İçerik değiştir







Resim
- - - - -

Eve Dönmek Güzel Şey

Gönderen suheda , 11.07.2010 · 1.948 Gösterim

Saatler gece yarısını çoktan geçmiş iniyorum İst havaalanına seyyah ruhum gene baskın geldi düştüm yollara ilk durağım istanbul..
İçinde bana ait bir şeylerin bulunduğunu bildiğim şehir vazgeçilmezim uzun vadede yaşayamam belki ama olmazsa olmazım nedense tüm yollarım İstanbul'a çıkar benim..
Zamanı tutamadığım şehir 24 saatin yetmediği..
Bu sefer üç gün konaklıyorum ama üç güne onlarca şey sığdırıyorum her gidişimde olduğum gibi..
İstanbul'a gidipte her seferinde ziyaret ettiğim mekanların başında gelir Eyüp,sonra Pier Lotide bir türk kahvesi içmek haliçi galatayı seyrederken..
Sonra salacak sahilinde kız kulesine göz kırpmak,boğazda yemek,tekneyle dolaşmak..
Daha bir sürü şey işte..
Ardından karayoluyla Gelibolu'ya geçiyorum bu ikinci gidişim ömrüm vefa ettikçe daha çok giderim anlatılmaz bir haz alıyorum şehitler mekanında ruhum maneviyata doyuyor..
Ege ve Marmaranın birleştiği noktada denizi seyre dalıyorum orada geçen savaşın ve tarihin en acı zaferini duyumsayarak..
İlerde birgün buraya yerleşmeliyim diye düşünüyorum eceabatta küçük bir evim olsun denize nazır hergün o menevi havayı soluyayım..
sonra ki durağım Balıkesir Bandırmada bir otelde konaklayıp Bursa'ya doğru yola çıkıyorum..

Ulu cami avlusunda koca bir çınar altında serinleniyorum Hacivat ve Karagözün diyarından elimde kestane şekerleri ve havlularla Ankaraya yollanıyorum..
Anıtkabirde saygı duruşundakilere inat bir fatiha gönderiyorum büyük lidere..
Ve onun ilk kurduğu meclisin taş koridorlarında sanki o oradaymış gibi heyecanla yürüyorum..
sayısız müzelere tarih kokan Ankara evlerini ve kalesini ilave edip Samsun'a uzanıyorum..
elimin üstüne hint kınasından dövme yaptırıyorum havası kokusu hep birbirine benzer karadeniz şehirlerinin..
Eve gelmişim gibi hissediyorum..
Ordu'ya uğramazsam haksızlık olur düşüncesiyle bir çay molası veriyorum denizin yosun kokusunu içime çekerek..
Biz deniz çocuklarıyız denizi görmezsek yönümüzü bile bulamayız doğduğumuz anda dimağımıza yerleşir denizin tuzlu kokusu nereye gitsek tanırız..
O yüzden deniz olmayan yerler boğar bizi..
Gecenin bir vakti eve dönüyorum,nemin en yoğun olduğu aylardayız duştan çıkıp üstünü giyene kadar terleten bir nem..
İşte denizin cilvesi..
Yarın mesai ekşimiş bir suratla uyanma zamanı aklımda gezip gördüklerim içerisinde en beğendiklerim..
Eve dönmek güzel şey..

Suheda




Resim
dokuzharf
11.07.2010 22:50
Hani İzmir ?
Seni en iyi şekilde ağırlamaya hazır İzmir nerede ?Gönderilen Resim
  • Rapor Et
İzmir'e iki kez gittim ben üstelik birinde tam 40 gün kaldım..
sırada güneydoğu var tamamlayayım gelicem söz
  • Rapor Et
Resim
dokuzharf
11.07.2010 23:23
Hadi bakalım :)
  • Rapor Et
çanakkaleye gidiyor dönünce yazıyor *böö
  • Rapor Et
çanakkaleye gidiyor anca döndükten sonra haber veriyor *böö
  • Rapor Et
Şeker valla aklıma geldin ama nasıl ulaşacaktım..
Birde yönetim uyuma neden blogıma yazılan incelemeden haberdar edilmiyorum mesajla..
10 gün önce yazılmış incelemeyi tesadüfen gördüm..
  • Rapor Et
http://
  • Rapor Et

Babama

Sizin hiç babanız öldü mü? Benim bir kere öldü kör oldum Yıkadılar aldılar götürdüler Babamdan ummazdım bunu kör oldum

Ve Ben

Hayat;.....Yokluğu var edecek kadar erdemli.Yanlızlık;......Dünyaya haykıracak kadar yoksun.Sen;......Beni yokluğunla sınayacak kadar acımasız.ve ben;......Kendimle kavgalı...

Son Yazılar

****

bir adın kalmalı geriye bütün kırılmış şeylerin nihayetinde aynaların ardında sır yalnızlığın peşinde kuvvet evet nihayet bir adın kalmalı geriye bir de o kahreden gurbet sen say ki ben hiç ağlamadım hiç ateşe tutmadım yüreğimi geceleri, koynuma almadım ihaneti ve say ki bütün şiirler gözlerini bütün şarkılar saçlarını söylemedi hele nihavent hele buselik hiç geçmedi fikrimden ve hiç gitmedi bir topak kan gibi adın içimin nehirlerinden evet yangın evet salaş yalvarmanın korkusunda talan evet kaybetmenin o zehirli buğusu evet nisyan evet kahrolmuş sayfaların arasında adın sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı bu sevda biraz nadan biraz da hıçkırık tadı pencere önü menekşelerinde her akşam dağlar sonra oynadı yerinden ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca sen say ki yerin dibine geçti geçmeyesi sevdam ve ben seni sevdiğim zaman bu şehre yağmurlar yağdı yani ben seni sevdiğim zaman ayrılık kurşun kadar ağır gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın yine de bir adın kalmalı geriye bütün kırılmış şeylerin nihayetinde aynaların ardında sır yalnızlığın peşinde kuvvet evet nihayet bir adın kalmalı geriye bir de o kahreden gurbet beni affet Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç Ahmet HAMDİ

Son Yorumlar

Son Ziyaretçiler

  • Resim
    _VenüS_
    16 03 2015 - 19:56
  • Resim
    REBEL
    22 07 2014 - 17:04
  • Resim
    dokuzharf
    31 01 2014 - 11:39
  • Resim
    tusiana
    24 03 2013 - 01:40
  • Resim
    asocan
    24 05 2012 - 01:02

kişi bakıyor

0 üye, 2 ziyaretçi, 0 gizli