İçerik değiştir



- - - - -

Şiir Yarışması II


  • Kilitli Konu Bu konu kilitli
bu konuya 62 yanıt verildi

#61 karakalem

karakalem

    Hiç gelmiyor desek yeridir

  • Üyeler
  • 15 Mesaj

Gönderim zamanı 12.03.2007 - 14:28

Nevzat amca süper yazmış yeminle.
tuh be dün mü bitti yarışma neden bana haber verilmedi. Bir tane de biz koyadık.
:)

Sesli sesli okuyunca içlerinde çok güsel şiirler var gerçekten.

#62 dokuzharf

dokuzharf

    ...

  • Kurucular
  • 19.758 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:İzmir

Gönderim zamanı 12.03.2007 - 14:41

Şiir Yarışması II Katılan Yarışmacılar ve Şiirleri..

Yarışmayı başlatan arkadaşımız Wale büyük ihtimalle akşam oylamayı başlatacaktır. ::

Herkese Başarılar :)



Sürmenaj

ben erkeğim,sen kadın..
aslında benziyoruz birbirimize,
sen dağların zirvesindeki kar..
ben senden doğan nehir her bahar,
farkımız ancak o kadar!
Ama farklıyız da biraz..
sen hafif esen bir rüzgarsın sabahları,
ben kasırgalar gibiyim,
ben bulutların gözyaşları...
Kadınım!
her şeyden öte, sen ruhuma eşsin!
ben koca bir dünyayım..
sen mi?
sen GÜNEŞSİN!

MaNoLYa

Sevgisinden uzak hali perişan
Elleri cebinde yalnız dolaşan
Verdiği nefeste yanıp tutuşan
Gönlünde her zaman SEVGİ oluşan
İnsan var mı benden başka...


Mel G.

Sensiz Olmuyor

Gözlerinde kaybolmak aşkımızın hatırası,
Yaşanmış her günümüz sanki masalsı.
Sardığım vücudun, okşadığım yanaklarınla;
Bir tek sen varsın hayatımda tapılası..

Üşüsem sonbaharda, sırf bana sarılman için,
Hasta olsam soğuklarda, sadece beni ısıtman için.
Seninleyken zaman akmasa, dünya dursa;
Bu aşk sürse ömür boyu, efsaneleşmek için..

Kaçırma gözlerimden gözlerini, yak beni bakışlarınla,
Ayırma ellerimden ellerini, ısıt beni dokunuşunla.
Anla artık, sensiz olmuyor be Gülüm;
Sakınma yüreğimden yüreğini, yaşat beni aşkınla..



attalia

SON YELKEN


hayat denizinde bir gemi var,
kaptanlığını gönlümün yaptığı,
seyir defterini hatıralarımın tuttuğu.
Nereye gittiğini, neden gittiğini,
bilmeyen bir gemi.
Belliki çok fırtınalar geçirmiş,
kırık dökük her yeri.
Yelkenlerinin çoğu yırtılmış,
ama,
bir tanesi sapasağlam,
bir umut gibi.
Hareket ettirecek bir rüzgar bekliyor,
bir meltem, bir karayel belki.
Bir fırtınaya daha dayanamaz,
kırılır kalan son umudu,
kırılır kalan son yelkeni,

gitme!...


Lavinia

HER ŞEY SENİN

İnleyen kalbimi bıraktım,
Ruhunun derinliklerine.
Boğulacaksa sensizlikte değil;
Senin derinliğinde boğulsun.

Kafese kilitlediğim ne varsa,
Hepsini sana uçurdum.
İster tut ister bırak ama;
Aşkım avuçlarında bulunsun

"Dur" diye haykıran aklımı
Senin kumsallarına gömdüm.
Ölecekse mezarı "sen" olsun.

Sana doğru bir koşu tutturdum
Takatim kesilirde düşersem eğer,
Diz çöküşüm senin önünde olsun.

Gözlerimi,gözlerine çevirdim
Ağlamaktan yaş kalmazsa eğer,
En son seni görüp kör olsun.

Dudağımı nağmelerinle doldurdum
Birgün gelipte susarsa eğer
Dilim son kez"adını"söyleyip tutulsun

Sana sadece ellerimi uzatmıyorum.
Gökyüzüne açtım onları, yalvarıyorum!
Aşk vücut bulan bir mucizeyse eğer,
Bu kez ikimiz için hayat bulsun.


ufuks

KADAVRA ??

senin kalbine hiç ulaşamadım ben zaten!!!
hep kalbine giden yolda,
ya karayolu çalışması vardı,
ya yollarına çığ düşmüştü,
ya da toprak kayıp,
kapatmıştı, tüm ana ve ara yollarını,
o yüzden ben senin kalbine hiç araçla gelemedim.

senin kalbine hiç ulaşamadım ben zaten!!!
Patika yollarda hep ayılar çıktı karşıma.
Ya selden köprüler hep çükmüş oldu,
Ya yolda araba çarptı, ayaklarım kırıldı,
Ya da karanlık bastı, gözüm bastığım yeri bile görmedi
o yüzden ben senin kalbine hiç yürüyerek gelemedim

senin kalbine hiç ulaşamadım ben zaten!!!
Deniz çok soğuktu yüzemedim,

Kasırga çıktı, yoğun sis oldu,
Uçaklar hiç kalkmadı.

Gemiler rotasını kaybetti,
Issız adalara düştüm,

Balonla geleyim dedim, aşk yüküm çok ağırdı,
Havalanamadı bile,
Havalansakta kısa çöpü ben çektim,
Attılar beni balondan.
O yüzden ben senin kalbine hiç ulaşamadım.

Ben senin kalbine bir kere ulaştım,
ondada kalbinin başka misafirleri vardı..

Artık istesende ben gelemem...
Ben şu anda omuzlarındayım sevdiklerimin,
Sevdiklerim diyorum çünkü,
Az önce bana hepsi iyi bilirdik dedi..????

cayvarlı

ŞEHZADE BAHÇELERİ-TUTSAK


Anlatamadım sevgimi
Aheste bir cam kırığına,
İşleyemedim gözlerini
Lav kırmızı
Kan kırmızı bir aynaya…

Çılgın kör bir tacire sattım ırmağı, yosunu.
Bir seni kandıramadım bir de maviyi.

Göremedim gözlerinde denizi,
Saklayamadım karanlık rıhtımlarına.
Sol yanımı kavuran kor’u,
Basmadan dudaklarına.

Verdim servetimi topal bir seyyaha
Yalnız yeşili
Yalnız pervaneyi koyamadım
Azıksız tozlu çantasına…

Bir bahar hülyasında yaktın ya düşlerimi.
Şehzade bahçelerini talan,
Karanlık dipsiz ummanları
Naçar eyledim.

Acımasızca yıktın ya,
Yalnızlık şehrimin surlarını…
Gamzelerindeki titrekliğe,
Sözümü geçiremedim ya
Şems deli divane oldu.
Kamer paramparça…

Kırkikindi yağmurlarında şimşek olup
Işığa boğamadım ya gecelerini,
Seherlerimde imbatlar patlar oldu.

İnlerken içimde
Bir dul kadın gibi sensizlik…
Hiç teselli vermedin ya
Bak nasıl da büyüyor matemi
İlmek ilmek ovalarda süzülen tayların…
Müebbet mahkûmların hasretini,
Mil gibi çektin ya gözlerime
Kükreyen isyanım şaha kalktı.
Çorak vadilerden geçtim,
Cehennem yaylasına
Ateşleri yaladım susuz
Nefes nefese…

Eritemedim ya karlarını amansız dağların.
Martıların çığlığında devasa dalgalar,
Gök kubbeyi yıkar oldu.
Ölüm kokan kefeni sardın ya bedenime,
Anam bile ardımdan beddua eder oldu.

Ey! bir tek gitmesini bilen kadın
Şimdi sensiz
Sevda bulutunda,
Bir su damlasıyım.
Kapılmışım sam yeline,
Bir o yana bir bu yana…
Savrulup gidiyorum.

Bilirim bitirecek bu sevda beni.
Ne maviyi ararım gözlerinde,
Ne de siyahını sorgularım gecelerde.

Şehzade bahçesinde demetti düşlerim.
Oysa
Bir tek seni sevmişti,
Şu suskun
Kahrolası yüreğim…



Poseidon

Hayata dair ne bilinebilir ki
Ne tahminler yürütülür
Nereden gelip nereye gittiğimize dair
Ve ne bilinebilir ki hayat denilen otobüsün
Son durağının ne kadar umulmaz bir yer olduğu
Çamlardan yere düşen kozalak misali
Kim düşmeden çıkabilir ki bu merdivenleri

Aşka dair ne bilinebilir ki
Ne varsayımlar üzerine konuşulur
Kimin yürekten sevdiğine kimin eğlence gördüğüne dair
Ve ne bilinebilir ki aşk denilen salıncağın
İnsanı bir gündüzden bir geceye savurduğu
Durmadan yağan bir yağmur misali
Kim ağlamadan sevebilir ki

Ölüme dair ne bilinebilir ki
Hangi güzel ölümler temenni edilir
Acı çekmeden uykuya dalıp yol alacağımıza dair
Ve ne bilinebilir ki ölüm denilen son noktanın
Tanrının kaleminden düşen en güzel damla olacağı
Yeni aldığımız eşyayı hamala taşıtır misali
Orada hangi hamal yükümüzü taşıyabilir ki...

JoHoR

Küçüğüm

Küçüğüm!. Dün gece evine geldim.
Yoktun..
Yalnız kaldım.
Dün gece bir bahar militanı gibiydim.
Teperlerden; pencereni gören bir yükseklikten,
Yumurta sarısında yıkanmış Ay'ı seyrettim.
Sigara içtim, umutla bekledim.
Belki pencerende bir ışık yanar,
Sana koşarım, kendimi anlatırım,
Kucağında ağlarım, dizlerine yatarım.
Küçüğüm terinde yıkanırım.
Neden sonra, bulutlar örttü parlak Ay'ı!
Ağız dolusu küfrettim bulutlara
Karanlıkta bir arabanın farları aldı gözümü.
Küçüğüm, ıslattı akan yaşlar yüzümü.

1995



LaHesis

Yalnızlık

Bir yalnızlık var bu aksam.
Kime ait, neyin nesi, kim, bilmiyorum
Sesi yok, ruhu yok, kimsesi yok, adı gibi.
Rüzgârla gelmiş buralara,
Çok uzaklardan.
Bir of çekiyor derinden
Geçiyor sahile karşı oturuyor.
Denizden bir tokat yiyor.
Yıkılıyor ansızın.
Belli ki yanan bir yanı var deniz bile söndüremiyor.

Nereden geldiğini de ne zaman gideceğini de
Bilmiyorum
Sorular soruyorum sessizce yalnızlığa
Cevapları ben veriyorum yine susarak
Yalnızlık içi boş iken acıtır mı kendini
Yoksa ben miyim acıyan yalnızlıkta
Ölümcül bir mirasmış öyle dedi
Ama sesi benim sesimdi
Kapını kendi anahtarınla açacaksın
O zaman anlayacaksın
Kapının ardında bekleyenin
Ben olduğunu dedi
Duydum, yine benim sesimdi
Gittin mi dedim
Sessiz bir cevap geldi
Yalnızlık ordaydı
13.08.2006


kaktüs

HASBİHAL

Hayalim
Ateş gibi bir buzdağına çarptı !
Ve uyandım...

Hayatın elinden tutma yollarında
Yanlışı doğruya kardeş sayarken
Saf, aziz ve pejmürde düşlerim eklenir
Hep aynı ırmağın kıyısına bakarken
Ceplerimde umuda
Deli inatlara çıkınımda...

Yüzüme sıvadınız kendimi...
Beni böyle tanımanızı isterdim
Kınalar yazıp
Şiirler yakmalı mıydım gidişime
Ömür törpüsü zamanları
Gülüşlerinizde bırakırken harmanlanan onurum
Ekilmedi mi yeniden
Yüzünü dönmedi mi güneşe...

Beni sizin kalabalığınızda son bir görün
Nasıl boyum uzar santim santim
Nasıl küçülürsünüz yüreğimde
Eski bakışlarınız arasında direnir
İğrenmeden düşüncelerim
Hiçsizliğinizi bağırmadınız yankı yaparcasına derine
Ha dedi mi içine
Tükürüvermeli dışına...

Hayalim
Ateş gibi bir buzdağına çarptı !
Uyandım...

Ve yürek ağrım alevler içinde...
Ey, havanda dövülmüş sabahların
Gece uykusu niyetine görülen rüyası !
Yokluğun gel-geç
Varlığında da dinmedi bu irinli ağrı !
Kirpiğinin gölgesi düştü önüme yüzü dantelim...
Ben sadece, sadece
Seninle susmak istedim................


LaPiN

HeRŞeYiMDe SeN

Sensiz zamanlarımda seni özlüyorum
Baktığım her köşede seni arıyorum
Seni hiç aklımdan çıkaramıyorum
Seni düşünmeden yapamıyorum

Yediğim ekmekte içtiğim suda sen
Aldığım nefeste herşeyimde sen..

Sen yanımdayken heyecan doluyum
Gözlerimi gözlerinden alamıyorum
Sana dokunmaya kıyamıyorum
Sensiz ne yapardım bilemiyorum

Yediğim ekmekte içtiğim suda sen
Aldığım nefeste herşeyimde sen..




KajmeraN_


Mevsimlerde değişir…

İçimdeki acılarla yeniden satırlara sarılmanın verdiği eziklik dolaşıyor damarlarımda.
Kessem sen akacaksın;
Kıyamıyorum oysa!…
Pıhtılaşmış bir sevdayı yeniden akar hale getirmek adına kaleme hükmediyorum;
Parmaklarım acıyor,
Akmayacaksın biliyorum…

Sanırım mevsimlerden kış,
Günlerden pazartesi ve saat ayrılığını 8 geçiyor.
Oysa ayrıldığında sanırım bahardı,
Ben bahara hazırlanıyordum sense bana armağan ediyordun hırçın bir kışı!
Hazırlıksız bir kışa giriyordum sayende;
Yetimdim en az sokak çocukları kadar
Ve çaresizdim yaralı bir kuş gibi.
Adınla ısıtmaya çalıştığım yüreğimden haber alamaz oldum o günden beri;
Sen gittin bahar bitti!

Kuşlar ağlıyordu ve sen ayrılığa yeni resitaller hazırlıyordun;
Mağrurdun!
Bense adınla ısınmaya çalışıyordum,
Yakalandığım senli hastalıkların tek ilacının sen olduğunu biliyordum;
Ağlıyordum!...

Halen mevsim kış!
Yeni bir resitalin hazırlığındasın
Göklerden bir ses ulaştırıyorsun;
-Bekle
Bekliyorum….

06,02,2007


bilocan


SEVGİLİ'DEN

Bir ben bir sen kaldık
Üst üste gelmiş hüzünlerin ortasında.
Leylaların Mecnunların arkasında
Elleri bir kalın zincir ki; donakalmış.
Nasırlı ki kanayan yüreği,
Tinine gizlemiş sevişlerini.

Bir sen bir ben kaldık, üst üste gelmiş hüzünlerin ortasında,
Esmez olmuş ılık rüzgar, geçmez olmuş sevgisinin
Yanından,
Almamış ruhuna dokunuşunu.
Zehir zemberek etmiş Aşk'ı tenine.
Ay bile doğmaz olmuş terkeylemiş
Saniyesiz özleyişleri.
Lanetlemiş bütün sevileri, duyuları
Anlamsızlığa bırakmış geceleri.
Nasırı kanar olmuş sonrasında, özleyiş dolu zamanların...

SEVGİLİ'YE






Nevzat.Doganay

GÜLDALIM

Gönlümde baharsın
Gönlümde yazım
Gönül sazım
Deryada salım Gözümde nursun Güldalım
Tadı damağımda gülbalım

Yıllardır hâlâ
Hâlâ dilimde adın
Hâlâ bağrımda saplı
Hâlâ bir hançer gibi yâdın
Kara bahtımın kara sevdası
Kara bahtımın kahreden yası Ateş ol da yanayım
Ben sende kaybolayım
Toprak ol da öleyim
Koynunda safa süreyim
Yaş olup gözden akan, Yürekte iz bırakan Güldalım
Tadı damağımda gülbalım

Eceldir her ölümün arısı
Sendedir her güzelin yarısı
Gönüllerin ağrısı
Canım
"Canım yoluna kurban" derdin
Canım yoluna kurban
Canım

O sensiz güftelerde
Neş'esiz bestelerde Aramayacaktım seni
Aramayacaktım resimlerini
Ne renkli ne renksizini
Benzetmeyecektim kimseye
Kimseye benzemeyen sesini

Çakılmayacaktı yollara
Çakılmayacaktı yollara gözüm
Kerem misali yanmayacaktı
Kerem misali yanmayacaktı özüm
Dilimdeki en güzel sözüm Güldalım
Tadı damağımda gülbalım


Şiirsin hecelerde Felç olmuş gecelerde
Neyin varsa nerede
Her güzelliğini her yerde Aramayacaktım
Unutacaktım
Öyle ise Hâlâ neden
Neden hâlâ dilimde adın
Hâlâ bağrımda saplı
Hâlâ bir hançer gibi yâdın
Kara bahtımın kara sevdası
Kara bahtımın kahreden yası

Biliyorum
Sensiz dinmez bu acı
Biliyorum
Sensizlik bitmeyen sancı
Lâkin,
Ayrılık kaderde var
Ezelde çatlamış nar
Bana olmasan da yâr,
Seviyorum
Seveceğim
Aşkınla öleceğim
Güldalım
Tadı damağımda gülbalım.




elma

Dil yaram, Unutulmayanım

Unutulmayansın sen,
Bin sevdanın acısını delip geçen,
Gözyaşını kurutup üstünde biten diken
ve kabusların çınlayan sesi yine sen, dil yarası…

Kalbe giden yolun çıkmaz sokağısın,
Haram yenmiş bir lokma ekmeksin
Boğazımda düğümlenen…
Sevgimin mezar taşısın,
Sessizce uyuyan gururumun tetiğisin,
Dil yaramsın, unutulmayanımsın…

İflah olmaz hayatın ilk çığlığısın
Kabuk tuttukça koparılası yarasın yürekte,
Ahhh üstüne şiir yazılansın işte,
Belli ki en acıtansın!
Gönül yaramın üstünde dil yaramsın,
Kahretsin unutulmayanımsın!

"Kurşun delip geçerdi de seninki içimde kaldı be dil yarası!"

Değişiklikler Kaydedildi...

#63 Gölge

Gölge

    ..Hayaletin Gölgesi..

  • Üyeler
  • 15.435 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:Bahçelievler

Gönderim zamanı 12.03.2007 - 20:37

:happy: Son anda sözümü tutmaya çalışayım bari..

Bilmeliyim..

Neler yaşayabilirizki ?
Hep istenen, açıklıgın kapanmasını sağlayabilecek
bir duygu içindeyken, neleri sorgulayabilirsin..
Yapamayız ve hatta yapmamalıyız..

Yaşanması gerek,
gözlerine bakarak ruyalara dalmanın..
Yaşanması gerek,
korkarak uyanıp bedenine sarılmanın..
Yaşanması gerek,
ellerinin arasından ruhuna sızılmanın..

smiley-sport036.gif  






Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

1 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 1 ziyaretçi, 0 gizli