bu konuya 48 yanıt verildi

[_RomantizmA_]

uyku arası molalalım oluyorsun... Her molada biraz daha bitkin; bu yolculuğun bitmesini diliyorum.

Siyahın güzelliğine aşinayım artık.
-Göremesem renkleri keşke.

Destina; en anlamlı en uçuk rengim.. Destina; maviler içinde sarmaş dolaş hayallerim.

Elime aldım siyahlarımı; beyazlarım artık ağırlık yapmasa! Siyahım ben gündüz. rengini ortaya sermek üzre siyaha bezendim; kendime benzedim DESTİNA!

Parmaklarını özledim. avuçlarındaki TER'e susayışım yüzyıllar ötesinden kalma. Sana açlığım, açıklığım;
-susmalıyım!

Hangi renkle bulmuştuk brbirimizi ve neden bulmuştuk; Bulmuş muyduk? hangi şarkının hangi sözünde gizlenmiştin; neden aleniydim her şarkı sözünde? Neden kelimeleri inatla üzerime salıyordun Destina? Gizli öznendim hani; bu aleniyet hangi beyazın ertesi, ertelenmiş hangi senaryonun çekimi Destina!

En ayıp kelimelerimle koşuyorum üzerine, öğütülmek üzre sen tarafından. hazmedilmek için belki... Bir değirmen olmanı, içinde unufak olmayı ne çok isterdim bir bisen DESTİNA.. bir bilsen neden kurumaya yüz tuttuğumu. Öğütülmeyi isteyişim neden bir bilsen...

Hangi başaksam işte gözünde senin ve hangi tanede bir tutam ben geçsem; öğüt onu Destina!

Siyahlarımı bulunca nemli gözlerimde, avuçlarında öğütülmek isteğim kaybolunca beynimde; Don Kişotluğumu öldüresim geldi Destina!


Meydanda olamayınca; meydan okumak yersiz oluyormuş haberiniz olsun!

[_RomantizmA_]

Saçma sapan cinayet erteleri yaşıyorum; öldürdüğüm her bir parçamla bir gün sonra sınanmak ne garip... (Cesaretimi öldürdüğüm günün sonrası cesaretle sınandığımda ferkettim bu tuhaflığı... -Paranoa mı dersin? - )

Cinayet sonraları neden sürekli sana yakalanıyorum; her köşe başında karşıma çıkmayı nasıl başarıyorsun. Avuçlarımda 17 lik ölümler, çırılçıplak kaçışlar heybemde ve hayalet gibi dolaştığım söyleniyor sokaklarda...
-sana neden aleniyim!

Mavisini kaybetmiş gökyüzü gibiyim; ha yağdım ha yağacağım.
-Göz yaşım neden sana benziyor!

Kendimden kaçamak neden zor. Sessizlik demlemek istiyorum dağ başlarında, haykırmak sokak ortalarında; işlediğim cinayetlerin azmettiricisinin sen olduğunu bağırmak istiyorum.
-Neden kelepçeler dilimde!

Ölüm ya seni öldürmeli Tanrı ya da beni... cinayet sırası benden gaçti!

Anlatamadığınız hiç bir yangın söndürülemiyor haberiniz olsun!

---------------------------------------------------------------------------------------

Hiç bir kelime anlatamıyor avuçlarının cehennemini/sıcağını yokluğunun cennetinden çok istediğimi. Hiç bir cümle kaçacak yerimin olmadığını anlatamıyor. İçimde düğüm düğüm hıçkırığı hiç bir susmak hissettiremiyor kimseye.

Kaçmak istiyorum ; kaçmak. Senden, kendimden, sesimden soluğumdan, sessizliğimden, renklerden, siyahtan, beyazdan, kelimelerden, gözlerinden kaçmak istiyorum.
-İçimde gelmesen!

Anlatamıyorum... Hiç bir cümle söylemek istediğim değil, her kelime de yeni bir acı daha açıyorum ruhuma; kussam içimden geçen senli kelimeleri, bir çıksa olduğu yerden zihnimin karanlığı...

-Olmuyor!

Ya Rab başka şekilde sına beni ne olur!
Ya varlığının mutlak var olduğuna kıyacağım cinayet saatlerimde ya fiziksel bedenime!
Ya Rab başka bir şekilde yor aklımı ne olur!
-Kaldıramıyorum!

Depresyon belirtilerimle sınama beni Tanrım; ya unutmamı sağla ya kavuşmamı... Aklımı yorma! Ya Rab acısını unutacaksam eğer her zerrem senin; hazırım takasa. Ne olur beni senin varlığına inancımdan alıkoyma... Kendini beynime sorgulatma!
-Günahkar olmaktan korkuyorum!

Bir sen biliyorsun; gerisi hiç!
-Anlatamıyorum; sen anla!


Ölüm ertesi acıdır umarım şuan yaşadığım; zira bir fazlasına takatim yok!

[_RomantizmA_]

"Kendimle birlikte seni intihar ettik. Çünkü yüreğimsen sağ çıksaydın, ölen ben olacaktım. İşte seni kaybettikçe kendimi keşfetmemin hikayesi böyle başladı..." diiyiyordu en son cinayetsaatinin ertesinde gönderdiği mesajında...

-Yaşamak için öldürüldüğümün bilinmesini arzu ediyordu belli ki...

Cinayetsaatimin ortağından geliyordu yeni bir cinayetin haberi, ve ekliyordu;

"Tüm hasarın sorumlusu benim, bedeli belirleyin, kendimle öderim; üstü kalsın" dı...

Yeni bir cinayet saatindeyim, olmadık anlarda girilip çıkılan, boka sardığı için olsa gerek ayak yolu olma yolunda ilerleyen "hayat" denilen saçmalığı boğazlıyorum..

Beklemek boşa; haberiniz olsun...

[_RomantizmA_]

saatleri "kovalıyorum" ardımsıra... "Sürükleme" değil inan bana "ardımsıra saatleri kovalıyorum"... Sensiz, siyaha 5 kalalar kalıyor avuçlarımda...

Yeni yıl; hüzne pervane güller açsın bağrında;
yeni yıl, kelimelerim parçalasın geçmişin beynini, anılarımı içim,n cehennemi yaksın... Yansın hatırlamak istediğim ne varsa; sen dışında... Senin dışında, senden ötede, sana yakın, senden kalmayan ne varsa yüreğimin ateşi kavursun "EVA"...

Ne varsa yaşadığım huzurdan yana, parmak uçlarımdan damlıyor "EVA"... Yüreğimde ne kaldıysa "on yedili yaşlardan", senli yaşlardan yanıyor yüreğimin harında... Ve ne kaldıysa çocukluğumun huzrundan "EVA"; sen gibi, annem gibi, atılacaklar listesinde yer ediniyor kendine...


Huzruna muhtacım "EVA", masmavi güneşin yaksın beynimi, bembeyaz teninde serinlesin ruhum, avuçlarında kalsın aklım, bedenim ayaklarının altında kalakalsın... Huzruna muhtacım "EVA"...

"Bir gün gelecek bir gün kalacak!" demiştik ya!
-Huzruna, divanına el pençe durmak için bir gün kalsın "EVA"... Ruhuma bulaştır beyazlarını, beyazına acıktım "EVA"...

Neyim kaldıydısa -huzurdan yana- 2008 den hepsini yakıyorum...
-Yeni yılı(m/n) doysun "EVA"!

Her yeni yıl yeni bir umutmuş haberiniz olsun!

Bu mesaj _RomantizmA_ tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 01.01.2009 - 00:52

[_KajmeraN_]

Kelimelerin aczinde boğulan iyi niyetlerim var...

Dönümün dönüşünü karşılıyorum sevinç gözyaşlarıyla... Heybemde 8 yıllık anılar.... Siyahlara uzaklaşıyorum her adımda, her adımda adınla büyüyen mutluluklar oluyorum...

Yollar O'na çıkıyor, Haberiniz olsun...

[_RomantizmA_]

Huzurdan yana beyazlar oluyordun ruhumda,
beyaza bulanmış ruhlar baktığım aynalarda.
Alışık olmadığım gülücükler göz bebeklerimde...
Kapı gıcırtılarında oynayan genç kız rahatlığında
siyahlara bulanmış umutlarım şimdilerde...

Mavisiyle barışmış denizler gibiyim,
kendi dalgalarımda sevinçler yaşıyorum.
Kendi mavilerinin gel-gitlerinde salınırken buluyorum yaşlı çocukluğumu...
-git
-gel..
Gökyüzü
-Uçuyorum!


Parmak uçlarımda yürüyorum senli anları ürkütmemek için
Adınla atıyorum adımlarımı
Ve koşuşuyorken yakalıyorum ruhumu
-yine adınla...
(EVA!)

Kan rengi tatlar yaşıyor asi ruhum,
Öbek öbek sen, damar damar gezinen
bileklerim,
bildiklerim
avuç avuç sussuşlar
tek kelime
-Tek!
kelime
(EVA!)

Boşluksuz yollar buluyorum önümde,
önümde açılıyor cennete kapılar
ve kapanıyor önümde cehennem
Adımlarını korkmadan bastığım toprak parçaları buluyorum önümde
Önümde gezinen melekler...

Evren dar gelebiliyor haberiniz olsun!

[webgirl]

Ya olmasını istediğim kızımı öldürecem-hiç olmayacak- yada kızımın yaşaması için ölümü öldürmem gerekecek...

üstelik hiç bir senaryom yok; bu kez doğaçlama olacak...

sonsuzluğa an var!

Ölüm hiç ölmemiş haberiniz olsun!

Valla bazen şaşıyorum ağzım açık kala...inikasın böylesimi olur diye..?
bir az önce yazdığım tanıdık cümleler,duygular...

[_RomantizmA_]

Yarısı akrep kıskacında sıkışmış zamanlar yaşıyorum... Zamanlar boşluktan yeni bir boşluğa uçan, sıkışan, geceyle gündüzün ayırt edilemediği zamanlar... Cinayettlerin ertelenişine şahit oluyorum...

CANi ruhum huzra kavuşmak adına yeni cinayet planları asıyor şehrin orta yerine, şehirler oluyor öldürülmesi gereken. Alnıma dayanmış silahlarda buluyorum ellrimi, asılıyorum:
-Soğuk;
-Tetik...

Cinayetlerimin vicdan azabı ve korkudan bozma kaçma isteklerimle masumiyet rolü oynuyor asi ruhum... Yüzümde 7 yaşımın öldürüldüğü anki çalıntı gülücükler ve ağlamaklı oluyorum ara ara 17 yaşımı kurban vermeden önceki saçma göz yaşıyla... Dalga dalga yüzüme çarpıyor öldürülmüş günlerim, 24 yıl 8 ay bilmem kaçıncı gün. Yüzümde insanlara hoş gelecek bir pembelik, bir allık, itiraf etmek üzereyim, cinayetlerimden bulaşmış kandır yüzümdeki;
-ÖLDÜRDÜM!

Avuçlarımla sıktım iyi niyetlerimin buğazını; gidin bakın 97 den kalma ayrılıkları sıktım çocukluğuma, cesedini merkezde yeşil boyalı kuran kursunun ardında kendi evime gömdüm; itiraf etmek üzereyim; elime ilk lisede aldığım jiletlerle kazıdım beynimden düşünceleri, Trabzon merkezde Moloz'a attım görünmesin diye... Susturun beni yeniden, yada çözün dilimi konuşayım...

İkenceyle öldürülmüş umutlar bulacaksınız Affan Lisesinin okul kapanış günlerinde, bileğini ben kestim masumiyetimin yıl 99 du, bir 19 mayıs sabahı bendim bıçaklayan sevgiyi... Kurutulmuş Güller bulacaksınız Trabzon Erzurum yolu üzerinde bendim suyunu kesip dalı yaprağından söken...

Susuturun beni, yada yeniden çözün dilimi... Yapay gülüşlerim var yüzümde, kahkahayı çalın çeneme ve açın dişlerimi dilimdeki ilmikler bulacaksınız bendim salındıran darağacında cümlelerimi...

Vicdan azabıdır yaşadığım... bendim kendi cenazemde mendil satan çocuğu öldüren, köşedeki ayakkabı boyacısının eline karalar bulaştıran bendim;
-Azmettirdim!

Önce sağlam bir depresyon salın ağzımdan mideme, sakinleştirin önce; bendim sirayla saldıran ciğerlerime.

Yine bir cinayet saatideyim; Vicdan azaplarımı öldürmek istiyoum bu kez. Kör bıçakla dilimleyip denize atmak istiyorum olmuyor!
Susturun beni neolur... Yada dinleyn beni!
Öldüren bendim günleri,
24 yıl 8 ayın benim katili!

[_KajmeraN_]

Kapanış...

Çıkarken ışığı söndürmeyi unutmayın, sabah olmayacak nasılsa alışmalıyım... Kapıyı-pencereyi ardından kilitleyip anahtarı bir okyanusa atın veya bulunma ihtimaline karşı bir şişe asite atıp denize bırakın, geri dönen olmasın, dönünce ulaşılamasın ve aklımdan bu odadan "çıkma" fikrini çıkarıp gidin...

Yalnız yalnızlığımı bırakın...

Mutfaktaki yarım ekmeği almayı unutmayın, boş bir sürahi bırakın masanın üzerine vurduğu yeri dağıtabilecek cinsten ve cam olsun...

Hadi perdeyi kapatın! Aykut için kapanış vakti...
Diğer senaryonun başlangıç zamanı... Satrançta bana yer olmadığının farkına vardım ve bu senaryonun piyonu olmanın iyi bir fikir olmadığını farkettim.
Oyun sonu; ŞAH ve MAT!

En keskin kemiğimi göğüs kafesime saplayın ne olur... Uzak bir dağ başına bırakın, dilimi kesmeyi unutmayın, konuşmam zehirdir ve olur ki kurutacağım bir taş bulurum; dilimi kesmeyi unutmayın... Boğazımı kesin yada hızlı giden bir araçtan kafa üstü atmayı deneyin... Klasik olmasın diye taş başlayıp ayağına denize atılmak istemem ama kolayınıza geleni yapın...

Hadi sahne arkasını dışarı alın ne olur... Aykut için kapanış vakti!

Sağlıcakla...