İçerik değiştir



- - - - -

Denio Almanya'da


  • Yanıtlamak için giriş yapın
bu konuya 2 yanıt verildi

#1 Denio

Denio

    Kamış Kotak

  • Dokunulmazlar
  • 7.870 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:alayına konum

Gönderim zamanı 01.12.2004 - 23:14


hayatımın en önemli kilit taşlarından biri benim için almanya yaşantımdı 2 seneye yakın yollarını arşınladım...vay be

ilk gidişim ürkütücüydü,heyecan,korku,ümit...kıl tüy...frankfurt havaalanı'na inişimle beynimde çakan şimşekler 'nerdeyim la ben' seslerinin yankısı(baya şiirsel gidiyorum dimi) bavulları beklerken 'aha kesin bavul kayboldu' korkusu sardıkça 'ulan bokmu vardı oturaydınya evinde' serzenişleri de artmaya başlamıştı (ki benim gibi bir adam böyle laflar edecek normalde pöh ),allahtan ilk aşamayı başarıyla geçmiştim,neyse bir de 30-35 dakika pasaport kontrol gişelerini arayışım var,bakıyorum tabelaları okuyorum ama beyin dönmüş sudan çıkmış balık gibi ne yaptığımı bilmiyorum,en sonunda buldum ama...kalbim çıkıyor yerinden ulen birde bişey olursa almazlarsa vizede yamuk olursa halbuki herşey temiz korkacak bişey yok ama işte dedim ya beyin dönmüş...hiçbirşey olmadı geçtim,aha bitti aha çıkış kapısı aha 'exit' derken schuldigung(şuldigung) sorry pardon şeklinde üç dilde ''afedersiniz'' konçertosu beynimden aşağıya kaynar sular dökülmesine sebep oldu...'bittin(pire oldun) olm bittin,havayı koklayamadan geri dönüyosun,şansıma sıçayım' paranoya dağlarında keklik avlıyorum kendi kendime hayıflanıyorum ama nafile arkamı döndüm sarışın bi lavuk daha doğrusu ayıdan bozma bir alman beni çağırıyordu 'onca adam var şurdan çıkan bi benimi buldun şerefsiz' diye baya bi yüksek sesle söylenmişim ki elemana yanımdan geçen Türk olduğu her halinden belli bir aile bana gülümsemişti...gittim adamın yanına bekliyorum kusura bakmayın tipinizi beğenmedik sizi alamıyoruz gibi laflar ama adam bana çantanızı açın dedi, bavulu açmaya çalışırken yo o değil diğer küçük çantayı dedi lavuk 'ne oldu' diye sordum o da 'kontrol' dedi,bu sefer aklım çantamdaki dede yadigarı çakıya gitti görürse alır diye kurmaya başladım,içimde rahattı en azından sınırdışı etmeyecekler diye,biraz olsun rahatlamıştım...çantayı açmaya hazırlanırken eleman 'ilk kez mi geldiniz(çok belli etmişim demek ki)' , 'evet' , 'alkol getirdiniz mi?' dedi bende 'evet bir şişe' dedim 'ne var dedi votka viski' bende diyorum bu herif rakıyı bilir mi diye nasıl diyecem rakıyı derken o bana sordu'yoksa RAKi mi? ...ağlayacak gibi oldum utanmasam herifi öpecektim 'evet raki raki' diyebildim...kısa ve özdü ''okey okey'' dedi eleman attım sırtıma çantayı ''pooaah allahım sana şükürler olsun'' nasıl rahatlamıştım anlatamam...ve yüzümü yeni bir yaşantıya doğru çevirmiştim kapı açıldı dışarı çıktım ama hesaplar tutmadı yine geri döndüm...to be continued
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.

Charles Bukowski


Piizan

#2 dora

dora

    made by f"ebru"ary 8

  • Cadı
  • 4.623 Mesaj
  • Cinsiyet:Bayan
  • Konum:yalnızlar rıhtımı..
  • İlgi Alanları:ilgisiz alakasiz..

Gönderim zamanı 04.12.2004 - 16:38

raki olayi cok gururlandirdi beni.
kahrolsun raki icmeyen iguanalar

denyo almanya nasildi, nereleri gordun, resimlerini ekle biz de bakalim gorelim ogrenelim
halkin tamami mi sarisin, kizlari nasil, ne yer ne icerler, turklere nasil davranirlar, sen ne amacla orda bulunuyordun, bunlara cvp isteriz.

ayrica bi oneride bulunucam : sirayla yasadigimiz veya sevdigimiz sehirleri tanitip oralar hakkinda yorum yapalim
(orn : istanbulda ki en suh mekanlar ve ozellikleri, kimler sever buralari, amaclari nelerdir vb.)
tabi istanbuldan sonra eskisehiri anlatacak arkadas kitlemiz epeyce var burda .)
“Sen; onun sorduklarına cevap vermeye bile tenezzül etmezsin, o seni susturduğunu sanar. Hayat işte.”

#3 Denio

Denio

    Kamış Kotak

  • Dokunulmazlar
  • 7.870 Mesaj
  • Cinsiyet:Bay
  • Konum:alayına konum

Gönderim zamanı 05.12.2004 - 00:26

gidiş amacım okumaktı,en azından gidişatım o yöndeydi ama şansım açılırda bir porno filmde oynasaydım ünlüde olabilirdim :)
herşey ilk başlarda güzeldi herşey yeni herşey ilginç herşey farklı havaalanından eve gidişim karanlık havada gözlerimi dört açıp karanlığın içinden ne var ne yok diye meraklı gözlerle süzüşüm...insanlar hep yabancı dilde konuşuyorlar onların ağızlarından çıkan cümleleri ayıklamaya çalışmam ''burda şunu diyo burda ne diyo la'' ben çözene kadar adamlar sohbetlerini bitiriyordu...Yaşadığım şehir Darmstadt adında bir şehir neresi diye sorarsanız haritaya baktığınızda Frankfurt'un hemen yanında,hatta elinizde WELLA marka ürünler vardır mutlaka kozmetik vb. arkasına bakın merkezinin orası olduğunu göreceksiniz...
neyse kalacağım eve gelmiştim TU-Darmstadt'a (Technische Universitat Darmstadt)ait öğrenci apartmanıydı Post Str 615 adresinde... kapı açılınca 2 senemi paylaşacak tek göz oda karşımdaydı...heyhat bahtsız ben odayı adi adım yürüsen boydan 3 adım enden 2,5...bir de bu oda da ben 2 kişi kalacam varın siz hesap edin,aslında birde yanda oda vardı ama orası başkasına aitti kulağı çınlasın bi abimiz vardı Türk'tü kendisi oda alman bi hatunla takılıyodu onun evinde kalıyodu gelmiyodu bizde rahat ediyoduk, ama gel gör ki 1,5 sene sonra odadan kovdular onu kalma süresi olan 5 yılı doldurmuştu,o gidince biz yine tek göz odaya daraldık tabii bizim yan odaya bi kızcağızı gönderdiler ehe normalde haremlik selamlık sistemiydi binada kızlar kızlarla erkekler erkeklerle aynı evi paylaşıyorlardı ama aşırı talep olması sebebiyle pilot oda bizimki olmuştu...kızcağızda ufak tefek bi çinliydi XİAO isminde(JAO okunuyo),onu sonra anlatırım...
iilk gün anamın yaptığı börekleri yiyip eve hasret kaldık...ertesi gün keşif gezisine çıktım bütün gün milyonlarca şeye hayret edip gezdim...sarışını kızılı esmeri güzel mi güzel alman hatunlar epey başımı döndürdü...akşamı benim gelişimin şerefine Ratskeller denilen kendi yaptığı birayı satan bi bara gittik allahım ne biraydı o öyle hala tadı damağımda heffeweizen diyolar o biraya turuncuya çalan bi rengi vardı 'Happy Hour' denilen uygulamaları vardı saat 18.00 de bi gong sesi duyuluyo ve bira yarı fiyatına iniyodu 50 cent oluyodu saat 20.00 de bitiyodu iç içebildiğin kadar köpek gibi içtiydim...neyse yoruldum gerisini sonra yazarım...
Sanırım içmek,
ertesi sabah
tekrar hayata
dönülebilen
ve her gün
tekrarlanabilen
bir intihar biçimidir.

Charles Bukowski


Piizan





Benzer Konular Daralt

  Konu Forum Konuyu Açan İstatistikler Son Mesaj Bilgisi

0 kullanıcı bu konuya bakıyor

0 üye, 0 ziyaretçi, 0 gizli