İçerik değiştir



- - - - -

Nirvana...


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 1 yanıt verildi

#1 HaiN

HaiN

    Zaman buldukça takılır

  • Üyeler
  • 138 Mesaj
  • Konum:hell
  • İlgi Alanları:...|_HaYat İnan Umrumda DeğiLsin_|...

Gönderim zamanı 06.04.2007 - 16:45


Nirvana'dan önce alternatif müzik deyince, iyice yer altında kalmış, kimsenin bilmediği, bilenlerin de hani büyüklerimizin bakıp da "cık cık cık" sesleriyle kınadıkları türden tipler olduğu bir müzik akla gelirdi. Büyük plak firmaları alternatif müziğe yüz vermezdi. Bu yüzden bu müziğe independent'ın kısası olarak indie, yani bağımsız denirdi.

Bugün hâlâ indie deniyor, ama büyük plak firmalarının kanatları altındalar. Çünkü Nirvana'nın 1991'de çıkardığı ikinci albümü "Nevermind"dan sonra bağımsızlar cephesinde bütün dengeler değişiverdi. Nirvana, punk'ı, post-punk'ı, indie rock'ı Amerika'nın gündemine şimdiye dek hiçbir grubun getiremediği kadar hızlı şekilde getirdi.

Kurt Cobain ile Krist Novoselic, 1985'de tanıştılar. İkisi de The Melvins hastasıydı ve grubun peşinden ayrılmıyorlardı. Aralarına yine grubun hayranı Aaron Burckhard'ı alıp davulun arkasına oturtarak gruplarını kurdular. Pen Cap Chew ve Ted Ed Fred isimlerini denedikten sonra 1988 Şubat'ında Nirvana'ya karar kıldılar, ama sürekli bir davulcu problemi yaşıyorlardı. Birkaç ay sonra Chad Channing'i davula geçirdiler, epey de bir süre orada kaldı. İlk single'ları "Love Buzz / Big Cheese"i 1988'de yayınladılar. İlk albümleri "Bleach" ise 1989'da çıktı. Albüm 1000 adet plak basıldı ama kaset kopyaları okullarda el altından dağılmaya başlamıştı.

Bu kasetlerden birine ulaşan Garbage'ın beyni Butch Vig, 1990'da grubu himayesine aldı ve yeni albümlerini kaydetmeye başladı. Bu kayıtlar sırasında Kurt ve Krist, Chad'in arkasından işler çevirdiler ve kayıtlar bitince onu gruptan attılar. Hayranı oldukları The Melvins elemanları onları Dave Grohl ile tanıştırdı. Dave o sıralarda iş arıyordu. Burth Vig ve Sonic Youth'dan Kim Gordon'ın ısrarları sayesinde Nirvana Geffen ile anlaştı, böylece çıkacak albümün dünyanın her tarafına ulaşacağı belli olmuştu. İşin ilginç yanı, Nirvana sound'u olarak kabul ve taklit edilecek müziğin gidişatını ne grup, ne de Butch Vig belirledi. Albümün miksajından mutlu olmayan grup, plak firmasının önerdiği süperstar prodüktörleri de beğenmeyip Andy Wallace adlı bir prodüktörle anlaştılar. Albüm çıktıktan sonra sürekli müziklerini fazlasıyla temiz hale getirdiğinden yakınsalar bile Andy Wallace, Nirvana'nın müziğini törpülemiş, daha geniş kitlelerce sevilecek hale getirmiş, biraz da radyo sosu yapmıştı. Geffen, ilk aşamada 250.000 albüm satacaklarını öngörmüştü. Ancak "Nevermind" sadece Amerika'da altı ayda üç milyon sattı. "Smells Like Teen Sprit" MTV tarafından tutulmuştu, Nirvana'nın başarısında bu durumun payı çok büyük oldu.

MTV'nin durmadan "Smelss Like Teen Spirit" yayınlamasının tek sonucu Nirvana'nın ünlü olması değildi. Ortaya böyle bir pazar çıkmıştı ve pazarın doldurulması için pıtrak gibi türeyen yeni grunge gruplarına ihtiyaç vardı. MTV bu gruplara destek vermeyi sürdürdü, böylece en başta bahsettiğimiz yeraltının yerüstüne çıkması durumu yaşanmaya başlandı. 1980'lerdeki metal müzik fırtınasının, hair metal denen türün sönmesinde de bu dalganın büyük etkisi oldu. Ocak 1992'de "Nevermind", Michael Jackson'un "Dangerous"unu yerinden edip bir numaraya çıktı. Bu, alternatif rock'ın pop müziğe karşı kazandığı ilk zaferdi.

Şubat 1992'de Kurt Cobian ile Courtney Love evlendiler. Evlendiklerinde Courtney hamileydi ama kimse bunu bilmiyordu. Ağustosta Frances Bean dünyaya geldi. Nirvana takviminde önemli olaylar birbirinizi izlemeyi sürdürdü ve bir hafta sonra kariyerinin en önemli performansından birini MTV Video Music Awards'da gösterdiler. MTV'nin çalmalarını kabul etmedikleri "Rape Me"yi gerilla usulü çaldılar, Krist'in havaya attığı gitarı alnına düşüp onu yere yığdı, Dave sahnedeki bütün ekipmanları parçalarken "Axl Axl" diye bağırdı! Yine 1992'de, el altından dolaşan yayınlanmamış şarkıları "Insecticide" albümünde toparladılar.

"Nevermind" için aylarca uğraşan Nirvana, bir sonraki albüm "In Utero"nun tüm kaydını ve miksini iki haftada bitirdi. Bu kez prodüktörleri Steve Albini'ydi ve sound daha bir karanlık, melodiler daha az poptu. Bu yüzden Nirvana hayranı yeni yetme popçuları gruptan uzaklaştırmaya başlayan bir albüm oldu. Kurt, hayalindeki Nirvana'ya bu albümle çok yaklaştığını söylüyordu. Albümün kaydında beğenmediği tek şey baslardı. Ancak grup yavaş yavaş MTV ile bozuşmaya başlamış, büyük mağazalar, içinde "Rape Me" isimli bir şarkı olan "In Utero"yu boykot etmişlerdi. Nirvana, şarkının adını 'Waif Me" olarak değiştirip yeni bir versiyon piyasaya sürdü. "Nirvana kendini endüstriye sattı" diyenlere verilen cevap "Ufak kasabalarda sadece bu mağazalar var ve oradaki insanlar da Nirvana albümlerine ulaşabilmeli" idi. Bu açıklama hiçbir zaman samimi bulunmadı.

"In Utero", "Nevermind" kadar başarılı bulunmadı ama albüm yine de bir numaraya çıkmayı başarmıştı. Nirvana, ilk büyük Amerika turnesine çıktı, ancak yarı dolu stadyumlara çaldı.

Nirvana, MTV desteği olmadan işlerinin zor olduğunu fark etmiş ve daha uslu takılmaya karar vermişti. MTV’ye uzatılan barış çubuğu, 1993 Kasım’ında “MTV Unplugged” konseri olarak geri döndü. Nirvana şarkılarının gürültüsü altında ezilen şahane Cobain besteleri ilk defa bu kadar net ortaya çıkmıştı. Nirvana kariyerindeki ikinci zirve bu albümle yaşandı.

1994’ün ilk günlerinde Kurt’ün uyuşturucu problemleri başladı. Önce Avrupa turnesi iptal edildi. Arkasından eroin tedavisi için yattığı klinikten bir hafta geçmeden kaçtı. Bir haftadan daha az zaman sonra, 8 Nisan 1994’ye Kurt’ün cansız bedeni, evine gelen elektrikçi tarafından bulundu. Yanında bulunan intihar notunun sadece son iki satırı intiharından bahsediyordu ve bu son iki satırın Kurt’e ait olmama ihtimalinin çok büyük olduğu, el yazısı uzmanlarınca sürekli belirtildi. Ayrıca Kurt’ın kanında ölümcül dozdan üç kat fazla eroin vardı ve bu dozda bir enjeksiyonun hemen arkasından tamamen felç geçirmesi gerektiği, kendini vurmuş olamayacağı söylendi. Olay bir intihar olarak kabul edildi ve polis bütün şüphelere rağmen dosyayı kapadı.

Kurt’ün ölümünden sonra birçok Nirvana albümü yayınlandı. Bunlardan ilki, Kasım 1994’te yayınlanan “MTV Unplugged” konseriydi. Aslında bu konser iki disk olarak yayınlanacaktı ancak plak firması, bu materyalin hemen tüketilmemesi gerektiğini düşünüp tek disk olarak yayınladı. İkinci disk olarak yayınlanması düşünülen canlı kayıtlar, 1996’da “From the Muddy Banks of the Wishkah” adıyla çıktı.

1997’de Grohl ve Novoselic, yayınlanmamış parçaların yer aldığı bir box set çıkarmaya karar verdiler. Ancak Courtney Love, Nirvana şarkılarının haklarının kendisinde olduğunu söyleyerek dava açtı. Bahsedilen Box setin çıkışı 2002’ye kadar uzadı. Üzerinde en çok yaygara koparılan şarkı, Nirvana’nın stüdyoda kaydettiği son şarkı olan "You Know You’re Right" idi. Box set çıkamadı ve yerine bu şarkıya ek olarak bütün hitleri ve bilinen şarkıların farklı stüdyo ve canlı versiyonlarını barındıran “Nirvana” adlı albüm çıktı. Bahsedilen box setin çıkışı 2004’ü buldu. “Sliver: The Best of te Box”da 19 şarkı vardı, bunlardan üçü daha önce duyulmamıştı.

Kurt’ün ölümünden kısa süre sonra Dave Grohl, Foo Fighters’ı kurdu. Dave, Tom Petty and the Heartbreakers, Queens of the Stone Age, Nine Inch Nails ve Garbage için ara ara davul çalmaya devam ediyor. Krist Novoselic ise önce Sweet 75’i, arkasından Eyes Adrift’i kurdu


Edit: işte kaynak

Bu mesaj Emily tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 06.04.2007 - 18:00


#2 Gölge

Gölge

    ..Hayaletin Gölgesi..

  • Üyeler
  • 15.435 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Bahçelievler

Gönderim zamanı 06.04.2007 - 16:58

Kaynakda belirt ilknur ( :

smiley-sport036.gif  






Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

0 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli