İçerik değiştir



- - - - -

İşte Nazım Hikmet Saçmalığı


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 1 yanıt verildi

#1 mahsusa

mahsusa

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Yeni Üyeler
  • 1 Mesaj

Gönderim zamanı 12.02.2005 - 13:29


Nazım Hikmet sadece bir şair değil , gençlik yıllarından beri Moskova’ya bağlı , onun emrinde çalışan Türkiye’nin Afganistan gibi bir Sovyet peyki olmasını isteyen bir ihtilalciydi. “Kurtuluş savaşı destanını” yazması ve bazı şiirlerinde Türkiye’yi ve Türk halkını sevmesi ikna edici değil. O İstiklal Savaşı’na Türk milletinin inandığı şekilde bakmadığı gibi , sosyal problemleri de milli duygularla ele almıyordu.
Komünist olmayan, iyi niyet sahibi insanlarında iştirak ettikleri bir kampanya sayesinde hapisten kurtulduktan sonra soluğu Moskova da alan Nazım, dünya tarihinin en kanlı diktatörlerinden biri olan Stalin’i tanrılaştırmış , bununla da kalmayarak Polonya nüfusuna girmiş ve “Borzeçki” soyadını almıştır.
Bu açıkça gösteriyor ki ; Nazım Türk milletiyle olan bütün bağlarını koparmak istemişti. Son derece müsamağalı bir insan olan ve Nazım’ a karşı büyük bir sempati besleyen Ahmet Hamdi TANRIPINAR’ın , Nazım ın adını değiştirdiğini öğrendiği zaman yüzünün birdenbire karardığı, adeta çöktüğü yıllarca dillerde dolaşmıştır.
Nazım neden buna lüzum görmüştü? Bazılarının söylediği gibi Türkiye’de hayatını tehlikede hissediyorsa , demirperde dışında bir memlekete gidebilir orada şiirlerini serbestçe yazabilirdi. Rusya’ya gitmeyi uygun görmüş olsa bile , orada tabiiyetini ve adını değiştirmeden yaşayabilirdi. Şairin içindeki Türkiye’ye ve Türk milletine karşı derin nefret duygusunun varlığını kabul etmeden bu son hareketlerini izah etmek mümkün değildir. Beklide o kendisini Türk olarak hissetmiyordu.
Hapisten çıktıktan sonra yapmış olduğu hareketler , Türkiye’de ona karşı sempati besleyenleri bile sarsmış, kimse adını anmak istemez olmuştu. Etrafında uyanan nefret o kadar kuvvetli idi ki ; Marksist bir görüşe sahip olan fakat düşüncelerinde yinede tarafsız olmayı bilen Behçet NECATİGİL bile iki defa yazdığı Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü adlı eserinde ona yer vermez.
Son zamanlarda komünist düşünceli dergiler Nazımı yeniden piyasaya sürdüler. Özellikle Kurtuluş destanı nı bastılar. Gençlik arkadaşı olan Va-Nû sempatik bir tonla ve romancı üslubuyla Nazım a dair hatıralarını yazdığı eserler basıldı.Bunlar sayesinde Nazım , eserlerini ve şahsiyetini yakınen tanımayan ve Cumhuriyet devri şiirin geçirdiği durumları bilmeyen geniş okuyucu kitlesine yepyeni bir şair olarak gözüktü.
Va-Nû nun hatıralarında çok iyi belirttiği gibi Nazım her şeyi inkar etmiş olsa bile Türkçe’ye bağlı kalmış ve eserlerini Türkçe yazmıştır. Onlar bir vakia olarak mevcutturlar. BİZ YOK FARZETSEK BİLE VAR OLMAYA DEVAM EDECEKLERDİR.

#2 nailpelivan

nailpelivan

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Yeni Üyeler
  • 1 Mesaj
  • İlgi Alanları:Şiir,tiyatro,sinema,politika,müzik...

Gönderim zamanı 15.03.2005 - 23:39

VATAN HAİNİ
"Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz dedi Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar,
üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,
bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un
66 santimetre karede gülüyor,
ağzı kulaklarında, Amerikan amirali
Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
"Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz dedi Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz,
siz yurtseverseniz, ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse,
vatan, polis copuysa, ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması, topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla:
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.

Nazım'ın yaptığı tespitlerden hangisi yanlıştır?
Ayrıca Nazım'ın asıl mesleği askerliktir.Sağlık sorunları nedeniyle askerlikten ayrılmıştır.Hapislikten çıktıktan sonra raporlu ve elli yaşlarındaki bir insanı askere almanın mantığı nedir?
Bu ülkede yolsuzlukları,hırsızlıkları,işkenceleri,sivas katliamlarını,menemen olaylarını yapanlar,ülkemizi amerikaya peşkeş çekenler vatan hainleridir.
Nazım'ın dediklerinin doğruluğunu hergün biraz daha fazla anladığımız bu günlerde yüklenilmesi gereken kesim Nazım gibi bu ülkenin yetiştirdiği vatanseverler değil,ülkeyi zamanında almana sonra amerikana,şimdi de avrupalıya satanlardır.





Benzer Konular Daralt

0 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli