İçerik değiştir



- - - - -

Neo-Pragmatizm


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 5 yanıt verildi

#1 vaudeville

vaudeville

    Siyaset Yazarı

  • Üyeler
  • 302 Mesaj

Gönderim zamanı 21.03.2007 - 20:46


Dostlar,

Pragmatizm,edinimlerin doğruluğu ölçütünü,sağladığı fayda olarak alan,19.yy başlarında Amerika'da temelleri atilip,büyük sıçrayışını yine aynı ülkede,James ile gerçekleştirmiş bir felsefi akımdır..

Pragmatist felsefenin en önemli temsilcilerinden sayabileceğimiz William James ,psikoloji ilmine büyük faydaları dokunmuş olup,bu felsefi akımı tek bir zümreye,topluma ya da devlete yönelik değil,tüm insanlığı ele alarak geliştirmiş ve katkıda bulunmuştur..Güdümlü olduğunu iddia etmemiz acımasızca olacaktır..

Esasen pragmatizmin kökenini Niccolo Machiavelli'ye kadar götürebiliriz..Amaca giden her yolu mübah gören Makyavelist yaklasimla,çıkış noktasindan bağımsız olarak,bugün Amerika Birlesik Devletleri'nin dış politikasının temellerini oluşturan neo-pragmatizm,bu anlamda örtüşmektedir..

Temellendirme ve yayılma aşamasında da,insanı bütün olarak ve genel manada ele alan "adı çirkin" felsefe,elastik yapı göstermesi sebebiyle,daha önce başkalarının kullanıp kullanmadığını bilmeyerek bana "neo-pragmatizm" ismini verdirdi <(copyright vaudeville :nanik: > ..Buna neden olan ise insanlığı fayda edinmeye götürecek yolun,kendi inanış ve yaptırımlarından geçeceğine inanan belli bir zümre,allem edip kallem edip,jel kıvamlı bu akımı uygun kaplara dolduranlar,şahsi ve devlet cıkarları peşindeki aynı katman ve bunun dünya çıkarlarını gözetmek olduğu ambalajıyla dünyaya pazarlayan üreticiler..

Ve aynı "mal"ın gönüllü reklamını yapan,gelişmekte olan ya da üçüncü dünya ülkelerindeki pazarlamacı neo-pragmatistler..Ideoloji kardesliği...

Devam edeceğiz...Fikirleriniz başım üstüne.

#2 vaudeville

vaudeville

    Siyaset Yazarı

  • Üyeler
  • 302 Mesaj

Gönderim zamanı 22.03.2007 - 12:53

Bahsolunan akımın temel silahı psikolojik harekattır..Belli hedefler doğrultusunda empoze edilmek istenen fikirler,bilinç alti güdümlü toplum genelince,kutsal addedilen ve değer sayilan yapı ve oluşumlara yipratici saldirilar ile harekatin yapi tasi olusturulur..

Peki bu çökertme operasyonu nasil sağlanabilir?
Insanlarin neye ilgi duyduklari,hangi ışığa tepki verip yönelecekleri asli unsuru teskil ediyor..Bir dönem hayli revaçta olan "Rambo" serisi ile kahraman Amerikali ve terörist müslüman imaji yer etmeye baslamisti zihinlerde..Hatta Amerika ile Kaddafi arasinda sürtüsme yasandigi dönemde,envai cesit filmde Libyali ucak kaciran,suikast düzenleyen teröriste rastlamak mümkündü,hatta bunu en basit bilgisayar oyunlarina dahi tasiyarak bir kompleks olusturmuslar ve ciddi manada zihinleri bulandirmayi basarmislardi..Her filme tasidiklari "dalgalanan bayrak" metasiyla sabit güç kivamina gelen zihniyet,yakın döneme rast gelen "Münich" filmiyle de sivillere dokunmayan,ölmeyi hak edeni öldüren imajiyla,MOSSAD ajani karakterler araciligiyla,Israil dis politikasina tepkiyi yumusatma taktigini benimsemis ve Türkiye'de olmasa da dünyada zihniyet karmasasi meydana getirdigi ortadadir..

Çuval hadisesinin öcünü Kurtlar Vadisi Irak filmi ile alan bizler,yakinda "Basbakan Polat Alemdar!" sloganlariyla sokaga dökülen binleri görürsek hiç şaşırmamalıyız..Bir dizi karakteri icin giyabinda cenaze namazi kilanlari da gördük degil mi?Ya da takim elbiseyi gecirenin mafyaliga soyundugu,dizi aksami silahli kavgaya tutustuklarini..Evet dostlar,bunlar bize bir fikir veriyor;
Tek eglencesi televizyon ya da magazin gazeteleri olan,okumayan,düsünmeyen,elestirmeyen,izledigini kanina siringa eden,hayatinin önemli bir parcasi haline getiren bu ülke insanini istenen yörüngeye almak,yine bu aracilarla mümkün olacaktir..Aile,namus,özel hayat,dini ve milli duygu ve kavramlarinin sorgulandigi paçoz diziler,evlilik müessesesinin ayaga düsürüldügü igrenç,basit programlar,sürekli cinselligin pompalandigi zerre deger tasimayan sarkilar,klipler,gazeteler,haberler,haber bültenleri,vs vs..

Kocalarini neden aldattigini anlatan kadinlar kadar sucludur bunu yazi dizisi haline getirip degerlere çomak sokmaya yeltenen magazin gazetesi,paçavra Posta..Aldatmanin yollarini ögretti,lanet Tempo dergisi,her gün iç çamasirli güzel resmi verdi,tahrik etti zaten cinsel açlik yasayan genci yaslisi cümle erkegi,Hürriyet,Sabah,Akşam ve digerleri..

Harekat elbette ki bununla da bitmiyor dostlar..A.B.D hükümetinin milyon dolarlar harcayip,dünya gazetelerinden köse yazarlari satin aldigini bilmeyen yoktur..Irak ve Filistin isgallerini destekleyen,görünüste tepki veren gazetelerimizden de satin almis olamaz mi?"Türkiye,Amerika ile müttefik olacaktir,burada ss kurali devreye girer diyen-ki ss kurali seve seve ya da …(argo)- Bilderberg toplantilarinin gediklisi Cüneyt Ülsever olamaz mi?Her gün Amerika telefonlarina cikan Ertugrul Özkök olamaz mi?Bir Bilderberg toplantisi ertesi,"Kürtler" kitabini bastirip,Talabani ve Barzani'nin rahmetle andigi Özal'in üniter devlet yapisini tartismaya açan Kürt politikasini alttan alta göklere cikaran Hasan Cemal olamaz mi?Ve saire,ve saire...

#3 vaudeville

vaudeville

    Siyaset Yazarı

  • Üyeler
  • 302 Mesaj

Gönderim zamanı 22.03.2007 - 13:01

Meselenin bambaşka bir boyutu:Bilinç altı motivasyonuna bir başka örnek;

Irak’ta efsane haline gelmiş bulunan Juda ismi ile bilinen sniperın ilginç bir özelliği bulunuyor..Uzak mesafeden vurduğu Amerikan askerlerini senkronize halde videoya almaktadır..

Toplumun bilinç altına iki mesaj gönderilmektedir bu yolla:

-Çarpışamayan müslüman
-Mağdur Amerikan askeri

Zamanla bilinçaltı yorumlamaları sabit halden olumsuz manada değişken hale gelecek,kavram karmaşası yaşanacaktır..Kim işgalci,kim direnişçi,kim zalim,kim mazlum,kim terörist…

Gelelim Juda’nin çekmiş bulunduğu video hadisesine..Vurduğu anda video kameraya çekerken,atış halinde kamera da geriye doğru tepmektedir..Bunun ise tek bir açıklaması vardır:Video kamera,silaha bağlı..

Buradan ne demek istiyoruz?Bu teknoloji yalnız ve yalnız İsrailli silah şirketi Rafael’e patentlidir..Kullanımı ve gerçekleştirilmesi kolay ve eski bir teknoloji de değildir..

Yeniden iki ihtimal doğuveriyor:

-Silah şirketleri gün be gün sermaye tabanını genişletmek ve salt ciroyu artırmak için kendi düşmanı ile dahi pazarlığa oturuyor..

-Juda MOSSAD yahut CIA ajanı ve psikolojik harekatın bir parçasıdır..

Bu mesaj vaudeville tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 22.03.2007 - 13:04


#4 Hyaman

Hyaman

    Triple Nickel-1

  • Dokunulmazlar
  • 4.490 Mesaj
  • Konum:somewhere in the blue planet &quot;EARTH&quot;

Gönderim zamanı 22.03.2007 - 13:16

Bahsolunan akımın temel silahı psikolojik harekattır..Belli hedefler doğrultusunda empoze edilmek istenen fikirler,bilinç alti güdümlü toplum genelince,kutsal addedilen ve değer sayilan yapı ve oluşumlara yipratici saldirilar ile harekatin yapi tasi olusturulur..

Peki bu çökertme operasyonu nasil sağlanabilir?
Insanlarin neye ilgi duyduklari,hangi ışığa tepki verip yönelecekleri asli unsuru teskil ediyor..Bir dönem hayli revaçta olan "Rambo" serisi ile kahraman Amerikali ve terörist müslüman imaji yer etmeye baslamisti zihinlerde..Hatta Amerika ile Kaddafi arasinda sürtüsme yasandigi dönemde,envai cesit filmde Libyali ucak kaciran,suikast düzenleyen teröriste rastlamak mümkündü,hatta bunu en basit bilgisayar oyunlarina dahi tasiyarak bir kompleks olusturmuslar ve ciddi manada zihinleri bulandirmayi basarmislardi..Her filme tasidiklari "dalgalanan bayrak" metasiyla sabit güç kivamina gelen zihniyet,yakın döneme rast gelen "Münich" filmiyle de sivillere dokunmayan,ölmeyi hak edeni öldüren imajiyla,MOSSAD ajani karakterler araciligiyla,Israil dis politikasina tepkiyi yumusatma taktigini benimsemis ve Türkiye'de olmasa da dünyada zihniyet karmasasi meydana getirdigi ortadadir..

Çuval hadisesinin öcünü Kurtlar Vadisi Irak filmi ile alan bizler,yakinda "Basbakan Polat Alemdar!" sloganlariyla sokaga dökülen binleri görürsek hiç şaşırmamalıyız..Bir dizi karakteri icin giyabinda cenaze namazi kilanlari da gördük degil mi?Ya da takim elbiseyi gecirenin mafyaliga soyundugu,dizi aksami silahli kavgaya tutustuklarini..Evet dostlar,bunlar bize bir fikir veriyor;
Tek eglencesi televizyon ya da magazin gazeteleri olan,okumayan,düsünmeyen,elestirmeyen,izledigini kanina siringa eden,hayatinin önemli bir parcasi haline getiren bu ülke insanini istenen yörüngeye almak,yine bu aracilarla mümkün olacaktir..Aile,namus,özel hayat,dini ve milli duygu ve kavramlarinin sorgulandigi paçoz diziler,evlilik müessesesinin ayaga düsürüldügü igrenç,basit programlar,sürekli cinselligin pompalandigi zerre deger tasimayan sarkilar,klipler,gazeteler,haberler,haber bültenleri,vs vs..

Kocalarini neden aldattigini anlatan kadinlar kadar sucludur bunu yazi dizisi haline getirip degerlere çomak sokmaya yeltenen magazin gazetesi,paçavra Posta..Aldatmanin yollarini ögretti,lanet Tempo dergisi,her gün iç çamasirli güzel resmi verdi,tahrik etti zaten cinsel açlik yasayan genci yaslisi cümle erkegi,Hürriyet,Sabah,Akşam ve digerleri..

Harekat elbette ki bununla da bitmiyor dostlar..A.B.D hükümetinin milyon dolarlar harcayip,dünya gazetelerinden köse yazarlari satin aldigini bilmeyen yoktur..Irak ve Filistin isgallerini destekleyen,görünüste tepki veren gazetelerimizden de satin almis olamaz mi?"Türkiye,Amerika ile müttefik olacaktir,burada ss kurali devreye girer diyen-ki ss kurali seve seve ya da …(argo)- Bilderberg toplantilarinin gediklisi Cüneyt Ülsever olamaz mi?Her gün Amerika telefonlarina cikan Ertugrul Özkök olamaz mi?Bir Bilderberg toplantisi ertesi,"Kürtler" kitabini bastirip,Talabani ve Barzani'nin rahmetle andigi Özal'in üniter devlet yapisini tartismaya açan Kürt politikasini alttan alta göklere cikaran Hasan Cemal olamaz mi?Ve saire,ve saire...

İyi yazmışsınız da bunlara karşı nasıl tedbir alacak bu memleketin insanları??O konuda fikirleriniz varsa onları da okumak isteriz.
I find your lack of faith disturbing!

#5 vaudeville

vaudeville

    Siyaset Yazarı

  • Üyeler
  • 302 Mesaj

Gönderim zamanı 22.03.2007 - 21:25

Sevgili HknYmn,

Bizler gibi demokrasiyi içselleştirememiş toplumlarda kişilerin temelde iki özgürlüğü bulunmaktadır:Birincisi alış-veriş,ikincisi oy verme özgürlüğü..Sorunun çözümü tam olarak burada yatmaktadır..

Açalım;

Bahsettiğimiz akımın beslendiği düzen kapitalizm ve bir diğer ideolojik aygıtı da objektivizmdir..Sıkıntı bu noktadan doğmaktadır..

Etkiye tepki,tabiatın en temel kanunudur..Ve her daim kullandığımız bir tabir;Taban,etkileşimle yayılan ve geniş düzlem kazanan bir olgudur..Hal böyleyken aynı tabanın geniş düzlem kazanması ile eline geçen kozlar ona manevra kabiliyeti kazandırmaktadır..Bir toplumda üretim ve tüketim paralellik kazanmıyorsa ve her sahada adalet sağlanamışsa,bu kanun işlevsel hal alır..Ve bu durumda önem verdiğimiz bir nokta da,bu yüksek potansiyel enerji sahibi kitleyi,doğru zaman ve noktada kinetiğe çevirmesi için,gerçek "aydın"lar tarafından desteklenmelerinin gerekliliğidir..Örnek:Fransız İhtilali..

Kapitalist düzen piramidinde tepeyi oluşturan refah azınlığın,gövdeyi oluşturan kitleye muhtaç olduğu hiçbir zaman unutulmamalıdır..Piramidin alt tabakasını her geçen gün genişleten tüketimin,üretimin hayli üzerine çıkması,bir süre sonra tüketecek meta bulunmaması ile geç de olsa bir bilinçlenme doğurur..

Yalnız bilinçlenme dediğimiz,araba devrildikten sonra değil,sorunu algılamakla ve en önemlisi kökenine inmekle gerçekleşecektir..Bu noktada tabanın etkileşim içerisinde olması ile bilinçli toplum meydana gelecektir..Tıpkı üstad Attila İlhan'ın üzerinde durduğu "dip dalgası" misali..Bu yabana atılacak bir çoğunluk değildir..Bugün 1 kişiysen,doğru metod,milyonlara ulaştırır..

Bu memleketin insanları ne yapmalı?Fikri ile icraati bir olmalı..Rahatsızlık duyduklarının oyuncağı olmaya devam etmemeli..Özgürlüğünü kullanmalı..Ve onun için her daim tehdit unsuru olan uluslararası ve kapitalizmin bölgesel temsilcisi bir takım ulusal holdinglerin ürünlerine itibar etmemeli,parasını doğru kişilere harcamalı ve istem dışı da olsa destek olmaktan vazgeçmelidir..

Meseleyi tüzel temelde ele alacak olursak,"Özgürlüğün Özgürlüğü" başlığında bahsettiğimiz üzere,objektivizm basın ve yayında sansürü topyekun reddeder..Demokrasiyi sınırsız hürriyet olarak ele almamalı,devlet ağırlığını hissettirmelidir..Otoriteryen devlet,bir takım özgürlüklerin kısıtlanmasında tek çaredir..Bu da yazının başına,iki özgürlüğümüzden biri olan,oy verme özgürlüğümüze dayanır..

Önemli olan ise çözülme yaşanmadan bilinç sahibi olmaktır..Nefretlerimiz ve sevdalarımız ortak..O halde yapmaya başlamalı,"dip dalgası"nı yükseklerde tutmalıyız..

Bu mesaj vaudeville tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 22.03.2007 - 21:39


#6 babuna

babuna

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 341 Mesaj

Gönderim zamanı 22.03.2007 - 23:21

Elinize sağlık.. Çok güzel ifade etmişsiniz..
Yazılarınızı okuyorum. Keyifle..




1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli