Jump to content



- - - - -

Dur bi dinle! "CAN'ın ne istiyor?...


  • Please log in to reply
2 replies to this topic

#1 cengiz

cengiz

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 247 posts
  • İlgi Alanları:müzik kitap din, astroloji astronomi

Posted 28.08.2007 - 10:21


Eylemlerin düşüncelerinin yönlendirdiği istikamette açığa çıkıyor. Peki, bu düşünceleri belirleyen şey nedir?Seni dışsallığa, dışsallıkta doyum arayışına iten şey ne? "Duygulanımların"!, dışsallıkta zevk-doyum-tatmin arayışların! Bu doyum arayışını doyuran şey ne? Elde edince, tatmin olacağını "düşündürten" şey ne? Geçmişte O şeyi deneyimlemenin getirisi oluşan ve bilinçte hoş veya nahoş bir etki-iz bırakan, o anlık belli bir nitelikte bir duygusal hal sağlamış olan "duygusal-bilgi"! Düşüncen; geçmişe dayanan bu koşullu duygusal-bilginden doğuyor! Bu bilginin ifadesi olarak düşüncen oluşuyor!.. Bu duygusal-bilgiye dayanan düşüncenden çıkan irade ve eylemin de, bu dışsallığa dönük "arayışı" meydana getiriyor ve delicesine, asla doyurulamayacak bir tatmin arayışı içinde buluyorsun kendini! Neden asla doyurulamayacak bir arayış? Çünkü, buradaki kendin, kendin hakkındaki bir fikrin. Kendi hakikatinin çok sınırlı bir tanımlanışı (farkında olmadan kendi şartlanmalarınla kendini tanımlayışın) ve bu tanımlamaya dönük; kim olduğun gerçeğini örten bu şartlanmalı tanımlamaya dönük bir benlik zannına dayanan, bu duygusal-bilgiden=benlikten doğan arayışlar! Hani, canım şunu istiyor deriz ya... Peki ama isteyen kim? CAN'ın bunu mu istiyor? CAN'ın ne? Sen kim'sin? Yoksa, bedensel veya koşullu duygusal-bilgilerinden kaynaklanan istekleri ve doyum arayışlarını CAN'ının isteğiyle mi karıştırdın! Ve kendi hükmünle bu sınırlılıkla tanımlanan bu illüzyoni benliği mi besliyorsun aslında canının istediğini yapmaya devam ederek? Yoksa "kim" olduğun hakikatinden bi haber mi yaşıyorsun yaşadığın yaşamı? Ve bu yüzden mi bitmiyor cehennemiN, sıkıntın? O halde ne yapmalı? Bu şartlanmalar düzleminde, kendi hakikatinden bi haber haldeyken bişeyler mi yapmaya çabalamalı? Yoksa, önce kim olduğun gerçeğini örten bu şartlanmalı tanımlamaları-zanları ve bu zanlardan doğan yaşamımızı mı farketmeye çalışmalı? Ve kim olduğun gerçeğine, özüne dönük yaşamaya başlayarak, özünü örten zanlardan arınarak, "özünün gereğini" mi yaşamalı? "Öz"ünü bilmeden yaşamaya "yaşamak" denir mi?
"Sen"im ben!... Sen, diye bakma bana. A.H.

#2 kılıç

kılıç

    Sadece KILIÇ...

  • Üyeler
  • 11,484 posts
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:BAŞIMIZ DİK

Posted 06.09.2007 - 16:46

Kendini bilen Rabbini bilir...
Bir gün daha geçti ve biz biraz daha yaklaştık;Bizden hiç uzak olmayan ölüme...

#3 dora

dora

    made by f"ebru"ary 8

  • Cadı
  • 4,623 posts
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:yalnızlar rıhtımı..
  • İlgi Alanları:ilgisiz alakasiz..

Posted 06.09.2007 - 16:55

cengiz güzel yazı.
ben bu döngü icindeyim, kabul ediyorum..
ve biliyorum ki tüm insanlik icin de gecerli bu. gayet mutlusun paranı kazanip evine gidebiliyosun, belli bir süre sonra mutsuzluk senaryolari ciziyorsun.
peki sorun ne?
CAN'ın baska birseyler daha istiyor, daha daha, tatminsizlik, arayıs.
insan oglunun en büyük sorunu.
niye dogdum, niye yasiyorum, niye ölücem madem soru ve sorunlari gibi.
“Sen; onun sorduklarına cevap vermeye bile tenezzül etmezsin, o seni susturduğunu sanar. Hayat işte.”





Similar Topics Collapse

1 user(s) are reading this topic

0 members, 1 guests, 0 anonymous users