Jump to content



- - - - -

Hüzünlerden Bozma Mutluluklar


  • Please log in to reply
9 replies to this topic

#1 Sacritance

Sacritance

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 7 posts

Posted 06.06.2007 - 00:34


işe yaramadagini söyleyebilirsin.. Ama zaten işe yarasın diye ölünmez.. diyordu eleman Ve insanları anlayamamaktan şikayetlerler yağdırıp duruyordu..

Para kazanırız birşeylere sahip olmak için ama bi gün onları terk ederiz..
Yada onlar bizi.. önemi yok asıl nokta bi gün uyandığımızda yada uyanamadığımızda bizim olmayacaklar..
sonra çoçuklar yetiştirirz diyordu..
Ve bunu bizi terk etmeleri için yaparız.. hepimiz aptalız..
istisnasız hepimiz.. sadece bizden daha az aptal birinin bunu bize fark ettirmesi gerek..
ama insanlar bunları fark edemiyor.. ve ben insanları anlayamıyorum diyordu..

gözlerinde farklı birşeyler vardı.. brşeyleri kaybetmişliğin yarası.. birşeylerin izi vardı.. ama ne olduğunu anlayamamıştım.. ilk defa garipsemiştim.. çok akıllıydı gözlerinden sadece bunları anlayabildim.. oysa normal bi insanla 10 saniye göz göze geldiğimde size tüm ruhunu okuyabilirim..

konuşurken sık sık virgüller kullanıyordu.. ve virgül aralarını elindeki şarabı kafasına dikmekle yada öksürmekle değerlindiriyordu..

Haklısın dedim.. Ama bunun aksi tüm doğaya.. yaratılışa hakaret etmek olmazmıydı biz buna engel olamayız..

kafasını kaldırdı.. gözlerime baktı.. bir yudum şarap aldı..
ve oluruz dedi oluruz.. ve engel olunca benim gibi olursunuz..

hiç birşey diyemedim..

evet doğru söylüyordu.. ve bu doğruları anlayabilmenin bedeli.. ulu orta açılıp içilen şarap oluyordu.. aramızda çok fazla yaş yoktu.. ama o kendisini belli ediyordu.. göründüğünden daha yaşlıydı.. ve görünmediği yaştan daha olgun.. yavaş yavaş onu okumaya başlamıştım.. ama bilmiyorum.. gözlerine her baktığımda ürkek bi telaşa kapılıyordum.. maviydi.. ve uykusuzluğun gözlerine hediyesi kırmızılıklar.. ve parlıyordu gördüğüm her insanınkinden daha fazla parlıyordu..


hayır hayır durun.. Sanırım en başa dönmeliyim.. evdeydim.. ve kadınımla kavga etmiştim.. Onu çok seviyordum.. ama sevgi kalp kırar.. ve ben bikez daha onun kalbini kırmıştım.. Ve herzamanki gibi özür dilemek yerine çekip gitmeyi tercih etmiştim.. evet haklıydı.. genelde deildi.. ama bu kez haklıydı ama sakinleşmem gerekiyordu onunla daha sonra ilgilenebilirdim.. boştu sokaklar ve yürüyordum.. tamamen kadere teslim olmuş bi şekilde.. ve kader beni bi parka getirdi.. genç bi çoçuk vardı.. 20 li yaşlarda ve etrafında üç beş tane ufak çoçuk oturmuş onu dinliyorlardı.. ve ben süper kahraman çoçuklara bi zarar vermesini engellemek için olay yerine yaklaştım.. yaklaştıkça elemanın sesini daha net duymaya başladım..

Bi fısıltı ne kadar net duyulabilirse o kadar.. sesi çok az çıkıyordu.. konuşacak kadar güçlü deildi.. ve öksürüyordu..konuşmasını bölen iki şey vardı.. arada kafasına diktiği şarap şişesi.. ve her defasında bu sefer kesin ölecek dediğim öksürük nöbetleri.. ama olmadı.. ölmedi.. her öksürüşünde dahada parçalandı.. fakat ölmüyordu.. hemen yan tarafındaki bi bankta oturuyordum..


ama insanlar bunları fark edemiyor.. ve ben insanları anlayamıyorum diyordu..
Haklısın dedim.. Ama bunun aksi tüm doğaya.. yaratılışa hakaret etmek olmazmıydı biz buna engel olamayız..
ve oluruz dedi oluruz.. ve engel olunca benim gibi olursunuz..

Yanına gitmemi söyledi.. gittim ve yanına oturdum.. bu çoçukları görüyormusun dedi..
ewet dedim..
Ve siz çoçuklar bu adamı görüyor musunuz dedi..

İçlerinden en uzun boylu olan ki belliydi.. ufaklıklar gurubunun sözcüsü..

evet abi görüyoruz dedi..

Tamam o zmn sorun yok.. Sadece halüsülasyon olup olmadığınızı merak ettim dedi..

Bi an için aptala bağladım.. etkileyici.. karizmatik birşeyler söyleyip anlattıklarını bana örneklemesini bekliyordum.. yapmadı.. hiç birşey yapmadı.. öksürmek ve şarap içmek dışında.. bende hiç birşey yapmıyordum.. bir yanım bu ayyaştan uzaklaşmamı söylüyor.. diğer yanım onunla konuşmamı söylüyordu.. garipti çok garip..

ve çoçuklara artık gitmeleri gerektiğini söyledi..
Bana baktı adımı sordu..
Söyledim.. adını söyledi.. memnun oldum dedim..
Hayır dedi.. olmadın aksine korkuyorsun.. ve kaçıp gidemiyorsun.. konuşmak istiyorsun.. ama ne söyleyeceğini bilemiyorsun.. sık sık gözlerimi görmeye çalışıyorsun.. beni tanımak ne bok olduğumu anlamak için ve anlayamamak seni çok korkutuyo çünkü böyle birini ilk defa görüyorsun ve bu kadarı memnun olmaman için yeterli.. daha fazlasını saymama gerek yok..

iyice aptal bağladım.. herif resmen ruhumu okudu ve bana yeteri kadar bakmadı bile.. ve öksürmeye başladı.. nöbeti geçtiğinde bende aptallığımın bi kısmını üzerimden atmış yavaş yavaş kendime geliyordum.. Kim bu herif nasıl.. asıl soru neden çekip gidemiyorum.. bunları sindirmeye çalışırken tekrar konuşmaya başladı..

Tanrının en büyük laneti verdiği ölümsüzlüktü dedi.. o yüzden her öksürmeye başladığımda ölüceğimi düşünmekten vazgeç..

şaraptan bir yudum daha..

Ve ben üzerimden attığım bütün aptallığı fazlasıyla geri almıştım.. ne yani şarapçı bi evliyayla sohbet ediyo olamazdım.. düşüncelerimi okuyabilme ihtimalini hesaplıyordum ki

saçmalamayı bırak düşüncelerini okuduğum falan yok.. aslında sadece senin yaptığını yapıyorum.. gözler dedi..ama biraz daha fazlası..

Çok daha fazlası dedim düşünmeden.. düşünmeye korkmaya başlamıştım..
Hayır dedi sadece onu kullanmayı biliyorum..

Her konuştuğunda aklımdaki soru işaretli katlanarak artıyordu.. ve öksürük nöbetleri soruları cevaplamam için iyi bi fırsattı ama yapamıyordum.. her soru askıda kalıyordu.. bu çok fazla.. bu çok saçma.. herif ruhumdan fazlasını okuyor.. ewt bunu bende yapabiliyorum.. ama ben sadece size karşımdakinin.. ne kadar iyi yada kötü.. ne derece kıskanç ne derece çekilmez ne kadar ciddi.. ne kadar komik.. ne kadar konuşkan.. içine kapanıklık derecesi gibi kişilik faktörlerini söyleyebilirim..o an aklından geçenleri deil kesinlikle deil.. neler oluyordu kafam allak bullak olmuş soru işaretlerini düşünürken korktuğum başıma geldi.. ve tekrar konuşmaya başladı..

Sor hadi..dedi

Ne sormam gerekiyo dedim..

Bu sorunun dışında sormak istediğin bi çok şey var her hangi birini sor..

herşeyi biliyorsan neden sormamı bekliyorsun ki direk cevapla..

Olmaz dedi.. Öncelikle bunu yapmam seni korkutuyo daha da kötüsü aptallaştırıyo ve inan bana kendi kendime konuşmanın hiç bi zevki yok.. eğer iyi birşey olsaydı yoldan geçen herkezle konuşabilrdim.. kendi kendime tabi..

peki nasıl neler oluyo aklımdan geçenleri tek tek nasıl söyleyebiliyorsun kimsin sen nesin.. ve ben neden çekip gidemiyorum.. bu öksürük neyin nesi.. tanrının ölümsüzlüğü derken ne anlatmaya çalışıyordun vs.. gibi soruları sıralarken hiç birşey söylemedi.. şarap içmeye dewam ediyordu ve ben birden bire beni dinlemiyormuş hissine kapıldım.. sustum..

Sadece birini sormanı söylemiştim.. dedi.. ve sustu

bi kaç dakika sessizce oturduk ve sonra konuşmayı başarabildim..

Kimsin sen..
Adımı söylemiştim..
Neyi sormaya çalıştığımı biliyorsun dedim..
ewet dedi ve yine sustu..

iyice sinirlerim bozulmaya başlamıştı az önce konuşmasından korktuğum herife şimdi sustuğu için kızıyordum.. ve o da bunun farkındaydı.. ve eğleniyordu ewet bunuda anlayabilmiştim.. hemde çok eğleniyordu..
Saatine baktı..

çok hafif bir sesle hala 5'i 20 geçiyor dedi..

Belli ki kendi kendine söylemişti.. Ama yanlıştı "saat daha 4 sanırım senin saatin önde gidiyo"

baktı gülümsedi.. ve hayır gitmiyor dedi.. ayağa kalktı ve gitme zamanı

ama sorularım.. daha cevaplarını derken


alamadın biliyorum.. "ve o yüzden yarın bu saatten yarım saat önce burada olacaksın.." dedi
ve gitti.. bu olaylar zinciri iyice canımı sıkmaya başlamıştı.. sanki bilim kurgu masalında başrolde yardımcılık oynuyordum.. ve gözlerimi yukarıya kaldırım.. havada uçuşan etrafa alevler saçan ejderhaları görmeyi bekledim.. sonra sağa sola ateş topları atan büyücüleri görecektim.. ve sonra zırhını kuşanmış boyum kadar kılıcıyla atından inen bi savaşcı görmek.. bi kain ile sohbet ettikten sonra bu olayların hiç birini yadırgamazdım.. olmadı havada yolunu şaşırmış bi kaç aptal kuşdan fazlası yoktu.. ve hiç de ateş çıkaracak gibi görünmüyolardı.. büyücülerde yoktu.. şavaşçılarda.. peki bu neydi.. daha fazla düşünmemeye karar verdim.. yarın bütün sorularıma cevap alacaktım..

ewe geri döndüm kadınımdan her zaman olduğu gibi özür diledim.. ve ona olanları anlattım.. inanmadı.. ona göre bu kavga sinirlerimi fazla yıpratmış ve halüsülasyonlar görüyormuşum.. acaba gerçekten öylemiydi.. kendi hayal ürünü olarak düşündüğü çoçuklar yada ben.. aslında onlar mı benim hayal ürünümdü.. Herneyse bu daha fazla düşünmemeliydim.. yarın ortaya çıkacak tabi gidersem karar veremiyorum gitmeli miyim..

Gittim tam olarak söylenen saatte ve gelmedi.. Sanırım kadınım haklıydı sadece hayal görmüştüm ama hayır bi hayal için fazla gerçekti.. gelmeliydi.. öyle söylemişti.. biliyorum..

"o yüzden yarın bu saatten yarım saat önce burada olacaksın.."
"o yüzden yarın bu saatten yarım saat önce burada olacaksın.."
"o yüzden yarın bu saatten yarım saat önce burada olacaksın.."

Kafamda sürekli bu sesi duyuyordum ve saat bi hayli geç oldu.. gelmedi..
Ve ewdeyim.. kadınım uykusuzluğun bana sanrılar gösterdiğini idda etmekten başka birşey söylemedi.. haklıydı ama bu kez deil.. görüyordum.. ama böçekler yada kavga eden solucanlar yada havada dönen mavi ışıklar.. daha fazla olmadı.. hiç olmadı.. en azından şimdiye kadar olmamıştı.. ve yarını beklemeye başladım.. gelecekti.. muhtemelen bi işi çıkmıştı ve yarın gelecekti..

Gittim tam olarak söylenen saatte ve yine gelmedi.. ve yine aklımda aynı cümleler dönmeye başladı..
"o yüzden yarın bu saatten yarım saat önce burada olacaksın.."

ve ertesi gün.. yine gelmedi.. ve sonrası.. artık kitlemiştim.. soru işaretleri çok fazlaydı.. ama cevapları bi türlü gelmiyordu gerçekten bu adam var mıydı.. varsa neredeydi bi gün gelecekmiydi.. herşeyi nasıl bilebiliyordu.. Sorular Sorular Sorular.. Ama yok.. eleman ve cevapları yok..

Günlerim sıradan bi şekilde geçmeye dewam etti.. Kadınımla kavgalar.. okulum ve okul sorunlarım.. ailevi sorunlar.. ve hergün aynı saatte gittiğim park..

Fakat bu gün farklıydı.. sabah yataktan daha farklı kalkmıştım.. kötüydü çok kötü.. herşey bu gün kötü olacaktı.. ve oldu.. Okulda ufak bi kavgaya karıştım bu günün en güsel olayıydı.. Ve sanırım okuldan uzaklaştırılıcam.. Aslında öğrenci işlerinin kapısını kırmasaydım kimse umursamazdı.. ve umut ediyorumki öğrenci işlerine yeni bi kapı taktırdığımda yine kimse umursamayacak.. ah aslında ben masumum herneyse..

asıl olan kadınımla olan kavgamızdı.. bu sefer farklıydı çok farklıydı.. ewden çıkarken bunun son çıkışım olduğunu fark etmiştim.. en azından normalden daha uzun bi süre için.. süre uzadı.. düşündüğümden çok uzadı.. dayanabileceğimden çok daha fazla uzadı..

sevmiştim.. sanırım demiyorum.. artık eminim gerçekten sevmiştim.. bunu onu başka bi erkekle gördüğümde fark ettim..

Bi anda kanım çekildi.. beynim durdu zaman durdu.. hayat durdu.. herşey durdu.. sonrasında fark ettim aslında tek duran bendim ve bunu fark ettiğimde çok geçti..

yaşama ayak uydurmakta zorlandım çok zorlandım.. ve uyduramadım.. zamanın boşluğunda kaybolup gittim.. uykusuzluk sorunum son safhaya ulaştı günlerce uyuyamadım.. ve bunun getirdiği sanrılar çok fazlalaştı.. artık herşeyin gerçekliğinden şüphe duymaya başlamıştım..

Aklıma o adam geldi.. benim gerçekliğimi çoçuklara çoçukların gerçekliğini bana soran adam.. onun ne hissettiğini biliyordum.. bana şaka gibi gelmişti.. ama çok ciddiydi.. ve şimdi bende çok ciddiyim..

kadınım bununla yetinmedi.. çok fazla yaralandım.. çok ağır şeyler söyledi.. çok çok.. ölmek daha iyiydi.. o dönemde içkiyi abartıp uyuşturucuya başladım.. şarap yada kodein uyku sorunumu hallediyordu.. ve temin etmek çok kolaydı.. ve bu sanrılardan daha iyiydi.. fakat çok uzun sürmedi..Uykusuzluk tekrar benimleydi..

olayların üzerinden yaklaşık 3 ay geçmişti.. ve yaralarım hala kanıyordu.. kadınım bana bigün üzgün olduğunu söyledi.. Hayır deildi.. kendini en az benim kadar acınacak hale getirmişti.. ama üzgün deildi.. kesinlikle deildi.. ve biliyordum bu acınacak hali çok uzun sürmeyek sadece boşlukta ve onu çıkaracak başka bi erkek bulması çok zamanını almayacak.. eğlence hayatına düşkündü tabi arkadaşlarıda.. her hangi bi gece herhangi bi barda içip dans ederek beni rahatlıkla unutabilirdi.. yada aynı barda geçici bi aşka başlayabilirdi.. ama bi gerçek varkı bütün aşkları geçici olacak üç gün beş gün.. sık sık aklına düşücem.. ve beni aklından çıkarmak için yeni yollar bulucak.. sonra kabullenecek.. ve belki bi gün evlenecek.. kocasının kollarında bana ağlayacak.. erkeği bunu hiç bi zamn bilmeyecek.. ne hata yaptığını düşünüp duracak.. ama ben biliyorum.. sorunun ne olduğunu kendimden biliyorum.. ve bu bana çaresizlik denen şeyi öğretti.. ve sanırım bu yüzden evlenmiycem.. kendim için deil.. karşımdakine bunu yapamam.. ki zaten kimsenin evlenmek isteyeceğini sanmıyorum.. oysa çok basit.. kendime biraz çeki düzen verip.. bi kaç etkileyici sözle bi çok kadınla birlikte olabilirim..sonuçta onları okuyabiliyorum.. bi sonraki adımlarını biliyorum.. bu hiç zor deil.. ama gereksiz..

Peki ya kadınıma dönsem.. olmaz.. tekrar ona sarılmak.. eskisi kadar sıcak olamaz.. ben üşürken üzerinde başkasının sıcaklığıyla beni ısıtamaz..

Ah Cehennemin tam ortasındayım.. Hangisi daha kötü..
seçim yapmak ne kadar zor.. Doğru olan hangisi.. Yada bi kez daha başarabilrmiyiz.. ki başarırsak aynı hataları bi kez daha tekrarlamayız.. ve bi kez daha ayrılma cesaretini sergilemeyiz.. Ama ne kadar mutlu olurz.. Belki her hangi biriyle olacağımızdan çok daha fazla.. ama eskisi gibi deil.. o mükemmellik deil.. ewet sık sık kavga ederdik.. ama barışma anındaki şımarıklıklar.. ve sıcacık sarılış tebessüm.. işte hayat buydu.. ve lanet olsun o artık yok.. ve kendimi onun hiç olmadığını kabullendirmek zorundayım..

Ve zaman çok hızlı geçiyordu.. geçerken deil.. geçerken tam bir işkenceydi.. yatmadan önce eğer uyurda uyanırsam peki bu öğleden sonra ne yapıcam sorusuyla kavrulup durdum.. ama geçtikten sonrası çabukdu arkama baktığımda.. seneleri fark ettim.. çok şey oldu.. çok daha fazla sıkıntı.. hiç bir şey çare olmadı.. hiç biri benim olamadı.. sanırım ben izin vermedim.. kadınımı bilmiyorum.. uzun süredir onu takip etmiyorum.. ah nefes almakta bile zorlanıyorken bunu zaten yapamazdım.. Diğer sıkıntılardan söz etmiycem.. hiç gerek yok.. ama çok fazla.. ve tüm bunlar bana çok fazla şey öğretti.. Acıdan ders alırız.. bu yüzden acıyı hissederiz.. ewet bu böyle çok fazla ders almıştım.. hala arada sırada o adamı gördüğüm parka gidiyordum... ve gelmesini bekliyordum.. ve gelmiyordu..

zaman dewam etti.. çok fazla ders verdi.. ve bunun getirdikleri.. bilim kurgu masalları gibiydi.. artık anlıyordum.. o adamı anlıyordum..bütün insanlar aptaldır.. hepimiz aptalız derken ne demek istediğini artık anlıyorum.. aslında istediğimiz tek şeyin.. bizi mutlulaktan gebertecek şeyin ne olduğunu biliyorum.. ve buna kimsenin sahip olmadığınıda biliyorum.. olanlarınsa ne olduğunu bilmediğini ve bi gün onu kaybedeceğini.. o öksürük nöbetlerinin nedenini biliyorum.. Tanrının en büyük laneti verdiği ölümsüzlüktü derken aslında ne dediğini artık biliyorum.. ne için ne feda ettiğini biliyorum.. o ölümsüzdü.. defalarca intihar etmeyi denedi.. bi insanı öldürebilecek herşeyi yaptı.. fakat bi şekilde hepsinden kurtuldu ölemedi.. bunu biliyorum.. çünkü bende Tanrı'nın en büyük lanetini kazandım.. evet ölemiyorum ama bu beni ölüme giden en kısa yola girmekten alı koyamaz.. sağlığım.. bunun için sağlığımı feda ettim çok zor olmadı.. zaten bütün organlarım isyan ediyordu.. durumu biraz daha abartınca her defasında beni parçalara ayıran o öksürüğe sahip oldum.. Bu güçtü.. Bu gerçek güçtü.. Sesim duyulamayacak kadar az çıkıyordu.. Ama güçlüydüm.. yaralarımdan akan kanda bu güçü görebiliyorum.. öksürdüğümde elimde kalan kanda..aynada kırmızılıkların arasında parlayan yeşil gözlerde görebilyorum..

Artık herşeye farklı bakıyorum.. karşımdaki banka oturan çiftin her öksürük nöbetimde bu sefer kesin ölecek.. hayır ölemeyecek die iddaya girdiğini anlayabiliyorum.. ve bu çiftin eve gittiklerinde kavga edeceklerini biliyorum.. elemanın canı sıkkın.. kafasına birşeyler takılmış.. kızın yaptığı birşey.. canını çok fazla sıkıyo.. ama ona soramıyo.. ahh bu tadı biliyorum kıskançlık.. ama kız bunun farkında deil.. herşeyin yolunda gittiğini sanıyo.. ah hayır.. çoçuk dayanamayacak.. sorucak ve birazdan burda ufak çablı bi kıyamete tanıklık edicem.. eğlenceli olucak.. ama şimdilik şarabımı içip onlara idda konusu çıkarmalayım..

Ve beklenen an.. eleman kadının gözlerine bakar.. birşeyler söyler.. kadın kaşlarını çatar kafasını hafif öne eğer..ama tamamen deil.. hala kafası dik sayılabilir.. ahh.. bu tatıda biliyorum.. tamam suçluyum.. ama bilerek yapmadım.. ki yapsaydımda bu seni hiç mi hiç ilgilendirmez... biraz sonra bu cümleyi kuracak... ah sonrasını boşverin.. izlemeye değer bi manzaraydı..

bi çoçuk oturdu yanımdaki banka.. benden küçük ama çok fazla yaş farkı yok aramızda.. ama tecrubesiz.. düzgün bi hayatı var.. onu seven bi kadını var.. okulu iyi gidiyo ki okul pekte umrunda deil.. en azından şimdilik.. ailevi sorunları var fakat önemsiz.. babası para göndermeye dewam edecek.. ve ben biraz eğlenicem..ama şidmi deil.. ona biraz zaman tanıycam.. ve öksürük nöbetlerim ister istemez dikkatini bana yönlendirecek..

ve ewet eğlence zamanı.. ona baktım ve yanıma gelmesini söyledim..

adını sordum..
adımı söyledim..
memnun oldum dedi..
Hayır dedim.. olmadın aksine korkuyorsun.. ve kaçıp gidemiyorsun.. konuşmak istiyorsun.. ama ne söyleyeceğini bilmiyorsun..

Ona baktığımda bi an için olsun kendimi gördüm.. o günleri gördüm.. karşımda duran beni gördüm.. Onun gözlerinde kadınımı gördüm.. o mutluluğu gördüm.. hiç unutulmayan terk edilemeyen bi çok hatıra.. ve sıcacık bi sarılış bi tebessüm.. ve alnına dökülen kızıl saçları.. ahh hepinizi çok özledim.. feda edecek birşeylerim olsaydı.. bunları geri almak için düşünmeden bunu yapardım..

şarap molalarının ve öksürük nöbetininin ve susmam gereken noktaların dışında biraz sohbet ettik..
saatime baktım.. beşi yirmi geçiyordu.. sesizce fısıldadım..

ve saatin daha 5 bile olmadığını söyledi.. benim saatim biraz önde gidiyormuş..

baktım ve gülümsedim.. hayır dedim gitmiyor..

Ve öyleydi.. gitmiyordu.. saatim ilerlemiyordu.. asıl sorun buydu zaten.. hep beşi yirmi geçiyordu.. saati suçlayamam.. haklıydı.. yoktu ki ilerleyen birşey..

Ve ona son olarak..bi sır verdim.. "yarın bu saatten yarım saat önce burada olacağını söyledim.."

Fakat benim yarın yada ertesi gün yada sonrasında burada olacağımı söylemedim.. ve olmayacaktım.. bunu biliyordum.. ve o bunu yakında öğrenecekti..

ve arkamı dönüp giderken.. ejderhaları yada büyücüleri aradığınıda biliyordum.. arkamı dönüp bunu ona söyleyebilrdim.. ama yapmadım.. ve çoçuk ertesi gün verilen saatte ordaydı..saati çok iyi biliyordu çünkü ben gitmeden çok kısa bi süre önce bakmıştı saatine.. korkuyordu ve düşünmekten çıldırmak üzereydi.. bu tadı biliyorum.. ve ewet o eleman haylıydı bu gerçekten çok eğlenceli.. Şarkı Sözleri Gibi.. Hüzünlerden Bozma Mutluluklar..


Fanzin-Yeraltı Edebiyatı..
http://sacritance.blogcu.com/

#2 _KajmeraN_

_KajmeraN_

    ...::: UFAKLIK :::...

  • Üyeler
  • 5,365 posts
  • Konum:Atatürk'ün İzinde
  • İlgi Alanları:Şiir, edebiyat, müzik(rap),bilgisayar (yazılım, donanım)

Posted 06.06.2007 - 00:54

mükemmel bir yazıydı :)

Paylaşım için teşekkürler :(

izninizle arşivime kopyalıyorum ::


...:::--------------------------------------------------------:::...
BİTTİ!

CAN_i
...:::--------------------------------------------------------:::...


#3 Sacritance

Sacritance

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 7 posts

Posted 06.06.2007 - 01:41

ehe ilk defa bi yorum gelio.. uzunluğu insanları okumaktan caydırıyo.. ama kaçan çok şey var..

sitemde arşivini çok daha genişletebilirsin.. ve sitede yorum yazman benim için yeterli olur kitap hazırlığ..ı sponsorlar yorum istiyo malum.. pazar payı :: ve eğer hoşuna giderse arkadaşlarını yönlendirmekten çekinme :)

#4 _KajmeraN_

_KajmeraN_

    ...::: UFAKLIK :::...

  • Üyeler
  • 5,365 posts
  • Konum:Atatürk'ün İzinde
  • İlgi Alanları:Şiir, edebiyat, müzik(rap),bilgisayar (yazılım, donanım)

Posted 06.06.2007 - 01:43

sık kullanılanlara ekledim bilem ::

Genişçe vaktimin olduğu bir gün tüm yazılarınızı okuyacam :(

Tekrar yüreğine sağlık; gerçekten güzeldi...

//Bu arada "harabe net üyesi, yazının boyutuna değil; anlattığına bakar" :)


...:::--------------------------------------------------------:::...
BİTTİ!

CAN_i
...:::--------------------------------------------------------:::...


#5 Sacritance

Sacritance

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 7 posts

Posted 06.06.2007 - 02:17

Huu iyiymiş.. böyle böyle ünlü olucam.. arkadaş fena girdi kanıma.. ama ünlü olunca kalkmıcak *fiuv yol arkadaşlarımı unutmicam yani.. biliorum hepsi böyle dio.. ama ben onları da anlamıorum

Edited by Sacritance, 06.06.2007 - 02:17.


#6 kara

kara

    --giz----kara--

  • Üyeler
  • 11,365 posts
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:HUZURUNUN YANINDA... ::

Posted 06.06.2007 - 10:10

Uzunluğuna rağmen insanı sıkmadan bir solukta okunabilen bir yazıydı... Emek, güzel... Yazı, harika... Mahvolan hayatların kısır döngüsü olmalı bu...

#7 Serra

Serra

    I'm Back !!

  • Üyeler
  • 8,125 posts
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:MuEno

Posted 06.06.2007 - 21:32

harika bi yazı olmuş. gerçekten çok başarılı. anlatımda ufak tefek aksaklıklar var ama bu hikayeden aldığım keyif yanında hiç bişey.! ancak aşağıdaki dizelerde tutamadım ben muslukları. çok mu hassasım sanki bu günlerde ? :)

olayların üzerinden yaklaşık 3 ay geçmişti.. ve yaralarım hala kanıyordu.. kadınım bana bigün üzgün olduğunu söyledi.. Hayır deildi.. kendini en az benim kadar acınacak hale getirmişti.. ama üzgün deildi.. kesinlikle deildi.. ve biliyordum bu acınacak hali çok uzun sürmeyek sadece boşlukta ve onu çıkaracak başka bi erkek bulması çok zamanını almayacak.. eğlence hayatına düşkündü tabi arkadaşlarıda.. her hangi bi gece herhangi bi barda içip dans ederek beni rahatlıkla unutabilirdi.. yada aynı barda geçici bi aşka başlayabilirdi.. ama bi gerçek varkı bütün aşkları geçici olacak üç gün beş gün.. sık sık aklına düşücem.. ve beni aklından çıkarmak için yeni yollar bulucak.. sonra kabullenecek.. ve belki bi gün evlenecek.. kocasının kollarında bana ağlayacak.. erkeği bunu hiç bi zamn bilmeyecek.. ne hata yaptığını düşünüp duracak.. ama ben biliyorum.. sorunun ne olduğunu kendimden biliyorum.. ve bu bana çaresizlik denen şeyi öğretti.. ve sanırım bu yüzden evlenmiycem.. kendim için deil.. karşımdakine bunu yapamam.. ki zaten kimsenin evlenmek isteyeceğini sanmıyorum.. oysa çok basit.. kendime biraz çeki düzen verip.. bi kaç etkileyici sözle bi çok kadınla birlikte olabilirim..sonuçta onları okuyabiliyorum.. bi sonraki adımlarını biliyorum.. bu hiç zor deil.. ama gereksiz..


Yokluğun bu bahar biter mi ?
Ya da bu
Son;Bahar biter mi ?

#8 Sacritance

Sacritance

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 7 posts

Posted 07.06.2007 - 00:10

o satırları bide bana sor :) neyse sardıysa dewam edelim..



acı çekmekten söz ediyordu kadın.. benim yaşlarımda ki insanlar için normal bir bunalım sürecinde olduğumu söyledi.. biraz daha büyüdüğümde gerçek acıyla tanışacakmışım..


çok ilginç beni tanıdıkça ki tanımak gibi bi imkanı olur mu bilmiyorum böyle bi hata yapmasına izin vermek konusunda tereddütlerim var.. o bunun bi hata olmadığını düşünsede.. ne olduğunu bilen taraf benim.. ama şu bi gerçek ki söylediklerini yanlış zamanda yanlış adam söylediğini öğrenecek..


şimdilik ona bundan pek söz etmedim.. hiç gerek yoktu.. yaralıydı.. bu tadı biliyorum ama kanamasına izin vermeyecek kadar güçlü bi karakteri vardı etrafından sızan damlalar hariç.. iyimser bi taraftan bakıyordu hayata.. bu yüzden benim çok kötümser olduğum kanatine vardı.. haklıydı.. kısmen..

çünkü o iyimserdi.. tarafsızlığı bilmiyordu.. onun için insanlar iki gruba ayrılır bi çok insan için bu böyledir.. ya iyimsersinizdir.. yada kötümser.. ahh her iki gruptanda nefret ediyorum..

hiç bir şeyin her zaman iyi olamayacağı..
yada hiç birşeyin her zaman kötü olamayacağı bi dünyada

nasıl olurda herşeyi iyi yada kötü görebilirsiniz ki.. bunu ne kadar sık söylediğimin farkındayım.. ama ewet ben gerçekten insanları anlayamıyorum..

zeki bi kadındı bu yazım tarzından bariz bi şekilde belli oluyordu..ama öğreneceği çok şey var.. ben o yaşı geçeli çok oldu.. lise sıralarında eğtimeliydiniz beni.. artık sıra bende..

iyi bi yazardı.. alçak gönüllü insan rolünde..
bunu kabullenmesede oda bunun son derece farkındaydı.. we evet bunu değerlendiriyordu.. kelimelerle iyi dans ediyordu.. özellikle bi kadın için fazla iyi dans ediyordu.. bi sorun var.. ahh hayır kadınları küçümsediğim yok.. siz taktir ettiğim bi yaradılışsınız.. şeytan bile hiç bir zaman diliminde sizin kadar masum olamaz..

ona sorular soruyordum.. yanlış bi aşka kapılmıştı ve hala bu yanlış aşkın parçaları vardı üzerinde.. ayrılmışlardı.. 2 ay olmuştu ve ondan nefret etmiyordu..

eğer bi eski sevgiliden nefret etmiyorsanız.. tek bir nedeni vardır.. hala seviyorsunuz.. aksi halde hiç sevmediniz..

ikili ilişkiler böyledir.. herşey noktalandığında üç şekil vardır önümüzde.. nefret.. karasızlık.. ve tarafsızlık.. siz nefret taraftarıysanız.. sevdiğinizden emin olabilirsiniz.. karasızlık taraftarıysanız.. hala seviyorsunuz.. tarafsızsanız yani hiç bi şekilde umrunuzda deilse.. ihtimal ikiye ayrılır ya hiç sevmediniz ya da yeteri kadar zaman geçmedi..


Hiç intihar etmeyi düşünmemiş..
İki nedeni vardı bunun.. bunun kötü ve gereksiz birşey olduğunu bilecek kadar olgun oluşu.. ve yeteri kadar sevmeyişi.. onun için hayatta her zaman güsel birşeyler vardır.. vakti geldiğinde mutlaka ortaya çıkar.. ve haklıda ama kısmen

aynı soruyu banada yöneltti.. ona sadece gülümsedim ve bu yeterliydi..

Çok uzun bi konuşmamız olmadı.. onu tanımama yetecek kadar konuştuk.. eğer gözlerini görebilseydim size tüm ruhunu dökebilirdim.. bu kadarıyla bi kaç senelik bi tanıdık konumunda..

Onu takdir etmek için çok sebebim vardı.. sigara alkol ve uyuşturucu üçlüsünden uzak yaşıyor olması onun için son derece güsel.. sigara kullanıyor olsaydı şu sıralar bir buçuk paket ve bu standartlarda devam eden bi hayat sürecinde iki ay sonra iki paketi geçmiş olacaktı.. ahh işte bunlar uzun yaşayacak insanlar.. hiç bir zaman bi sonraki nefesinden şüphe duymayacak..öksürük nöbetleriyle insanların dikkatini çekmeyecek.. şanslı.. sadece bu.. kendi seçimi değil.. sadece şanslı..

uykusuzluk sorunu çektiğini söyledi.. içimden ona hafif bi tebessüm gönderdim.. uykusuzluğun ne demek olduğunu kesinlikle bilmiyordu.. üç gün hiç uyuyamadığı takdirde sanrılar göreceğini bilmiyordu..yaşayarak öğrenmedi bunu.. gece denen şeyin de ne demek olduğunu bilmiyordu.. sıradandı.. gün yirmi dört saattir ve saat sıfırı sıfır geçerken artık gece başlamıştır.. ewet normal bi yaşantınız varsa gazete saatleriyle yaşarsınız..

üniversite mezunu.. yapmaması gereken bi iş dalını seçmiş olanlardan.. çoğumuz gibi.. herneyse çok fazla üzerinde duracak değilim.. netice olarak iyi bi kadındı.. eğer ilgisini çekmeyi başarırsanız.. size mutlaka yardımı dokunacaktır..

kendimi yorgun hissediyordum..her zaman yorgunum ama bunu uzun süredir hissetmiyorum.. ve karar veren her ne ise.. artık uyumam gerektiğini düşünüyordu..

buna neyin karar verdiğinden emin değilim.. ben sürekli uyumam gerektiğini düşünüyorum ama ben karar veremiyorum..

uyumak için her denememde yarım yada bir saat kadar aynı yatağın içinde dönüp dolaştıktan sonra(şimdilik farklı yataklara ışınlanamıyorum.. ne kadar saçma bi cümle kurdum.. ama değiştirmiycem..)dönüp dolaştıktan sonra kalkıyorum..
şu işin sırrını bi çözebilseydim hemen uyurdum ve tekrar uyanıp uyanmammak konusunda emin değilim.. hayır ölümden söz etmiyorum.. ölüm bi var oluştur.. öyle yada böyle uyanırsınız ve bu gerçektir..

ben hiçlikten söz ediyorum.. belki de Tanrı' benim gibiler için bi hiçlik yaratmalıydı bilmiyorum illaki bi bildiği vardır ama ben onuda anlayamıyorum ki.. eğer olurda bi gün Tanrı'ya bi soru sorma imkanım olursa ona sadece bu kadar curcunaya ne gerek vardı ki die sorucam.. ve bunu gerçekten merak ediyorum.. tek düze bi hayatı herşeyin aynı standartlarda gerçekleştiği bi zaman diliminde nasıl oluyorda bu kadar karmaşık bi hale getiriyoruz..

oysaki herşey tek düze.. hepimiz farklı zamanlarda aynı kaderi yaşarız.. bu yüzden insanlar birbirleriyle anlaşabiliyor.. aksi halde tekli gruplar halinde sürekli bi savaş içinde olurduk.. bencilliğimizin önüne geçen tek şey.. aynı kaderi yaşıyor olmamız.. ve insanların bunu nasıl fark edemediğini anlayamıyorum.. ahh ne kadar aptalım hiç birşeyi yada hiç kimseyi anlayamıyorum.. asıl merak ettiğim sorunun kimde olduğu..

uyandığımda herşey güzelleşmişti ne zaman uyansam böyle olur.. 1 dakikalığına mükemmelliği yaşarım.. ve bu yeterlidir.. önümde sanrılar görmeden geçirebileceğim üç gün en iyi ihtimalle dört günüm var.. bu mükemmel.. ama hiç kimse bunun değerinin farkında değil.. son derece alışık oldukları için son derece umursamaz davranabiliyorlar.. uyku kesinlikle Tanrı'nın en büyük nimetlerindendir..

saat öğlenin dokuzu olmuştu.. güsel.. önümde çok uzun bi süreç vardı ve tüm bu süreç boyunca yapacağım hiç birşey yoktu.. sigara almalıyım.. dışarı çıktım sigara aldım.. ve dolaşmaya karar verdim.. yine kadere teslim olmuş bi şekilde yürüyordum..

kader beni ilginç bi yere getirdi istanbulda pek rastlayamacağınız bir yere..burda yeşillik vardı görüş alanımda da 26 tane uzunlu kısalı ağaçlar.. tek tek saydım.. zaman geçirmek için herşeyi yapabilirim.. karşımda yirmibeş yaşı geçmiş bi eleman
var..

biraz daha ilerisinde başka bi eleman ve bi kadın var.. eleman kadının sevgilisi olmayı umut ediyo. ve olacakta ama önce kadının biraz zaman geçirmesi gerek..

ya ama ben hakkaten insanları anlayamıyorum.. ortada bi hedef var.. ve biz bu hedefe gidicez.. ama neden direk gitmek yerine önce etrafında bi tur atmayı tercih ederiz.. sağlamlık testi mi.. ne gerek var..

ewet bir birinizi gördünüz daha da önemlisi birbirinizi güzel gördünüz.. bu kadarı neden yeterli olmasın ki.. ewet hadi bi ilişkiye başlayın.. birbirinizi tanımak mı istiyorsunuz bunu yapabileceğiniz daha iyi bi yöntem yok..

çoçuk kısa süre önce onunla birlikte olmak istediğini söylemiş.. kadında hayır.. tamam yakışıklı çoçuksun iş var sende.. ama kişilikte önemli.. önce biraz bana asıl.. biraz birlikte vakit geçirelim sonra senin yatak odana gelicem demiş..

he ewet bunu benim kadar açık bi dille ifade etmedi.. herneyse ikiside umrumda deil..

asıl ilgimi çeken şarapçı elaman.. eğer bi ortamda bi şarapçı varsa en çok incelediğim insan o olur.. üstünde tahminen 6 mevsim görmüş bi pantolon var.. bi o kadar daha zaman geçirmiş.. uzun kollu bişeyler var işte.. ahh üstündekiler umrumda deil.. benim için önemli olan gözlerinde ne olduğu.. bu şarapçılardan nefret ediyorum.. duygularını anlamak çok güçtür..ewet kısmen bende bi şarapçıyım ama benim duygularımı anlamak güç değil.. imkansız..ifadesizlik.. her neyse..

elemanın ciddi sorunları var.. yaşamaya çalışıyor.. aslında amacı yaşamak değil.. kesinlikle değil.. ama ölmeyi bekleyecek kadar da saygılı.. kime yada neye saygı duyduğunu bilmiyorum.. pekde dindar olduğu söylenemez.. ama bişeyler onun ölmesini engelliyor.. hayır o ölümsüzlükle lanetlenenlerden değil.. birşeyler var ama bunu anlayamıyorum.. onu bu hale getiren yanlızlık olmuş.. çevresi tarafından pek sevilen bi insan değil..bi hayli kültüre sahip.. oldukça varlıklı bi dönemde yaşamış.. sonra birden bire herşeyini kaybetmiş.. ve kaybettikleri etrafındaki 3-5 yalakayıda alınca onunla ilgilenen kimse kalmamış.. hiç evlenmemiş.. kurallı bi aileden geliyo iyi bi eğitim almış.. lise sıralarındaki inek die tanımlanan nesilden.. kadınlarla pek ilgilenmemiş.. hayır homoseksüel deil.. sadece işkolik.. asıl sorunuda bu ve fazla düzenli.. nefes alışlarından şarap içme aralıklarına kadar herşey düzenli..asker izlenimi uyandırıyor ama değil..bu ona babasının hediyesi olabilir.. sürekli tekrar halinde.. ah hayat işte.. tekrar tekrar ve tekrar.. herneyse bu kadarı yeterli belkide gidip biraz sohbet etmeliyim..

Afiyet olsun hocam..
Eywallah..
Nasıl gidiyor..
İçtikçe güzel..
Nasıl oldu..
Ney nasıl oldu..
Nasıl herşeyini bi anda kaybettin..

"suratıma baktı konuşmanın başından sonuna kadar iki kez baktı ilki bu andı.."

Dolandırıldım.. para hırsı hep daha fazlası.. ve enson elimizde kalan hiç birşey.. dedi


"Hayat böyledir.. sürekli birşeyler kazanma ve onlara sahip olma güdüsüyle yaşarız.. Tanrı'nın buna tamamen karşı olduğunu düşünüyorum.. Eğer Tanrı isteseydi.. Bizi herşeyin sahibi yapamaz mıydı.. Asıl nokta şu Eğer gerçekten isteseydi.. Vakti geldiğinde bize yalnızca kefenimizi bırakıp herşeyimizi almazdi.. ki kefenimizi bile.. bize geçici bi süreliğine bırakıyo.. o da toplumsal geleneklerden dolayı.. şahsen çırılçıplak gömülmek istemezdim.. sonunda çırılçıplak kalıcam.. hatta süreyi uzatırsak kalmıycam.. ama daha tazeyken deil..

Ewet Tanrı' kesinlikle birşeylere sahip olmamıza karşı.. O kusursuzluğu yarattı.. Fakat biz buna itaat etmedik.. Aslında ihtiyacımız olan.. Hayatta tutmaya yetecek kadar paraydı.. İşte sadaka kültürünün çıkış noktası.. yaşatacak kadarını alın.. rahat yaşatacak kadarını dağıtın.. ve işte.. bu kadar.. Tanrı bize.. enflasyonu verirken çözümünüde verdi.. İşsizliği verirken.. bu sorunuda halletti.. açlığı öğretirken.. açıkta kalmamayı öğretti.. hepsi bu ihtiyacını al fazlasını dağit..

ve bitti artık sokak çoçukları yok.. artık açlık yok.. artık parasızlık yok.. zengin fakir ayrımı yok..
yolsuzluk yok.. yoksulluk yok.. hırsızlık yok..

Ahh Tanrı'ya bir kez daha hayranlık duyuyorum.. "




Dolandırıldım.. para hırsı hep daha fazlası.. ve enson elimizde kalan hiç birşey.. dedi

hayır dedim.. elimizde her zaman bi şarap şişesi kalır..

kimsin sen die sordu..

Senin için tek kullanımlık bi arkadaş..

Felsefeci falan mısın sen..

gülümsedim.. hayır..

Nesin peki ne yaparsın..

Yaşarım..

Yaşamak için ne yaparsın..

Hiç birşey.. bilirsin kadınlar.. hayaller.. kırıklıkları.. ölmeyi bekliyorum..

(suratıma baktığı ikinci ve son an)

Nie kendini öldürmüyorsun..

Kısmet olmuyo.. sen nie kendini öldürmüyorsun..

aynı sebep Kısmet olmuyo..

anlıyorum.. paylaşırmısın..

Neyi..

Şarap..

Eminmisin.. insanlar deil şarabımdan içmek bana yaklaşmaktan bile hoşlanmazlar..

Biliyorum.. bu hale gelişinin nedeni insanlar ve sana verdikleri yanlızlık.. ama onları anlamıyorum ve umrumda deil.. şuan tek merak ettiğim şaraptan otlanıp otlanamayacağım..

al buyur..

eyawllah dedim.. ve şarabı diktim.. şu mereti sek içmekten hiç hoşlanmıyorum.. şarap olmadan gazoz.. gazoz olmadan şarap içmek hoşuma gitmiyor.. ama imkanlar işte.. olanlarla yetinmeyi bilirim..



karı kız işimi.. diye sordu..

İnsanlar dedim.. Alayı.. şaraptan bi yudum daha aldım..

ve bana müsade dedim..

sevdim seni felsefe gene gel..

Ayaklarıma ve kaderime bağlı uzun süredir.. ikisinide kontrol etmiyorum..

iyi o zaman ama bana sigara bırak.. bu kadar öksürdüğüne göre sigaran vardır..



iki dal aldım pakedin içinden.. yol boyunca yeterliydi.. geri kalanı ona bıraktım.. kendimi mahalle bakkalına kadar atarsam sigara sorunumu çözebilirim.. toplumsal dayanışma meselesi.. ve evdeyim.. ve bunları yazıyorum.. ve sonra yine yapacak bi işim yok.. ve tekrar ve tekrar ve tekrarr

#9 _KajmeraN_

_KajmeraN_

    ...::: UFAKLIK :::...

  • Üyeler
  • 5,365 posts
  • Konum:Atatürk'ün İzinde
  • İlgi Alanları:Şiir, edebiyat, müzik(rap),bilgisayar (yazılım, donanım)

Posted 07.06.2007 - 00:43

Bunu daha önce okuduydum, dün *zong

Buda çok güseldi, yüreğine sağlık *böö


...:::--------------------------------------------------------:::...
BİTTİ!

CAN_i
...:::--------------------------------------------------------:::...


#10 Sacritance

Sacritance

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 7 posts

Posted 07.06.2007 - 01:10

hakkaten ya niye yazıorm.. ilgisini çeken zaten siteye girip okuyabilio *zong yorumsa orda da yapılıo ki orda yapılan hiç değilse işime yarar





Similar Topics Collapse

  Topic Forum Started By Stats Last Post Info

1 user(s) are reading this topic

0 members, 1 guests, 0 anonymous users