İçerik değiştir



- - - - -

Varoluşun bir amacı vardır ve bu amaç tekamüldür.


  • Yanıtlamak için giriş yapın
Bu konuya yanıt verilmedi

#1 inan

inan

    tersceviroku

  • Üyeler
  • 2.596 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 31.07.2007 - 14:55


Peki Tekamül nedir?

Bence “Tekamül” etik değerlere dayalı insani
ilişkiler içersinde olma, üzerinde yaşadığımız dünya ve, Evrene
zarar vermeme, kaynakları sorumsuzca ve israf ölçüsünde tüketmeme,
diğer canlı/cansız varlıkların var olma haklarına saygı gösterme,
gelişimlerine katkıda bulunma vb. gelişmeler yönünde ilerlemedir. Bu
ilerleme sonu olmayan bir süreçtir. Bu süreçte yer alan varlıklar,
ayni zamanda zihinsel, duygusal ve ruhsal boyutta da tekamül
ederler.

Görüleceği üzere “Varoluşun amacı nedir?” sorusuna vereceğimiz
cevap bireyseldir ve inanç bazlıdır. Üstelik bu inanç, tüm düşünce,
karar ve davranışlarımızı, kısaca hayatımızı yönlendirecek
ölçüdedir. Bu noktada bir yaratıcıya inanıp inanmadığımız ve onu
nasıl algıladığımız da önem kazanır. Bence, Kadir-i Mutlak bir
Yaratan vardır ve "O" tüm yarattıklarını da kapsamaktadır. Yani
Varoluşun her zerresinde “O” mevcuttur. Yaprağın, meyvenin tohumun
ağaçtan oluşu gibi tüm varolanlar Yüce Yaratan’dandır. Bu gerçek,
Tasavvuf terminolojisinde, Hallaç-ı Mansur tarafından ‘En el hak’
(Ben Hak’tanım) şeklinde ifade edilmiştir.

Bu durumda, Yaptığımız seçimlerin Tanrı için bir önemi ve
tekamüle bir katkısı var mıdır? sorusu akla gelir.
Bence vardır. Çünkü tek Tanrılı Dinler ve Kutsal kitaplar hep
aynı etik değerleri koruma amacındadır.. Bütün Kutsal kitaplarda,
yalan söylemeyiniz, çalmayınız, öldürmeyiniz, seviniz vb.
emirler/ilkeler ortaktır. Bu ilkeler o kadar evrenseldir ki pek çok
kadim öğretide, örneğin Budha’nin 5 ilkesi içinde de yer alır. Bu
bir tesadüf değildir ve Tanrının bizleri ve üzerinde yaşadığımız
dünyayı daha iyi bir hale getirme, geliştirme/tekamül ettirme gibi
bir amacı olduğunu gösterir. Buradan insan dahil tüm varlıkların
tekamülünün, Tanrının “tekamül amacına” hizmet edeceğini kolayca
anlaşılır. Ayrıca, tekamül ettirici seçimlerimizin,
davranışlarımızın neler olabileceğini hakkında da Kutsal kitaplardan
çok şeyler öğrenebiliriz. Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda,
‘Tekamül vardır ve olmak zorundadır. Hem Varoluşun hem de Yüce
Yaratanın amacıdır’ demek yanlış olmaz.

Peki aksine bir inanış içinde olanlar var mıdır? Elbette.
Örneğin, Değişmez bir Kadere inanan Fatalistlere göre “Varoluşun
tekamül gibi bir amacı yoktur. Fatalistler, "Tekamül yoktur. Bu
dünyaya ne yapmak için geldiyseniz onu yaparsınız. İyi şeyler
yaparsanız, sadece tekamül ediyorum duygusunu yaşarsınız" derler.
Fatalist öğretiye göre, Allah sonsuz öncede bazı varlıkları tekamüle
tabi daha doğrusu Tekamül etme duygusunu hissedecek varlık olmaya
elverişli olarak yaratmıştır. Her ne kadar, Dünyada bazı insanlar,
asil ve/veya varlıklı olarak doğabiliyorlarsa da, sonsuz öncede ki
ilk yaratılışta, bu mümkün olamaz. Hepimiz, "Tanrı güneşiyle Katili
de Maktulu de eşit ısıtır., rüzgarıyla eşit üşütür. Tüm varlıkları
koşulsuz ve eşit sever" kuralını bilir ve inanırız. Bu nedenle
Sonsuz öncede bazı varlıklar üstün özelliklere sahip olarak
yaratılmamıştır. Bu gerçeği İsa peygamberin, "Benim yaptıklarımı siz
de yapabilirsiniz" sözünden ve Kuran’daki ‘Kimseye kıl kadar
haksızlık yapılmaz’ ayetinden anlayabiliriz.

Bence insan, fiziksel ve ruhsal kapasitesi ve kendine koyduğu
sınırlamalar oranında özgürdür. Fatalizmin ‘Kader Planı’na veya
karma yasasına inanması kendini kısıtlı hissetmemesine engel
değildir. Sonuç olarak, Karma Yasasına inanmakta bir inançtır. Bir
anlamda sınırlamalara yol açabilir. Eğer, ben, Karma yasasının
gereği olarak doğmadan önce yaptığım "Yaşam Planı"mda, Terazi,
Akrep, vb. Burcu insanı olmayı ve Bilim adamı, Öğretmen..vb. roller
oynamayı belirledim (bir şekilde bunu öğrendiğimizi varsayalım) ve o
şekilde davranacağım, dediğiniz an , kendinize kısıtlama koyar ve
özgür seçim-gelişim hakkınızdan vazgeçmiş olursunuz. "Yaşam
Planı"nızdaki rolünüzün ne olduğunu, içsel dürtüleriniz tanımlar.
Ancak , Bu Dünyada, 'ne olacağınıza' sadece siz karar verirsiniz.
Dünyada ki seçimler, Karma yasası veya başka bir (örneğin Fatalist
"Kader Planı") sistem tarafından, önceden ve değiştirilemez bir
şekilde belirlenmemiştir. Karma yasası, özlerimizin gelişim
kazanması için, deneyimler ve birikimler (negatif ve pozitif)
kazanmamız gerektiğini söyler. Ancak, Karma Yasası, kavramı da bir
kısıtlamadır. Biz neye inanıyorsak O'yuz. Eğer bu sınırlamaları
aştığımıza inanıyorsak, aşarız.

Sevgilerimle



Kaynak: internet

Bu mesaj inan tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 31.07.2007 - 15:01

Bîgâne-i mahabbetün olmaz gam-âşinâ
Ey dâğ-ı derdin eylemeyen merhem-âşina





Benzer Konular Daralt

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli