İçerik değiştir



- - - - -

Atatürk


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 2 yanıt verildi

#1 DuMaN

DuMaN

    Sadık bir ziyaretçidir

  • Üyeler
  • 980 Mesaj
  • Konum:Ankara
  • İlgi Alanları:müzik müzik müzik <br>rock müzik,<br>Elektrogitar<br>

Gönderim zamanı 12.02.2007 - 13:54


ATATÜRK VE ‘YÜRÜYEN KÖŞK’Ü
Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk, tarımda modern teknikleri kullanılması, çevre üreticilere örnek olması ve onların nitelikli fidan, fide, damızlık ihtiyaçlarının karşılanması için kişisel mülki olan Yalova’nın doğusundaki ‘Millet Çiftliği’ni bu amaca uygun olarak düzenletmiştir. Çiftlik içinde, deniz kıyısında, ikameti için 1929 yılında bir çınarın yanında iki katlı mütevazi bir köşk yapılmıştır.
Yalova Benim Kentim’ diyen Atatürk Yalova ile yakından ilgilenmiştir. Yalova’ya 1936 yılındaki gelişinde Millet Çiftliği’ndeki köşkün pencerelerini zarar vereceği için yanındaki çınarın dalını kesileceğini öğrenir. Ağacın bir dalının bile kesilmesini istemeyen Atatürk köşkün ağaçtan uzaklaştırılmasını ister. Görev İstanbul Belediyesi Fen İşleri Yollar-Köprüler Şubesi’ne verilir. Sorumlu baş mühendis Ali Nuri (ALNAR) binanın temellerini açtırır.
Temellerin altına zor ve çok yavaş ta olsa raylar döşenir. Bina rayların üzerinde doğuya doğru 4 m kaydırılır. 11 Ağustos 1936 günü yapılan bu işlemi yanında bulunan kız kardeşi Makbule (ATADAN) Hanım, Affet (İNAN) Hanım, Yunus Nadi (ABALIOÐLU), Muhafız K. İsmail Hakkı (TEKÇE), Yaver B.N.B. Nasuhi Bey ve diğer ilgililerle baştan sona izler.
Atatürk 11 Haziran 1937’de şahsına ait bütün taşınamaz mallar gibi bu Köşkü de Türk Milletine bağışlar.
Diğer tüm köşkler gibi ‘Yürüyen Köşk’de halen müze olarak korunmaktadır.
Atatürk’ün bir dalının bile kesilmesini istemediği Ulu Çınar ve yanındaki köşk, ağaç sevgisi ve çevre bilincinin de bir anıtı olarak ziyaretçilerini beklemektedir.
Yürüyen Köşk ‘Atatürk bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü’ arazisi içindedir ve Enstitü Atatürk’ün 1920'li yıllarda gösterdiği Türk Tarımın ileri tekniklerle donatılması amacı doğrultusunda bilim, hizmet ve nitelikli materyal üretim amaçlı hizmetlerini sürdürmektedir.

Yürüyen Köşk Hikayesi
"68 Yıllık Çevre Abidesi"
Her bir karesinde koskoca tarih yazıldığı, her bir köşesinde onlarca kararın alındığı, O Büyük Liderle özdeşleşen, vakur ve haşmetiyle adeta yüzyıllara meydan okurcasına Ulu bir Çınar'ın gölgesinde sessizliğe gömülen, 68 yıllık bir çevre abidesi YÜRÜYEN KÖŞK.
Bu Köşk; Kültür Bakanlığı Gayrimenkül Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu'nun 12.07.1980 gün ve 12238 sayılı kararı ile, korunması gerekli kültür ve tabiat varlıkları arasında sayılmış ve tescili yapılmıştır.
İsterseniz "Yürüyen köşk" hikayesine geçelim.
"BİNA KAYDIRILACAK"
Atatürk bir gün çiftliğe gittiğinde, Köşk'ün hemen yanındaki Ulu Çınar ağacının dallarını kesmeye çalışan bir bahçıvan ile karşılaşır. Hemen bahçıvanı yanına çağırarak bunun nedenini sorar. Görevli bahçıvanın cevabı şöyledir: Ağacın dalları uzamış, binanın duvarlarına dayanmıştır. Aldığı cevaptan tatmin olmayan Atatürk, düşünülmesi bile imkansız olan bir emir verir.
"AÐAÇ KESİLMEYECEK, BİNA KAYDIRILACAK"
Görev İstanbul Belediyesi'ne intikal eder. Belediye Fen İşleri Yollar-Köprüler Şubesi sorumluluğu üstlenir. Ünlü bestecimiz Ferit Alnar'ın kardeşi olan Başmühendis Ali Galip Alnar (bazı kaynaklarda Ali Nuri Alnar olarak geçer) yanına aldığı teknik elemanlarıyla Yalova'ya gelerek çalışmalarına başlar.
8 Ağustos 1930 tarihinde önce bina çerçevesindeki toprak büyük bir dikkatle kazılıp yapının temel seviyesine inilir. İstanbul'dan getirilen tramvay rayları döşenir. Santim, santim çalışılarak bina yapı altına sokulan raylar üzerine oturtturulur. Artık binanın raylar üzerinde kaydırılarak ağaçtan uzaklaştırılması aşamasına gelinmiştir.
Güzel ve sıcak bir yaz akşamında Büyük Atatürk ile birlikte, kardeşi Makbule Atadan, Vali vekili Muhittin Bey, Emanet Fen Müdürü Ziya bey ve Cumhuriyet Gazetesi Başmuhabiri Yunus Nadi nezaretinde bina 4.80 m. civarında kaydırılır. Bu olağanüstü ve riskli iş 10 Ağustos 1930 tarihinde tamamlanır ve Ulu Çınar ağacıda kesilmekten kurtulur.
Atatürk ve Yalova konusunda önemli araştırmalara imza atan Araştırmacı-Yazar Ahmet Akyol'a göre, Köşk'ün yürütülmesi işlemi iki safhada yapılır. 8 Ağustos 1930 tarihinde öncelikle yapının teras bölümü (toplantı salonu olarak kullanılan, üç yanı camlarla kaplı bölüm) kaydırılır. Geri kalan iki gün içerisinde de ana binanın raylar üzerinde yürütülmesi işlemi tamamlanır. Ahmet Akyol'un bu görüşünün doğru olabileceği bazı resimlerden anlaşılmaktadır.
Köşk'ün kaydırılması olayı 10 Ağustos 1930 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'nde aynen şu şekilde yer almıştır.
"Gazi Hazretlerinin Köşkü nakledildi.
Gazi Hazretlerinin Yalova'daki köşkünün yürütülme ameliyesi dün muvaffakiyetle icra ve ikmal edilmiştir.
Kendileride bu ameliyeye bizzat nezaret etmişlerdir."
10 Ağustos 1930 tarihli gazetedeki bu haberi okuyanlar ülkenin içinde yaşadığı onca önemli meseleler arasında, bu olayın o tarihte ne ifade ettiğine belki bir anlam veremediler. Belki de, bir çınar ağacının bir metrelik dalının kesilmemesi için bir köşkün kaydırılmasını hayretle karşıladılar.
Çünkü, o devirde ne ozon delinmesi vardı, ne global kirlilik, ne asit yağmurları, ne orman katliamı vs...dünyada hiçbir ülke hiçbir devlet başkanının gündeminde dahi yoktu, ÇEVRENİN ÖNEMİ. Yalnızca bir ülkenin kurtarıcısı milletini özgürlüğe, bağımsızlığa kavuşturmak için mücadele veren, bir karış toprağını bir tutam yeşilini koruyan tek bir liderdi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk.
Bu lider, Dünya ülkelerinin henüz 1970'li yıllardan sonra anlayıp ve düşünmeye başladığı çevre anlayışını 1930'lu yıllarda benimsiyor, "Çevreyi korumak aklın gereğidir" özdeyişi ile yalnızca Türk insanına değil, tüm dünya ülkelerine çok önemli bir mesaj veriyordu.
İnsan Sevgisinin yanısıra doğa tutkusu, doğa sevgisiyle dopdolu bir liderin bir dehanın, çevre duyarlılığı, tüm dünya insanları için örnek olacak

DÜNYADA iLK KEZ ‘ MiŞ
2 Mart 1998 tarihinde ulusal televizyonlarda yer alan Amerika'da tarihi bir müzikholün raylar üzerinde elli metre kaydırıldığı haberi yayınlandı. 68 yıl önce Atatürk'ün gerçekleştirdiği bir olay 1998 yılında, 2000 li yılların teknoloji ile ancak uygulanabiliyordu. Ve bu olaydan kendi tarihinden bihaber medyamız da “dünyada ilk kez” kavramıyla haberi vermişti.. yazık.. Üstelik Amerika’nın bu müzikholü kaydırma olayı bir ağacı, bir canlıyı kurtarmak amacıyla değildi...

Ne mutlu ki, Atatürk gibi bir yol göstericimiz, bir önderimiz var. Bir ağaç dalı için verilen bu emek aslında tüm dünya insanlarına duyurulmak istenen bir çevre anlayışının göstergesidir.
HaRaBe YaN GeLiP YaTMa YeRi DeÐiLDiR!!!

#2 Edys

Edys

    ....

  • Dokunulmazlar
  • 16.109 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:istanbul,antalya,bodrum ve başka yerler
  • İlgi Alanları:FENERBAHÇE

Gönderim zamanı 12.02.2007 - 16:40

paylaşım için teşekkürler Açköpek

#3 duygusuz

duygusuz

    Burası olmadan yaşayamaz

  • Üyeler
  • 8.004 Mesaj
  • Konum:niko
  • İlgi Alanları:güzel ve iyi olan her şey

Gönderim zamanı 12.02.2007 - 23:08

Yalova'da değil miydi bu?
Gittim de göremedim, gezemediim orayı...
*zong

............................şşşşt sessiz ol!.................................






Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

0 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli