, çok daha iddialı biçimde şunu da söyledi:
"Şunu da açık biçimde söylemek isterim: Cumhurbaşkanı seçilsem bile ben her hâkimin karşısına çıkmaktan şeref duyarım. Bundan kaçınmam. Eğer cumhurbaşkanlığının usulleri, hukuku, buna uygunsa, hâkim karşısına da çıkarım. Ben, söz konusu dava gündeme geldiğinde TBMM'de komisyonlara gidip dokunulmazlığımın kaldırılmasını talep ettim. Bu talebim kabul edilmedi. Ayrıca bu dava görülürken benim Kayıp Trilyon iddiasını içeren konuyla hiçbir ilgim olmadığı da mahkemelerce karara bağlanmış oldu."
Beraat kararları
Gül'e, Kayıp Trilyon davasında kendisiyle ilgili süreci ve kararları sordum. Gül, şu bilgileri verdi:
"Bu iddia ile ilgili olarak 1998'de Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı. Bu davada Refah Partisi'nin bütün üst düzey yöneticileri yargılandı. O sırada milletvekili olanlar ise hariç tutuldu. Ben de milletvekiliydim. Ancak benimle aynı pozisyonda olan arkadaşlar, yani genel başkan yardımcıları da yargılandılar ve mahkeme, genel başkan yardımcılarının bu işle bir ilgisi olmadığına karar verdi. Ben de zaten dış ilişkilerden sorumluydum. Genel başkan yardımcılarıyla aynı konumda olduğum için bu karar benim pozisyonum için de geçerliydi. Bu dava sonunda Genel Başkan olarak Necmettin Erbakan ve Genel Muhasip olarak Rıza Ulucak sorumlu tutuldu. Aynı davada yargılanan genel başkan yardımcıları ise beraat ettiler. Ben de milletvekili olmasaydım, yargılanacak ve diğer genel başkan yardımcıları gibi beraat edecektim. Zaten o tarihte benim gibi milletvekili olan ancak sonradan milletvekillikleri kalkan Oğuzhan Asiltürk, Aydın Menderes, Recai Kutan, Fehim Adak da açılan ek davalardan beraat ettiler."
"Hakkımdaki dava reddedildi"
Gül, ayrıca ceza davası dışında Hazine zararının tahsil edilmesi maksadıyla hukuk davası da açıldığını anımsatarak süreci şöyle anlattı:
"Ayrıca bir hukuk davası da açıldı. Biliyorsunuz, hukuk davaları dokunulmazlık dışı. Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde benim aleyhime de dava açıldı. Bu paraların bizlerden tahsil edilmesi için. Ancak, mahkeme benimli ilgili davayı, bu konuyla ilişkim olmadığı gerekçesiyle reddetti. Bu davada benim de aralarında bulunduğum 88 kişi yargılandı. Yine Erbakan ve Ulucak sorumlu tutuldu. Bizim ilgimiz olmadığı tekrar anlaşılınca ret kararı verildi. Bu karar aynı zamanda milletvekili olduğum için yargılanmadığım ancak aynı pozisyondaki arkadaşların beraat ettiği davada verilen kararı da esas alıyordu. Bu, ilk davada da sorumlu olmadığımın kanıtı oldu."
Mali titizlik
Gül'ün cumhurbaşkanı olsa bile hâkim karşısına çıkmaktan şeref duyacağını söylemesi çok önemli ve örnek bir yaklaşım. Siyaset yaşamında akçalı konularda titizliğiyle bilinen Gül çok rahat.
Buna karşın, şimdiden cumhurbaşkanı olarak da yargılanmaktan çekinmeyeceğini belirtmesi, dokunulmazlık konusunda Çankaya'da alacağı tutum hakkında da olumlu bir sinyal veriyor.
Bu mesaj suustuneyaziyazmak tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 29.08.2007 - 14:43
#24
Gönderim zamanı 29.08.2007 - 14:41
O benim 11.Cumhurbaşkanım.
Şuna inanıyorumki gün gelecek sayın GÜL sizin içinizede, sinenizede inceden inceden sinecek.
#25
Gönderim zamanı 29.08.2007 - 14:51
bi defa doğuya ziyareti mi var?
kaç defa şehit cenazesinde yer aldı?
kaç defa şehit ailelerini köşke davet etti?
(yoksa onlarında mı başörtüsünden rahatsızdı)
-sorular sadece karşılaştırma amaçlıdır, ondan önceki cumhurbaşkanlarının çoğu bunları yaptı ya o?-
"çok büyük adamdı çoook"
.....| selametle
#26
Gönderim zamanı 29.08.2007 - 14:53
Yukarda alıntı yaptığınız köşe yazısında gecen ''şimdi sivil anayasada'' cümlesinin altında yatan kirli düşünceyi görmezden gelecegimizi sanmayın...
madde-1: türkiye devleti bir cumhuriyettir
madde-2: türkiye cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.
madde-3: türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. dili türkçedir.
bayrağı şekli kanunda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
milli marşı "istiklal marşı" dır.
başkenti ankaradır.
madde-4: anayasanın 1 nci maddesindeki devletin şeklinin cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki cumhuriyetin nitelikleri ve 3 ncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
BirkereciK delemeyeceginiz ANAYASA KANUNLARI yukarda belirtilmiştir..Biz bu dört maddede Atatürk'ün adının gecmesinden rahatsız değiliz...
Ayakta kalabilen devlet, tüm yönleriyle tamamlandıktan sonra artık yasaları bozulmayan devlettir. Çünkü yasalar, devletin ruhudur. Onlar varlıklarını korudukları ölçüde zorunlu olarak devlet de ayakta kalır. Yasaların akıldan başka dayanağı yoksa geçerlilikleri çok azdır ve kolayca dirençleri kırılır."
"Site (devlet) ne kadar iyi düzenlenmiş olursa olsun, kurumları ne kadar yetkin olursa olsun sıkıntı anlarında herkes, çoğu kez görüldüğü gibi kendini korkulu bir bozguna kaptırınca, insanlar geleceği de yasaları da unutarak korkunun uzlaştığı yana teslim olurlar; bütün bakışlar zaferin ortaya çıkardığı adama çevrilir. O tüm yasaların üstüne konur, iktidarı genişletilir (olabileceklerin en kötüsü) ve tüm kamu işleri ona teslim edilir. Roma Devleti'nin yıkılmasına da bu neden oldu."
Atatürk'ün adını çıkaralım, türbanı üniversiteye sokalım, YÖK'ü etkisiz hale getirelim" gibi buram buram AKP kokan maddelerden tartışmaya başlarsak, korkarım ki, hazırlayacağımız taslağın 12 Eylül Anayasası'ndan hiç farkı olmaz.
Neticede onu askerler, bunu da AKP2liler hazırlamış olur.
Üstelik unutmamamız gereken çok ciddi bir şey daha var.
12 Eylül Anayasası referanduma sunulmuş ve yüzde 92 oy almıştı.
Bu Anayasa2nın o oyu alamaması ihtimali de var.
Bir başka nokta daha.
12 Eylül Anayasası2nı askerler yaptı ama Özal o Anayasa ile iktidar oldu.
Erdoğan da...
Bunu da unutmayalım.
korkunç derinliğini görmekten aciz olan zavallılar,
elbette ciddi ve hakiki çareyi görmemek için gözlerini yumarlar.
#27
Gönderim zamanı 29.08.2007 - 14:55
onu da bazen yanlış kullanıp uçurtmaya kalktı
ülkeye büyük hizmetleri var kriz gibi
"çooook büyük adamdı çooook"
#28
Gönderim zamanı 29.08.2007 - 15:00
kankası rte en azından ben değiştim diyebiliyorken a.gül bunu diyemiyor. demekki değişmedi. demekki hala yeşil devrimi destekliyor. bak tc.etveli seni anlayabiliyorum. siyasi görüşüne saygı duyuyorum. fakat bence yanlış yoldasın. hepimiz müslümanız. hepimiz dini vecibelerimizi yerine getiriyoruz. fakat bunu siyasi bir malzeme haline getirmiyoruz. dayatmaların ve dikta rejiminin bu ülkeye bir yararı olmaz. 46 milyon seçmenden 16 milyonunun oyunu alarak "meydanların sesini görmezden gelemem" diyen kişi, kendisini o makamda görmek istemeyen 30 milyon seçmenin ve cumhuriyet mitinglerindeki kişilerin sesini görmezden gelebiliyor. onlar seçmen değil mi? yoksa sencede onlar bu ülkeden gitmeli mi?
herneyse; peki şu önceki yazdığım yorumda ki 2-3-4-5-6 nolu maddeki davalar ile ilgili bak bakalım google da neler var. bunlarada söyleyebilecek birşeyler bulabileceksen ben başkada birşey yazmayacağım. ama lütfen objektif olalım.
#29
Gönderim zamanı 29.08.2007 - 15:03
En azından ''şehitlere Yan gelip yatma yeri demedi''sezer ne büyük adamdı bea (?)
bi defa doğuya ziyareti mi var?
kaç defa şehit cenazesinde yer aldı?
kaç defa şehit ailelerini köşke davet etti?
(yoksa onlarında mı başörtüsünden rahatsızdı)
-sorular sadece karşılaştırma amaçlıdır, ondan önceki cumhurbaşkanlarının çoğu bunları yaptı ya o?-
"çok büyük adamdı çoook"
.....| selametle
"Annelerimizin, evlatlarının şehit haberini aldığı zaman üzüntüsü olduğu kadar sevinci olduğunu da görüyorum. Ama başka türler de çıkıyor" demedi....bırakınız efendim..özrünüz kabahatinizden büyük...
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, önceki günkü Hakkâri ve Van ziyaretinin ardından, gelecek hafta 'ikinci doğu seferi'ne çıkacak. Daha önce gittiği kentlerde çok kısa süreyle kalan Sezer, ilk kez konaklamalı geziye çıkacak. Sezer 6 Haziran'da başlayacak iki günlük gezide Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa halkıyla buluşacak. ...
gitmemiş demek yersiz...gitmişmi gitmiş...
korkunç derinliğini görmekten aciz olan zavallılar,
elbette ciddi ve hakiki çareyi görmemek için gözlerini yumarlar.
#30
Gönderim zamanı 29.08.2007 - 15:06
1- oldu başka bi emriniz var mı?bu kişinin ağzından çıkan hiçbir şeye inanmamalısın.
kankası rte en azından ben değiştim diyebiliyorken a.gül bunu diyemiyor. demekki değişmedi.
lütfen objektif olalım.
2- rte değil "başbakanımız" dediğinde olmaz efendim değişemez diyen ağızlar şimdi o nie demiyor diyor vay beeee
3- öncelikle siz olun
#31
Gönderim zamanı 29.08.2007 - 15:07
Tek diyebildiginiz bu zaten...Başka birşey diyemesiniz.zatenha bir de bildiği tek şey anayasa'ydı
onu da bazen yanlış kullanıp uçurtmaya kalktı
ülkeye büyük hizmetleri var kriz gibi
"çooook büyük adamdı çooook"
Krizi akp düzeltti öyle ya siyasi üçgeniniz rte,Agül,ve unakıtan..evet düzelttiler kuşkusuz..:)topraklarımızı satarak...
neyse siz karalama kapanyanıza devam ediniz...efendiler...
korkunç derinliğini görmekten aciz olan zavallılar,
elbette ciddi ve hakiki çareyi görmemek için gözlerini yumarlar.
#32
Gönderim zamanı 29.08.2007 - 15:13
1- güzel bahane ama ben söylediğiniz sözleri savunur bişiy yazmadım üstelik en kötüyle kıyaslamanız onu üstün çıkarabilir ama benim sorularım eski cumhurbaşkanlarıyla kıyaslamak içindi kaçak güreşmeyi bırakınEn azından ''şehitlere Yan gelip yatma yeri demedi''
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, önceki günkü Hakkâri ve Van ziyaretinin ardından, gelecek hafta 'ikinci doğu seferi'ne çıkacak. Daha önce gittiği kentlerde çok kısa süreyle kalan Sezer, ilk kez konaklamalı geziye çıkacak. Sezer 6 Haziran'da başlayacak iki günlük gezide Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa halkıyla buluşacak. ...
gitmemiş demek yersiz...gitmişmi gitmiş...
2- 7 yılı aşkın bir sürede ikincikez "tura" çıkıyor way be büyüklüğe bak(?) üstelik bir defa "tur" yapmş olacak çünkü ikincisinde sıfatı eski olacak büyük olasılıkla da siyasi amaçlı bir "tur" olacak
#33
Gönderim zamanı 29.08.2007 - 15:34
peki şu önceki yazdığım yorumda ki 2-3-4-5-6 nolu maddeki davalar ile ilgili bak bakalım google da neler var
Ben google ye sadece çoraplarımı arattırırım, sık sık kaybederimde
Orada 1'i çürümüş diğer 5 maddenin tamamı isnat ve iftiradır hepsi asılsız, çamur at izi kalsın ve yıpratma mantığı ile yazılmış uydurma şeyler. Ve hiç birisinde kesinleşmiş bir karar söz konusu değildir. Eğer bu tür iftira ve karalamalardan birtekinden dahi sayın GÜL hüküm giyse bunun hesabını soracağımı daha öncede yazmıştım benim hesap sormam sizin hesap sormanıza da benzemez.
bak tc.etveli seni anlayabiliyorum. siyasi görüşüne saygı duyuyorum. fakat bence yanlış yoldasın. hepimiz müslümanız. hepimiz dini vecibelerimizi yerine getiriyoruz.
Ama maalesef ans böyle değildi, belliki ans namaz bile kılmıyormuş.
Bakın elin gavuru bu konuda ne yazmış ;
GUARDİAN
''Cumhurbaşkanlığı köşküne ilk kez seccade girecek''
Guardian, eski bir İslamcı diye bahsettiği Abdullah Gül ve partisi AK Parti için şu an Müslüman Demokrat terimini kullanıyor.
''Cumhurbaşkanlığı köşküne ilk kez seccade girecek'' diye yazan Guardian, Gül'ün seçilişinin Türkiye'nin cumhuriyet tarihinde belirleyici bir dönüm noktası olduğu inancında.
Ve tabiki inançlı bir insanın siyaset yapması dini siyasi malzeme yapıyor anlamı taşımaz.
ayrıca milliyet gibi bir gazetenin hiçbir yazarına, hiç bir haberine inanmam okumam. tamamen akp nin kadrolu elemanı olarak çalışan bu kişiler iktidara ve a.güle hizmet ediyorlar. a.necdet sezeri bile karalayacak kadar düştüler.
Bu röportaj, haber filan değil ortadaki gerçek siz kesinleşmiş kararlar dediğiniz o kararlardan bir tane bulup getirip buraya ekleyebilirmisiniz ?
Paranoya durumlara düşmeye gerek yok herşey yolunda ve herşey çok daha güzel olacak. Yeni dönemi izlemeye devam edelim.
Bu mesaj suustuneyaziyazmak tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 29.08.2007 - 15:39
#34
Gönderim zamanı 29.08.2007 - 16:00
B)
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
#35
Gönderim zamanı 29.08.2007 - 16:06
bknz: arkadaşın yorumundan alıntı yaptığım kısıma.
Veya yanlış anlaşıldığım için yeniden alıntı yapayım.
bak tc.etveli seni anlayabiliyorum. siyasi görüşüne saygı duyuyorum. fakat bence yanlış yoldasın. hepimiz müslümanız. hepimiz dini vecibelerimizi yerine getiriyoruz.
Buradaki hepimiz kelimesi bir genellemedir.
hans ( Hukukçu Ahmet Necdet Sezer) ise bu genellemenin dışındaymış onu anlatmaya çalıştım.
Bu mesaj suustuneyaziyazmak tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 29.08.2007 - 16:09
#36
Gönderim zamanı 29.08.2007 - 17:24
veya ekonomist olarak çalıştığı banka ile ilgili yaptığı usulsüz harcamalar ve diğer kanıtlanmış suçlarının karalama, senin tabirinle ( daha doğrusu bu kelimeler kendisine aittir ) isnat ve iftira oldugunumu düşünüyorsun? ben şunu çok iyi hatırlıyorum ki hakim karşısında bu parayı ödemeyi kabul etmiyorum demişti. gazetelerde boy boy haberleri çıkmıştı. erbakan tarafından koruma altına alarak milletvekili seçilmesi ile birlikte dokunulmazlık denen manasız bir zırvalıkla yırttı. ama cavit çağlar yırtamadı. aslında şöyle düşünebilirsin. madem aklanacağını düşünüyordu neden bu 4 dönemdir devam eden milletvekilliği sürecinde "beni yargılayın, kendime güveniyorum" demedi. neden yargıdan kaçtı. bekleyen onlarca dosyası var. plan belli, şimdi yargıya müdahale şansı var. danıştay üyelerinin tamamını kendisi atayacak. tüm vali, kaymakam onun imzası ile belli olacak. ve göreceksiniz hk.da açılan davalar düşecek.
pekiiii şimdi
bizim seni inandırmamız için başka ne yapmamız gerekli? hukuki belgeler yeterli değilmi? yani illa bu lafları senin gözlerine bakarak mı söylemeli?
#37
Gönderim zamanı 29.08.2007 - 17:27
yukarda nazlıcanı uyaran siz...(ABDullah gül yazdığı için)aynı kısaltmalarla sezeri karalıyorsunuz...başkasnın yapmasını istemediginiz şeyi siz nasıl yapıyorsunu<z?
korkunç derinliğini görmekten aciz olan zavallılar,
elbette ciddi ve hakiki çareyi görmemek için gözlerini yumarlar.
#38
Gönderim zamanı 29.08.2007 - 18:56
Terbiyeninde bir sınırı olmalı.
Kaç gündür terbiye sınırlarını çoktan aştın, fakat ne hikmetse yöneticilerimizen ses soluk çıkmıyor.
Bu mesaj gg26 tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 29.08.2007 - 18:58
AKP olmadan Dinimi,
MHP olmadan Ülkemi,
CHP olmadan ATATÜRK’Ü sevebilirim...
#39
Gönderim zamanı 29.08.2007 - 21:11
#40
Gönderim zamanı 29.08.2007 - 21:20
hans demişse ne olmuş, neresi küfür bunun, neresi sakıncalı?
Benzer Konular
Konu | Forum | Konuyu Açan | İstatistikler | Son Mesaj Bilgisi | |
---|---|---|---|---|---|
Fatmagül'ün Suçu Ne? |
Diziler | shy |
|
|
|
Fatmagül'ün Yengesi Ve Gülben Ergenli Turkcell Reklamı |
Reklamlar & TV´den Videolar | antiqa |
|
|
|
Fatmagül'ün Oyunu Da Çıktı! |
Medya & TV & Magazin | Muziçko |
|
|
|
Fatmagül'ün Suçu Ne? |
Geri Dönüşüm Kutusu |
|
|
|
|
"Fatmagül'ün Suçu Ne?" ve "Kılıç Günü" Davalık! |
Medya & TV & Magazin | Melih |
|
|
2 kullanıcı bu konuya bakıyor
0 üye, 2 ziyaretçi, 0 gizli