Dört Eski Bakan Yüce Divan'a Gönderilmiyor!

Meclis Soruşturma Komisyonu, yolsuzluk ve rüşvetle suçlanan 4 eski bakanın Yüce Divan’a gönderilip gönderilmemesine karar verdi. Komisyon 5’e karşı 9 oyla bakanların "Yüce Divan’a sevk edilmemesi" yönünde karar aldı.
17-25 Aralık 2013 tarihinde yapılan yolsuzluk operasyonunda isimleri geçen eski İçişleri Bakanı Muammer Güler, eski Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, eski Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ve eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar hakkında 5 Mayıs 2014 tarihinde kurulan Meclis Soruşturma Komisyonu "Yüce Divan" konusunda son kararını vermek üzere toplandı.

Çalışmalarını tamamlayan komisyon, kurulduğu günden 245 gün sonra Meclis Soruşturma Komisyonu Başkanı Hakkı Köylü başkanlığında son kez toplandı. Saat 14.00’da başlayan toplantı yaklaşık 3.5 saat sürdü. Toplantıda 9 AK Parti, 4 CHP ve 1 MHP’li üye oy kullandı.

Toplantının ardından açıklama yapan Komisyon Üyesi ve CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger komisyonda oy çokluğuyla 4 eski bakanın "Yüce Divan’a sevk edilmemesi" yönünde karar alındığını açıkladı. Aksünger, komisyonda 5’e karşı 9 oyla "Yüce Divan" kararı reddedildiğini belirtti.

NİHAİ KARARI MECLİS GENEL KURULU VERECEK

Bugün Meclis Soruşturma Komisyonu’ndan çıkan bu karar da tartışmaları bitirmeyecek. Bakanlar hakkında 245 gündür soruşturma yürüten Komisyon’dan çıkacak karar her ne kadar yol gösterici olsa da 4 eski bakanın Yüce Divan’a sevki konusunda son kararı Meclis Genel Kurulu verecek. Nihai karar Meclis Genel Kurulu’nda yapılacak gizli oylamayla belli olacak. Genel Kurul’un eski bakanlar hakkındaki oylamayın en geç 29 Ocak 2015 tarihine kadar gerçekleştirmek zorunda.

Hürriyet

Artık hiçbir şeye şaşırmadığımı esefle belirtmek istiyorum. Bu hiç iyi bir şey değil, hiç. Bildiğin kaşarlanıyoruz. Bunun  tetikleyicisi de AKP'dir bana göre. Bundan hiç kuşkum yok. Bence her insanın içinde prensipsiz, ahlaksız davranma eğilimi vardır. Ama bunu kontrol edersin, salıvermezsin. İyi ve doğru şeyler yapmaya, vicdanlı biri olmaya çalışırsın. AKP insanların içindeki kötü, çirkin bir damarın piyasaya salınmasına sebep olmuştur bence, kendi hesabıma asla affetmem. O kadar geniş fikirlerim vardır bazı konularda, hiç dindar bir insan değilim; ben bu zamanların dindar (!) insanları kadar genişini görmedim. Toplumun epeyce bir kısmının buna 'He!' demesi beni hasta ediyor. Canım kimseyle konuşmak istemiyor. Dün biri, Bülent Arınç galiba; 'Bu olup bitenler halkımızda sinek ısırığı kadar etki yapmamıştır.' gibi bir laf etti. Ağzım açık bakmışım ekrana. İnsanların böyle şeyleri sallamaması, kanıksaması toplum ahlakı yönünden iyi bir şey değildir, çok kötüdür hatta. Gerçi o 'Halkımız bu iftiraları yemedi' demek istedi ama ben AKP'ye oy verenler de dahil birçok insanın bu yolsuzlukların gerçek olduğuna inandığına inanıyorum. İnanmıyor değiller - aldırmıyorlar. Feci bir şey bence.

Bu saatten sonra kimseden 'Şu mübarek zat şöyle adaletliydi, böyle vicdanlıydı, öyle insaflıydı' tarzı şeyler anlatmasına tahammülüm yok. TV'de karşıma öyle bir şey çıksın, aceleyle kanal değiştiriyorum. Midem bulanıyor. Her şeyi görüntü olan bir insan topluluğuna dönüşüyoruz, görünüşü kurtardıktan sonra ne halt edersen et. Ben bunu kendi hesabıma kabul edemem. Benim kızım kuşkulu yollardan büyük bir servet yapsın ben utanırım, öyle balkonlarda kolunu kaldırıp insanlara gösteremem sırıta sırıta. Iykk! 

Edited by hüfyaa, 08.01.2015 - 01:11.

İnsan artık adalet beklemiyor, iyilik beklemiyor. İyi bir şey, doğru bir şey olsa şaşırıcaz. Böyle rezillik olur mu?

Ahlakınıza tüküreyim! 

Zafer Çağlayan saatin parasını kendi ödediğinin kanıtlamış. İşte kaıtı.

Çok ikna edici oolum, öyle böyle değil.