İçerik değiştir



James Oppenheim


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 3 yanıt verildi

#1 mavikırmızı

mavikırmızı

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 264 Mesaj

Gönderim zamanı 05.03.2007 - 01:36


Yürüyoruz,günün aydınlıgında
Donuk fabrika bacalarına,
Çarpıyor sesimiz ve birden parlayan
Bir ışık gibi ulaşıyor insanlara
’’Ekmek ve Gül!Ekmek veGül!’’
Yürüyoruz,yürüyoruz erkekler içinde,yürüyoruz
Çünkü hala bizim ogullarımız onlar
Ve hala analık ederiz onlara
En zorlu iş,en ağır emek
Ve çalışmak doguştan mezara dek
Bu böyle sürüp gitsin istemiyoruz
Yaşamak için ekmek
Ruhumuz için gül istiyoruz.
Yürüyoruz yürüyoruz,yanyana,güzel günler adına
Kadınız,insanız,insanlıgı ayağa kaldırıyoruz
Paydos bundan böyle köleliğe,aylaklığa
Herkes çalışsın,bölüşsün kardeşçe,yaşamın sunduklarını
İşte bunun için yükseliyor yüreklerimizden
Bu ekmek ve Gül türküleri
Ve yineliyoruz hep bir ağızdan:
’’Ekmek ve Gül!Ekmek ve Gül!’’

james OPPENHEIM




Ve kadınlar,
bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri,
ince,küçük çeneleri,kocaman gözleriyle
anamız,avradımız,yarimiz
ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri
öküzümüzden sonra gelen
ve daglara kaçırıp ugrunda hapis yattıgımız
ve ekinde,tütünde,odunda ve pazardaki
ve karasabana koşulan
ve ağıllarda
ışıltısında yere saplı bıçakların
oynak,agır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
kadınlar,
bizim kadınlarımız NAZIM HİKMET RAN




Mart 1857’de Chıcago’lu kadınlar daha iyi iş koşulları için mücadele bayrağını açtılar. Günde 15- 16 saat kadar çalıştırılıyorlardı çünkü. Talepleri : 10 saatlik iş günü, daha iyi iş koşulları ve daha iyi ücretti.
Amerika’nın Chicago kentinde on binlerce kadın yürüyüşe geçti. Bu grev zor kullanılarak bastırıldı. Çıkan olaylarda birçok kadın öldü, birçoğu tutuklandı.
Kadınlar bundan yaklaşık 50 yıl sonra 8 Mart 1908’de yine Chicago da yürüyüşe geçtiler. 50 yıl önceki taleplerine yenilerini de eklediler ; 8 saatlik iş günü, oy hakkı ve çocuk
emeği ile ilgili yasa gibi..Direniş kanla bastırıldı. 140 kadın öldürüldü bir çoğu tutuklandı..

Clara ZETKİN 1910 yılında Copenhag’daki kadın konferansında öldürülen kadınların anısına, 8 Martların “DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ” olarak kabul edilmesini 2. Enternasyonale önerdi. Bu öneri kabul edildi.
1977 yılında ise Birleşmiş Milletler Genel Asamblesi’ne 8 Martın “ Dünya Kadınlar Günü” olarak kabul edilmesi önerildi. Bu öneri de kabul edildi.
8 Mart kadınların (erk)ek egemen sisteme karşı eşitlik ve özgürlük mücadelesinin önemli

dönemeçlerinden, simgelerinden biridir. 8 Mart tarihiyle özdeşleşen kadının toplumsal yaşamda hak ettiği yeri kazanma, görülmeyen yok sayılan emeğinin karşılığını isteme talebiyle bir kez daha sesini alanlarda yankılandırmasıdır

Cesurduk herkes kadar
Geçtik Gökkuşağının altından
Sakınmadan, ıslanmadan.
Umudumuz Sevgiydi, Maviydi, Deniz''di
Korkmadık kırmızıya boyanmaktan..

#2 IssIz

IssIz

    Dağ Dikeni

  • Üyeler
  • 11.239 Mesaj
  • Konum:araf..
  • İlgi Alanları:ohoo bi sürü..kitap şeetmek,gesmek,uçmak, uçarken atlamak...bi de musiki dinlemek...

Gönderim zamanı 05.03.2007 - 01:43

kadının her alanda ve özellikle iş gücünde, sömürülmesi konusunda değişen pek birşey olmamış demek ki...hala birileri erk olduğu sanrısında diretiyor ve hala o birileri kadını köle olarak kullanmakta bir sakınca görmüyor!

özetle; topunun köküne kiprit suyu... *böö

(çok denedim olmuyor,uzun süre ciddi kalamıyom :grin2: )

not: :mad1:







Alıp başını gitmek istersin.

Bilmediğin, bilinmediğin,

Çözmediğin, çözülmediğin bir denkleme...

Biraz ürkek düşünürsün...

Biraz kekeme....



'Üstüme gelme hayat!

Bundan sana ne...? ! '



Kekemeliğin korkularındandır...

Giderken bile; gidene değil de

Geride kalana aklın takılır...

Bir yanına yatarsın ' git.. ' der

bir yanın ' kalmalısın... '

Geceleri hep uykusuz kalırsın...

Ayağına pranga olur tüm düşündüklerin...

Gitmeden daha

Sen; gider gider gelirsin...



' Üstüme gelme hayat....

beni bilirsin....'



Kaldığın bu yerde

Harcadığın yılların gelir aklına...

Bir bir sayarsın...

Toplarsın, çarparsın,

Böler, çıkarırsın...

Bakkal defteri kadar kalın...

Bakkal defteri kadar karmaşa...

İçinden bin bir küfür

' Sümme haşa...! Sümme haşa...! '

Farkedersin ki hayatı

Arka sokaklarda dolanarak yaşarsın...

Kabarmış hesabından kaçarsın...



' Üstüme gelme hayat...!

Daha neyi alacaksın..? ! '



Hep sevmişsindir aslında...

Hep ama hep sevmişsindir...

Birini sevmişsindir sonra...

Sonra birini daha...

Birini daha...

Daha....! ?

Her gelip geçen gemiye aşık olmuşsundur..

Gemiler gitmiş

Sen yorulmuşsundur...



' Üstüme gelme hayat....!

Gemi olmuş musundur..? '



Kocaman bir mahalleden

Daracık bir sokağa.

Sokaktan ufacık bir eve

Evden odaya....

Yağlarından tiksinir gibi

Kurtulmak ister gibi

Kapatmışsındır kalabalıklara kendini...

Gitgide yanlız kalmışsındır...

Yalın yaşanan gecelerde

Gitmekle kalmak arasında dolanırken...

Beynine bir silah gibi dayamışsındır korkularını...

Yalnız...Korkak...Kekeme....




' Üstüme gelme hayat...!

Kıyarım kendime....!
'




#3 mavikırmızı

mavikırmızı

    Burası ona huzur verir

  • Üyeler
  • 264 Mesaj

Gönderim zamanı 05.03.2007 - 05:28

Ama bu çok uzun bir deneme olmuş.Birden bu kadar yüklenmeyin kendinize.Azar azar deneyin. :msn48:



Alıntıyı gerektiği yerde kullanalım. Mesela birkaç mesaj üstteki mesaj için olabilir. Bir üstteki mesaj için alıntı yaptığımızda pek kötü duruyor.

Bu mesaj gökkuşağı tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 05.03.2007 - 13:47

Cesurduk herkes kadar
Geçtik Gökkuşağının altından
Sakınmadan, ıslanmadan.
Umudumuz Sevgiydi, Maviydi, Deniz''di
Korkmadık kırmızıya boyanmaktan..

#4 IssIz

IssIz

    Dağ Dikeni

  • Üyeler
  • 11.239 Mesaj
  • Konum:araf..
  • İlgi Alanları:ohoo bi sürü..kitap şeetmek,gesmek,uçmak, uçarken atlamak...bi de musiki dinlemek...

Gönderim zamanı 05.03.2007 - 22:57

Allahım; depiklenecek ne çok şey yaratmışsın! :blush:

bak tam da uygun sayfada...
::






Alıp başını gitmek istersin.

Bilmediğin, bilinmediğin,

Çözmediğin, çözülmediğin bir denkleme...

Biraz ürkek düşünürsün...

Biraz kekeme....



'Üstüme gelme hayat!

Bundan sana ne...? ! '



Kekemeliğin korkularındandır...

Giderken bile; gidene değil de

Geride kalana aklın takılır...

Bir yanına yatarsın ' git.. ' der

bir yanın ' kalmalısın... '

Geceleri hep uykusuz kalırsın...

Ayağına pranga olur tüm düşündüklerin...

Gitmeden daha

Sen; gider gider gelirsin...



' Üstüme gelme hayat....

beni bilirsin....'



Kaldığın bu yerde

Harcadığın yılların gelir aklına...

Bir bir sayarsın...

Toplarsın, çarparsın,

Böler, çıkarırsın...

Bakkal defteri kadar kalın...

Bakkal defteri kadar karmaşa...

İçinden bin bir küfür

' Sümme haşa...! Sümme haşa...! '

Farkedersin ki hayatı

Arka sokaklarda dolanarak yaşarsın...

Kabarmış hesabından kaçarsın...



' Üstüme gelme hayat...!

Daha neyi alacaksın..? ! '



Hep sevmişsindir aslında...

Hep ama hep sevmişsindir...

Birini sevmişsindir sonra...

Sonra birini daha...

Birini daha...

Daha....! ?

Her gelip geçen gemiye aşık olmuşsundur..

Gemiler gitmiş

Sen yorulmuşsundur...



' Üstüme gelme hayat....!

Gemi olmuş musundur..? '



Kocaman bir mahalleden

Daracık bir sokağa.

Sokaktan ufacık bir eve

Evden odaya....

Yağlarından tiksinir gibi

Kurtulmak ister gibi

Kapatmışsındır kalabalıklara kendini...

Gitgide yanlız kalmışsındır...

Yalın yaşanan gecelerde

Gitmekle kalmak arasında dolanırken...

Beynine bir silah gibi dayamışsındır korkularını...

Yalnız...Korkak...Kekeme....




' Üstüme gelme hayat...!

Kıyarım kendime....!
'








Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli