Jump to content



Sayı 32: Filistin Sorunu - Birinci Bölüm


  • Please log in to reply
No replies to this topic

#1 LaHesis

LaHesis

    Baş Yazar

  • Üyeler
  • 1,142 posts
  • Cinsiyet:Belirtilmedi

Posted 19.03.2007 - 18:03


Filistin, birçok medeniyete beşiklik etmesi ve medeniyetlerin geçiş bölgeleri üzerinde kavşak noktası olması ile bilinmektedir. Bu toprakların bilinen ilk sakinleri Amalika kavmidir.
Günümüzde uluslararası gündemin en üst sıralarında bulunan Filistin-İsrail sorununun çok eski bir geçmişi vardır. Sorun, 19. yüzyıl sonlarından başlayarak 20. yüzyıl başlarında yoğunlaşan Yahudi göçü sonucunda, bu topraklar üzerinde 1948 yılında İsrail devletinin oluşturulması ile ilgilidir
Filistin’de bir Yahudi topluluğunun oluşturulması 19. yüzyıl boyunca yükselen bir seyir izlemiştir. Bu dönemde Filistin topraklarında üç farklı Yahudi grup bulunmaktadır:

İlki uzun yıllar önce bu topraklara gelmiş olan ve büyük ölçüde bölge halkı ile kaynaşmış bulunan Sefarad Yahudileridir. Yüzyıl içerisinde parça parça gelen ve daha çok Kudüs, Safed, Taberiye ve el-Halil gibi bölgelere yerleşmiş bulunan ve yerleşik bulunan Yahudilerden de uzak durmaya çalışan Eşkenazi Yahudi tabaka ikinci grubu oluşturmaktadır. Üçüncü grup ise yüzyılın sonlarına doğru Siyonizm hareketinin güçlenmeye başlaması ile birlikte bu topraklara göçen Yahudilerden oluşmaktadır. Siyonizm politik bir hareket olarak 19. yüzyılda ortaya çıkmıştır. İlk etapta Siyonizm diasporadaki Yahudilerin durumunun iyileştirilmesi ve „geri dönüş“ fikrinden ibaretti. „Halkı olmayan bir ülkeyi, ülkesi olmayan bir halka devredin...“ diyen Israel Zangwill Filistin’de Arap varlığını inkar eden Siyonist hareketin tavrını açıkça ortaya koymaktadır.
Filistin’de Yahudi yerleşimini arttırmayı planlayan Siyonist hareket siyasal bir sorundur. Nitekim sorunun siyasal olduğu İngiltere’nin yayınladığı Balfour Deklarasyonu ile açıklık kazanmıştır. Balfour ile İngiltere Filistin’de bir Yahudi devletinin kurulması için tüm imkanlarını kullanacağını bildiriyordu.
Böylece fiilen başlamış olan İngiliz yönetimi 25 Nisan 1920’de yapılan San Remo Konferansı’nda Filistin üzerinde İngiliz Mandası’nın kabul edilmesiyle garanti altına alınmış oldu. İki yıl sonra da Filistin tamamen İngiliz yönetimine bırakıldı ve Siyonist olduğu açıklanan Sir Herbert Samuel Filistin’e ilk İngiliz Yüksek Komiseri olarak gönderildi.

1933 yılıyla birlikte Nazilerden kaçan Yahudi göçmenler de Filistin'e gelmeye başladılar. 3 yıl içinde Yahudi sayısı toplam nüfusun dörtte birine ulaştı ve 335 bin kişi oldu. 1938 yılına kadar Atatürk yönetimindeki Türkiye'den çekinen İngilizler bölgede bir Yahudi devleti kurulması yönünde açık bir girişimde bulunamadılar. Hatta 1937 yılındaki ünlü Peel Paylaşım Planı'na göre Yafa ve Tel Aviv, İngilizlerce Araplara terk edilirken, Yahudilere verilen önemli bir yerleşme merkezi bulunmuyordu. Ancak Faysal, bu planı reddetmekle Filistin Arap Devleti'nin kurulmasına daha o yıllarda engel olmuştu.
Filistinliler, bu şekilde bir yandan Araplar bir yandan Batı tarafından yalnız bırakılıyordu. İngilizlerin paylaşımda Araplara karşı bu kadar tavizkar davranmasında Atatürk'ün dış politikasının ve Kudüs Müftüsü Emin el-Hüseyni'nin büyük tesiri vardı. Emin Hüseyin Türk asıllıydı ve Filistin politikasında büyük bir ağırlığa sahipti. Atatürk'ün ölümünden sonradır ki İngilizler Peel paylaşma planından vazgeçtiler. Takiben de Filistin'de İsrail devletinin kurulması yolunda birbiri ardınca adımlar atıldı. Fakat, II. Dünya Savaşı'na rastlayan yıllarda Yahudiler daha çok Hitler zulmü ile uğraşmak durumunda kaldılar.
Araplar, İngilizler ve Yahudiler arasında yıllar süren mücadeleler, 1947 yılında Birleşmiş Milletler'e aksetti. Kurulan Filistin Özel Komisyonu, Filistin'in Yahudi ve Araplar arasında ikiye bölünmesini, Kudüs'ün ise uluslararası bir statüye kavuşturulmasını önerdi. Ancak öneri Arap ülkeleri tarafından kabul edilmeyince, Yahudiler 14 Mayıs 1948'de İsrail Devleti'nin kuruluşunu ilan ettiler. İsrail'in kuruluşu ile birlikte Arap-İsrail Savaşları başladı.
Savaş sonunda Batı Şeria Ürdün, Gazze Şeridi Mısır, kalan topraklar da İsrail tarafından işgal edildi. Takibeden yıllarda pek çok Filistin kurtuluş örgütleri kuruldu. Bunlardan en önemlisi gizli olarak 1950'de kurulan Yaser Arafat öncülüğündeki el-Fetih idi.

1987 yılında Birleşmiş Milletler'in 242 sayılı kararından sonra 15 Kasım 1988'de bağımsız Filistin Devleti Cezayir'de ilan edildi. Yaser Arafat devlet başkanı seçildi. 1988'de Filistinliler, işgal altındaki bölgelerde silah kullanmadan taşlarla yaptıkları meşhur İntifada hareketini başlattılar. İntifada hareketi dünya siyaset sahnesinin gündemine 1987 yılında geldi. 1987 yılında 6 Filistinli çocuğun İsrail askerleri tarafından öldürülmesine tepki olarak Filistinli gençler İntifada hareketini başlattılar. Hareket 1993 yılına kadar sürdü.






Similar Topics Collapse

1 user(s) are reading this topic

0 members, 1 guests, 0 anonymous users