Doğu Anadolu’yu kuzeye bağlayan en önemli yol Erzurum-Trabzon transit yoludur.Kış aylarındaki kar fırtınaları ile tanınan Kop ve Zigana Geçitleri gibi zorlu tepelerden geçen bu yol ayrıca tabiî güzellikleriyle de dikkati çekmektedir.Yol üzerindeki Bayburt gibi şirin, Gümüşhane,Torul gibi sakin yerleşme merkezleri, gelip geçenlerin hafızalarında unutulmayacak izler bırakacak yurt köşeleridir.
Bayburt’u Gümüşhane’ye bağlayan yolun otuzuncu kilometresinde,sağ tarafta,bir dağın eteğinde kurulmuş Nişantaşı(Ostuk)köyü vardır.Köyün eteğinde kurulduğu dağın üzerinde,yılan şeklinde ve kıvrıla kıvrıla köyün üzerine doğru gelen bir taş yığını vardır.İskelet de diyebileceğimiz bu şekil şaşılacak derecede bir yılana benzemektedir.Köyün içerisinde son bulan baş kısmı tam bir yılan başını andırmaktadır.Boyu ise yüz metre kadardır.
Bu yılan-ejderha üzerine muhtelif efsaneler anlatılmaktadır.bunlardan biri şöyledir:
Halkın ejderha dediği büyük bir yılanın köye gelmekte olduğunu görenler evlerini terk edip kaçmaya başlarlar.Yaşlı olduğu için fazla uzaklara gidemeyen bir kadın,çaresizlik içinde bir yere çömelir.İhtiyar kadın burada ejderhanın gelip kendisini yemesini beklemeye başlar.Diğer taraftan da Allah’a dua eder,şöylece yalvarır: “Allahım,ya beni taş kes, ya onu.”
İhtiyar kadının duaları kabul olunur,ejderha gelebildiği son noktada taş kesilir.
Benzer bir anlatmada ise yaşlı kadının yerini hamile bir kadın alır. O dua eder; dualarının kabul olması ile de ejderha taş kesilir.
Bayburt-Gümüşhane yolcuları dikkatli bakarlarsa anayoldan bu ejderhayı görebilirler.