İçerik değiştir



Sayı 41: Şehre İnen Terör Ve Kuzey Irak'a Operasyon


  • Yanıtlamak için giriş yapın
Bu konuya yanıt verilmedi

#1 vaudeville

vaudeville

    Siyaset Yazarı

  • Üyeler
  • 302 Mesaj

Gönderim zamanı 28.05.2007 - 17:06


22 Mayıs Ankara Ulus'taki patlamanın ardından,şehre inen terör ve Kuzey Irak'a düzenlenmesi olası bir operasyon,kamuoyunda daha hararetli tartışılır oldu..Meseleleri yorumlamadan önce bir takım durum tespitlerinde bulunmamız,fikir sahipliğiyle anlaşılır olması açısından daha basite indirgememiz bir gerekliliktir..

PKK terör örgütü kuruluşu itibariyle değişik süreçlerden geçmiştir..1984 Eruh Baskını ile fiili-aktif eylemlerine başlayan PKK ile bugünkünün aynı durumda olmadığı aşikardır..Bunun asli sebepleri;hem emperyalist güçler için,Türkiye üzerinde kaşımaya en müsait konu olan Kürtler ve bu hareketin Kürtler'e malolmuş,sözde Kürt hareketi olması,bölgedeki bazı köy ve aşiretlerin günün şartlarına göre destekte bulunması,kuruluş döneminde daha akıllı politika izlemeleri,orta vadede yükselen terörist nüfusunun,Türk ordusunun başarılı operasyonları neticesinde,düşüşe geçmesiyle doğru orantılı olarak gelişen teknoloji,siyasilerin tolere edici karar,tavır ve yöntemleri ve "terörün şehre inmesi" olarak sıralanabilir..

Gündemdeki sıcaklığını koruması hasebiyle,şehre inen terörden bahsetmeyi uygun bulduk..Bakınız,daha evvel yaşanan olaylar,toplumsallaşmadan,açıkçası başımıza gelip,şahsımıza bir tehdit unsuru oluşturmadan,varlığından haberdar ve mesele ile alakadar olmuyoruz..Terör,acaba 22 Mayıs itibariyle mi şehre iniyordu?İnceleyelim;

-Halihazırda uyuşturucu kullanan yahut evvelinde kullanmış bulunanlardan edindiğimiz bilgiler ışığında,bu maddelerin alışverişini mütemadiyen Kürt kökenlilerden yapıldığını öğreniyoruz..Merak buyuranlar,Tarlabaşı,Yenidoğan,Çinçin,İsmetpaşa,vs. bölgelerini ziyaret edip,müşahede edebilirler..Anayol,Refahyol ve DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümetleri döneminde revaçta olan ve uyuşturucu trafiğini kontrol altında tutan ülkücü mafya yahut derin devlet olduğu sanılan/varsayılan devlet içerisinde kümelenmiş rant odakları,AKP hükümeti ile kısmen,yani ülkücü mafya bağlamında bertaraf edilmiştir..Bu yerinde ve olması gereken bir hamle olmakla birlikte,hayati hatalar yapılmıştır..Mücadele,belli bir zümrenin mafyası ile değil,topyekun mafya ile olmalıdır..AKP'nin iktidara gelişi ile revaç olan Kürt mafyası,serbestinin doruk noktasına ulaşmış durumdadırlar..Bugün,özellikle kapkaç,kadın ticareti,kaçakçılık ve uyuşturucunun kilit noktasında Kürt mafyası bulunmaktadır..Bahsolunan mafya da PKK'ya haraç vermektedir..Gerek Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında,gerekse de Almanya,Hollanda,vb. Avrupa ülkelerinde ekonomik anlamda,"office/non-office" işlerde belli bir noktaya gelmiş Kürt kökenli şahısların kapısını PKK mutlak surette çalmakta ve edinimler sağlamaktadır..PKK'nın başlıca kazanç noktaları mafyalaşmadır..

-Şehre inme sürecinde,propaganda amaçlı üniversitelere yerleşme süreci önem taşımaktadır..Köklü ve gelenek sahibi bir üniversitemizin bir fakültesinden bir örnek verelim..Bu fakültede öğrenci olan bir kız,babası askerlerimizce dağda operasyonla öldürülmüş,ağabeyi halen dağda aktif militan,kendisi de ÖSS'ye girerek sınavı kazanıyor ve çalışmalarını bu yerde,fikri sahada yürütüyor..Aynı üniversitenin hukuk fakültesinin kantininde,öldürülen teröristlerin resmi asılıp,şehidimiz var denerek,yas tutulabiliyor..Yakını şehit olan bir öğrencinin,Türk bayrağı asması,bazı öğrencilerce,tahrik unsuru sayılması ne garip gerçekliktir..İnsanların,Türkiye Cumhuriyeti topraklarında,Türkiye Cumhuriyeti üniversitelerinde,Türk bayrağına tahammülleri yok,hatta tahrik unsuru sayılabiliyor..Örnekler çoğaltılabilir..

-Adalet Ağaoğlu'nun,bugün bünyesinde PKK ile içli dışlı olduğu bilinen şahısları bulunduran,"İnsan Hakları Derneği" başkanlığından neden istifa ettiğini hatırlayalım..Kendisi,"bir terör örgütüyle arasına mesafe koyamayan bir dernek,insan haklarından bahsedemez." diyerek,çekilmiştir..

-Bir anektod..Sayın Hulki Cevizoğlu'nun,"Ceviz Kabuğu" adlı programına bir emekli havacı albay,telefonla konuk olarak katılıyor..Albayımızın,anlatımına göre,aldıkları çok sağlam bir istihbarata göre,PKK terör örgütünün üstdüzey yöneticileri(Abdullah Öcalan dahil),Lübnan'da bir spor salonunda toplanıp,görüşme yapıyorlar..Kendisi Ankara'ya haber yolladığını,fakat ismini vermediği o dönemki yöneticilerimiz tarafından (askeri değil siyasi),red yanıtı aldığını ve bu operasyonu gerçekleştiremediğini,"5 dakikada PKK'yı bitirirdim." sözleriyle durumu ifade ediyordu..Bilmeyenler için açıklayalım..Türkiye sınırları dışında askeri opersyon için meclis kararı çıkarılması gerekmektedir..Bu kararı almamak,hiç bir vadeli siyasi hesabın gözetildiğini göstermez,gösteremez..Bu gaflet ve dalaletten öte,hıyanettir..Teröre ve terörü destekleyen unsurlara tolerans gösterilmesi,insanları terörist yapmaz belki,ama her ölümden,her şehitten sorumlu kılar..Terör örgütünü,ortaya çıkış döneminde "3-5 çapulcu" olarak tanımlayan Özal,uzun süredir PKK terörüne yardım ve yataklık eden,Barzani ile Talabani ile,görüşme yolları arayıp,bu kişilerle diplomatik çözümler arayan,Kürt meselesi üzerine somut ve akılcı hiç bir adım atamamış olan,bir gün "Kürt sorunu,benim sorunumdur" diyen,bir gün tek bayrak,tek milletten bahseden,pragmatik yaklaşımların sahibi,Diyarbakır'ı BOP'un yıldızı olarak gören AKP ve Erdoğan,"AB yolu Diyarbakır'dan geçer." söylemi ile nasıl bir siyasi ahlaka sahip olduğunu anladığımız Mesut Yılmaz,Lübnan operasyonunu reddeden -her kimse- siyasi otorite ve sair sorumludur..

-Teröre ve teröriste alenen destek veren,PKK'yı terör örgütü olarak görmediği açık seçik ifade edebilen,terörist için devletin cenaze aracını yollayıp,bir gün şehit ailesini ziyaret etmediği halde,terörist evine taziye ileten,şehir içinde polis ve askerle çatışanlar için,"kaybımız büyük" diyebilen belediye başkanları,"Barzani, Talabani ve Öcalan'a Kürtler'e legal, meşru ve demokratik ve barışçıl kanalları gösterdikleri için minnettarlığımı ifade etmek istedim'' deyip,şükranlarını ileten,Kürt halkının 3 lideri olduğu söyleyen Leyla Zanalar ile demokrasi söylemleri altında alenen bölücülük yapan siyasetçi,gazeteci ve kanaat önderlerinin varlığı ile terörün şehre zaten inmiş olduğunu görebiliyoruz..


Gelelim Türk ordusunun Kuzey Irak'a gerçekleştirmesi düşünülen operasyona..

Öncelikle Türkiye'nin Kuzey Irak'a kapsamlı bir harekat gerçekleştirmeyeceği,bunun basın yoluyla iletiliyor olması sebebiyle olası gözükmüyor..Kuzey Irak'a ve Barzani yönetimine gözdağı vermek amacıyla bir giriş yapılıp,bazı PKK kampları ortadan kaldırılabilir..Fakat,PKK'nın bölgedeki bulunumunu topyekun bertaraf edecek bir harekat şimdilik akılcı olmayacaktır..Türkiye Cumhuriyeti ekseninde %100'e yakın bir başarı sağlanmadan,sınırotesi operasyonun zamanının bugün olmadığı çıkarımı yapılmalıdır..

Yapılan araştırmalardan elde edilen sonuçlarla,PKK'nın konuşlandığı Kandil Dağı'nı inceleyelim..Türkiye'ye olan uzaklığı kuş uçuşu 90 kilometre olan dağ,engebeli ve çetin doğa koşulları sebebiyle,200km'yi bulmaktadır..Dağın 3 ayağı İran'da olup,beşgen şeklinde dizilim oluşturulması ve kontrol altında tutulması gereken alan ise 3377 kilometrekaredir..Bunun sağlam bir psikoloji,zaman ve harcama gerektireceği ortadadır..Buradan Türk ordusunun operasyonu başarısız mı olacak anlamı çıkarılmaması gerekliliğini hatırlatırım..Türk ordusunun kazanacağı başarıdan şüphemiz yoktur,fakat yanlış bir zaman olduğu da ortadadır..Kanaatimizce,askerin yapması gereken -ki yapacağı da bu olacaktır-,Kuzey Irak'taki bölgesel yönetime,Türkiye'nin askeri gücünü,diğer ülke ve sözde müttefiklerinden icazet almadan,devreye sokup,başarılı olacağını,sırtını dayadığı emperyalist güçlere güvenmemeleri gerektiğini,günü gelince ABD'nin bölgeden çekileceğini ve Türkiye ile başbaşa kalacağını hatırlatmak amaçlı söylem ve eylemlerde bulunmasıdır..

Meselenin çözümünde son seçenek askeri harekat olmakla beraber,diplomatik çözüm siyasetçilerin meselesidir..Ve bu da her yönüyle dışa bağımlı hareket eden,dış politikasını dahi,sözde ortak çıkarlar sağladığı müttefiklerine danışarak yürüten,tavizkar tutumlu bugünkü iktidar ile çok zor görünmektedir..

Velhasılı kelam,öncelikle evimizdeki hırsızları yakalamalı,sonra mahalledekilere yönelmeliyiz..





Benzer Konular Daralt

0 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli