İçerik değiştir



- - - - -

Hiciv ve Eleştiri...


  • Yanıtlamak için giriş yapın
Bu konuya yanıt verilmedi

#1 KaKTüS

KaKTüS

    Fethiye'li...

  • Dokunulmazlar
  • 6.837 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:İstanbul
  • İlgi Alanları:okumak&yazmak

Gönderim zamanı 27.02.2007 - 22:00


edebiyat derslerinde, lise çağındaki öğrencilerin sıkça bocaladığı bir konuya bakın nasıl çözüm bulduk... ::


HİCİV ve ELEŞTİRİ:

Eleştiri ve hiciv yolda karşılaştılar, birbirlerini selamladılar, bu arada Hiciv Eleştiriye “abla” diye hitap edince, elinde asasıyla Eleştiri ona şöyle bir baktı : “Biz nereden akraba oluyoruz ki, eli kırbaçlı yosma! Ben gerçeğin, iyinin ve güzelin yargıcıyım, ya sen?”

Hiciv: Ben de öyleyim, hatta belki de bunu daha etkin biçimde yapan biriyim. Benim görevim delilikleri iyileştirmek, suçluları cezalandırmak, çarpıklıkları yazı ve yaşam biçimi olarak kamu oyunun alayına sunmak ve bu yolla bunları düzeltmektir.

Eleştiri: Sus haddini bilmez! Sana azarlayıcı, dalgacı, alaycı denir, yargıç değil! Hem sana bu görevi kim verdi ki? Kimden aldın kırbacını?

Hiciv: Sana asa ve kılıcı verenlerden, yani akıl ve gerçekten!

Eleştiri: Onu böyle ulu orta kullanasın diye mi? Hem senin çarpıklık, delilik, yakışık almayan davranış dediğin şeylerin gerçekten de böyle olduklarına dair kamu oyuna kim sefil olur? Nerede suç aptallık,aptallık suç olmaktan çıkar ki? Sonra kişilerin kusurlarını insanların gözleri önüne sermek, uyarmak, alay etmek suretiyle onların doğru yola yöneleceklerini ve iyileşebileceklerini mi sanıyorsun? Böylesi insanı tahrik eder,öfkelendirir. İnsanda iyileştirme yerine intikam alma duygusu uyandırır!

Hiciv: Sen de kamu önünde yargılamaz mısın?

Eleştiri: Ama inandırıcı nedenler, yerleşmiş deneylerle, her zaman tarafsız bir tutumla ve ortaya çıkarması gereken etkinin ve yargının özüne uygun düşecek bir halde! Benim oklarım isabet eder ve hastalığı iyileştirir, senin muzipliklerin ise yaralar, ama asla iyileştirmez. Sen alaya alırsın, ben ise ders verir, soylu zevkleri ayakta tutarım.

Hiciv: Hele bir tahtına otur da dizlerinin dibinde sana yaşam öykümü anlatmama izin ver, yüce efendimiz, belki o zaman hakkımdaki yargın yumuşar.

Eleştiri:Yalnız tahtımın en alt basamağındayken kırbacını elinden atmalısın!

Hiciv : Zaten o bana çoktan beri yük oldu.

Eleştiri: Şimdi anlat bakalım, ama işgal ettiğin makama yakışır bir şekilde. Bu gerçeğin tahtıdır.

Hiciv: Çocukluğumda hafifmeşrep, neşeli bir kızdım. Dikkatimi çeken, yeni ve olağanüstü her şeye gülerdim. bunlar saçma sapan şeyler olduğundan değil de bilakis alışılmamış dikkat çeken şeyler olduğu için. Maymunlar, çocuklar, bayağı ve hatta şimdilerde kibar insanların yaptığı gibi. Onlar araştırmaksızın olağan dışı şeylere, sırf dikkatlerini çektiği için gülerler.

Eleştiri: Araştırıcı aklı baştan savmak suretiyle bomboş aptalca şakalar yapma alışkanlığı.

Hiciv: Bu yüzden o yıllarda bana etrafına gülen şapşal derlerdi. Sonradan içimdeki bu şaşkın şaşkın bakınma dürtüsüne, doğanın bana cömert bir şekilde verdiği taklit etme yeteneğini de kattım. Bildiğin gibi, insanoğlu, maymun ve ardıç kuşu(2), senin Aristo'nun “bütün sanatların ve edebiyatın ana prensibi” saydığı taklit etme yeteneğine sahiptir.

Eleştiri: Benim Aristo'yu işe karıştırma, Hiciv!

Hiciv: Bazı insanlar bu yeteneğe öyle bir derecede sahiptirler ki, taklitlerinde taklit edilenin yürüyüşünü, yüz mimiklerini, hareketlerini, adetlerini çok canlı ve aslına uygun bir şekilde ortaya koyarlar. Bu durum başkalarını güldürür fakat taklidi yapılanın hiç de hoşuna gitmez.

Eleştiri: Orada insan kişiliği abartmalı ana hatlarla karikatürize edilir de ondan. Ben bu abartmalı taklide doğrusu pek saygı duymuyorum.

Hiciv: Ben de! Abartmalı taklit yine de ne genellikle sanıldığı gibi kötülüğün, ne de sık sık maskesi arkasına gizlendiği anlayışın ta kendisidir. O olsa olsa ruhun ve bedenin, akıl ve terbiye okulunda nasıl kullanılacağını öğrenmek zorunda olan zarif esnekliktir. Maalesef adını taşıdığım yaratıklar(3) bu esnek organlara fazlasıyla sahiptiler ve maymunlar gibi eğlence düşkünüydüler.

Eleştiri: O halde sen yeteneğini onlardan mı aldın?

Hiciv: Maalesef, yoksa iki yi mi demem lazım? Bu satyre(4)'ler bütün uluslarda bulunur ve bunlar topluma yararlı hizmetler sunarlar. Toplumda en sabırlı kişilerin bile tahammül edemedikleri can sıkıcı tipler vardır. Kimsenin karşı koyamadı, kendini beğenmişler. Masum insanlara yük olan küstahlar. Delilikleri, aptallıklarıyla övünen deliler. Sırtlarındaki kisvelerin çıkarılması gereken, kılıktan kılığa giren bir takım iki yüzlüler. Ben toplumlar için kendi himayelerinde ve yine kendilerini çok keyiflendiren alaylı ve küfürlü oyun türünü ortaya çıkardım. Sen de bilirsin, bu oyunlar dünyanın her yerinde neşeli halklar tarafından çok sevilir. Oyunlarda uyarılacak kişi dairenin tam ortasında yüzü örtülü ya da yarı açık vaziyette oturur. Bu haliyle bütün eğlencenin nükte oklarının adeta bir hedefi durumundadır. Çoğu kez birinden sonra bir diğerine sıra gelir. Eğlencenin özgürlüğü gereği onun yapılan şakalara gücenmeye hakkı yoktur. Her alaya alınanın bu kez başkalarına ve eğer isterse tabii onlarla beraber bizzat kendine gülebildiği toplumların sahnelediği bu uyarı oyunlarında ilk kez ben kendimi gösterdim. Burada eleştirilen her kişi aynı zamanda eleştiriyi yapanlardan biridir.

Eleştiri: Tehlikeli bir oyun. Bu kalplerde kin ve düşmanlık tohumları eker. Masum insanlar ve iyi dostlardan uzak tutmalı, vahşilere bırakmalı bu oyunu.

Hiciv: Fakat yine de senin Yunanlılar kudretli veya kibirli kişileri halk mahkemelerinde yargılayıp sürgüne göndermeyi pek severlerdi.

Eleştiri: Ama -en azından bu hususta- henüz barbar oldukları devirlerde.

Hiciv: Eski komedi oyunu, kahramanı parçalara böldü. Kahramanlık oyunlarından sonra gelen hiciv oyunlar en pervasız alaylara yer verdi...


*(hicv ve eleştiri arasındaki fark anlaşılmıştır sanırım..)

Bu mesaj kaktüs tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 27.02.2007 - 22:03

geldin.buldun...Gönderilen Resim...sevdim.güldüm...





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

0 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli