Arzu ERDOÐAN / TEMPO 30.03.2006
Erkekler ve kadınlar için yakalanmadan aldatmanın 39 altın kuralı!güvenli seks yapın ve iz bırakmayın... Yakalandığınızda daima inkar edin. İşte yakalanmadan aldatmanın altın kuralları
6- Güvenli seks yapın ve iz bırakmayın. Bill Clinton’ın yaşadıkları size ders olsun.
7- Sevgilinizden ayrılmak istediğiniz zaman bunu çok diplomatik bir şekilde yapın. Asla damarına basmayın, canını acıtmayın ki intikam almaya kalkmasın!
9- Yakalandığınızda daima inkâr edin, her şekilde inkâr edin. İhaneti kabul etmek işleri daha da zorlaştırmaktan başka bir işe yaramaz.
12- Arabanızın kilometre göstergesinde uzun mesafeler olmasın. Gerekirse araba kiralayın ama ödemeyi nakit yapın.
14- Sevgilinizi asla evinize getirmeyin, getirirseniz, küveti, yastıkları bile temizleyin.
17- Sevgiliniz ve eşinizin benzer parfümleri kullanmasını sağlayın.
19- Yanınızda prezervatif, doğum kontrol hapı taşımayın.
24- Eşinize alışılmadık ilgi gösterilerinde bulunmaya kalkmayın.
25- Özel günler için çift mesai yapmanız gerekecektir, hem cinsel performansınızı hem cüzdanınızı hazır tutun.
28- Âşık olmamaya bakın, âşık olmanız en büyük falsonuzdur.
30- Vücudunuzda asla iz bıraktırmayın.
33- Tek gecelik ilişkiler en iyisidir.
36- Sevgilinizle çılgın aktivitelerden uzak durun, yaralanma ya da hasar durumunda açıklayamazsınız.
38- Erkekseniz kadınlardan ders almaya bakın, kadınlar asla yakalanmaz.
39- Sevgilinizi hamile bırakmayın, sevgilinizden hamile kalırsanız (kadınsanız) eşinizden kalmış gibi yapın. Ya da kürtaj için en uygun zamanı bulun. (İş seyahati veya sabah erken; böylece dinlenmeye vaktiniz olur)
Sistem görülsün diye bazı kurallar alınmıştır !
********
akşam : 24 nisan 2005
Sosyetenin çapkınlık ablukası:
son dönemde evli beylerin kaçamak yaparken sık sık uğradığı mekanın çıkışında paparazzilere yakalanması, söylentilere göre acemi çapkınların eşlerini harekete geçirdi. Magazin ilavelerinde kaçamak yapan eşlerini gören kadınlar artık mekanın en sadık müdavimleri olup çıktı.öğle saatlerinden itibaren gruplar halinde gelerek ellerine çay ve kahvelerini alarak brasserie’yi mesken tutan sosyetik hanımlar, mekandan ayrılmak bilmiyormuş. Saatlerce bir umutla eşlerini yakalamayı uman kadın müşteriler yüzünden kısa sürede müşteri portföyü de değişmiş. İddialara göre mekana artık erkekler adım atmazken neredeyse tüm masaları kadınlar parsellemiş durumda
**********
Aktüel, Sayı:24
Evlilik öncesi uzun ilişki çiftlerin ebedi uyumunu artırmıyor, tersine bozuyor. Yıllarca flört ettikten sonra evlenip kısa sürede boşananlara göre evlilik öncesinin uzun sürmesi, tarafların evliliğe hiç sır bırakmayacak kadar birbirini tanımasına yol açıyor. Keşfedecek bir şeyin kalmadığı evlilikler de macerasız, sıkıcı oluyor ve problemlerin öne çıkmasına neden oluyor. Dolayısıyla görücü usûlünden kopuş ve kentlerde yaşanan uzun flörtler sonrası kurulan yeni evlilik müessesesi, sanılanın aksine giderek kısalıyor.
Bi parantez Bu yazıyı bu dergiden alıntı yaptığımı yapmasaydım ne gericiliğim kalırdı. Ne de yobazlığım.
************
Vatan GAzetesi : 11.11.2005
Erkekler "Hayatım hâlâ hazır değil misin" yakınmasında haklı çıktı. Araştırmaya göre, kadınlar dışarı çıkmadan önce 90 hazırlık yapıyor...Erkekler her zaman kadınların kendilerini bekletmesinden şikayet eder. Kadınlar ise bu konuda daima inkar yolunu seçer. Ancak İngiltere’de yapılan bir araştırma erkeklerin bu konuda "haklı" olduğunu ortaya koydu. Lastminute.com adlı bir internet sitesinin 3 bin yetişkin üzerinde yaptığı araştırmaya göre, kadınlar hayatları boyunca dışarı çıkmadan yaptıkları hazırlıklar için 2 yıl harcıyor.
Bayanların içine düşürüldüğü ikileme bakar mısınız...!
Hem eşi için süslenmiyor - çünkü dışarı çıkarken , eşinden çok başka insanlar için süslenmek zorunda bırakılıyor , hem de ömürlerinden iki yıl çalınıyor...!
Bari eşi için yapsa da evlilikler ve saadet uzasa...!Aynı durum erkekler için de tabii söz konusu...!
**************
Hürriyet : 14 Kasım 2005
Manken Deniz Akkaya’yla röportaj
Yüzünüze ne oldu?- Dayak yedim.Nasıl yani?- Bildiğiniz dayak yedim. Üstelik bu ilk değil. Şaka yapıyorsunuz!
- Yok, hayır. Her seferinde gizledim. Çünkü ‘Deniz Akkaya dayak yemiş. Erkek arkadaşı onu dövmüş. Bir tokat patlatmış. Kulağı duymaz olmuş’ diye ortalıkta konuşulması, kendime yakıştıramadığım bir şey. Susmayı tercih ettim. Ama artık yeter! Bir değil, iki değil. Nereye kadar susacağım? Bir de şunu fark ettim: Bu tür şeyleri dışa vurmak gerekiyor. Sen çıkıp anlatırsan, başkaları da anlatıyor...
Pardon pardon!.. Bu hikaye tam olarak nedir, önce onu anlayalım...
- Tek taraflı bir kavga. İtiş kakış ve sıkı bir Osmanlı tokadı. Morlukların önemi yok, geçer. Ama sol kulağım artık çok zor duyuyor.
Sebebi nedir bu kavganın?
- Şimdi söyleyeceğim, güleceksin: Eve geç gelmem. Ben işim olmadığı zaman erkek arkadaşımdan önce evde olmaya özen gösteren biriyim. Evde yemek olsun diye de çırpınırım. Yani öyle başına buyruk biri değilim. Ama geçen pazar eve geç geldim. Sen misin böyle yapan...
Bu ilk değil dediniz...
- Değil. Bir başka erkek arkadaşım da yüzümü anahtarla çizmişti. Hatta Hülya Avşar, ‘Yüzündeki o şey, geçmeyecek’ dedi. Onun programına çıkmıştım o aralar. O an gerçeği söylemek aklımdan geçti ama sonra vazgeçtim, ‘Ha o mu? Kedi tırmaladı’ dedim. O olaydan sonra psikolojik destek aldım. Ve şunu öğrendim: Sadece gecekondudaki kadınların başına gelmiyor. Bizim gibi kadınlar da dövülüyor, itilip kakılıyor. Bir başkası da parmağımı arabaya sıkıştırdı..
Bu insanlar, sizin hayatınıza girmiş adamlar, yani eski sevgilileriniz... Öyle mi?-
Evet ama hepsi dayakçı değildi tabii! Sadece bazıları. Ortak özellikleri de: İyi okullarda okumuşlar, hatta master filan yapmışlar. Eğitim diyoruz ya, eğitim de sökmüyor. Bir süredir bu meseleyi etrafımdaki kadınlarla konuşuyorum: Ben anlattıkça, onlar da anlatıyor. İnanılmaz hikayeler... Kaldı ki, tokadı yiyip oturunca, yüzümde iz kalacak mı, hangi fondotönle nasıl kapatabilirim diye düşünüyorum.Siz bu adamları çok mu arıyorsunuz?- Bilmiyorum ki. Belki de ben hayatıma yanlış insanları sokuyorum. Belki de değil, öyle. Ama inanıyorum ki, benzer saldırılara maruz kalan pek çok şöhretli kadın var. Onlar mutlu aile tablolarını bozmamak için söylemiyorlar.
İşte Deniz’in medyada bilinen aşkları:Uğur Kozanoğlu- Koray Kasap- Murat Cevahir- Okan Bayülgen- Gökhan Çil- Teoman-Erdal Acar- Yılmaz Erdoğan- Faik Ergin- Berent Aydemir- Mehmet Söğütlüoğlu- Levent Penso- Ali Dinçer- Ferda Anıl Yarkın- Aşkın Topallar- Yavuz Bingöl- Engin Yakut- Kargo Koray- Murat Aslan- Alican Ulusoy- İgal Erbaş- Ali Rıza Özderici (AKŞAM:15.11.05 )
Bir gazete haberi : " manken çağla şıkel 3.5 ay önce gazinocular kralının oğlu ... Dan ayrıldı....dizisi başrol oyuncusu ile flört etti.şimdide ... Holding patronunun yeğeni ile aşk yaşıyor..." ( posta : 12.04.2004).
mankenlerin tc’nin kuruluş tarihi veya atatürk’ün doğum tarihini ...vs bilmediklerini biliyor mu idiniz?peki onları bu adar para kazandıran - ama az vergi ödettiren - özellikleri ne acaba ...?!
************
Rapor:Her yıl yaşları 5 ile 15 arasında değişen 2 milyona yakın kız çocuğunun fahişeliğe zonlandığı ve kadınların fuhuşa zorlanmasıyla ortaya çıkan ticaretin boyutunun yılda 7 milyar dolara kadar yükseldiği kaydedilen raporda, dünyanın en ileri ülkesi sayılan ABD'debile her 15 saniyede bir kadının eşi ya da sevgilisi tarafından dövüldüğü, her 90 saniyede bir kadının tecavüze uğradığı bildirildi.Fransa'da her yıl 2500 kadının tecavüze uğradığına da işaret edilen raporda, dünyada tecavüze uğrayan kadınların büyük bölümünün deailelerinin ''namuslarını temizleme'' kaygıları yüzünden kendi yakınları tarafından öldürüldükleri ifade edildi. ( Hürriyet : 6 Eylül 2005 )
**************
Şu rezalete bakın. Adam kadının elinden tutuyor. Kadın da kasayı taşıyor. Sorsanız kadın erkek eşit derler.
Bu mesaj jakobe tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 12.08.2006 - 15:14