İçerik değiştir



- - - - -

Tanrı Yoktur " Allah " Vardır


  • Yanıtlamak için giriş yapın
Bu konuya yanıt verilmedi

#1 senay

senay

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 78 Mesaj

Gönderim zamanı 01.01.2005 - 13:28


"DİN"İN TEMEL GERÇEKLERİ - Ahmed Hulûsi


TANRI YOKTUR, "ALLAH" VARDIR


--------------------------------------------------------------------------------


Genel anlamda, duyduğumuz kadarıyla zikir, o ötedeki tanrının isimlerini anarak onun gözüne girmek içindir!..

Acaba gerçekten öyle mi?..

Bu konunun gerçeğini anlıyabilmek için, önce zikredilen varlığın kim ve ne olduğunu iyi anlamalıyız...

“TANRI”yı mı zİkretmeliyiz, “ALLAH”ı mı?... Çoğunluk, burada doğal olarak şu soruyu soracaktır:

-Ne farkı var ki?.. Ha tanrı ha Allah!.. Hepsi de bir!. Biz Türkler Allah’a Tanrı ismini vermişiz!. Tanrı uludur!..

Hayır!.. Tanrı ulu değildir!.. Tanrı yoktur!. Tanrılık kavramı geçersizdir!.

Kime göre bu böyledir?.. “İslâm Dini”ne ve bu “Dini” anlatan Kudsal Kitap Kur’ân-ı Kerîme göre!.. Allah Rasûlü Muhammed Mustafa aleyhisselâma göre!.

12. baskısı yayınlanan “İNSAN ve SIRLARI” ile gene 13. baskısı yayınlanan “Hz. MUHAMMEDİN açıkladığı ALLAH” isimli kitaplarımızda öncelikle “Tanrı” kavramı ile “ALLAH” kavramı arasındaki son derece önemli fark üzerinde detayları ile durup; “ALLAH” kavramına dayalı olarak mevcud olan “İSLÂM Dini”ni açıklamağa çalıştık!.

“Tanrı” kavramı ile “ALLAH” isminin işaret ettiği mana arasındaki anlam farkını anlamadığı sürece, hiç kimse “İslam Dini”nin ne olduğunu ve niye gelmiş olduğunu anlıyamaz!.. Bu yüzden de “DİN” olayını yanlış değerlendirir!. Ayrıca “İslâm Dini”nde teklif edilen çalışmaların -ibadetlerin- hangi gerekçeyle insanlara önerildiğini de kavrayamaz!.

Öyle ise öncelikle “Tanrı” sözcüğünden anlaşılan kavram ile, “ALLAH” ismiyle işaret edilen anlam arasındaki farkı çok iyi idrak etmek zorundayız!.

“TANRI” ismi bize neyi anlatır?..

Benim, senin, yaşadığımız bu varlığın ötesinde; bu varlığı dıştan gelen bir biçimde yaratan; öteden bizi seyredip, hakkımızda hüküm verecek olan; sonra da bizi cehennemine atacak ya da cennetine sokacak bir varlık!?..

İnsanların çoğu ile; “Din”in kelimelerinde, dış anlamlarında, mecâzında kalmış din adamlarının hepsi “tanrı”ya inanır, onu savunur ve onun adına insanları yönetmeye kalkar!.. Akıl-izan sahipleri de böyle bir şeyin olamıyacağını idrak ettikleri için tanrıya inanmazlar ve din adamlarına da kulaklarını tıkarlar!.

“ALLAH” kavramına dayalı “Din” anlayışı ise, bütün tasavvuf ehli ve evliyâ tarafından paylaşılan bir gerçektir!. Ne yazık ki, insanların pek azı bu gerçeği farketmiştir!.

Bu gerçeği açıklayan Kur’ân-ı Kerîme göre, “Allah”, evreni ve varolarak algılanan her şeyi, kendi ilminde, kendi kudretiyle ve kendi güzel isimlerinin özellikleriyle yaratmıştır.. Bu sebebledir ki, doğa kanunları ve evrensel düzen dediğimiz şey, gerçekte Allah düzen ve SİSTEMİ’nden başka birşey değildir!. Bu gerçek nedeniyle de, insan, ötesinde bir tanrıya tapınmak yerine; ÖZÜNDEKİ “ALLAH”ı farketmek ve ötesindekine değil, özündekine yönelmek zorundadır!.

Gelmiş geçmiş bütün evliyâ, insanları, “ALLAH” kavramına dayalı din anlayışına ve bunun sonucunda oluşacak “haşyet” hâline yönlendirmek isterken; işin şeklinde kalan din adamları da ötedeki bir tanrı kavramıyla olayı anlatıp, insanları ondan “korkutarak” hükümranlık tesis etmeye çalışmışlardır!..

Şu anda bizim ÖTEMİZDE, bizi seyredip, yaptıklarımıza göre hakkımızda bir karara varacak; buna göre de bizi cehennemine atacak ya da cennetine sokacak bir “tanrı”dan sözetmemektedir Kur’ân ve Hz. Muhammmed aleyhisselâm!.

Aksine, Hepimizin ÖZÜNDE olan ve “Hakikat”ını oluşturan bir “ALLAH”tan bahsetmektedir Kudsal Kitabımız ve Allah Rasûlü!.

İşte bu yüzdendir ki birinin gıybetini yapan, onu aldatan, ya da ona kötülük yapan, hakkını gasbeden; gerçekte onun “hakikat”ı olan “ALLAH”a yapmıştır bu davranışı!...

Ve bu yüzden demiştir ki Allah Rasûlü:

-İnsanlara şükretmeyen Allah’a şükretmiş olmaz!..

Yani muhatabın, hayâlinde yarattığın ötendeki “tanrı” değil; algıladığın her şeyin özü olan “ALLAH”tır!. Bunu farketmedikçe, “İSLAM DİNİ”nin yüceliğini anlayamayız!.. Öyle ise “Allah”a “ erkek tanrı” denir mi hiç?...

* * *

"DİN"İN TEMEL GERÇEKLERİ - Ahmed Hulûsi


ALLAH'A "TANRI" DENİR Mİ


--------------------------------------------------------------------------------


Bu konuda ilmi olmayıp, kulaktan dolma asılsız verilerle “Din” hakkında hüküm veren bilgisizler topluluğu, her iki sözcüğün de aynı anlama geldiğini sanıp, akılları sıra biraz da sanki milliyetçilikle ilgili sanarak, “Allah” ismi yerine “Tanrı” sözcüğünü kullanmaktadırlar..

Oysa, önceki yazımızda “Tanrı” sözcüğünün işaret ettiği kavram ile “Allah” isminin işaret ettiği anlamın, birbirinden tamamiyle ayrı manâlara işaret ettiğini anlatmaya çalışmıştım. Manaları birbirinden tamamiyle ayrı iki sözcük!..

Bu konuya Türkiye'de yaşamış çok değerli bir Kur'ân tefsircisinin satırlarıyla açıklık getirelim.. 1940'larda yazılmış en kapsamlı ve detaylı Kur'ân tefsiri olan Elmalılı Hamdi Yazır'ın Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bastırılmış “Hak Dini Kur'ân Dili” isimli eserinde bakın bu konuda ne deniyor:

“Gerek ismi özel olsun gerek ismi genel, “ALLAH” ismi celâli ile, yine “ALLAH” tan maâda hiçbir mâbud anılmamıştır...

Mesela “TANRI”, “HUDA” isimleri, “ALLAH” gibi özel isim değidir!. “İLÂH”, “RAB”, “MÂBUD” gibi genel mana ifade eden kelimelerdir...

Arapça'da “İLÂH”ın çoğuluna “ÂLİHE”; “RAB”bın çoğuluna “ERBÂB” denildiği gibi; Farsça'da da “HUD”nın çoğuluna “HUDÂYAN” ve lisanımızda dahi TANRILAR, MÂBUDLAR, İLÂHLAR, RABLAR denmiştir; çünkü bunlar haklıya ve haksıza ıtlak edilmiştir...

Halbuki hiç “ALLAH”LAR denilmemiştir ve denemez!.

Böyle bir tabir işitirsek, söyleyenin cehline veya gafletine hamlederiz!..

“TANRI” adı böyle değildir; mâbud, ilâh gibidir... Bâtıl mâbudlara dahi “TANRI” ismi verilir... Müşrikler birçok tanrılara taparlardı. Filanların tanrıları şöyle, falanların tanrıları şöyledir denilir...

Demek ki, “TANRI” genel ismi, “ALLAH” ismi özelinin eş anlamlısı değildir, en genel bir tâbirdir...

Binâenaleyh, “ALLAH” ismi, “TANRI” adı ile tercüme olunamaz!” (c:1/24-25)

* * *

Türkiye’deki en değerli Kur’ân tefsirini yazan kişiye göre, yukarıda okuduğunuz üzere, “ALLAH”a kesinlikle “tanrı” denemez!..

Burada ayrıca şu çok önemli farklara dikkat etmeliyiz..

“Tanrı” kelimesi, sıfatları anlatan genel bir kelimedir; “Allah” ise kendisinden gayrı hiç bir şeyin mutlak vücudu olmayan Tek Zât’ın ismidir!.

Yani olay, yalnızca kelime, telaffuz olayı değildir!. Kelimeler, isimler arasındaki son derece büyük anlam farkıdır!.

“Tanrı” ve “tanrılık” kavramına dayalı din anlayışı bâtıldır!.

“Allah” isminin işaret ettiği anlama dayalı, yürürlükte olan “İSLÂM Dini”dir !.

“La ilahe illallah” cümlesinin anlamı “tanrı yoktur sadece ALLAH vardır” şeklindedir. Ve iyi bir müslüman olmak için, önce bu farkı çok iyi anlamalıyız!.

Zirâ, “tanrı” kelimesinin anlamı ile sınırlarsak anlayışımızı, “Allah” isminin işaret ettiği manadan mahrum kalırız; bu da sonunda, bizi “hilâfet” sırrından mahrum bırakır!..

“Tanrı”, tapınılacak ötendeki bir varlıktır...

“Allah” kulluk edilegelmekte olan özündeki Hakikat'tır!..

“Tanrı”, korkulası umacıdır!.

“Allah” ise, ilim sahiplerinde, sonsuz-sınırsızlığın yanındaki hiçliklerini kavrayış nedeniyle oluşan “haşyet”in kaynağıdır!..

“Tanrı”, yeterli olmayanların kendi kafalarında hayâl edip varsandıkları ötelerindeki yönetici ve yargılayıcıdır !.

“Allah”, âlemleri kendi varlığından meydana getirmiş ve her zerresinde esmâsıyla algılanır olmuş “TEK mutlak varlık”tır; hiç bir şekilde ortağı yoktur!

“Tanrı”, her devirde ve toplumda anlayış seviyesine göre sayısız özelliklerle bezenip süslenen; hayallerin karşılığının kendisinde olduğu varsayılan, beşer anlayışına göre şekillenen bir balondur!

“Allah” ise “Ahad”, “Samed”, “Lemyelid ve lem yûled”dir!..

“İlâhlar öldü artık!..

Tanrıysa can çekişmede...

HAYY ALLAH!..”

Diyor değerli Hâkim şâir Halûk Mahmutoğulları, bu gerçeğe işaretle..

Öyle ise, “ALLAH ve DİN ADINA hükmetmek” kimin yetkisindedir?..

* * *





Benzer Konular Daralt

0 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli