İçerik değiştir



Abdullah Gül


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 115 yanıt verildi

#101 duygusuz

duygusuz

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Üyeler
  • 8.004 Mesaj
  • Konum:niko
  • İlgi Alanları:güzel ve iyi olan her şey

Gönderim zamanı 28.04.2007 - 18:14

ya dini siyasete alet edenlerden kimse yana değildir, insanların dini duyguları sömürülmemeli, de insnalar bu suistimali anlayacak kadar da farkındalık kazanmışlardır bence, hala daha millete kör muamelesi yapmak ayıptır..

............................şşşşt sessiz ol!.................................


#102 _KajmeraN_

_KajmeraN_

    ...::: UFAKLIK :::...

  • Üyeler
  • 5.365 Mesaj
  • Konum:Atatürk'ün İzinde
  • İlgi Alanları:Şiir, edebiyat, müzik(rap),bilgisayar (yazılım, donanım)

Gönderim zamanı 28.04.2007 - 18:15

O zaman lafının gittiği yeri bilerek konuş! "Güdülerinle değil"! Rejimi savunmak adına demirelden alıntı yapmanda çok güzelmiş... Öyle ya demirel Atatürkçüdür! Kimse senden veya demirelden az sevmiyor ülkesini... İyice belle!

Sen kimsin ki rejime düşmanı belirliyon rejim yanlısını belirliyon! Benim için islamı kullanalardan farkın yok, rejimi cumhuriyeti kullanıyon... Apaçık bölücülük yapıyon!


...:::--------------------------------------------------------:::...
BİTTİ!

CAN_i
...:::--------------------------------------------------------:::...


#103 eleven

eleven

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 54 Mesaj

Gönderim zamanı 28.04.2007 - 18:18

bi yaran var sanırım.derdin ne.paylaş benimle.seni çağlayana davet ediyorum buyur gel.orda gör bakalım kim rejim tehlikede diyor.
EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

#104 _KajmeraN_

_KajmeraN_

    ...::: UFAKLIK :::...

  • Üyeler
  • 5.365 Mesaj
  • Konum:Atatürk'ün İzinde
  • İlgi Alanları:Şiir, edebiyat, müzik(rap),bilgisayar (yazılım, donanım)

Gönderim zamanı 28.04.2007 - 18:20

Ya düşüncenle konuş!

Biz burda yara kontrolümü yapıyoruz! Evet yaram var Atatürkçülügü güdülerine alet edilmesi yaram! Bilinçsizce Atatürkü millete karşı gösterme çabasına karşı yaram... Yaram vatandaşı bilinçli veya bilinçsiz ayırma çabalarına karşı olmam!

"Güdülerinizle" hareketten vazgeçin...

Bu mesaj _KajmeraN_ tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 28.04.2007 - 18:21


...:::--------------------------------------------------------:::...
BİTTİ!

CAN_i
...:::--------------------------------------------------------:::...


#105 dokuzharf

dokuzharf

    ...

  • Kurucular
  • 19.758 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:İzmir

Gönderim zamanı 29.04.2007 - 00:16

Çağlayana gelmek Türk olduğunu göstermekmidir ?
Gelmezsem ne olacak ? Beni ve gelmeyenleri Türk olmamakla mı suçlauacaksın ? Bunu birde sen yapacaksın yani. Buyur beni vatan haini ilan et o kafanla..!

Kalıplaşmış sözleri söylemekten bıkmadınız mı ?

Değişiklikler Kaydedildi...

#106 Can Ka No Rey

Can Ka No Rey

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Yöneticiler
  • 9.354 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 29.04.2007 - 00:29

Tayyip Erdoğan gibi konuşmuşsun :sorry1:

Kasımpaşalı ağr abi :banghead:

#107 dokuzharf

dokuzharf

    ...

  • Kurucular
  • 19.758 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:İzmir

Gönderim zamanı 29.04.2007 - 00:35

İnan bıktım ben bu sözlerden de o yüzden böyle konuştum. Abim bu ülkeyi sanki sevmiyormuş gibi gösteriyorlar. Nereden aldın bu hakkı. Nereden biliyorsun benim milletimi ne kadar sevdiğimi ? Bunu söyleyenlere Tandoğanda 1,5 milyon kişi toplandı. Demek ki o kadar kişi var ülkesini seven. Gerisi ülkesini sevmiyor. Öyle ya bu sonuç çıkıyor. Üfff. Sıkıldım valla..

Değişiklikler Kaydedildi...

#108 babuna

babuna

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 341 Mesaj

Gönderim zamanı 29.04.2007 - 01:03

dokuzharf arkadaşım,

Kimse size "tandoğan mitingine katılmayanlar ülkesini sevmiyorlar" demedi.

Yoksa dediler mi? Nerede?

Ama bu mitinge katılan bizler basından tutun, meclis başkanına dek tehdit edildi.. Bu tehdide rağmen de katıldık.

Siz katılırsınız katılmazsınız bu nedenle ne Türklüğünüzden bir şey eksilir ne de vatansever olmadığınız sonucu çıkar..

#109 dokuzharf

dokuzharf

    ...

  • Kurucular
  • 19.758 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:İzmir

Gönderim zamanı 29.04.2007 - 01:31

Hükümetin tehdit edildiği gibi tehdit edilmişsiniz sizde.Geçmiş olsun.
Ama başarılısınız. Yarın da İstanbul'da miting düzenlenecek. Hayırlısı olsun. :)

Değişiklikler Kaydedildi...

#110 babuna

babuna

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 341 Mesaj

Gönderim zamanı 29.04.2007 - 01:54

Söylediğinizi tam tersi oldu... Ayrıca hükümet tehdit edilmedi uyarıldı..

#111 babuna

babuna

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 341 Mesaj

Gönderim zamanı 29.04.2007 - 02:38

Bakınız Abdullah Gül neler demiş:

"- Cumhuriyet döneminin sonu gelmiştir. Eğer Ankara'nın yüzde 60'ı gecekonduda oturuyorsa, bu laik sistemin başarısız olduğu anlamına gelir ki; biz de onu kesinlikle değiştirmek istiyoruz..."

Bu açıklamayı 27 Kasım 1995 tarihli "The Guardian" gazetesinden aktaran Melih Aşık , meraklıları için "İngilizce" sini de yayımlamış; "This is the end of the republican period... If 60 per cent of Ankara's population is living in schacs than the secular system is failed and we definitely want to change it." (Milliyet-27 Nisan 2007)

#112 vaudeville

vaudeville

    Siyaset Yazarı

  • Üyeler
  • 302 Mesaj

Gönderim zamanı 29.04.2007 - 03:25

Nasıl anlamak isteniyorsa öyle anlaşılıyor..Belli başlı fikirlere motive olunca,aksi bir türlü kabul edilemiyor..

Anlayın artık ne olur,şüphelerim farklı yönlere kaymakta,biyolojik ve psikolojik değinmelere girmek istemiyorum..Kimse Tandoğan'a gelmeyen vatan hainidir,memleketini sevmiyor demiyor..Sadece toplananlar,değer verdiklerine aleni saldırıda bulunanların güç odağı haline gelmesine tepki veren bir topluluk..Ülkenizi seviyor olabilirsiniz,lakin bu sevgi ham bir sevgiden ötesi değil gözlemlediğim kadarıyla..Fertçilik ve particilik yapmakta ve otoriteryen devlet yapılarını çağrıştırmaktasınız..Adam laik devletin sonu geldi diyor ve hala bu adamın cumhurbaşkanlığı adayı dahi olması sizde bir rahatsızlık oluşturmuyorsa -ki öyle görünüyor- bu hastalıklı bir zihniyet mealli bir haldir..Fikirlerinizde de özgürsünüz,düşünlere fikirlere ket vuramayız,lakin bunlar aktif eylemsel ortama geçiş yaptığında birileri çıkar ve dur der,siz de bunu paşa paşa sindirirsiniz..Ötesi sodalık meseledir..

Kimse Tandoğan hariçleri memleket düşmanıdır demezken,bazı sözlerden bıktığını söylemişsiniz..Güzel kardeşim,saldırılara karşı meşru müdafaa hakkımızı kullanmamız suç mudur?Eğer söylenen sözlerden bıktıysanız,bunun sebebi bizim sürekli tekrar ediyor oluşumuz değil,sizin anlamamakta ısrar eden tavrınızdır,başka değil..Söyleminde bulunmadıklarımızdan bıkıyorsanız,bu hakaret saymayın,hastalık belirtisi olarak birebir tipik paranoid şizofreni özelliğidir..

Hem cevabını verdiğimiz sorunları yeniden gündeme getirip,olmayanı var göstererek sıkılmanız akla izana sığacak bir durum değil..

Bu mesaj vaudeville tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 29.04.2007 - 03:38


#113 mavikırmızı

mavikırmızı

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 264 Mesaj

Gönderim zamanı 29.04.2007 - 19:03

Görünmez Kentler kitabında Marco Polo, tek tek her taşıyla Kubilay'a bir köprüden söz etmektedir. Gezip gördüğü ama kimsenin görmediği bir kenti betimlerden bu köprüyü anlatmıştır.

-Peki köprüyü taşıyan taş hangisi diye sorar Kubilay Han.

-Köprüyü taşıyan şu ya da bu taş değil, taşların oluşturduğu kemerin kavisi-, der Marco Polo.

Kubilay Han, bu noktada bir süre sessiz kalır, düşünmeye başlar. Sonra.

-Neden taşları anlatıp duruyorsun bana? Beni ilgilendiren tek şey var o da kemer.

Marco Polo cevap verir:

-Taşlar yoksa kemer de yoktur.


yukarıdaki alıntı umarım görüneni gören görünmeyeni göremeyen gözlere ışık olur.Bende ne caglayan nede tandogan mitingine katılabildim.katılamayan bir cok kişi gibi..ama yüreklerımız mıtıngdeki insanlarla birdi..kimse size MİTİNGE KATILMAYAN MEMLEKET DÜŞMANIDIR demedi.Ataturk 'çü düşüncenin karşısındaki söylemlerınız yeterınce dostu ve düşmanı gösterıyor zaten..

babuna vaudeville ve biz saz arkadaşları türkümüzü söylemeye devam edecegiz.Çaglayan'daki GÖRÜNMEYENİ GÖREN milyonlar gibi..
Cesurduk herkes kadar
Geçtik Gökkuşağının altından
Sakınmadan, ıslanmadan.
Umudumuz Sevgiydi, Maviydi, Deniz''di
Korkmadık kırmızıya boyanmaktan..

#114 babuna

babuna

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 341 Mesaj

Gönderim zamanı 02.05.2007 - 10:33

Guardian'ın verdiği haberin doğru olmadığını söyleyen (daha doğrusu yanlış anlaşıldığını söyleyen) Abdullah Gül'ün bu defa da 1992 yılındaki konuşması ortaya çıktı... Buyurunuz... ::


AKP'nin cumhurbaşkanı adayının 1992'de katıldığı bir panelde söyledikleri de kimliğini ortaya koyuyor

Gül: Laikliği halk seçmedi
The Guardian'a verdiği demeçte yer alan laiklik karşıtı sözlerini haber yaptığı için gazetemize dava açmaya hazırlanan Abdullah Gül'ün "laikliği bölücü bir tehdit" olarak gördüğü ortaya çıktı.
Ali Özoğlu, "Şifreler Çözüldü" adlı kitabında Gül'ün 1992'de yaptığı bir konuşmada, Atatürk heykel ve posterlerinden rahatsızlık duyduğunu dile getirdiğini ve Türkiye'yi diktatörlüklerle bir tuttuğunu anlatıyor.
FIRAT KOZOK

ANKARA - AKP'nin Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül 'ün, 1992 yılında katıldığı bir panelde, laikliğin ülke bütünlüğünü tehdit ettiğini söylediği ortaya çıktı. Cumhuriyet ilkelerinin yurttaşlara zorla dayatıldığını ileri süren Gül'ün, konuşmasında, Atatürk heykel ve posterlerinden duyduğu rahatsızlığı dile getirerek "Tabuların olduğu Türkiye'de yaşıyoruz, diktatör ülkelere benzeme vasfından kurtulamadık" dediği öğrenildi.

The Guardian ile Posta'da yer alan sözlerini haberleştirdiği için Cumhuriyet 'e dava açmaya hazırlanan Gül'ün rejimi eleştiren yeni sözleri ortaya çıktı. Abdullah Gül'ün, 9 Aralık 1992 yılında Ankara Diyanet Vakfı Konferans Salonu'nda düzenlenen panelde yaptığı "Türkiye'nin Güvenliği ve Bütünlüğü Açısından Moral Değerler" konulu konuşmasında, laik cumhuriyet ve cumhuriyet ilkeleri konusunda skandal görüşler ileri sürdüğü ortaya çıktı. Yazar Ali Özoğlu 'nun "Şifre Çözüldü" adlı kitabında da değindiği konuşmada Gül, ana hatlarıyla şu görüşleri ileri sürüyor:

* Bugün Türkiye'de bir sistem bunalımı var, kendi bünyesine uygun düşmeyen, kendi değerlerine zıt ve zoraki uygulanmaya çalışılan ve halka zorla diretilen bir sistem. Bu sistemin yanlışlıklarını ve bünyemize ne kadar zıt olduğunu dış politikadan iç politikaya kadar, kültürden ekonomiye kadar görüyoruz.


'HALKINA ZIT BİR SİSTEM'


* Halkına zıt, halkı ile barışık olmayan, ona düşman bir sistem bu sistemdir ki, bizi bugün Türkiye'nin ve ülkenin bütünlüğünü konuşmaya getiren, onu gündem noktası haline getiren böyle bir sistem içerisindeyiz doğrusu 70 senedir. İşte bunun içindir ki bugün bu milletin bir parçası olan senelerdir beraber olduğumuz bazı insanlar, ayrılıkçı mücadele içerisine girmişlerdir, bunu derken onları haklı gösterir bir ifade kesinlikle anlaşılmasın, fakat bu işte, bu içinde bulunduğumuz düzenin, sistemin ne derseniz deyin, bunların ortaya çıkardığı neticeler, yani sistem 70 sene içinde bırakın büyümeyi, Türkiye'nin maddi ve manevi olarak halkını daha refaha daha zenginliğe ulaştırmayı ve bu şartlar altında bütünlüğü bile koruyamaz, ülke bütünlüğünü bile, memleket bütünlüğünü bile tehlikeli duruma getirir hale gelmiş böyle bir sistem.

* Türkiye'nin bu resmi ideolojisinin tabii karakterleri bu sistemi kuran tek partinin altı sloganı ile ortaya çıktı. Hepimizin bildiği gibi; cumhuriyetçilik, milliyetçilik, halkçılık, devrimcilik, devletçilik ve laiklik adı altında bunları özetleyebiliriz. Ama işin ilginç yanı şu ki, bu milletin halkı, bu millet bir araya gelip de; biz işte devletçi olalım, biz işte laik olalım, biz işte milliyetçi olalım, biz işte şöyle olalım, diye böyle bir karar vermemişler. Yani bir konsensüs neticesinde müşterek bir kararın veyahut da bir meclisin kararının neticesinde çıkmamış bu ilkeler. Bu ilkeler hep, bu halka, bu coğrafyada bu millete, Türk milletine bir zorlama şeklinde dayatılmış ve öyle uzun bir süre devam etmiş.

* Uygulamada tam bir diktatörlük, tam bir tek parti devri, tam bir oligarşik bir devre geçmiş ve öyle olmuş ki tam halka zıt bir yönetim, demokrasi açısından tek parti devrinin yaptığı şeyleri ve halka verdiği özgürlüğü, hürriyeti kendi halkına gösterdiği saygıyı yine hep beraber gayet iyi hatırlarız.

* Bu haliyle bütün demokratikleşme, bütün cumhuriyetleşme sözlerine, nutuklarına rağmen Türkiye bugün de hâlâ demokrasiyle idare edilen ülkelerden çok bazı konularda dünkü demirperde ülkelerini veyahut da bugünün belki meclisleri olmasına rağmen Irak'ını, Libya'sını, Suriye'sini, andıran büyük karakteristikleri var. Hâlâ tabuların olduğu, hâlâ söylenmez şeylerin olduğu, hâlâ halkın yıldırıldığı Türkiye'de yaşıyoruz.


'TEK ADAM POZİSYONU IRAK'TA DA VAR'


Türkiye'yi bu vasıfları bakımından, açık ve net şekilde konuşmak zorundayız. Demin dediğim gibi, Türkiye bir Irak'a, Libya'ya benzeyen çok yanları var dedim. Neden? Aynı, tek adam pozisyonu, bugün gidin Irak'ta da Libya'da da Suriye'de de tek insanın resimleri vardır. Her yerde varsa, tek insanların heykelleri vardır. Ama Batı'da kumandanların, sanatkârların, devlet adamlarının heykelleri vardır, resimleri vardır. İşte demokrasiyle idare edilen ülkelerde çokseslilik vardır. Ama biz bu halimizle, işte bu demokratik ülkelere değil, aynı o beğenmediğimiz tam diktatörlükle idare edilen ülkelere benzeme vasfından hâlâ kurtulabilmiş değiliz.


'IRKÇI BİR MİLLİYETÇİLİK'


* Devrimcilik adı altında yine bir dizi hukuki düzenleme tepeden inme, zorla getirtilmiş ve halkın onayı, halkın desteği alınmadan zorla kabul ettirilmiştir. İlkelerden diğer birisi olan, milliyetçilik, maalesef bir nevi ırkçılık şeklinde devam etmiştir Türkiye'de. Türkiye'yi bu vasıfları bakımından, açık ve net şekilde konuşmak zorundayız. Demin dediğim gibi, Türkiye bir Irak'a, Libya'ya benzeyen çok yanları var dedim. Neden? Aynı, tek adam pozisyonu, bugün gidin Irak'ta da Libya'da da Suriye'de de tek insanın resimleri vardır. Her yerde varsa, tek insanların heykelleri vardır. Ama Batı'da kumandanların, sanatkârların, devlet adamlarının heykelleri vardır, resimleri vardır. İşte demokrasiyle idare edilen ülkelerde çokseslilik vardır. Ama biz bu halimizle, işte bu demokratik ülkelere değil, aynı o beğenmediğimiz tam diktatörlükle idare edilen ülkelere benzeme vasfından hâlâ kurtulabilmiş değiliz.

* Devrimcilik adı altında yine bir dizi hukuki düzenleme tepeden inme, zorla getirtilmiş ve halkın onayı, halkın desteği alınmadan zorla kabul ettirilmiştir. İlkelerden diğer birisi olan, milliyetçilik, maalesef bir nevi ırkçılık şeklinde devam etmiştir Türkiye'de.

* Moral değerleri açısından yine Türkiye'nin bütünlüğünü tehdit eden, en ziyade tahribatı vermiş olan, sistemin ilkelerinin birisi de laiklik ilkesidir, laiklik olayıdır.

* Şimdi bir taraftan halkın, Türk milletinin bu coğrafyada yaşayan insanların bütün inanç değerleri, bütün moral değerlerinin ana kaynağı din olacak, İslam olacak, ondan sonra da siz bunu teyakkuz altında, potansiyel bir tehlike olarak göreceksiniz ve bunu da uygulamalarda ortaya koyacaksınız. Maalesef Türkiye bunun örnekleriyle doludur.


Cumhuriyet Gazetesi, 02.05.2007

#115 milas

milas

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 939 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay

Gönderim zamanı 03.05.2007 - 11:18

Daankkk
Efensim Sayın Bayan Gül sırf provakasyon amacıyla 40 yaşından sona girdği ÖSS imtihanı

""""""""""

hayrola beyin okuma melekesine mi sahipsiniz siz? Sizden epey faydalanmak lazım, Baykal a iyi danışmanlık yapabilirsiniz. :: ::
necip fazıl a sormuşlar; edebi nerden öğrendin, cevap vermiş edep sizden

#116 Canan

Canan

    diyalog değil,monolog..

  • Üyeler
  • 5.591 Mesaj
  • Konum:Dünya
  • İlgi Alanları:...

Gönderim zamanı 29.05.2007 - 06:24

Bu konuya çok geç kalmışım ama yorumum şudur:


Abdullah Gül siyasete yakışmayacak kadar efendi bir adam bence. derhal çekilsin siyasetten.

Başörtüsünü eleştirenleri ve karşıyım diyenleri ALLAH a havale ediyorum.

Bu kadar.

Bu mesaj canan11 tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 29.05.2007 - 06:26

2 metre bez
2 kürek kum
var mı ötesi?





Benzer Konular Daralt

2 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 2 ziyaretçi, 0 gizli