Sanırım Doğru Yere Actım Hea YanLışsa AcemiLiğime Verin
--------------------------------------------------------------------------------------------
Birileri bir yerlerden bir laf sokuşturuyor. Bize de pirincin taşını ayıklamak düşüyor.
Son günlerde ortalarda dolaşan "azınlıklar" konusu (Biz hangisindeniz bilemiyorum). Bizi birbirimize düşürüp, amaçlarına ulaşıyorlar. Biz de oltaya geliyoruz tabiki...
İnternethaber'den Fikri Akyüz; klişeleşmiş ezberlerimizden bahsederken şöyle diyor: "1.Dünya Savaşı'nda Almanlar yenildiği için biz de yenilmiş olduk" dedik ama, Almanlar dünyanın beş büyük ülkesinden biri olma zaferini elde ederken bizim niye zafer kazanamadığımızı sorgulamadık. Çünkü işin kolayını seçip, suçluyu hemen tespit ettik. AB için kırk yıldır mücadele ediyoruz. Önümüze şartlar konulduğunda da onurumuza fena halde dokunuyor. Kendi kendimize hayıflanıp duruyoruz. Sanki beyler bize süslü davetiye gönderdiler. Eleştiriye karşı hiç tahammülümüz maalesef yok.
Sokaklarda, kaldırımlarda yürürken, trafikte hareket ederken sergilediğimiz tüm davranışlar bize notumuzu veriyor aslında. Ama bizim haberimiz yok yada işimize gelmiyor. Çevrenize bir kulak kabartın, büyük küçük (maalesef erkekler) konuşma tarzı büyük çoğunlukla küfürlü ve argolu. Yanınızdan geçen birinin yere boca ettiği tükürüğe ne demeli.
Atılan çöpler ayrı bir konu. Trafikteki davranışlarımız dillere destan. Kazalar konusunda rekorları kimseye kaptırmıyoruz. Gelişmişleri özlüyoruz, ancak şartlar ile karşılaştığımızda fena oluyoruz. Oysa öncelikle eleştiriye açık olup, kendimizi bir gözden geçirmeliyiz. Aynaya bakıp, gördüğümüz kişiyi sorgulamalıyız. Cüzdanı bir yana bırakıp, vicdanımızla başbaşa kalmayı öğrenmeliyiz. Artistliğin yeri film setidir, sokaklar değildir.
İğneyi kendimize batıralım, çuvaldızı başkalarına...