İçerik değiştir



Sayı 36: Diaspora Kavramı Hakkında


  • Yanıtlamak için giriş yapın
Bu konuya yanıt verilmedi

#1 LaHesis

LaHesis

    Baş Yazar

  • Üyeler
  • 1.142 Mesaj
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Gönderim zamanı 15.04.2007 - 10:35


Sözlük anlamı olarak diaspora ; kopuntu sözcüğünün karşılığıdır. Fiziksel olarak olmasa da manevi manada anavatanına bağlılığını sürdüren, yaşadığı toplumun dini,dili,etnik yapısı ne olursa olsun kendi öz değerlerini kaybetmeyen,dışa kapalı içine dönük azınlıklara verilen isimdir. Anlamından da çıkarılabileceği üzere aslında diaspora sözcüğünde anavatandan koparılma- kovulma gibi bir mana yüklüdür. Günümüzde sözcük anlamından çıkarak yurt dışındaki Ermenileri temsil eder hale gelmişse de aslında Ermeni grupları bu sözcüğü karşılamamaktadırlar. Onlara daha ziyade lobi denilmelidir.

Bu kısa açıklamanın ardından konunun ayrıntılarına baktığımızda sözcüğün Yunanca kökenli olduğunu ve “dağılma” kelimesinden türediğini söyleyebiliriz. Tevrat'taki anlamıyla da, sadece Filistin toprakları dışında yaşayan Yahudiler'i tanımlayan bir terimdir. M.Ö. 722 yılında krallıklarının çökmesi üzerine Yahudilerin Filistin dışındaki ülkelere dağıtılmasını ifade eder. Ama, süreç içinde içeriği genişlemiş, bugün, çoğu zaman yanlış bir biçimde, sürgünde yaşayan tüm halklar ve onların dağılma hareketliliği için kullanılır olmuştur. Ancak, tanımlamadaki karmaşa ne olursa olsun, her "diaspora"nın temelinde mutlaka bir felaket vardır.

Tarihçiler halkların sürgün zorunluluğunu üç ana başlıkta toplarlar.
Birincisi, Filistinliler ve bir zamanlar Yahudiler'in durumu gibi, bir vatanlarının olmaması. İkincisi, geçici bir güçlük ya da baskı sonucu göç edilmesi. (İç savaş sonrası ülkelerini terk eden Yunanlılar, Vietnamlılar, İrlandalılar ve Basklar bu kategoride yer alırlar. )
Üçüncü neden ise, anavatandaki ekonomik yetersizlik ya da yaşam modelinin doyurucu olmaması. (Lübnan ve Hint diasporaları bu şekilde yorumlanır.)


Diğer taraftan Türkiye toprakları için geniş bir diaspora coğrafyasıdır diyebiliriz. Ezilen, zulüm gören uluslar bu coğrafyada kendilerine yaşam sahası bulmuşlardır. Buna örnek olarak da 15.yy da ve II.dünya savaşı döneminde Anadolu topraklarına gerçekleşen Yahudi göçünü ve 1944 yılında başlayan Kırım Tatarları’nın iskanını gösterebiliriz.

Özet olarak; hicret,tehcir gibi aynı vatan içinde yer değiştirmeyi ifade sözcükler “diapora kavramını karşılamaz.Çok genel çizgileriyle bakıldığı zaman, tüm diasporaların ekonomik açıdan geri, önemli silahlı çatışmalara maruz kalmış ve göreceli olarak da hızlı bir nüfus artışına sahip yörelerden yola çıktığını görüyoruz. Kısacası, kimse zengin ve siyasal yapısı istikrarlı toprakları terk etmemiştir.. Ama diaspora kimliğini kazanmanın ana koşulu ortak bir dini, ortak bir dili ve kültürdür.İki asır boyunca Afrika'dan Amerika'ya taşınan milyonlarca siyahın bir diaspora oluşturamamasının nedeni farklı dil, din ve kültürlere sahip olmasıdır.

Tarihçilere göre, diasporanın oluşumunda bunların yanı sıra, acılı bir geçmişin varlığı; onun da ötesinde, bu acının ortak bir tarih haline dönüşmesi gerekiyor. Ve son olarak, diasporanın temel bir özelliği de, içinde yaşadığı öteki toplumla bütünleşmemesi... Yani, yabancı topraklarda o göçmen kitlesinin kendi geleneğini hassas bir biçimde sürdürmesidir....







Benzer Konular Daralt

0 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli